- Katılım
- 12 Ocak 2007
- Mesajlar
- 5,547
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 34
Bush-Erdoğan görüşmesinden çıkan sonuç: PKK, ortak düşman
ABD Başkanı George W. Bush ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşme sona erdi.
Görüşmenin ardından yapılan ilk açıklamada, PKK'nın, Türkiye ve ABD'nin ortak düşmanı olduğunu vurgulayan ABD Başkanı Bush, birlikte istihbarat yapmalarının çok önemli olduğunu ifade etti.
ABD Başkanı George W. Bush görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin "stratejik ortağı" Türkiye ile ilişkilerine büyük önem verdiğini belirtti ve Erdoğan ile "ortak endişe kaynağı" terör örgütü PKK konusunda uzun bir görüşme yaptıklarını söyledi.
Bush, "PKK terörist bir örgüttür. Türkiye’nin düşmanıdır. Irak’ın düşmanıdır ve ABD’nin düşmanıdır. Başbakan Erdoğan ile daha iyi bir istihbarat paylaşımı sağlama konusunda nasıl çalışabileceğimizi konuştuk. Katilleri yakalamak için istihbarata ihtiyaç var" dedi.
Başkan Bush, bu çerçevede iki ülkenin askeri yetkililerinin de sürekli temasta olmasının önemini vurguladı. PKK terörüne karşı mücadelede "üçlü mekanizmanın" önemli olduğunu belirten Bush, bunun dışında Genelkurmay İkinci Başkanlarının sürekli temasta olmasının, ayrıca Irak’taki Amerikalı Komutan David Petraeus ile sürekli temasta bulunulmasının önemine değindi.
Başbakan Erdoğan’ın, ABD’den, Iraklı yetkililerle çalışarak, PKK’ya finansal ve lojistik desteğin engellenmesini istediğini belirten Bush, "Başbakana, yakın işbirliğinin önemli olduğunu ifade ettim. Ayrıca Erdoğan’a, Genişletilmiş Irak’a Komşu ülkeler Toplantısı’nı düzenledikleri için teşekkür etmek istiyorum. Çok önemli bir toplantı oldu" diye konuştu.
Pakistan’daki duruma da değinen Bush, ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’ın Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref ile telefonda görüştüğünü ve ABD’nin mümkün olan en kısa zamanda seçimlere gidilmesini istediğini söyledi.
Bush, Müşerref’in askeri üniformayı çıkartması gerektiğini kaydetti. ABD Başkanı, Başbakan Erdoğan ile bu konuyu da ele aldıklarını belirtirken, Erdoğan gibi Müşerref’in de aşırılara karşı güçlü bir duruşu olduğunu ve aşırılığın tehlikelerini anladığını belirtti.
Başkan Bush ayrıca, Başbakan Erdoğan’ı, partisinin seçimlerde kazandığı "önemli başarı" dolayısıyla tebrik ettiğini de söyledi.
Bir gazetecinin, "Türkiye operasyon yaparsa tepkiniz ne olur?" şeklindeki sorusu üzerine Bush, şu yanıtı verdi:
"Ben, varsayıma dayalı sorulardan hoşlanmıyorum. Burada Erdoğan ile PKK problemiyle başa çıkmak için neler yapabileceğimizi konuştuk. İstihbarat çok önemli. Kim olduklarını bilmemiz gerek. Birinci adım istihbarat paylaşımı. İyi, sağlam istihbarat olmadan bu problemi çözemeyiz. Modern teknolojiyi kullanarak bu meseleyle etkili bir şekilde başa çıkmak çok daha kolay olacaktır." Bush, bu meseleyi çözmek için yapılabileceğin "ortak çalışma" olduğuna işaret etti.
İrtibat kesilen Türk askerlerinin Türkiye’ye getirilmesi konusundaki bir soru üzerine Başkan Bush, bu sonucun, birlikte çalışıldığı zaman nasıl etkili olunabildiğine işaret ettiğini söyledi.
ABD Başkanı, "İstihbarat olmadan hiç birşey olmaz. Nerede saklandıklarını ne yaptıklarını bilmemiz lazım" dedi.
Iraklı Kürtlerle beraber çalışıldığını da belirten Bush, PKK’yı durdurmak için bu işbirliğinin önemli olduğunu ifade etti.
İrtibat kesilen Türk askerleri konusunun çözülmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Bush, bundan sonra terör örgütü PKK’ya lojistik desteğin ve finansal kaynakların kesilmesine yoğunlaşılacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan ise yaptığı açıklamada, görüşmeye Kuzey Irak'ta yaşanan sen gelişmelerin damgasını vurduğunu belirterek, bu konuda Amerika ile birlikte hareket edilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Yapılan operasyonun sadece PKK'ya yönelik bir operasyon olduğunun altını çizen Erdoğan, "Asla sivilleri kapsayamaz. Bu konuda ABD ile istihbarat konusunda işbirliği olmak istiyoruz. Stratejik ortağımızla terörist organizasyonlara karşı hareket etmemiz şart. Sadece terör değil, dünyanın ortak barışı için verdiğimiz çabalar var. Kosova'da, Somali'de ve daha birçok yerde birlikte mücadele verdik ve teröre karşı da ortak mücadelemizin sürmesi gerektiğine inanıyoruz. İnanıyorum ki, bölgede barışın ve huzurun gereğidir. Bunları en geniş manada değerlendirme imkanı bulduk.
