Ergenekon, Baykal, İlhan Selçuk, darbe!

yorumsuz54

Banned
Katılım
1 Mar 2007
Mesajlar
561
Reaction score
0
Puanları
0
Türkiye, Humeyni öncesi ve sonrası gibi mi?..
Ergenekon, Baykal, İlhan Selçuk, darbe!


Deniz Baykal'ın önceki gün televizyonda Ergenekon'la ilgili basın toplantısını izlerken dehşete kapıldığımı söyleyebilirim, acaba ben başka bir ülkede mi yaşıyorum diye...
Deniz Baykal bugün Türkiye'de yaşananları, 'Hitler öncesi ve sonrası'na benzetti, 'Humeyni öncesi ve sonrası'na benzetti. Humeyni ve Hitler'inkine benzer bir rejim değişikliği sürecinde olduğumuzu öne sürdü.
Ve ekledi:
"Cumhuriyet çok köklü bir nitelik değişimiyle karşı karşıyadır."
Gerçekten öyle mi?
Hitler'inki gibi, Humeyni'ninki gibi bir rejim tehlikesinin içinde miyiz?..
İlhan Selçuk bu görüştedir.
Öteden beri böyle düşünür.
Türkiye'nin AKP hükümetiyle birlikte 'sivil, dinci bir karşı darbe' yolunda yürüdüğünü, son zamanlarda bu yolculuğun özellikle hızlandığını yazar. Kendisinin de sanıkları arasında yer aldığı Ergenekon'u bu bakımdan çok önemli bir gösterge sayar.
Türkiye'yi Amerika'nın tezgâhıyla bir 'İslamcı faşizm'in beklediğine inanır, dünkü yazısında belirttiği gibi... Ama bu konuda İlhan Selçuk'un geçen haftaki bir yazısı ilginçti.
Başlığını özenle koymuştu:
"Asker Darbe Yapar mı?.."
2003'te, 2004'te yapamadı.
Ergenekon sanıklarından eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur Paşa'nın Sarıkız ve Ayışığı isimli darbe planları uygulanamadı.
Ya şimdi ne olacak?..
İlhan Selçuk, Amerika'nın AKP'yi alet ederek Türkiye'de tehlikeli bir oyun tezgâhladığını, böylece Türkiye'nin zamanla İran'laşacağını belirttikten sonra, "Asker darbe yapar mı?" sorusunu yazısının sonunda şöyle yanıtlıyor:
"TSK bugünkü koşullarda darbeden uzak... Ama, bu gidişle TSK'ya dinci darbe geliyor." (Cumhuriyet, 3 Ocak 2009)
İşte böyle.
TSK'ya dinci darbe geliyormuş...
İlhan Selçuk'un böylesi yazıları neden yazdığı malum. 'Sivil darbe'ye, 'dinci darbe'ye veya 'karşı devrimci darbeler'e karşı çare olarak ne düşündüğü de yıllardır sır değil.
Cumhuriyet'in ikinci sayfasındaki köşesi bu konuda yıllardır çok samimidir, açık dillidir.
Biliyoruz İlhan Abi'yi...
Peki ya siz Sayın Baykal?..
Neyin peşindesiniz?..
Ana muhalefet liderisiniz.
Ve Türkiye'nin İran'laştığını söylüyorsunuz. Humeyni öncesi gibi, Humeyni sonrası gibi rejim değişikliğinden söz edebiliyorsunuz.
İş bitmiş o zaman!
Başka söylenecek ne kaldı ki?
Savaş ilan ediyorsunuz!
Farkında mısınız?
Türkiye'yi korkunç bir şekilde 'cephe'leştiriyorsunuz.
Farkında mısınız?
Neden?
Aklıma takılıyor:
(1) Oyunuzu 29 Mart'ta birkaç puan daha artırmak için mi bütün bu savaş tamtamları? Ya artmazsa oyunuz? Ya 22 Temmuz'a benzer bir tablo çıkarsa yine? Ya da bu savaş ve cepheleştirme stratejiniz ters teper de, 22 Temmuz'u da aşan bir sonuç alırsa AKP, ne olacak o zaman?..
(2) Yoksa darbe mi? Asker müdahalesi mi? Sayın Baykal, bu kadarına ihtimal vermek istemiyorum. Ama eğer "Hitler öncesi gibi, Humeyni öncesi gibi" diyorsanız ana muhalefet lideri olarak ve iktidarda da yüzde 47 oyla oturan bir parti varsa, ne olacak o zaman, geriye ne kalacak ki?
Sayın Baykal;
Evet, sizi önceki gün televizyonda izlerken gerçekten dehşete kapıldım.
Ve demokrasi adına üzüldüm.
Türkiye'yi böylesine germenin ve cepheleştirmeye kalkışmanın siyasal sorumlulukla bağdaşmadığı kanısındayım.
Ergenekon'la ilgili olarak soruşturmada, yargılamada hukuk açısından bazı aykırılıklar, ölçüsüzlükler yok değil, elbette var. Bunların sergilenmesi ve eleştirilmesi de doğrudur.
Ama bunun ötesinde, Hitler ve Humeyni çağrışımlarıyla birlikte yapılan siyasi savaş çığırtkanlığının bu ülkenin demokrasi tarihine kötü bir sayfa olarak geçeceğine inanıyorum.
Çok yazık!



