Erdoğan'a şapkamı çıkarıyorum

g.haneli

Banned
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
388
Reaction score
0
Puanları
0
Erdoğan'ın savaş kışkırtıcılarına kulak tıkayıp Kuzey Irak/PKK sorununu diplomatik yöntemlerle halletmeye yönelmesi bugüne kadar Başbakan olarak yaptığı en akıllı iştir.
Başının üzerinden hiç kurşun geçmemiş olanların savaş tamtamı çalmaları kolaydır.
Başkentin güvenli ve sakin koridorlarında çay kahve eşliğinde başarıyla sonuçlanacağı garanti savaş planları yapmak da kolaydır. Ama muharebe meydanda hiçbir zaman kâğıt üzerinde olduğu gibi cereyan etmez.
Ve savaşlarda ismi sadece kanı döküldükten sonra gazete sayfalarında görülenler ölür. Şehit listelerinde parti liderlerinin, politikacıların adını bulamazsınız.
(Politikacı dedim de aklıma bir soru geldi. Kim Türk ordusunu en çok Kuzey Irak bataklığına çekmek istiyor? Cevap: PKK, CHP, MHP. Düşünmeye değer.)
Erdoğan ordunun baskısına boyun eğmeyerek de iyi yaptı. Soğuk Savaş koşullarına göre organize ve teçhiz edilmiş bir orduyu yabancı ve dost olmayan, zor bir arazide küçük bir terörist örgütünün üzerine yollamak iyi bir fikir değildir.

Linç tasarısına sırtını döndü
Erdoğan'ın Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kapatılmasına karşı çıkması, Kürt kökenli milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda MHP'nin piyasaya sürdüğü linç tasarısına sırt dönmesi de doğrudur.
Başbakan'ın "Yüz binlerce vatandaşın oylarını alarak parlamento çatısı altına gelmiş olanlara karşı biz antidemokratik yolları seçemeyiz" sözleri bu konuda sarf edilmiş en demokratik ve akıllı laflardır.
Parti kapatmanın bir çözüm olmadığını öğrenmek için Türkiye'nin kaç parti kapatması lazım?
DTP Meclis'te kalmalı, barış sürecine katkıda bulunması sağlanmalıdır.
Sorunun bu aşamaya gelmesinin en büyük nedenlerinden biri Ankara'nın Barzani ve Talabani'yi adam yerine koymaması, hakaret sayılabilecek muamelelere tabi tutmasıdır. Kuzey Irak Kürt liderliğinin işbirliği olmadan Kürt sorunu halledilemez. Onları Türkiye'nin dostluğunun düşmanlığından daha değerli olduğuna ikna etmek zor olmamalı.
Diğer yollar tüketilmeden en tehlikeli, pahalı, kanlı, ve sonu belirsiz savaş seçeneğini seçmek aptallıktır.

Belayı savaşsız savmak
Bu bağlamda Erdoğan en doğru yolu izliyor: PKK'nın hududumuzun güneyindeki bölgede bir bela olarak varlığını sürdürmesini önlemeyi Türkiye, ABD, Irak ve Kuzey Irak arasındaki diplomatik temaslarla çözümlemek.
Karşımızdakilerin, özellikle ABD'nin, bu olmazsa savaş çıkacağını anlamış olmaları sonuca atılmış büyük bir adımdır.
Kuzey Kore'nin nükleer silahlara yönelmesi sabırlı bir diplomasi sonucunda önlendi. Aynı yöntem, eninde sonunda İran'ı nükleer emellerinden vazgeçirmekte de uygulanacak. Bunları Irak'ın işgaliyle karşılaştırın.
Einstein'ın dediği gibi: "Sorunları onları yaratırken kullandığımız düşünce tarzını kullanarak çözmeyiz."
Bu belayı savaşsız savmak sadece Erdoğan'a değil, Türkiye'ye de büyük prestij kazandıracak.



milliyet.com.tr
 
Türkiyeye Büyük Prestij Kazandıracak mış :)

Ne prestijinden bahsediyoruz ?
----Bizi tehtid eden T.C ne küfreden Irağın kuzeyindeki çete başları kürt liderleri ile masaya oturmak mı ?
----Yoksa Bush'tan Irağa düzenlecek Sınır ötesi harekat için izin almaya gidişi mi ? İzin alamadan Vatana geri dönmesi mi ?
---Askerlik Yan gelip yatma yeri değil diyen bir başbakanın Askerin Sınır ötesi harekat ŞARTIR sözüne itibar etmeyip yine yan gelip yatırma eylemine devam ettirmesi mi prestij kazandıracak ?
---Diğer bir prestik konumuz Kaçırılan askerlerin dtp li bölüclerle pkk lar arasında imzalanan teslim kağıdımı artıracak ?
---- Prestiji IRağın Kuzeyindeki Türkleri kürtlerin eline pkk nın eline bırakarak onlara zulm edilmesini izlemek mi kazandıracak ?


Hangi Linçten Bahsediyorsunuz ? Başbakan Hangi Lince Sırtını Dönmüş Açıklayalım...

Bir parti var bu partinin vekilleri ve belediye başkanları ayrı ayrı bu ülkenin bütünlüğüne birliğine sistemine kast etmeye çalışanlar ve bunun için her mitinglerinde apoya önder kürdistan ülke diye bağıran adamlar var....

Linç Edilen Türkiye Cumhuriyetinin Birliği Ve Onurudur !!!!!