Burada terör kamplarının kapatılması, liderlerinin yakalanması ve lojistik desteğin engellenmesi konusunda konuşma fırsatı bulduk." dedi.
Erdoğan, askeri ve diplomatik olarak birlikte çalışılması gerektiğini söyleyerek, "Umuyorum ki bu çalışmalar en kısa sürede meyvesini verecektir. Irak da Kuzey Irak'ın da istikrarı bunu gerektirir. Onların istikrarı aynı zamanda bizim de isitkrarımızdır. Onların huzursuzluğu bizim de huzursuzluğumuzdur. Bu durumu stratejik olarak gidermek de bizim sorumluluğumuzdur. Düşüncelerimiz de büyük oran da örtüşüyor" dedi.
Pakistan'daki durumu da değerlendiren Erdoğan, Türkiye olarak her zaman aşırılıkların karşısında olduklarını belirtti. "Aşırılık hiçbir zaman çıkış değildir. Orta yol her zaman en iyi yoldur. İnsanları buraya çekmeliyiz. Pakistan'la yapacağımız görüşmelerde kendilerine bu düşüncelerimizi aktaracağız. Planlanan seçim takviminin işlemesi iyi olacaktır ve Pakistan'ın parlak geleceği burada yatmaktadır" dedi.
Erdoğan ve Bush, açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
PKK'yı araştırıyoruz
Bush, PKK konusunda araştırma yaptıklarını belirterek, "Modern teknoloji kullanılırsa PKK ve benzeri örgütlerle baş etmemiz daha kolay olur. Daha önce dediğim gibi PKK ortak düşmandır. Ve birlikte hareket etmek bizim çıkarımızadır" dedi.
TÜRKİYE BÖLGESİNDE VE DÜNYADA İSTİKRAR UNSURUDUR
Bush ile yaptığı görüşmenin ardından bir basın açıklaması yapan Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada istikrar unsuru olduğunu söyledi.
Sorunların çözümü ve medeniyetlerin diyalogu açısından büyük bir rol oynadığını ifade eden Erdoğan, "Türkiye'ye bu rolü yükleyen sadece coğrafi konumu değildir. Türkiye, İslam dünyası içinde demokrasi ve laikliği benimsemiş ve AB'ye katılımı destekleyen tek ülkedir. Bir köprü rolünü üstlenmiş bulunmaktayız. Bölge ile yapıcı ilişki kurmak isteyen Avrupalı dostlarımız bizimle iyi ilişki kurmak zorunda diye düşünüyorum." dedi.
ABD-TÜRKİYE İLİŞKİSİ
Türkiye ile ABD'nin dönem dönem sıkıntı yaşadığını ifade eden Erdoğan, "Zaman zaman iki taraf da sınav yaşadı ve bunları atlattı. Bizim için ortaklık çok önemlidir. Bizim Amerika ile yaşadığımız iki önemli nokta var. Sözde Ermeni Soykırımı tasarısı ve Kuzey Irak. Tasarının Temsilciler Meclisi'nde kabul edilmesi bizi yine karşı karşıya bırakmıştır. Müttefiğimizinin kongresinin hukuk dışı çabaları Türkiye'yi rencide etmektedir. Tasarının sunucularının Temsilciler Meclisi Başkanı'na mektup göndererek tarihi değiştirmek istemelerini ihtiyatlı bir hareket olarak görüyoruz. Bu durum karşısında ABD Hükümeti'nin gösterdiği çabayı takdirle karşılıyoruz. Bu durumu Sayın Bush'a ilettim. Bazı ülkelerde ortaya çıkan Ermeni sorunu henüz bir şey elde edemedi. Ortaya atılanlar her zaman eksik kaldı." dedi.
ERMENİSTAN'A ÇAĞRI
Başbakan Erdoğan, Ermenistan'a da çağrıda bulunarak, ortak bir komisyon kurularak olayların incelenmesini istedi.
"Gelin kurulacak komisyona tüm bilgilerimizi açalım ve komisyonun alacağı karara göre hareket edelim. Eğer bu iddia kanıtlanırsa biz tarihimizle hesaplaşırız. Bizim elimizdeki belgelerde böyle bir şey asla yok. Bizim değerlerimiz bu tür bir şeye asla müsaade etmez. Buyrun ispatlayın, ispatlanmamış bir şeyi lobilerle fatura kesme yoluna gitmek kabul edilecek bir şey değil. Bizler de tarihin bu sancılı dönemine ulaşmayı hedefliyoruz ama hala mektuba bir karşılık bir dahi alamadım. Temennim odur ki, ABD'de de kongra böyle bir kararı Damokles'in Kılıcı gibi gündemde tutmayıp kaldırmasıdır" diye konuştu.
TERÖR KONUSU
Türkiye'nin terör belasına çok fazla kayıp verdiğini ifade eden Erdoğan, terör konusunun uluslararası bir olay olduğunu söyledi.
Erdoğan, "PKK'ya yardım ve yataklık yapanlar var. Bunu sadece Türkiye'de değil, diğer ülkelerde de görüyoruz. Türkiye barış ve istikrar için elinden gelen tüm gayreti gösterirken, ne yazık ki uluslararası desteği göremedik. Özellikle bazı Avrupa ülkelerinin (AB'ye üye ülkelerden Belçika'dan bahsederek) PKK konusunda yanımızda yer almaması bizim aklımızın aldığı bir şey değildir.