http://www.gazeteoku.com/popup.php?...on, Baykal, Ilhan Selcuk, darbe&a=Hasan Cemal
 
ilhan abileri hala akıllanmamış darbeseverlik hülyaları görüyor sanırım anlarız onudaa hakkaten bu baykalın önünü açacak olan bir darbemidir.. onu iktidara taşıyacak olan güç halk değilde darbe ise vay türkiyemin haline..
 
Kendi gazetesi ergenekonda ele geçen bombalarla bombalanmış kişi ( ki bunu kendilerinin yaptırdığı söyleniyor)

ülkeyi karıştırmak için herşeyi yapar
 
Kendi gazetesi ergenekonda ele geçen bombalarla bombalanmış kişi ( ki bunu kendilerinin yaptırdığı söyleniyor)

ülkeyi karıştırmak için herşeyi yapar

Yakinda derlerse ikinci dünya savasini ergenekon cikarmis diye siz ona da inanirsiniz.
 
Yakinda derlerse ikinci dünya savasini ergenekon cikarmis diye siz ona da inanirsiniz.

Peki söylermisin pek bilmiş arkadaş

Cumhuriyet gazetsine atılan bombalarla

sizin öve öve bitiremediğiniz bu ergenekoncu vatanseverlerin !!!! evlerinde bulunan bombablar nasıl oluyorda aynı oluyor.

madem dinciler bombaladı ise bu sözde vatansever ergenekoncuların elinden bu bombaları nasıl ele geçirmişler

hele bi anlat da öğrenenlim
 
Peki söylermisin pek bilmiş arkadaş

Cumhuriyet gazetsine atılan bombalarla

sizin öve öve bitiremediğiniz bu ergenekoncu vatanseverlerin !!!! evlerinde bulunan bombablar nasıl oluyorda aynı oluyor.

madem dinciler bombaladı ise bu sözde vatansever ergenekoncuların elinden bu bombaları nasıl ele geçirmişler

hele bi anlat da öğrenenlim

hazır bunu ahenüz anlatmaya başlamadan bir soru da ben sorayım

Erhenekoncu larla şu Danıştay katliamaı arasın daki bağlantıyıda anlatsında daha iyi öğrenelim olayı diimi:)
 
Hasan cemal sen benim gördügüm en büyük döneksin.Sen aydın geçinen bir karasın!
 
şerefsizler ortalığı karıştırcaklardı yine helal olsun akp böyle pislikleri cesur bir şeklde ortaya çıkardın chp de tutuştu.. hem chp ye ne oluyor .. yerlerin altından silahlar fışkırıyor evlerden bombalar çıkıyor.. bunu bazıları anlamak istemiyor kabullenmek istemiyor..ergenekonu kabul etmyenlere daha ne diyim at gözlüğü takmışlar yani biraz mantıklı düşünseler anlarlar..
 