Biri bana cevap Versin Hangi Demokrasi Hangi Sistem 150 yakın suç işlemiş bir kurumu kişileri affedebilir ?

Hangi Ülkenin Anayasası, Anayasa Kast edenleri affetmeye çalışır ?

Bu bir siyasi Linç değildir !!! Tam aksine Dtp nin kapatılması tüm vekillerin vatana ihanetten yargılanması bu Ülkenin kuralları Anayasası Gereğidir....

*********************************************************************************



Başbakan Erdoğan Sınır Ötesi Harekata Karşı Çıkmakla ve Bu işi Demokrasi ile çözmeye çalışmakta...

Bunun Anlamı nedir biliyormusunuz ? Teröriste Pazarlık yapmak.... Onlara istediklerini vermektir !!!!



Bugün Hangi Ülkede gördünüz ? Bir teörist grubun meclise şehre davet edildiğini ?
Bugün Hangi Ülkede gördünüz teröre yardım yataklık eden vekillerin meclis koridorlarında dolaştığını ?




Yazıda Bahsedilen o küçük terörist grubu denilen pkk bu gidişle neredeyse bir ordu haline gelecek ? Iraktaki yapısını organize etmekte ve tamamlamakta...

Bugün adamların bir tankı bir topu eksik böyle giderse oda tamamlanır...


Dtp hangi barış sürecine ön ayak olacaktır ? Ortada Kürtlerle bir kavgamı var ? Hangi kürt sorunundan hangi barıştan bahsediyorsunuz ?

Bahsettiğiniz barış ? pkk ile uzlaşmak onla pazarlık yapmaktır !!! Bunun içinmi dtp nin mecliste kalmasını istiyorsunuz !!!!





Anladığım Kadarıyla hainler sırf DTP çatısında değil !!!!!!!

HAİNLER BU ÜLKENİN EN ÜST KURUMLARINDAKİLER !!!!!



***********************************
 
Bir linç kelimesi tutturulmuş gidiyor.
Bu ülkede linç edilerek öldürülenlerin sayısı ne kadardır? bilen var mı?
Bu ülkede yaşayanların hepsi CANİ mi?

Bunların imralıdaki başı bile linç edilmedi, krallar gibi yaşıyor.
Bunları söyleyenler, yazanlar, şakşakçıları bir yerlerden ..............................
Ama bu cumleleri savunan sade vatandaşa acıyorum.
 
Hergün 3.5.10 vatan evladı kaybetmektense bir kerede 200 300 kişi kaybedilebilir ve bu işin kökü kurutulur,nerde görülmüş it köpekle aynı masaya oturdugunu , dtp den hala kimden izin alıpda ıraga Türkiye adına gittin, iti kopugun varlıgını kabul edip onlarla nie pazarlık yaptın diye sorabildimi sayın başbakanımız?ayrıca savaş alanını bir komutandan daha iyi bildiğinimi zannediyormuş çok sayın başkanımız?
 
Erdoğan'ın savaş kışkırtıcılarına kulak tıkayıp Kuzey Irak/PKK sorununu diplomatik yöntemlerle halletmeye yönelmesi bugüne kadar Başbakan olarak yaptığı en akıllı iştir.
Başının üzerinden hiç kurşun geçmemiş olanların savaş tamtamı çalmaları kolaydır.
Başkentin güvenli ve sakin koridorlarında çay kahve eşliğinde başarıyla sonuçlanacağı garanti savaş planları yapmak da kolaydır. Ama muharebe meydanda hiçbir zaman kâğıt üzerinde olduğu gibi cereyan etmez.
Ve savaşlarda ismi sadece kanı döküldükten sonra gazete sayfalarında görülenler ölür. Şehit listelerinde parti liderlerinin, politikacıların adını bulamazsınız.
(Politikacı dedim de aklıma bir soru geldi. Kim Türk ordusunu en çok Kuzey Irak bataklığına çekmek istiyor? Cevap: PKK, CHP, MHP. Düşünmeye değer.)
Erdoğan ordunun baskısına boyun eğmeyerek de iyi yaptı. Soğuk Savaş koşullarına göre organize ve teçhiz edilmiş bir orduyu yabancı ve dost olmayan, zor bir arazide küçük bir terörist örgütünün üzerine yollamak iyi bir fikir değildir.

Linç tasarısına sırtını döndü
Erdoğan'ın Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kapatılmasına karşı çıkması, Kürt kökenli milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda MHP'nin piyasaya sürdüğü linç tasarısına sırt dönmesi de doğrudur.
Başbakan'ın "Yüz binlerce vatandaşın oylarını alarak parlamento çatısı altına gelmiş olanlara karşı biz antidemokratik yolları seçemeyiz" sözleri bu konuda sarf edilmiş en demokratik ve akıllı laflardır.
Parti kapatmanın bir çözüm olmadığını öğrenmek için Türkiye'nin kaç parti kapatması lazım?
DTP Meclis'te kalmalı, barış sürecine katkıda bulunması sağlanmalıdır.
Sorunun bu aşamaya gelmesinin en büyük nedenlerinden biri Ankara'nın Barzani ve Talabani'yi adam yerine koymaması, hakaret sayılabilecek muamelelere tabi tutmasıdır. Kuzey Irak Kürt liderliğinin işbirliği olmadan Kürt sorunu halledilemez. Onları Türkiye'nin dostluğunun düşmanlığından daha değerli olduğuna ikna etmek zor olmamalı.
Diğer yollar tüketilmeden en tehlikeli, pahalı, kanlı, ve sonu belirsiz savaş seçeneğini seçmek aptallıktır.