Zira, devletler vatandaşlarını korumak zorundadır ve topraklarını korumalıdır. Biz Irak'ın toprak birliğini destekliyoruz. Yeniden eski gücüne kavuşmasını istiyoruz. Geçtiğimiz gün "Irak'a Komşu Ülkeler' toplantısına ev sahipliğini yaparak bunu bir daha göstermiş olduk" dedi.
IRAK'LA İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ
Iraklı bakanlarla Türk bakanların ortak çalışma yaptığının altını çizen Erdoğan, "Irak'ın istikrarı bizim de istikrarımızdır. Ulusasl istikrarımızı bölgedeki çıkarcılar yüzünden bundan vazgeçmeyiz.
Tahammülümüz kalmadı. Irak Hükümeti ve ABD'den kesin bir sonuç için somut atmalarını bekliyoruz. Ülkemiz, PKK konusunda gereken tedbirleri almaktadır. Almayada da devam edecektir." dedi.
HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ
Operasyon için sinyal de veren Erdoğan, "PKK'ya karşı uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızı kullanmaya hak kazandık. Bu hakkı aldık ve kullanacağız. Türk halkı bu konuda infial içerisindedir. Tekrar ediyorum, PKK terör örgütüdür. Tüm uluslararası camia tarafından iyi anlaşılması lazım. Türkiye, PKK konusunda atacağı adımları ABD ile atmaya da hazırdır. Barış için nasıl attıysak, bunun için de atabiliriz.
PKK'ya karşı meşru davamızda da bu görüşler çerçevesinde, PKK'nın dağıtılıp liderlerin yakalanmasına kadar, silahların ve uyuşturucunun yok edilmesine kadar tüm uluslar hassas davranmalıdır. İnanıyorum ki, teröre karşı olanların hepsi Türkiye'nin yanında yer alacaktır.
PKK'NIN TANIMI
Erdoğan, PKK'nın ABD'de zaman zaman 'İsyancı' olarak anılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "El Kaide olunca terörist, PKK olunca isyancı demek olmaz. ABD basını da buna dikkat etmelidir. Bu nasıl bir mantıktır? Böyle bir şey olmaz." dedi.
Artık terörist gruplar uluslararası işler yapıyorlar. Bunun en iyi örneğini 11 Eylül saldırısında gördük. Ortak hareket bundan dolayı şart.
PKK'ya göz yuman ülkeler, bunun bedelini çok ağır ödeyecekler. Hiçbir zaman "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığı doğru değildir. Onların da canı yanacaktır bir gün.
Bizim canımız yandı diye kimsenin canı yansın istemiyoruz. Biz, onlara bunun olacağının haberlerini veriyoruz. Ortak mücadeleden kaçanlar yarın aynı sorunla karşılaşınca çok geç olacaktır. Bu nedenle ABD'den tam katkı bekliyoruz" dedi.
Erdoğan, Türkiye ile ABD'nin birlikte hareket etmek durumunda olduğunu ifade ederek, "Dostlarımızdan bu desteği beklediğimizi yineliyorum" dedi.
ULUSAL BASIN BİRLİĞİ'NDE SORULARI YANITLADI
Erdoğan, yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
SORU: "Bush'un söyledikleri sizi tatmin etti mi?"
CEVAP: "Bölgede şu tespit çok anlamlı. ABD'nin PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesi çok önemlidir. PKK, Türkiye, Irak ve ABD'nin düşmanıdır. Diğer önemli konu ise, istihbarat paylaşımı konusunu konuştuk. Bu bizim çok önemli. Uzun süreye yayılacak bir durum değil, anlık paylaşım yapılması. Ortak bir mücadele oluşturulması konusundaki hassasiyetlerini teyit ettiler ve görüşlerimizin örtüşüğünü görerek ayrılıyorum. Memnunum"
SORU: "Iraklı Kürtlerin PKK'yı engelleyebileceği konusunda güvenebilir misiniz?"
CEVAP: "Irak'a Komşu Ülkler Zirvesi'nde bunları konuştuk ve hepsi teyit ettiler. Şu anda zaten güvenmek zorundayım. Süreç içerisindeki adımlarımda bunu göreceğiz"
SORU: "Amerika ve Iraklı Kürtler askerlerinizi çekme konusunda sizi ikna etmek için ne yapmalılar?"
CEVAP: "Kimse askerimizin nerede duracağına karar veremez. Bu konuda atacağımız adımlar Türkiye'nin güvenliğini sağlamak konusunda gerekli tedbirlerimizi alıyoruz. Bu askeri güçlerimizin en doğal hakkıdır. Vurgulamak istediğim şey, konuşlanmamıza sebep PKK terör örgütüdür. Asla siviller değildir. Böyle bir şeyi yaşamak ve yaşatmak istemeyiz. Türkiye'de yaşayan insanlarla orada yaşayan insanlar arasında akrabalıklar var. Partim, Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde birinci partidir ve 75 milletvekilimiz var Kürt kökenli. Terör örgütü hiçbir zaman benim vatandaşımın temsilcisi olmadı, sadece istismar etti. Çok ciddi bir istismar vardır. Türkiye'de Kürtlerle diğer etnik gruplar arasında sorun varmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Başka zeminlere çekilmeye çalışılıyor. Asla böyle bir şey yok."