Peki söylermisin pek bilmiş arkadaş

Cumhuriyet gazetsine atılan bombalarla

sizin öve öve bitiremediğiniz bu ergenekoncu vatanseverlerin !!!! evlerinde bulunan bombablar nasıl oluyorda aynı oluyor.

madem dinciler bombaladı ise bu sözde vatansever ergenekoncuların elinden bu bombaları nasıl ele geçirmişler

hele bi anlat da öğrenenlim

:clap:clap:clap

anlatamaz ki

gel bahse girelim istersen :)
 
şerefsizler ortalığı karıştırcaklardı yine helal olsun akp böyle pislikleri cesur bir şeklde ortaya çıkardın chp de tutuştu.. hem chp ye ne oluyor .. yerlerin altından silahlar fışkırıyor evlerden bombalar çıkıyor.. bunu bazıları anlamak istemiyor kabullenmek istemiyor..ergenekonu kabul etmyenlere daha ne diyim at gözlüğü takmışlar yani biraz mantıklı düşünseler anlarlar..


kesinlikle bu düşünceye katılıorum
 
Darbec çeteler ve onları siyasi ve basın destekcileri herhalde tarihlerinin aen kara ve kötü günlerini geçiriyorlar
 
Peki söylermisin pek bilmiş arkadaş

Cumhuriyet gazetsine atılan bombalarla

sizin öve öve bitiremediğiniz bu ergenekoncu vatanseverlerin !!!! evlerinde bulunan bombablar nasıl oluyorda aynı oluyor.

madem dinciler bombaladı ise bu sözde vatansever ergenekoncuların elinden bu bombaları nasıl ele geçirmişler

hele bi anlat da öğrenenlim

tam olarak benim dikkatimi ceken noktada bu. Düsünün yakalanan herkesin elinden bir kroki cikiyor hem de kendilerinden önce o kadar ergenekoncu yakalanmasina ragmen. Ya bu ergenekon o kadar tehlikeli bir örgütse, o kadar iyi örgütlenmisse kendilerinden önce yoldaslari yakalanmasina ragmen hala ne diye evlerinde kendilerinin suclu oldugunu gösteren krokiler sakliyorlar. Atv gibi kanalarin söyledigine göre ergenokunun kökü binlerce yillik. Binlerce yil kendini saklayan örgüt ortada kanit birakmamayi ögrenememis mi?
Ayrica o bombalarin 1000 tane oldugu ve askeri depodan kayip olarak rapor edildigi söyleniyor. Cesitli örgütlere satildigi da. Ümraniye de 22 tanesi bulundu sadece. Geriye kalanda kimin elinde kimbilir. Olayin ergenekona yikildigini düsünüyorum.

Konuyla ilgili cumhuriyetin yazisi.

İbrahim Yıldız/Cumhuriyet

Ergenekon ve Cumhuriyet`e Atılan Bombalar

Ergenekon soruşturmasının iddianamesi bugün açıklanıyor.

Bir yılı aşkın bir süredir süregelen gözaltı ve tutuklamalar medyada genişçe yer aldı.

İddianame bilinmemesine karşın, her gün yeni iddialar ortaya atıldı.

Ergenekon sanıkları için medya organları ne yazık ki, bazen savcı, bazen hâkim konumunda kararlar verdi.

Adı geçen kişilerin kendilerini ifade etme olanaksızlığı içinde hükümler verilerek kafalar karıştırıldı.

Cumhuriyet Gazetesi`ne atılan bombalar konusunda da medyanın bir bölümü anlaşılmaz bir tutum ve yargı içerisindeydi.

***

`Ümraniye`de ele geçirilen bombalar ile Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar aynı seriden` mi?..

Evet, uzun zamandan beri birçok gazetede ve köşe yazısında, artık gerçekliği kanıtlanmış(!) bir olgu (!) olarak şu saptamayı okuyoruz:

Ümraniye`de ele geçirilen ve Ergenekon soruşturması kapsamında önemli bir delil olarak görünen 27 adet el bombası ile Cumhuriyet gazetesine Mayıs 2006`da atılan el bombalarının aynı seriden olduğu anlaşıldı.

Bunu kim, kimler hangi bilgi ya da bulguya dayanarak söylüyor? Gerçekten doğru bir saptama mı bu? Eldeki veriler, bulgular bu saptamayı doğruluyor mu?