Belayı savaşsız savmak
Bu bağlamda Erdoğan en doğru yolu izliyor: PKK'nın hududumuzun güneyindeki bölgede bir bela olarak varlığını sürdürmesini önlemeyi Türkiye, ABD, Irak ve Kuzey Irak arasındaki diplomatik temaslarla çözümlemek.
Karşımızdakilerin, özellikle ABD'nin, bu olmazsa savaş çıkacağını anlamış olmaları sonuca atılmış büyük bir adımdır.
Kuzey Kore'nin nükleer silahlara yönelmesi sabırlı bir diplomasi sonucunda önlendi. Aynı yöntem, eninde sonunda İran'ı nükleer emellerinden vazgeçirmekte de uygulanacak. Bunları Irak'ın işgaliyle karşılaştırın.
Einstein'ın dediği gibi: "Sorunları onları yaratırken kullandığımız düşünce tarzını kullanarak çözmeyiz."
Bu belayı savaşsız savmak sadece Erdoğan'a değil, Türkiye'ye de büyük prestij kazandıracak.



milliyet.com.tr



simdi yazi nerede bilmiyorum ama hackhellde bi arkadasin yazdiklarinin en direk Türkce mealleri aklima geldi nedense: vatan evlatlari sehit olur erdogan efendi eser kukrer sabrimiz kalmadi gereken badel neyse oderiz vs vs vs amerikaya gidip gelir bi anda kuzu kesilir yeni kelimeler kullanmaya baslar pkk yi silahsizlandirmak demokratik zemine cikarmak vs vs vs gibi sonra amerika kendi elleriyle kurdugu pkknin donusum dugmesine yine kendi elleriyle basar ve bunu erdogan hukumetinin basarisiymis gibi gosterip halkin gozunde kendi kuklasinin prestijini yine tavan yaptirir Türk milleti bu oyunu cok guzel yer erdogan efendi halkin gozunde yine kahraman olur. boylece hem amerika Türkiyeyi kendisine kullandiricak kuklasini gelecek secimler icin kurtarir hem Türkiyenin dibinde ileride simdi oldugu gibi ileride de gerekirse Türkiyeye karsi kullanabilecegi orta doguya hakimiyet konusunda bir uydu devlet daha kurma yolunda buyuk bir basari gostermis olur. ve kuklasina soylettigi silah birakma demokratik zemin dagdan duze indirme gibi terimlerle kurulacak olan devleti Türkiyenin sorunsuzca kabul etmesi tanimasi icin zemin hazirlamis olur...amerika yine bir tasla bi suru kus vurmus olur...milletim uyuma... diye bitirmisti yazan arkadas...niye aklima geldiyse simdi bu yazi:eek:


ha bisey daha unutmusum bunu cok carpiciydi,sanirim yukarida orneklendirdigim yaziyi yazan arkadasti yine: ...bu ulkede vakti zamaninda kadin bir basbakan vardi..........birileri kardak gibi ufacik bir adaya bile bayrak dikti diye "o bayrak ya kalkacak ya kalkacak" demisti sonra ne mi oldu? kadin olmasina ragmen giristigi iste birileri kacarken bayraklarini bile alamadan kactilar. yine ayni kadin basbakanin elestirildigi bi konu vardi oglu askerlik icin basbakanlik torpilini kullandi: askerligini sat komandosu olarak yapti ayni basbakanlik makaminin torpilini kullanip SEREFSIZCE CURUK RAPORU ALMAK ICIN KULLANILMAMISTI OYSA.

demisti yazan arkadas.
 
''Bindirilmiş kıtalar” dan oluşan milyonlar, sokaklarda!
“Anasını alıp giden” , “Gözünü toprak doyurmuş” çiftçi, sokakta!
“Türkiye sadece sizden müteşekkil değil” tarifli, sendikalar ve sendikalı işçiler sokakta!
“Kelle” diye tarif edilen şehitlerin aileleri, sokakta!
“Sayın” unvanlı, hain-bölücübaşı, dinlenme kampında, keyfi yerinde;başıboş kuduz köpekleri sokakta!

Hep beraber Başbakanla gurur duyuyoruz!!!Türkiye'nin prestiji kurtuldu !!!
 
siyaset konuşcak millet vekilligine adaylık koysun :D
 
''Bindirilmiş kıtalar” dan oluşan milyonlar, sokaklarda!
“Anasını alıp giden” , “Gözünü toprak doyurmuş” çiftçi, sokakta!
“Türkiye sadece sizden müteşekkil değil” tarifli, sendikalar ve sendikalı işçiler sokakta!
“Kelle” diye tarif edilen şehitlerin aileleri, sokakta!
“Sayın” unvanlı, hain-bölücübaşı, dinlenme kampında, keyfi yerinde;başıboş kuduz köpekleri sokakta!

Hep beraber Başbakanla gurur duyuyoruz!!!Türkiye'nin prestiji kurtuldu !!!

aynı hikayeleri seçimlerden önce de söyleyip aklınız sıra derin hülyalara dalmıştınız.ama 22 temmuzdan sonra halkın seert tokadı ile çok çabuk uyandınız bu rüyadan.

En çokra şu"ananı al da git" sözünü yıllrca dillerindirenlerin düştüğü komik duruma gülüyorum.

