Başbakan Erdoğan, Conrad Otel'de gerçekleştirilen İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği (İKÖPAB) Genişletilmiş II. Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Mehmet Ali Şahin ve İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu da hazır bulundu. Kuran'ı Kerim okunmasının ardından söz alan Mehmet Ali Şahin, "Bundan 40 yıl önce İKÖ Kudüs'teki yangın sonrası kurulmuştu.
Şimdi de Kudüs'teki durumun değişmediğini görmekteyiz. Ortadoğu barış sürecine
engel olan İsrail, sorumsuz tavırlarına bir an önce son vermelidir. Yahudi yerleşim faaliyetlerine bir an önce son vermelidir. Gazze'de yaşanan insanlık dramına da dikkat çekmek istiyoruz. Hala daha Gazze'ye temel ihtiyaç malzemeleri dışında yardım götürülmemektedir. Bu insanlık ayıbına bir an önce son verilmelidir.
Bu insanlık ayıbına kimsenin kayıtsız kalmaması gerekir. İsrail-Filistin arasında barış gerçekleşmezse, Ortadoğu'da da barış olmaz. Ortadoğu'da barış olmazsa, dünyada barış olmaz. Bu mesajı bir kez daha haykırıyoruz. İsrail, elini bir an önce bölgeden çekip, tahrik girişimlerine son vermelidir" dedi.
Daha sonra konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1969'da Mescid-i Aksa'da başlatılan yangının hala sönmediğini, söndürülmediğini söyledi. Erdoğan, "1969'da ve sonrasında, hatta bugün Kudüs'te yanan taştır, topraktır, ağaçtır. Kudüs'ün ruhu yakılamayacak kadar, yok edilemeyecek kadar kutsaldır, mübarektir. Kudüs'ü yakanlar, Kudüs'ü yakmaya ve yok etmeye yeltenenler sadece Ortadoğu'yu ateşe verirler, kendi ruhlarını ateşe verirler. Kudüs'ü yakmaya ve yok etmeye çalışanlar, oradaki kardeşlik ruhunu, dayanışma ruhunu asla ve asla yok edemezler" diye konuştu.
Kudüs'ün, tüm insanlığın ortak mirası olduğunu belirten Erdoğan, "Kudüs yanarsa Ortadoğu yanar, Ortadoğu yanarsa dünya yanar. Kudüs'teki yangın söndürülmeden, Kudüs'e barış hakim olmadan ne Ortadoğu'da, ne dünyada barış mümkün ve muhtemel olamaz. Bu gerçeği artık başta İsrail olmak üzere bölge ile yakından alakalı tüm ülkelerin görmesi gerekmektedir. Kudüs'e yönelik her türlü kara senaryo, karşısında Müslümanları, İslam dünyasını bulacaktır. Kudüs'e yönelik çirkin planlar sadece Müslümanların değil, Kudüs kendisi için kutsal olan Hıristiyanların da, aklı selim olarak düşünen Musevilerin de tepkisiyle karşılaşacaktır" açıklamasında bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman kelimesi ile terör kelimesini yan yana getirenlerin, karanlık bir senaryonun etkisi altında kalmış olduğunu söyledi.
Antisemitizm ve ırkçılık kadar, islamafobianın da tehlikeli olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, "Biz bölgemizde sadece barış istiyoruz. Biz, bölgemizdeki savaşların sona ereceğine, bitirileceğine gönülden inanıyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. Kudüs dediğimiz için, Gazze dediğimiz için kimse bizi farklı şekilde anlamaya kalkmasın, biz Gazze dediğimiz kadar dünyanın diğer ülkelerindeki, şehirlerindeki mağdur ve mazlumların da sesi olan insanlarız. Dünya Gazze'ye ve Filistin'e sessiz ama farklı bir yer söz konusu olduğunda gümbür gümbür sesler geliyor. Biz nerede yanlış varsa onu ortaya çıkarmaya devam edeceğiz. Bunlara sessiz kalamayız" dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Filistin halkı on yıllardır özlemini çektiği devletine kavuşmalıdır. Filistin devleti bir an önce kurulmalıdır. Tüm aktörler çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemelidir. Barış sürecinin önündeki en büyük engeli teşkil eden Musevi yerleşim faaliyetlerine son verilmelidir. Filistinlilerin yaşamı üzerindeki kısıtlamalar, Filistin halkı önündeki engeller ortadan kaldırılmalı, Filistin bir açık hava cezaevi olmaktan kurtarılmalıdır.
Kışkırtıcı uygulamalar, barış sürecinin sekteye uğramasında en büyük engellerden biridir. Sadece Kudüs'e yönelik tehditler değil, Gazze'deki insanlık dışı uygulamaların da bir an önce son bulmasını istiyoruz. Ülkemin sivil toplum örgütleri hala Gazze'ye uğraşmakta zorluk çekiyor."
kaynak