***

Bu saptamadan yola çıkılarak yapılan yorumlara bakınca iş daha da karmaşıklaşıyor. Bazı iddialı(!) yazarlara göre, Cumhuriyet gazetesinin, kendisine atılan bombaların peşine düşmemiş(!) olmasının nedeni şimdi daha iyi anlaşılıyormuş.

Çünkü, bu işin arkasında da Ergenekon var olduğu için, gazeteye atılan bombalar hedef şaşırtmak, yanıltmak amacıyla yapılmış bir eylemmiş. Üstelik, bu hususu destekleyen başka yan deliller de varmış. Örneğin, Danıştay baskını sanıklarından ve aynı zamanda gazeteye bomba atma eyleminin sanıklarından birisi, ağır ceza mahkemesinde hüküm giydikten sonra, aklı başına gelmiş ya da hidayete ermiş olacak ki nihayet gerçekleri açıklamaya karar vermiş. Demişmiş ki; `Bombaları Ataşehir`de bir evde Veli Küçük Paşa`dan temin ettik.`

***

Oysa, gazetecinin işini yaparken en çok başvurması gereken kavram `kuşku` olmalıdır. Gazeteci sormalıdır: Acaba bu bombaların aynı seriden olduğu bilgisi doğru mu? Bu bilgiyi nasıl, hangi yetkili ve uzmanlardan teyit edebilirim? Bu bilgiyi teyit etmeden doğruymuş gibi yansıtırsa, hem kirli bir bilginin yaygınlaşmasına, hem kamuoyunun yanlış yönlendirilmesine en hafifinden alet olur.

***

Şimdi bir tez de biz söyleyelim: Ümraniye`de ele geçirilen bombalar ile Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar aynı seriden değiller. Diğerlerinden farklı olarak biz bu tezin verilerini de açıklayalım.

1. Ümraniye`de ele geçirilen el bombalarının her birinin seri numaraları, polis ve ekspertiz tutanaklarında tek tek, ayrıntılı olarak yazılı. Bu tutanaklar gizli de değil. Danıştay davası dosyasında yer alıyor. Nitekim, aynı tutanaklar –pek muhtemel olarak- Ergenekon soruşturma dosyasında da bulunacak. Aynı durum, Cumhuriyet gazetesine atılan toplam üç adet el bombası için de geçerli. Gazeteye atılan bombaların seri numaraları da belli.

2. Bombaların karşılaştırmalı olarak incelenmesine ilişkin Emniyet Müdürlüğü Bomba Merkezi`nin raporu da alenileşmiş olarak dosyalarda bulunuyor.

3. Bütün bu tutanak ve inceleme raporlarının gösterdiği bir şey var. Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların (üç adet) ne birbirleri arasında ve ne de Ümraniye`de ele geçirilen toplam 27 adet bombayla bu üç bomba arasında seri numarası benzerliği var.

O halde şu soru akla geliyor: Nasıl oldu da, bombaların aynı seriden olduğu bilgisi yayıldı ve kamuoyunda artık tartışılmaz bir gerçek haline dönüştü?

***

Kamuoyunun gündemine gelmeyen bir bilgiyi de ekleyelim.

Cumhuriyet gazetesine atılan bombalardan bir tanesi ile (10 Mayıs 2006 tarihinde atılan ve fakat patlamayan ikinci bomba) Eskişehir`de ele geçirilen bombalardan bir tanesinin seri ve kafile numaralarının bire bir aynı olduğu tarafımızdan tespit edilmiş ve bu tespit soruşturmayı yürüten savcıların bilgisine iletilmiştir.

Bir yandan bombalarla ilgili bulgular ve belgeler ortada iken farklı yansıtılması gerçeği, diğer yandan başyazarının ve Ankara temsilcisinin kendi gazetesini bombalama iddiasına muhatap bir terör örgütünün üyesi olma savıyla gözaltına alınması gerçeği karşısında söylenebilecek söz bulmak kolay olmasa gerek.

***

Bazılarının derdi, bütün çıplaklığı ile gerçeğin ortaya çıkması mı, yoksa soruşturmayı yörüngesinden çıkararak siyasal bir amacın aracı olarak kullanmak mı?