Yıllarca bu lafı dillendirip etik ve ahlak dersi va hatta halk edebiyatı yapanların maskesi 22 temmuz yenilgisinden sonra çok feci bir şekilde düştü.

Başbakanı bu sözüyle eleştirip ahkam kesenler ,seçim sonuçları hoşlarına gitmeyince birde edep ahlak derslerini bırakıp sokak ağzıyla millete saldılar.

Göbeğini kaşıyan kıllı ayımı dersin, onurunu kömüre bulgura satan cahil halk mı dersin.Bidon kafalı millet mi dersin.

bu arkadaşta hala aynı hikayeyi okuyup bitiremeyenlerden.
 
22 Kasım 2007 Yılmaz ÖzDiL'in Yazısı .

Ne dedi Başbakan?

"Eli silahlı

kovboy değiliz."

*

Böylece...

"Ne olmadığımız" konusunda, yeni bir şey daha öğrenmiş olduk.

*

Üşenmedim...

Arşivi taradım.

Bakın, Başbakan'ın ağzından başka neler "değiliz..."

*

Gece rüya görüp, sabah üfürenlerden değiliz. Kimseden izin alacak değiliz. Hiçbir gerilimin tarafı değiliz. Savaş peşinde değiliz. Küçük hesaplar içinde değiliz. Irak'a asker göndereceğiz diye çok da arzulu değiliz. Arzu edilen neticeyi almış değiliz. Güdülen değiliz. Muhatabı değiliz. Pabuç bırakanlardan değiliz. Revahet içinde değiliz. Tahammül noktasında değiliz. Aceleci değiliz. Oyalanmak niyetinde değiliz. Rahatsız değiliz. Tabii biz bunu birilerinin arzusu, talebi ya da tahrikiyle yapacak değiliz. Kim ne der, endişesinde değiliz. Sağır değiliz.

*

Dost bildiğimiz ülkeler, terör örgütünün liderlerini yakalıyor, serbest bırakıp, başka ülkelere gitmesine izin veriyor, bu nasıl dostluk anlamış değiliz.

*

Kafatasçı değiliz. Din eksenli değiliz. Herhangi bir partinin devamı değiliz. Hiçbir ideolojinin esiri değiliz. Biliyorsunuz, sağ parti değiliz, sol parti de değiliz. İlkesizlerden değiliz. Havaya girenlerden değiliz. Sonuçları abartanlardan değiliz. İnsanları ak ve kara diye ayıranlardan değiliz. Pisliği pislikle temizleyenlerden değiliz. Kirlilikten sorumlu değiliz. Alışılmış değiliz.

Malezya değiliz.

*

Birileri akıl veriyor, "aman, sert olmayın" diye... Şairimiz söylüyor ya, "yumuşak başlı isem, kim demiş uysal koyunum, kesilir belki fakat, çekmeye gelmez boynum..." Mesele bu. Yoksa, sert değiliz.

*

Ekonomik kurtuluş savaşı şart ama, işgal altında değiliz. Yabancıya karşı değiliz. Her şeyi kendimiz yapacak değiliz. Para gelsin de, nasıl gelirse gelsin anlayışı içinde değiliz. Müsrif tüccar değiliz. Milletin efendisi değiliz. Komşusu aç olan, tok yatamaz, bunu tabana yayabilmiş değiliz. Sorumlusu biz değiliz.

Devlet babalığa talip değiliz. Eski alışkanlıkların aktörü değiliz. Sihirbaz değiliz. Fiyat belirleyici değiliz. TMO'yu Fiskobirlik'i çökertsin diye devreye sokmuş değiliz. Biz kimin IMF'ci, kimin IMF kulu olduğunu biliyoruz, kul değiliz.

*

Su zengini değiliz. Sulu şaka yapanlardan değiliz. Barajda ısrarlı değiliz. Fenerbahçe'nin oynadığı futboldan memnun değiliz. Yozgat'ın Tokat'ın Çorum'un yolunu bilmeyenlerden değiliz. 81 vilayetin 81'ine de bakanlık verecek değiliz.

Uzlaşmak zorunda değiliz.

Uzlaşmaz değiliz.

Çark etmiş değiliz.

Polemikler içinde değiliz.

Kimseyle çamur güreşine girişecek değiliz. Dargın değiliz. Kırgın değiliz. Unutacak değiliz. Vazgeçmiş değiliz. Değişecek değiliz.

*

Tetikçi yakalandı diye, arkasını bırakacak değiliz. Suçlu arama durumunda değiliz. Hesap sorma makamı değiliz. 301 noktasında, direnç koyma noktasında değiliz. Hepimiz Anayasa hukuku profesörü olmaya mecbur değiliz. Ödün verecek değiliz. Taviz verecek değiliz. AB yolundan dönecek değiliz. Dönülmez yolda değiliz. AB'ye muhtaç değiliz.

*

Deniyor ki, AB'nin 50'inci kuruluş yıldönümü kutlamalarına Türkiye neden davet edilmedi... Şüphesiz ki, AB üyesi değiliz.

*

Kanun çıkarırken, kimsenin yatak odasında değiliz.

O safhada değiliz.

*

Kasaba devleti değiliz. Aşiret değiliz. Mahalle ağalığı yapmaktan yana değiliz. Sokak ağalığı yapmaktan yana da değiliz. Affedersin ama, eli silahlı kovboy değiliz.

*

Peki neyiz?

Henüz onu söylemedi.