PEŞMERGEYİ BİZ KORUDUK
Saddam döneminde Türkiye'ye kaçan peşmergeleri koruduklarını ifade eden Erdoğan, "Bu durum kanıma dokunuyor. Biz onları koruduk. Şimdi tamamen tersine dönüşmüş olması düşündürücüdür. Bu konuda herkes terör örgütüne yaklaşım tarzını gözden geçirmelidir.
SORU: "Güneydoğu'daki Kürtler size çok oy verdi şimdi ise kızgınlık var. Türkiye'deki Kürtlere de var. Kürt nüfusu korumak için ne yapacaksınız?"
CEVAP: "Kürt vatandaşlarımıza karşı değil, terör örgütüne ve onlara açık destek verenlere karşı verilen tepkidir. Bu tür tahriklere dikkat etmek lazım. Çok fazla gösteri oldu ama halkımız teröre karşı, şehitlerimizi sahiplenme konusunda tavrını ortaya koydu. Bu Türk halkının başarılı bir sınavıydı. Bu nedenle halkımla gurur duyuyorum."
SORU: "Türkiye'ye olduğu gibi teröristler İran'a da saldırıyorlar mı?"
CEVAP: "Evet aynı sıkıntı var. Onlar da böyle bir mücadelenin içerisinde. Hatta İran-Türkiye-Suriye ortak mücadeleyi de teklif ediyor. Geçenlerde Türkiye'ye gelen Suriye Devlet Başkanı Esad, düşüncelerini açıkça söyledi. Herkes de gördü."
SORU: "PKK ile bir çatışma veya savaş Güneydoğu ekonomisi üzerinde ne etki yapar?"
CEVAP: "Biz bir savaşın peşinde değiliz, yapacağımız şey operasyondur. Bunu yeniden vurguluyorum. Bunun şeklini en iyi genelkurmay bilir. Herhangi bir sıkıntı sebebi olacağına ihtimal dahi vermiyorum. Biz operasyon yapma iznini aldık."
SORU: "Sayın Sarkozy ve Merkel de Bush ile görüşecek. Sayın Bush, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ne kadar yardımcı olur?"
CEVAP: Başkan Bush, sürekli olarak destek verdi. Bugün de yine kendisi ile görüştüğümüzde bu desteğin devam ettiğini söyledi. Bizim Fransa ile görüşmelerimizde bir kaç kez sorun yaşadık. Sayın Sarkozy ile bir kaç kez görüştük. Aramızdaki ilişkilerimizin artarak devam edeceğine dair belirtiler var. Ama geçenlerde yaşanan olaylar bizi üzdü. Fransa'da yakalanan terörist için tutuksuz yargılanması yönünde verilen karar ve teröristin kaçması affedilmez yanlışlarıdır. Avusturya'ya bu konuda notamızı çektik. Fransa'ya da üzüntülerimizi bildirdik. Almanya hakkında ise, orada çok sayıda vatandaşımız var. Almanya AB sürecinde hep bizim yanımızda oldu. Gönlümüz sadece fasılın açılması değil, bunların siyasi gerekçelerle engellenmemesidir. Bu konuda pek cevap veremiyorlar. Bu yüzden kendileri ile olan mücadelemiz devam ediyor. Bizler AB'ye girmekte kararlıyız. Bu süreci devam ettireceğiz.
SORU: Ermeni tasarısı ile ilgili olarak, Temsilciler Meclisi tasarıyı geciktirdi. Sizce soykırım değilse nedir?
CEVAP: Kimsenin elinde soykırımdır diye bir belge yok. Burada soykırım yoktur, tehcir vardır. Oradaki Ermeni vatandaşlarımız aslında takdir edilen sadık toplum olarak anılıyor. Ama isyan başlayınca Ermeniler bu isyana girdiler. O zamanki yönetim bütün güvenliği sağlamak ve hatta hatta harcırah vererek göç ettirmiştir. Bunların hepsinin belgesi vardır. Belgelerde güvenlikten harcıraha kadar her şey var. Onlar da belge çıkarsınlar diyoruz ama çıkardıkları bir belge yok.
SORU: Bu tarihi konu neden tekrar tekrar karşınıza çıkıyor?
CEVAP: Ermeni diasporası nemalanmak istiyor. Tutarsa nemalanacak. Tutmazsa herkes zaman kaybedecek. Olay bu.
SORU: Pakistan'daki olağanüstü hal konusunda ne düşünüyorsunuz? Hiç görüştünüz mü?
CEVAP: Hiç istemediğimiz bir durum yaşanıyor. Askeri yönetim olması demokrasiye inanan insanların kabule edeceği bir süreç değil. Umuyoruz ki, seçim demokratik atmosfer içerisinde gerçekleştirilsin. Biz aşırılıkların tamamına karşıyız. Bu hangi taraftan gelirse gelsin hepsine karşıyız. Biz orta olan yolun en güzel yol olduğunu düşünüyoruz. Pakistan'daki meslektaşımla da görüşeceğim ve düşüncelerimi ileteceğim.