Bizim amacımız gayet açık ve net: Her türlü yasadışı oluşum açığa çıkarılmalı ve gerçek suçlular hukuka uygun delillerle adil bir şekilde yargılanarak hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır.

Ancak, hukukun siyasal amaçlara alet edilmesine, insan haklarının çiğnenmesine asla göz yumulamaz. İnsanlar, suçluluğu mahkeme kararı ile saptanmadan suçlu olarak damgalanamaz.

İyi haftalar...

(Cumhuriyet)
http://www.tumgazeteler.com/?a=3895905

:clap:clap:clap

anlatamaz ki

gel bahse girelim istersen /QUOTE]

Belirli bir konudan kactigimi düsünen arkadas ise su baslikta kimin nereden kactigina bakabilir.
http://www.hackhell.com/serbest-kursu/512335-kilicdaroglu-ile-o-aractaki-4-isim.html

Edit:Bahside kaybetti.
 
Bu İbrahim Yıldız ın yazısına ben cevap vermek istiyorum.

Çünkü daha önce benzer yazıya cevap vermiştim

Cumhuriyet Gazetesi yayın yönetmeni ıİbrahim Yıldınızın yazısın çelişkisine
Çelişki diyorum çünkü yazı kendi içeresinde kendi kendini yalanlıyor zaten Şöyleki;

Kamuoyunun gündemine gelmeyen bir bilgiyi de ekleyelim. Cumhuriyet gazetesine atılan bombalardan bir tanesi ile (10 Mayıs 2006 tarihinde atılan ve fakat patlamayan ikinci bomba) Eskişehir’de ele geçirilen bombalardan bir tanesinin seri ve kafile numaralarının bire bir aynı olduğu tarafımızdan tespit edilmiş ve bu tespit soruşturmayı yürüten savcıların bilgisine iletilmiştir.”

İbrahim Yıldız

E, oldu mu şimdi? Sen kalk Ergenekon bombalarıyla Cumhuriyet‘e atılan bombaların alâkasız olduğunu söyleyen bir yazı yaz, sonra da şu anda Ergenekon soruşturmasında tutuklu bulunan emekli bir binbaşının evinde bulunan bir bombanın kendi gazetene atılan bombanın “aynısı” olduğunu söyleyecek kadar kendi kendini bir anlamda yalanla

İbrahim Yıldız’ın şu soruları önce bir cevaplasın bakalım
1. Bu bilgiyi “savcıların bilgisine” ilettiniz de neden okurlarınızın bilgisine iletmediniz
2. Bu kadar karmaşık ve teknik bir konu “tarafınızdan” nasıl tespit ediliyor


Daha bitmedi çelişki bunulada sınırlı değil.

"1 Şubat 2008’de Cumhuriyet‘te şu birinci sayfa haberi olarak şu bilgiye yer veriliyordu.
‘Bomba Bilgi Merkezi’ne ulaşan olaylara ilişkin raporda, Cumhuriyet’e 10 Mayıs’ta atılan bombayla, Ümraniye’de bulunan iki adet bombanın aynı model olduğu ortaya çıktı. Cumhuriyet’e atılan bombanın kafile numarası ‘KF MKE-173 9-85 ‘, Ümraniye’dekilerin ise ‘KF-MKE1-169 5-85’ olduğu belirtildi.”


İbrahim Yıldız, bu yazıyı kaleme alırken kendi gazetesin haberini hatırlatmıyordu. Yıldız’ın yazısında çok dikkat çekici bir nokta vardı: Hep “seri numarası”ndan söz ediyor, “model” ve “kafile”den hiç söz etmiyordu, ki 1 Şubat 2008 tarihli haber tümüyle “model” ve “kafile” benzerliği üzerine kurulmuştu.

Tüm Bu bilgiler ışığında can alıcı sorumu tekrar soruyorum
Cumhuriyet gazetesi kendisine atılan bombalardan sonra " Bu Cumhuriyet rejimine yapılan bir saldırıdır ,Bunun peşini asla bırakmayacağız vb." türden haber yapıp ortalığı ayağa kaldırıken Bombaların ümraniyedeki bombalarla aynı türden olduğu meydana çıkınca neden Dut yemiş bülbüle döndü .Ve bu konu ile ilgili asla bir daha haber yapmadı.
Hani peşini bırakmayacaklardı?