*

Ama vaziyet kabak gibi ortada olduğuna göre, sanırım, masum değiliz... Hiçbirimiz.


---------

Devleti için bunca fedakarlık yapmış tayyip için bende şapka çıkartıyorum .
 
22 temmuz...
....cahil halk mı dersin.Bidon kafalı millet mi dersin.


sapka cikarmak...
...onurunu kömüre bulgura satan...


...hesap soran hesapta dogruyu bulan halk
aynı hikayeleri seçimlerden önce de söyleyip aklınız sıra derin hülyalara dalmıştınız.ama 22 temmuzdan sonra halkın seert tokadı ile çok çabuk uyandınız bu rüyadan.
killi ayilardan cahillerden bidon kafalilardan olusan ayni halk. sapka cikaranlari/cikardiklarini destekleyen halk ve sapka cikaranlarin/cikarilanlarin halka nerede nasil baktigi
Göbeğini kaşıyan kıllı ayımı dersin, onurunu kömüre bulgura satan cahil halk mı dersin.Bidon kafalı millet mi dersin.



no comment
 
22 temmuz...


sapka cikarmak...


...hesap soran hesapta dogruyu bulan halk killi ayilardan cahillerden bidon kafalilardan olusan ayni halk. sapka cikaranlari/cikardiklarini destekleyen halk ve sapka cikaranlarin/cikarilanlarin halka nerede nasil baktigi



no comment

ne oldu ya Türkçenin suyumu çıktıda yorumlarını ingilizce yazıyorsun.pardon yorumsuzluğunu.

sonrada vatan millet sakarya edebiyatı parçalarsınız.

Başkalarını çok kolay vatan hainliği ile suçlayanların bu vatanın diline gösterdiği saygıdan nekadar vatan sever oldukları anlaşılıyor
 
ne oldu ya Türkçenin suyumu çıktıda yorumlarını ingilizce yazıyorsun.pardon yorumsuzluğunu.

sonrada vatan millet sakarya edebiyatı parçalarsınız.

Başkalarını çok kolay vatan hainliği ile suçlayanların bu vatanın diline gösterdiği saygıdan nekadar vatan sever oldukları anlaşılıyor



zihniyetinize soyledigim herseyi sindirdin de buna mi takildin:eek: tebrik ediyorum cok asilmişsin


SIMDI DON IYI OKU ORAYI TEKRAR ORADA YORUM FALAN YOK DIREK SAVUNDUGUN ZIHNIYETIN KENDI YAZDIKLARI VAR slogan atmadan once dikkatli oku yazilari

sondaki tek cumlenin niye oyle olduguna gelince genelde agzima geleni soylememek icin cok tiksindigim seylere o sekilde cevap verip yorum yapmadan kestirip atarim bir nevi kendimi tutma sekli bu benim icin.eger geri donup kastettigin yeri tekrar okursan bana ve sanirim bi cok kisiye gore oraya yapilicak yorum "u.an senin gibi..." diye basliyor hic baslamasa kaale alinmasa daha iyi diye dusundum. cunku ortada slogan attigin bir yorum yok bana ait, adam direk kendi zihniyetini ortaya koymus onun cumleleriyle alintilar var sevgili kardesim slogan atmadan once buna dikkat etseydin keske

ha bu arada Türkçede "soru eki olan mı,mi,mu,mü ayri yazilir....'suyu mu çıktı' olucak yani".... "dahi" anlami katan 'de,da' bağlaci da ayri yazilir 'suyu mu çıktı da' 'sonra da' olmasi gerekiyor ve 'nekadar' degil 'ne kadar' yazilmali o saygi duydugun vatan dilinin kurallarina gore belli ne kadar saygili oldugun, daha kurallarini ogrenememissin bu yasina kadar ama millet tamamen senin kastettiginle alakasi olmayan nedenlerden baska bir dil kullansa hemen Türkçe savunmasina geciyorsun,sen once ilkokuldakilerin bildiklerini ogren vatan dili hakkinda ondan sonra yaparsin bu tarz ithamlari
 
Böylesine korkak bir politika izlediği
Şehitlerin hesabını sorun emrini veremediği
Kendi eşine bile yapılan başörtüsü zulmünü hala seyretmekle yetindiği
Perez Gibi elikanlı bir katili Mecliste konuşturduğu için

Bende Erdoğana şapka çıkarıyorum Yalnız o şapkanın altında tavşan aramasın..!!
 
uzun süredir forma bakamıyorum ama arkadaşlarımız saolsunlar memleketin sorunlarını enine boyuna tartışıyorlar...
bence tayyip erdoganın izledigi yol gelişmiş siyaset politikasıdır (herkes bunu yapamıyor ne yazıkki :)) zaman çok şeyin tayyip izledigi yoldan yana oldugunu gösteriyor... her şeye sıcagı sıcagına mudahele isteniyor...yaşananların olumsuz görünmesi biraz bizi tedirgin ediyor olsada ama bu işi kurallarına göre oynuyor tayyip helal olsun ..

sonuna kadarda takip ediyorum

zman her şeyin türkiye lehinde oldugunu gösteriyor
 
uzun süredir forma bakamıyorum ama arkadaşlarımız saolsunlar memleketin sorunlarını enine boyuna tartışıyorlar...
bence tayyip erdoganın izledigi yol gelişmiş siyaset politikasıdır (herkes bunu yapamıyor ne yazıkki :)) zaman çok şeyin tayyip izledigi yoldan yana oldugunu gösteriyor... her şeye sıcagı sıcagına mudahele isteniyor...yaşananların olumsuz görünmesi biraz bizi tedirgin ediyor olsada ama bu işi kurallarına göre oynuyor tayyip helal olsun ..