Soruların ardından Ulusal Basın Birliği tarafından Erdoğan'a plaket verildi.
kaynak: milliyet.com
ABD Başkanı George W. Bush ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşme sona erdi.
Görüşmenin ardından yapılan ilk açıklamada, PKK'nın, Türkiye ve ABD'nin ortak düşmanı olduğunu vurgulayan ABD Başkanı Bush, birlikte istihbarat yapmalarının çok önemli olduğunu ifade etti.
ABD Başkanı George W. Bush görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin "stratejik ortağı" Türkiye ile ilişkilerine büyük önem verdiğini belirtti ve Erdoğan ile "ortak endişe kaynağı" terör örgütü PKK konusunda uzun bir görüşme yaptıklarını söyledi.
Bush, "PKK terörist bir örgüttür. Türkiye’nin düşmanıdır. Irak’ın düşmanıdır ve ABD’nin düşmanıdır. Başbakan Erdoğan ile daha iyi bir istihbarat paylaşımı sağlama konusunda nasıl çalışabileceğimizi konuştuk. Katilleri yakalamak için istihbarata ihtiyaç var" dedi.
Başkan Bush, bu çerçevede iki ülkenin askeri yetkililerinin de sürekli temasta olmasının önemini vurguladı. PKK terörüne karşı mücadelede "üçlü mekanizmanın" önemli olduğunu belirten Bush, bunun dışında Genelkurmay İkinci Başkanlarının sürekli temasta olmasının, ayrıca Irak’taki Amerikalı Komutan David Petraeus ile sürekli temasta bulunulmasının önemine değindi.
Başbakan Erdoğan’ın, ABD’den, Iraklı yetkililerle çalışarak, PKK’ya finansal ve lojistik desteğin engellenmesini istediğini belirten Bush, "Başbakana, yakın işbirliğinin önemli olduğunu ifade ettim. Ayrıca Erdoğan’a, Genişletilmiş Irak’a Komşu ülkeler Toplantısı’nı düzenledikleri için teşekkür etmek istiyorum. Çok önemli bir toplantı oldu" diye konuştu.
Pakistan’daki duruma da değinen Bush, ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’ın Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref ile telefonda görüştüğünü ve ABD’nin mümkün olan en kısa zamanda seçimlere gidilmesini istediğini söyledi.
Bush, Müşerref’in askeri üniformayı çıkartması gerektiğini kaydetti. ABD Başkanı, Başbakan Erdoğan ile bu konuyu da ele aldıklarını belirtirken, Erdoğan gibi Müşerref’in de aşırılara karşı güçlü bir duruşu olduğunu ve aşırılığın tehlikelerini anladığını belirtti.
Başkan Bush ayrıca, Başbakan Erdoğan’ı, partisinin seçimlerde kazandığı "önemli başarı" dolayısıyla tebrik ettiğini de söyledi.
Bir gazetecinin, "Türkiye operasyon yaparsa tepkiniz ne olur?" şeklindeki sorusu üzerine Bush, şu yanıtı verdi:
"Ben, varsayıma dayalı sorulardan hoşlanmıyorum. Burada Erdoğan ile PKK problemiyle başa çıkmak için neler yapabileceğimizi konuştuk. İstihbarat çok önemli. Kim olduklarını bilmemiz gerek. Birinci adım istihbarat paylaşımı. İyi, sağlam istihbarat olmadan bu problemi çözemeyiz. Modern teknolojiyi kullanarak bu meseleyle etkili bir şekilde başa çıkmak çok daha kolay olacaktır." Bush, bu meseleyi çözmek için yapılabileceğin "ortak çalışma" olduğuna işaret etti.
İrtibat kesilen Türk askerlerinin Türkiye’ye getirilmesi konusundaki bir soru üzerine Başkan Bush, bu sonucun, birlikte çalışıldığı zaman nasıl etkili olunabildiğine işaret ettiğini söyledi.
ABD Başkanı, "İstihbarat olmadan hiç birşey olmaz. Nerede saklandıklarını ne yaptıklarını bilmemiz lazım" dedi.
Iraklı Kürtlerle beraber çalışıldığını da belirten Bush, PKK’yı durdurmak için bu işbirliğinin önemli olduğunu ifade etti.
İrtibat kesilen Türk askerleri konusunun çözülmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Bush, bundan sonra terör örgütü PKK’ya lojistik desteğin ve finansal kaynakların kesilmesine yoğunlaşılacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan ise yaptığı açıklamada, görüşmeye Kuzey Irak'ta yaşanan sen gelişmelerin damgasını vurduğunu belirterek, bu konuda Amerika ile birlikte hareket edilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Yapılan operasyonun sadece PKK'ya yönelik bir operasyon olduğunun altını çizen Erdoğan, "Asla sivilleri kapsayamaz. Bu konuda ABD ile istihbarat konusunda işbirliği olmak istiyoruz. Stratejik ortağımızla terörist organizasyonlara karşı hareket etmemiz şart. Sadece terör değil, dünyanın ortak barışı için verdiğimiz çabalar var. Kosova'da, Somali'de ve daha birçok yerde birlikte mücadele verdik ve teröre karşı da ortak mücadelemizin sürmesi gerektiğine inanıyoruz. İnanıyorum ki, bölgede barışın ve huzurun gereğidir. Bunları en geniş manada değerlendirme imkanı bulduk.