NEDEN?

Ben kendi cevabımı vereyim siz ergenekocular kendi cevabınızı verin

ses çıkarmadı çünkü Cumhuriyet gazetesi başından beri bu bombaların kime ait olduğunu biliyordu.Çünkü bu tezgahın içinde kendileri de vardı. Çünkü bu tezgahın da kısa sürede ortaya çıkmayacağını hesaplamışlardı Nezamanki tezgah kısa sürede ortaya çıktı.bu kez de olayın üstünü örtmeye çalıştı.
 
şerefsizler ortalığı karıştırcaklardı yine helal olsun akp böyle pislikleri cesur bir şeklde ortaya çıkardın chp de tutuştu.. hem chp ye ne oluyor .. yerlerin altından silahlar fışkırıyor evlerden bombalar çıkıyor.. bunu bazıları anlamak istemiyor kabullenmek istemiyor..ergenekonu kabul etmyenlere daha ne diyim at gözlüğü takmışlar yani biraz mantıklı düşünseler anlarlar..



Arkadaşım sana bir misal vereyim.

Bu gün ağacın dallarını kesersen yarın güneş kızdırınca altına oturmak için dal ararsın ama bulamazsın.


Sen ianıyonmu devleti hükümetler yönetiyor.Onlar aynanın görünen ön yüzleridir.Hükümetler gelip geçicidir.


Bu işler şirket yönetmeye benzemez devlet yönetimine şeytanın aklıbile ermez.

Bu tutuklananlar devletin en üstmakamında görev yapmış insanalar devlete bunlar enaz 20 30 senesini veren insanlar.Ben inanmıyorum ATATÜRK'ün kurmuş olduğu CUMHURİYET'i yıksınlar.Amerikayla akp nin kurmuş olduğu bir oyun olduğuna inanıyorum.


Bir misal daha vereyim eğer bir gün bir gölü kurutmak için çalışıyorsan önce ona akan ırmak ların suyunu kesersen kurutmak daha kolay olur.
 
İ.Selçuk un kendi gazetesi ni bile bombalattığını düşünürsek bunlar ülkede kaos çıkması için herşeyi yaparlar
 
Türkiye yavaş yavaş parazitlerinden kurtulmaya
çalışıyor. Bu da bazı kan emicilerini rahatsız ediyor
doğal olarak. Kuyruklarına basılmış kediler gibi
çığlık atıyorlar ve varını yoğunu ortaya koyup, son kozlarını
oynuyorlar. Artık millet Laikliğin ve Atatürkçülüğün arkasına
saklanmalarından bıktı. Baktılar bunların ne laikliği
bildiği var ne de gerçek Atatürkçüler. Çünkü
gerçek bir Atatürkçü, öcalanla Atatürkü aynı keseye
koyan ve Atatürkü aşağılayan bir kişiyi savunmaz.

Yakında bunlar da tarihe gömülecek ve hatırlanacak
şeylerin çok azı iyi olacak. Herkesin aklında;
her şeye muhalefet olan, fikir üretmeyen, eleştiri
makinası fakat yapıcı eleştiriden uzak, kendi
içinde muhalefeti kabullenemeyen, demokrasiden
mahsun, Atatürkün mirasını yerin dibine sokmuş Baykal kalacak..

Akıllarda, bu ülkeyi demokrasi değil fakat elinde silah
olanların yönetmeye çalıştığı gelecek. Elbette ki TSKda
bir devrim olacak ama bunun adı Hakikat devrimi olacaktır.
Türk milletinin askere gösterdiği saygıyı hakketmesi
gerekecek yeniden. Güven kazanması gerekecek. Çünkü
hangi taşın altını kaldırsak mutlaka öyle ya da böyle askere
bağlanıyor. Yine biz şanslıyız. Geçmiş yıllardaki olan
olayları yıllar sonra kitaplardan öğreniyorduk. Ama bu
sefer her olayı adım adım takip ediyoruz. Fakat İlhan
Selçuk gibiler halen halkı salak yerine koyup
yazmaya devam ettikçe ve onu doğrulayan
kişiler oldukça hakikata ulaşmamız zaman alacak.
 
Geri
Üst