- Katılım
- 22 Haz 2008
- Mesajlar
- 5,314
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 36
- Yaş
- 34
"Polisleri şehit eden anlayış ne kadar kötüyse, Kürt kökenlilerin iş yerlerine saldıran anlayış da o kadar kötüdür"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül'de yapılacak olan referandumla ilgili "Evet kampanyası" kapsamında Balıkesir'de düzenlenen mitingte konuştu. Erdoğan, İnegöl ve Dörtyol'da yaşanan olayları yorumladı ve "Polisi şehit eden anlayış ne kadar kötü ise Kürt kökenli vatandaşların dükkanlarını ateşe vermek de o kadar kötüdür" dedi. İşte Erdoğan'ın sözleri:
"İşte bizim yolumuzu Seyit Onbaşılar aydınlatıyor. Bu topraklar için canını seve seve feda eden şehitlerimiz, bu topraklar için göğsünü siper eden gazilerimiz bize rehberlik ediyor.
Şimdi CHP’nin genel başkanı çıkmış bizim birileriyle işbirliği yaparak iktidara geldiğimizi iddia ediyor. Biz iktidara geldiğimizde nerede olduğunu bilmiyorum. İşte CHP’nin zihniyeti budur. İşte CHP’nin millete bakışı budur. Milletin tercihine bakışı tam budur. 7.5 yıldır sabah akşam Ak Parti nasıl iktidara geldi diye düşünüyorlar. Ben buradan bunu söyleyeyim.
"AK PARTİ'Yİ MİLLET İKTİDARA GETİRDİ"
Ak Parti’yi millet iktidara getirdi millet. Onlar 'ordu göreve' diye bağırırken, Onlar statükocularla işbirliği yaparken, onlar çetelere avukatlık yaparken, onlar darbecilere çanak tutarken, onlar mafyayla el ele dolaşırken, Ak Parti gücünü milletten aldı. Onlar bildirileri alkışlarken, onlar statüko mitingleri yaparken, vesayetçi anlayışlardan medet umarken, Ak Parti dik durdu. Milletin yanına durdu. Canı pahasına milli iradeyi korumanın mücadelesini verdi.
"KIRK YILDIR KAFALARI DEĞİŞMEDİ"
Arayın bakın bunları kaymak takımının arasında görürsünüz, Milletin arasında değil. Bunlar aziz millete bidon kafalı dediler. Ne dediler? Göbeğini kaşıyan adam dediler. Bunlar çiftçinin oyuyla profesörün oyu aynı olamaz dediler. Bugün de milleti aşağılamaya devam ediyorlar.
Ak Parti birileriyle işbirliği yaptı demek, açıkça milleti aşağılamaktır. Milletin takdirini aşağılamaktır. Bu kafa tam 40 yıldır değişmedi. Ben bugün karşınıza iktidarı muhalefeti anlatmaya gelmedim. Bugün karşınıza bir halk oylamasını sizinle konuşmaya geldim. Yani darbe anayasası mı milletin anayasası mı? Çünkü eski genel başkanları öyleydi şimdi de öyle. Şimdi sabah başka akşam başka bu da öyledir.
"411 OYU ANAYASA MAHKEMESİ'NE KİM GÖTÜRDÜ?"
Başörtülü kızlarımızın üniversitelerde okuyabilmesi için parlamentodan 411 oy çıktı mı? Çıktı. Soruyorum Türkiye’ye. Şimdi bu CHP’nin genel başkanı sağda solda dolaşıyor bu sorunu ancak biz hallederiz diyor. Dürüst ol dürüst. O 411 oyu Anayasa Mahkemesi’ne kim götürdü? CHP götürdü. Onun altında seninde imzan vardı. Şimdi hangi yüzle gelip bunu biz hallederi diyorsun?
367 saçmalığına kim çanak tuttu? Yine onlar çanak tuttu. Ordu göreve pankartını altında kim vardı? Yine CHP vardı. 27 Nisan açıklamasına kim oh dedi? Yine CHP oh dedi. Çetelere avukatlık yapacaksın, tam gün yasasını iptal ettirip milleti mağdur edeceksin, statükoya sırtını dayayacaksın, ondan sonra da Ak Parti nasıl iktidara geliyor sorusunun cevabını bulamayacaksın. Böyle muhalefete can kurban. Tek başına iktidar olma gibi bir hedef ortaya koyamıyorsun. Neymiş artış olursa başarılı sayılırmış.