Burada terör kamplarının kapatılması, liderlerinin yakalanması ve lojistik desteğin engellenmesi konusunda konuşma fırsatı bulduk." dedi.
Erdoğan, askeri ve diplomatik olarak birlikte çalışılması gerektiğini söyleyerek, "Umuyorum ki bu çalışmalar en kısa sürede meyvesini verecektir. Irak da Kuzey Irak'ın da istikrarı bunu gerektirir. Onların istikrarı aynı zamanda bizim de isitkrarımızdır. Onların huzursuzluğu bizim de huzursuzluğumuzdur. Bu durumu stratejik olarak gidermek de bizim sorumluluğumuzdur. Düşüncelerimiz de büyük oran da örtüşüyor" dedi.
Pakistan'daki durumu da değerlendiren Erdoğan, Türkiye olarak her zaman aşırılıkların karşısında olduklarını belirtti. "Aşırılık hiçbir zaman çıkış değildir. Orta yol her zaman en iyi yoldur. İnsanları buraya çekmeliyiz. Pakistan'la yapacağımız görüşmelerde kendilerine bu düşüncelerimizi aktaracağız. Planlanan seçim takviminin işlemesi iyi olacaktır ve Pakistan'ın parlak geleceği burada yatmaktadır" dedi.
Erdoğan ve Bush, açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
PKK'yı araştırıyoruz
Bush, PKK konusunda araştırma yaptıklarını belirterek, "Modern teknoloji kullanılırsa PKK ve benzeri örgütlerle baş etmemiz daha kolay olur. Daha önce dediğim gibi PKK ortak düşmandır. Ve birlikte hareket etmek bizim çıkarımızadır" dedi.
TÜRKİYE BÖLGESİNDE VE DÜNYADA İSTİKRAR UNSURUDUR
Bush ile yaptığı görüşmenin ardından bir basın açıklaması yapan Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada istikrar unsuru olduğunu söyledi.
Sorunların çözümü ve medeniyetlerin diyalogu açısından büyük bir rol oynadığını ifade eden Erdoğan, "Türkiye'ye bu rolü yükleyen sadece coğrafi konumu değildir. Türkiye, İslam dünyası içinde demokrasi ve laikliği benimsemiş ve AB'ye katılımı destekleyen tek ülkedir. Bir köprü rolünü üstlenmiş bulunmaktayız. Bölge ile yapıcı ilişki kurmak isteyen Avrupalı dostlarımız bizimle iyi ilişki kurmak zorunda diye düşünüyorum." dedi.
ABD-TÜRKİYE İLİŞKİSİ
Türkiye ile ABD'nin dönem dönem sıkıntı yaşadığını ifade eden Erdoğan, "Zaman zaman iki taraf da sınav yaşadı ve bunları atlattı. Bizim için ortaklık çok önemlidir. Bizim Amerika ile yaşadığımız iki önemli nokta var. Sözde Ermeni Soykırımı tasarısı ve Kuzey Irak. Tasarının Temsilciler Meclisi'nde kabul edilmesi bizi yine karşı karşıya bırakmıştır. Müttefiğimizinin kongresinin hukuk dışı çabaları Türkiye'yi rencide etmektedir. Tasarının sunucularının Temsilciler Meclisi Başkanı'na mektup göndererek tarihi değiştirmek istemelerini ihtiyatlı bir hareket olarak görüyoruz. Bu durum karşısında ABD Hükümeti'nin gösterdiği çabayı takdirle karşılıyoruz. Bu durumu Sayın Bush'a ilettim. Bazı ülkelerde ortaya çıkan Ermeni sorunu henüz bir şey elde edemedi. Ortaya atılanlar her zaman eksik kaldı." dedi.
ERMENİSTAN'A ÇAĞRI
Başbakan Erdoğan, Ermenistan'a da çağrıda bulunarak, ortak bir komisyon kurularak olayların incelenmesini istedi.
"Gelin kurulacak komisyona tüm bilgilerimizi açalım ve komisyonun alacağı karara göre hareket edelim. Eğer bu iddia kanıtlanırsa biz tarihimizle hesaplaşırız. Bizim elimizdeki belgelerde böyle bir şey asla yok. Bizim değerlerimiz bu tür bir şeye asla müsaade etmez. Buyrun ispatlayın, ispatlanmamış bir şeyi lobilerle fatura kesme yoluna gitmek kabul edilecek bir şey değil. Bizler de tarihin bu sancılı dönemine ulaşmayı hedefliyoruz ama hala mektuba bir karşılık bir dahi alamadım. Temennim odur ki, ABD'de de kongra böyle bir kararı Damokles'in Kılıcı gibi gündemde tutmayıp kaldırmasıdır" diye konuştu.
TERÖR KONUSU
Türkiye'nin terör belasına çok fazla kayıp verdiğini ifade eden Erdoğan, terör konusunun uluslararası bir olay olduğunu söyledi.
Erdoğan, "PKK'ya yardım ve yataklık yapanlar var. Bunu sadece Türkiye'de değil, diğer ülkelerde de görüyoruz. Türkiye barış ve istikrar için elinden gelen tüm gayreti gösterirken, ne yazık ki uluslararası desteği göremedik. Özellikle bazı Avrupa ülkelerinin (AB'ye üye ülkelerden Belçika'dan bahsederek) PKK konusunda yanımızda yer almaması bizim aklımızın aldığı bir şey değildir.