sonuna kadarda takip ediyorum

zman her şeyin türkiye lehinde oldugunu gösteriyor


bahsettigin gelecegin icinde %51 ne demek, enerji kaynak ve tesisleri,lojistik,iletisim, gibi unsurlarin bir devletin temelindeki ve gelecegindeki unsurlarin vasfi nedir gelecek neyle uretilir yapilandirilir...once bunlar aciklanmali tabi...

yukaridaki konu artik tartisilicak noktayi bankalarimizin yabancilarin eline gecme orani %51 gibi dunyanin tek oranina ulasinca coktan gecti sanirim.

onlarin haricinde goz ardi edilen insani delirten ne var biliyor musun. 3-5 it surusu saldiri yapti yapti diye bi dunya esip kukruceksin ver yanssin ediceksin sabrimiz kalmadi kimseden izin almayiz bedeli neyse oderiz....[devlet yonetimi soguk kanlilik gerektirir oyle gelisi guzel nara atmayla olmaz kimse sana kulhanbeyligi yap demedi ki...]

ondan sonra bi amerikaya gidip gelince tamamen renk degistiriceksin e sana gir mi dedi bu millet girme mi neye gore renk degistirip durdun kendi kendine estin kukredin susturdular bulbulk kesildin mide bulandiran bu iste yoksa oraya girilip girilmemesi degil bence.

bi de inandigim bisey var o rehin alma olayi da bilip bilmeden esip kukreyen biri yuzunden oldu,cunku o biri "kimseden izin almayiz,sabrimiz kalmadi,bedeli neyse oderiz,baskalari girerken kime sormus" dedi adam da "ulan herseyini bana sattin simdi bana mi artislik yapiyorsun o kadar soyledim benden izinsiz hicbirsey yapamazsin" dedi ve bunu kanitlamak icin de basbakanin "amerika girerken kimden izin almis" sozunden bir gece sonra bu rehin olayi gerceklesti...

niye boyle dusunuyorum bi kere en cahilimizden en akillimiza herkesin bildigi 2 sey var 1)birinin dugmeye bastigi 2) it surulerinin kuruldugu tarihten bu yana asla o tarz bi saldiri yontemi olmadigi o surunun tarzi o degil cunki.

yani adam aldin mi agzinin payini kicindaki dona kadar sahibi benim bana artislik yapiyorsun dedi sonra noldu basbakan bi gitti geldi bulbul mubarek.

ben bu resimden bunu okuyorum baska sekilde okuyan varsa da saygi duyarim tabiki

simdi ki olay da soyle: bunu forumda bir arkadas yazmisti yazinin nerde oldugunu kimin yazdigini hatirlamiyorum ama cok dogru oldgunu dusunuyorum. basbakan niye bulbul kesildi demokrasi silahsizlanma dagdan duze indirme demokratik platform vs diye dem vurmaya basladi geldikten sonra? geldikten sonra niye pkk konusunda isler cozume gitmeye basladi?

olay soyle cunku: basbakanin gelisi guzel esip kukreyip atip tutmasina amerika vatan evlatlarinin canini alarak cevap verdikten ve basbakan abd ye gittikten sonra abd yine kendi planini aynen tekrar duzene koydu ne o plan:

1)kendi ellerinle kurdugun pkknin donusum dugmesine bas
2)bunu akp nin basarisi gibi goster ve kendi yonettigin kuklanin prestijini halkin gozunde tavan yaptir gelecek secimleri garantilesin boylece abd kuklasini gelecek secimler icin kurtarip bizi istedigi gibi yonetme sansini saglama alsin
3)kuklaya kuzey irak ve oradaki unsurlar icin "demokrasi,silahsizlanma,duze inip mecliste demokratik platform vs" gibi seyler soyleterek hem o unsurlari Türkiyenin icine gonderme hem de kurmak istedigi uydu devlet icin zemin hazirlansin
4)boylece yukaridaki arkadasin bahsettigi aydinlik gelecekte hem abd nin bi uydu devleti daha rahatlikla kurulsun hem gerektiginde [bugun oldugu gibi] Türkiyeye karsi da kullanilsin hem onceden kuklanin agzindan altyapisi hazirlandigi uzere demokrasi duze inme silahsizlanma gibi dusuncelerle Türkiyenin icine kadar kansizlari sok bu imkanlardan faydalansinlar yeri geldiginde istedigi gibi kullansin bunlari abd bize karsi.

ne guzel gelecek dimi,gelmesine gerek yok yani kabak gibi ortada adim adim gerceklestigini de basbakani izleyip gorebiliyoruz ne guzel
 
zihniyetinize soyledigim herseyi sindirdin de buna mi takildin:eek: tebrik ediyorum cok asilmişsin