Sade suya tirid olur mu? İşte bunlar sade suya tirid doğramaya çalışıyorlar. ''Ben bugüne kadar çok kesin konuştum, 'Eğer partim genel seçimlerde ikinci olursa genel başkanlığı bırakırım' dedim. 'Yüreğiniz yetiyorsa, cesaretiniz varsa, siz de açıklayın' dedim onlara. Hiçbirisi açıklamadı. Çünkü bunlara koltuk rahat geliyor, rahat. Bırakamazlar, bırakamıyorlar' dedi.
"ANLAMLI NE DEMEK?"
Bunlar bu kafayla devam etikleri sürece asla ve asla tek başına iktidar olamazlar. Şimdi çıkmış diyor ki, 'Oylarımda anlamlı bir artış olmazsa genel başkanlıktan çekilirim'. Peki anlamlı ne demek, ölçüsü ne, birimi ne? Bunun cevabı yok. Tek başına iktidar olmak gibi bir hedef ortaya koyamıyorsun. Birinci parti olma gibi bir hedefi önüne koyamıyorsun. Neymiş, oylarında artış olursa başarılı sayılırmış.
"İDDİALARINA KARGALAR BİLE GÜLMEYE TENEZZÜL ETMEZ"
CHP’nin genel başkanı her gün geliyor bir kuyuya bir taş atıyor. Bizim gidip çıkarmamızı bekliyorlar. İddialarına kargalar bile gülmeye tenezzül etmez. Böyle sorumsuz bir muhalefet olabilir mi? Ortaya vizyon koymayan, sadece popülizm yaparak, demagoji yaparak siyaset yaptığını zanneden bir muhalefet olabilir mi?
Ben CHP’li kardeşlerimi ayrı tutuyorum, MHP’ye gönül vermiş kardeşlerimi de tamamen ayrı tutuyorum. Her iki partinin yönetimi hem milletten hem kendi tabanlarından kopuk bir siyaset tarzı işliyorlar. Şu CHP genel başkanının ağzından dökülen çirkin kelimeler, benim CHP’ye oy vermiş vatandaşımın hissiyatı olabilir mi? MHP genel başkanının ağzından dökülen küfürler, benim oy vermiş kardeşimin fikrini yansıtabilir mi?
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TUZAĞINA DÜŞMEYİN"
Dörtyol ve İnegöl’de üzücü olaylar yaşandı. İnegöl’de bir kıvılcım istenmeyen olaylara neden oldu. Hatay’da 4 polisimizi şehit eden terörist saldırı, Dörtyol’da tatsız olaylara sebep oldu.
Polisimizi şehit eden anlayış ne kadar tehlikeli ise polise karşı koyan, araçlarını ateşe vermek de o kadar tehkiledir. Polise taş atan anlayış ne kadar kötüyse
dükkanları ateşe vermek, taşlamak, esnafa zarar vermek de o kadar kötüdür. Kürt kökenli vatandaşların iş yerlerine yönelik hareketler yanlıştır. Hiç kimse kanun kural
tanımadan hak hukuk tanımadan sokakları çatışma yerlerine çeviremez. Bu infiaalleri, bu gösterileri haklı ve meşru gibi göstermek büyük bir sorumsuzluk örneğidir.
Siyasetçi toplumu gerecek açıklamalar yapamaz. Sokağa dökülenler, camı çerçeveyi indirenler terör örgütünün tuzağına düşerler. Komşusuna kem gözle bakanlar hain örgütün ekmeğine yağ sürerler. Buradan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Bu tuzağa düşmeyin, bu tahriklere gelmeyin. Terör örgütü sizin kızmanızı istiyor, sokağa dökülmenizi, kardeşlerinize kem gözlerle bakmanızı istiyor. Bu oyuna gelmeyin."
KAYNAK