Zira, devletler vatandaşlarını korumak zorundadır ve topraklarını korumalıdır. Biz Irak'ın toprak birliğini destekliyoruz. Yeniden eski gücüne kavuşmasını istiyoruz. Geçtiğimiz gün "Irak'a Komşu Ülkeler' toplantısına ev sahipliğini yaparak bunu bir daha göstermiş olduk" dedi.
IRAK'LA İŞBİRLİĞİ YAPIYORUZ
Iraklı bakanlarla Türk bakanların ortak çalışma yaptığının altını çizen Erdoğan, "Irak'ın istikrarı bizim de istikrarımızdır. Ulusasl istikrarımızı bölgedeki çıkarcılar yüzünden bundan vazgeçmeyiz.
Tahammülümüz kalmadı. Irak Hükümeti ve ABD'den kesin bir sonuç için somut atmalarını bekliyoruz. Ülkemiz, PKK konusunda gereken tedbirleri almaktadır. Almayada da devam edecektir." dedi.
HAKKIMIZI KULLANACAĞIZ
Operasyon için sinyal de veren Erdoğan, "PKK'ya karşı uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızı kullanmaya hak kazandık. Bu hakkı aldık ve kullanacağız. Türk halkı bu konuda infial içerisindedir. Tekrar ediyorum, PKK terör örgütüdür. Tüm uluslararası camia tarafından iyi anlaşılması lazım. Türkiye, PKK konusunda atacağı adımları ABD ile atmaya da hazırdır. Barış için nasıl attıysak, bunun için de atabiliriz.
PKK'ya karşı meşru davamızda da bu görüşler çerçevesinde, PKK'nın dağıtılıp liderlerin yakalanmasına kadar, silahların ve uyuşturucunun yok edilmesine kadar tüm uluslar hassas davranmalıdır. İnanıyorum ki, teröre karşı olanların hepsi Türkiye'nin yanında yer alacaktır.
PKK'NIN TANIMI
Erdoğan, PKK'nın ABD'de zaman zaman 'İsyancı' olarak anılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, "El Kaide olunca terörist, PKK olunca isyancı demek olmaz. ABD basını da buna dikkat etmelidir. Bu nasıl bir mantıktır? Böyle bir şey olmaz." dedi.
Artık terörist gruplar uluslararası işler yapıyorlar. Bunun en iyi örneğini 11 Eylül saldırısında gördük. Ortak hareket bundan dolayı şart.
PKK'ya göz yuman ülkeler, bunun bedelini çok ağır ödeyecekler. Hiçbir zaman "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığı doğru değildir. Onların da canı yanacaktır bir gün.
Bizim canımız yandı diye kimsenin canı yansın istemiyoruz. Biz, onlara bunun olacağının haberlerini veriyoruz. Ortak mücadeleden kaçanlar yarın aynı sorunla karşılaşınca çok geç olacaktır. Bu nedenle ABD'den tam katkı bekliyoruz" dedi.
Erdoğan, Türkiye ile ABD'nin birlikte hareket etmek durumunda olduğunu ifade ederek, "Dostlarımızdan bu desteği beklediğimizi yineliyorum" dedi.
ULUSAL BASIN BİRLİĞİ'NDE SORULARI YANITLADI
Erdoğan, yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
SORU: "Bush'un söyledikleri sizi tatmin etti mi?"
CEVAP: "Bölgede şu tespit çok anlamlı. ABD'nin PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesi çok önemlidir. PKK, Türkiye, Irak ve ABD'nin düşmanıdır. Diğer önemli konu ise, istihbarat paylaşımı konusunu konuştuk. Bu bizim çok önemli. Uzun süreye yayılacak bir durum değil, anlık paylaşım yapılması. Ortak bir mücadele oluşturulması konusundaki hassasiyetlerini teyit ettiler ve görüşlerimizin örtüşüğünü görerek ayrılıyorum. Memnunum"
SORU: "Iraklı Kürtlerin PKK'yı engelleyebileceği konusunda güvenebilir misiniz?"
CEVAP: "Irak'a Komşu Ülkler Zirvesi'nde bunları konuştuk ve hepsi teyit ettiler. Şu anda zaten güvenmek zorundayım. Süreç içerisindeki adımlarımda bunu göreceğiz"
SORU: "Amerika ve Iraklı Kürtler askerlerinizi çekme konusunda sizi ikna etmek için ne yapmalılar?"
CEVAP: "Kimse askerimizin nerede duracağına karar veremez. Bu konuda atacağımız adımlar Türkiye'nin güvenliğini sağlamak konusunda gerekli tedbirlerimizi alıyoruz. Bu askeri güçlerimizin en doğal hakkıdır. Vurgulamak istediğim şey, konuşlanmamıza sebep PKK terör örgütüdür. Asla siviller değildir. Böyle bir şeyi yaşamak ve yaşatmak istemeyiz. Türkiye'de yaşayan insanlarla orada yaşayan insanlar arasında akrabalıklar var. Partim, Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde birinci partidir ve 75 milletvekilimiz var Kürt kökenli. Terör örgütü hiçbir zaman benim vatandaşımın temsilcisi olmadı, sadece istismar etti. Çok ciddi bir istismar vardır. Türkiye'de Kürtlerle diğer etnik gruplar arasında sorun varmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Başka zeminlere çekilmeye çalışılıyor. Asla böyle bir şey yok."