SIMDI DON IYI OKU ORAYI TEKRAR ORADA YORUM FALAN YOK DIREK SAVUNDUGUN ZIHNIYETIN KENDI YAZDIKLARI VAR slogan atmadan once dikkatli oku yazilari

sondaki tek cumlenin niye oyle olduguna gelince genelde agzima geleni soylememek icin cok tiksindigim seylere o sekilde cevap verip yorum yapmadan kestirip atarim bir nevi kendimi tutma sekli bu benim icin.eger geri donup kastettigin yeri tekrar okursan bana ve sanirim bi cok kisiye gore oraya yapilicak yorum "u.an senin gibi..." diye basliyor hic baslamasa kaale alinmasa daha iyi diye dusundum. cunku ortada slogan attigin bir yorum yok bana ait, adam direk kendi zihniyetini ortaya koymus onun cumleleriyle alintilar var sevgili kardesim slogan atmadan once buna dikkat etseydin keske

ha bu arada Türkçede "soru eki olan mı,mi,mu,mü ayri yazilir....'suyu mu çıktı' olucak yani".... "dahi" anlami katan 'de,da' bağlaci da ayri yazilir 'suyu mu çıktı da' 'sonra da' olmasi gerekiyor ve 'nekadar' degil 'ne kadar' yazilmali o saygi duydugun vatan dilinin kurallarina gore belli ne kadar saygili oldugun, daha kurallarini ogrenememissin bu yasina kadar ama millet tamamen senin kastettiginle alakasi olmayan nedenlerden baska bir dil kullansa hemen Türkçe savunmasina geciyorsun,sen once ilkokuldakilerin bildiklerini ogren vatan dili hakkinda ondan sonra yaparsin bu tarz ithamlari

Bak arkadaşım ben sana Türkçe dilbilgisi kurallarına neden uymuyorsun gibi bir suçlama yöneltmedim ki kalkmış bana burada dilbilgisi dersi vermeye kalkıyorsun.ben sana neden bu forumda hiç gereği yok ken yorumunda yabancı(ingilizce) bir kelime kullandığını soruyorum. Zira burada kilerin hepsi Türkçe konuşmayı ve okumayı biliyor.

Bunun yerine sen bana kalkmış "mı" şöyele yazılır "dı" böyle yazılır ahkamını kesiyorsun.

sende biliyorsun ki burada yorum yapanların hepsinin amacı yorum yapmak kompozisyon yarışmasına katılmak değil.Yzarken dilbilgisi kurallarına uyulmamasının sebebi zamandan kazanmak.yoksa herkes senin kadar bu kuralları biliyor.

Oysa sen buna karşılk yorumunda yabancı kelime kullanmayı öyle garip bir savunmayla açıklamışsın ki buna ancak kargalar güler.

ben şimdi sana Peyami Safa'nın bu konuyla benzer yazmış olduğu bir makaleyi sunuyorum.

FRANSIZCA KONUŞAN VEZNEDAR BAYAN​

Beyoğlu’nda münevver(aydın) Türklerin alışveriş ettikleri büyük bir mağaza var.
Veznesinde bir Türk kızı oturur.(Yüzde yüz Türk).Zannederim ki münevver ve şüphe etmem ki milliyetperver bir bayandır. Fakat pek çok defalar onun öteki mağaza memurlarıyla Fransızca konuştuğuna dikkat ettim. Şüphesiz bu memurlarda Türkçe biliyorlar ve hiç olmazsa,”evet, aldım. Hayır, köşede. Peki, şimdi” diyebilecek kadar biliyorlar. Çünkü Fransızca konuştukları mevzuun hududu bu basit ve ameli telgraf üslubunu aşmıyor.

İmdi size bir muamma: Türkiye’de, çoğu Türklerin alışveriş ettiği bir mağazada, bir Türk kızı, Türkçe bilen muhataplarıyla niçin Fransızca konuşur?

İki cevap var: Bir züppelik; iki alışkanlık. Üçüncü bir sebep bulamıyorum ve bu ikisini bir birinden ayıramıyorum. Türkçe bilenlerle açıkça ve vazife halinde Fransızca konuşmaya alışmış olmanın hareket noktası, ancak züppelik kelimesiyle hakiki manasını bulabilir. Fransız dilinin ve Fransız kültürünün bizimkinden çok üstün olduğuna inanmakla başlayan bu züppeliğin bir ucu Tanzimat kadar mı gider, orası ayrıca konuşula bilir amma, öbür ucu zamanımıza kadar ulaşabiliyor.
Bir yabancı dilin emrinde kalmakla bir yabacı orduya köle olmak arasında fark yoktur.Zira kültür harbleri toprak harblerinden daha az mühim değildir; hatta bunlardan sulh derecesinde kazanmaya mecbur olduğumuz harb,yalnız kültür için olanıdır.Eğer Fransızca konuşan veznedar bayan taze bir misal istiyorsa,ona Çek şehirlerinde ve mağazalarında bile Almanca konuşan zavallı Çekoslovakya’nın akıbetini göstere bilirim.

Peyami Safa’nın Cumhuriyet, 4Ekim 1938 tarihli makalesinden özet

yorum yok
 
Oysa sen buna karşılk yorumunda yabancı kelime kullanmayı öyle garip bir savunmayla açıklamışsın ki buna ancak kargalar güler.

kargalar guler mi gulmez mi bilmiyorum ama,her hangi bir dusunceyi/zihniyeti igrenc buldugun zaman bi "yorum yok" yaz bi de "no comment" deyip kestirip atmayi dene. hangisini yazdiginda kendini daha yakin buldugunu,o dusunceyi/zihniyeti uzerinde dusunmeye deger buldugunu ve hangisinde cok daha soguk umursamaz buldugunu donup buraya durustce yazarsin o zaman anlayabiliriz sanirim kargalarin gulup gulmeyecegini...

ikinci bir husus da madem ki sadece benden kaynaklanan bir durumdan bahsediyorsun bunu direk bana soyleseydin daha mantikli olurdu di mi? bi konuya,konusulanlara,zihniyete bak bi de senin bahsettigin olaya bak. ayrik otu misali saptirma goruntusu veriyor ve emin ol hos durmuyor...dedigim gibi sadece benden kaynaklanan bir durum icin konuyu saptirman mantiksiz,direk bana soyleyebilirdin...neden boyle vs diye ben aciklardim sen de kendine gore mantikli ya da mantiksiz bulurdun, bu kadar basitti.
 