PEŞMERGEYİ BİZ KORUDUK
Saddam döneminde Türkiye'ye kaçan peşmergeleri koruduklarını ifade eden Erdoğan, "Bu durum kanıma dokunuyor. Biz onları koruduk. Şimdi tamamen tersine dönüşmüş olması düşündürücüdür. Bu konuda herkes terör örgütüne yaklaşım tarzını gözden geçirmelidir.
SORU: "Güneydoğu'daki Kürtler size çok oy verdi şimdi ise kızgınlık var. Türkiye'deki Kürtlere de var. Kürt nüfusu korumak için ne yapacaksınız?"
CEVAP: "Kürt vatandaşlarımıza karşı değil, terör örgütüne ve onlara açık destek verenlere karşı verilen tepkidir. Bu tür tahriklere dikkat etmek lazım. Çok fazla gösteri oldu ama halkımız teröre karşı, şehitlerimizi sahiplenme konusunda tavrını ortaya koydu. Bu Türk halkının başarılı bir sınavıydı. Bu nedenle halkımla gurur duyuyorum."
SORU: "Türkiye'ye olduğu gibi teröristler İran'a da saldırıyorlar mı?"
CEVAP: "Evet aynı sıkıntı var. Onlar da böyle bir mücadelenin içerisinde. Hatta İran-Türkiye-Suriye ortak mücadeleyi de teklif ediyor. Geçenlerde Türkiye'ye gelen Suriye Devlet Başkanı Esad, düşüncelerini açıkça söyledi. Herkes de gördü."
SORU: "PKK ile bir çatışma veya savaş Güneydoğu ekonomisi üzerinde ne etki yapar?"
CEVAP: "Biz bir savaşın peşinde değiliz, yapacağımız şey operasyondur. Bunu yeniden vurguluyorum. Bunun şeklini en iyi genelkurmay bilir. Herhangi bir sıkıntı sebebi olacağına ihtimal dahi vermiyorum. Biz operasyon yapma iznini aldık."
SORU: "Sayın Sarkozy ve Merkel de Bush ile görüşecek. Sayın Bush, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ne kadar yardımcı olur?"
CEVAP: Başkan Bush, sürekli olarak destek verdi. Bugün de yine kendisi ile görüştüğümüzde bu desteğin devam ettiğini söyledi. Bizim Fransa ile görüşmelerimizde bir kaç kez sorun yaşadık. Sayın Sarkozy ile bir kaç kez görüştük. Aramızdaki ilişkilerimizin artarak devam edeceğine dair belirtiler var. Ama geçenlerde yaşanan olaylar bizi üzdü. Fransa'da yakalanan terörist için tutuksuz yargılanması yönünde verilen karar ve teröristin kaçması affedilmez yanlışlarıdır. Avusturya'ya bu konuda notamızı çektik. Fransa'ya da üzüntülerimizi bildirdik. Almanya hakkında ise, orada çok sayıda vatandaşımız var. Almanya AB sürecinde hep bizim yanımızda oldu. Gönlümüz sadece fasılın açılması değil, bunların siyasi gerekçelerle engellenmemesidir. Bu konuda pek cevap veremiyorlar. Bu yüzden kendileri ile olan mücadelemiz devam ediyor. Bizler AB'ye girmekte kararlıyız. Bu süreci devam ettireceğiz.
SORU: Ermeni tasarısı ile ilgili olarak, Temsilciler Meclisi tasarıyı geciktirdi. Sizce soykırım değilse nedir?
CEVAP: Kimsenin elinde soykırımdır diye bir belge yok. Burada soykırım yoktur, tehcir vardır. Oradaki Ermeni vatandaşlarımız aslında takdir edilen sadık toplum olarak anılıyor. Ama isyan başlayınca Ermeniler bu isyana girdiler. O zamanki yönetim bütün güvenliği sağlamak ve hatta hatta harcırah vererek göç ettirmiştir. Bunların hepsinin belgesi vardır. Belgelerde güvenlikten harcıraha kadar her şey var. Onlar da belge çıkarsınlar diyoruz ama çıkardıkları bir belge yok.
SORU: Bu tarihi konu neden tekrar tekrar karşınıza çıkıyor?
CEVAP: Ermeni diasporası nemalanmak istiyor. Tutarsa nemalanacak. Tutmazsa herkes zaman kaybedecek. Olay bu.
SORU: Pakistan'daki olağanüstü hal konusunda ne düşünüyorsunuz? Hiç görüştünüz mü?
CEVAP: Hiç istemediğimiz bir durum yaşanıyor. Askeri yönetim olması demokrasiye inanan insanların kabule edeceği bir süreç değil. Umuyoruz ki, seçim demokratik atmosfer içerisinde gerçekleştirilsin. Biz aşırılıkların tamamına karşıyız. Bu hangi taraftan gelirse gelsin hepsine karşıyız. Biz orta olan yolun en güzel yol olduğunu düşünüyoruz. Pakistan'daki meslektaşımla da görüşeceğim ve düşüncelerimi ileteceğim.
Soruların ardından Ulusal Basın Birliği tarafından Erdoğan'a plaket verildi.
kaynak: milliyet.com