Eğer biz kabadayı olsaydık hiç sonunu düşünmeden dalardık,
Sonunda ne olurdu Dünyadaki hiç bir ülke bizim haklı olduğumuza inanmazdı. Eğer çok güçlü olsaydık ülkemiz üzerindeki oyunları engellerdik. Önemli olan oyunu onların istediği gibi oynamamak. Biz dünyayı ikna edemezsek daha bir 30 yıl aynı savaşı versek boşuna. PKK içimizde büyüyecek bir kanser hücresi gibi kalacak. Gittik bir operasyon yaptık diyelim sonunda ne olacak kanserli hücreyi tamamen söküp atabilecekmisin vücüdundan. Eeee dışardan besleniyor besleniyor besleniyor. Kan emicilerin kaynakları kesilmiyor.

İstanbul feth edilirken Bizansın düşmesinin en önemli sebeplerinden biri Bizansa Avrupadan gelen yardımların kesilmesini sağlamak değilmiydi.

Bazı arkadasların gözünü KAN Bürümüş. Kana kan isterler. Fakat önemli olan kuklanın oyun perdesini kapamak değil veya kuklanın geçisi süre oyununa ara vermesini sağlamak değil. O kuklayı oynatan ellerin durdurulmasıdır.

Sonucta Türkiye güçlenmez ise Dünya ile barışmaz ise yanlız başına kalmış bir kovboy gibidir. Her zaman elimizi güçlü tutmamız gerekir. Biz nasıl bazı ülkeleri bağımlıysak (ne kadar kabul etmesek te veya böbürlensek te) Ülkelerinde bize ne kadar bağlı olduklarını anlamalarını sağlamak ve bizimle olan bağlarını güçlendirmeye çalışmak önemli.

PKK TEK BİR BÖLGEYE YAPILACAK ASKERİ BİR OPERASYONLA BİTECEK OLSAYDI SIMDIYE KADAR KOKU KAZINIRDI. PKK BIZIM ICIN KURESEL BIR SORUNDUR VE BUNU KURESEL YONTEMLER LE HALLETMEMIZ GEREKIR.
 
"Türklerin baslarini kaldirmalarina,guclenmelerine asla izin verilmemelidir zira bir daha onlerine gecilemeyebilir" bu laf geldi simdi aklima.

sonuna kadar haklisin ama sanirim olay pkkyla ilgili de degil o sadece bir unsur,o gider tkk gelir o gider zkk gelir vs. sanirim once kendimizi duzeltmeliyiz biz. adam niye yukaridaki lafi soylemis,basimiz egik derken neyi kastetmis onlerine gecilemez derken neyi kastetmis bunlari ogrenmek gerek insan kendini bilmedikten sonra hicbir sorun cozulmez sanirim.
 
HERŞEY ÇOK GÜZEL PEKİ BİRAZ İLERİYE UZANALIM DA NELER OLACAK BAKALIM...
TURKİYE K.IRAKA GİRMEDİ. NOKTA OPERASYONLARIYLA PKK İLE SAVAŞTI.
ONU PASİFİZE ETMİŞ GİBİ OLDU . SALDIRILAR AZALDI( EN İYİ İHTİMAL)
PEKİ;
Yıl 2015 ,Turkiyenin pkk sorunu kalmadı gibi , k.ıraka bir kürt devleti amerika yardımıyla kuruldu. petrol ve diğer doğal kaynaklar . k.ırak ta kişi başı milli gelir arttı ne olacak oradaki durum hiç duşundunuz mu , doğuda çıkan ayaklanmalarla halk galyana getirilip Turkiyeden koparılmak istenecek
su kaynakları tutulacak , doğal kaynaklar tutulacak yada ona çalışılacak
abd hiç bir zaman 3-5 aylık planlar yapmıyor ,ilk ırak saldırısı olduğunda ben lisedeydim şimdi universite bitti 12 yıldır çalışıyorum yaklaşık 20-25 yıllık bir plan , ve öncesi ambargolar belki 40 yıl
arada engellemeler önemli değil planın sürekliliği için abd herşeyi yapıyor,
ilk ırak saldırısında abd b ir şey yapamaz dediğimizi hatırlıyorum rusya da izin wermez miş
şimdi yıllardan 2007 abd nin bağdata ulaşması 7 gün sürdü....
bu durumda ne yapmalı ... bence öncelikle k.ıraktaki kürt dewleti oluşumunu engellemeli ne pahasına olursa olsun ... tek ırak türkiyenin lehine...bunu sağlamak için gerekirse k.ırak a girip duzeni bozmalı
barzaniyi yok etmeli... eğer bizim istediğimiz zaman sawaşmaz isek onların istediği zamn sawaşmak zorunda kalırız.
gerekirse musulda hak iddea edilip bunu sawaş sebebi saymalı
ve tam bunun arkasında durulmalı
 
Geri
Üst