Erdoğan'ın kızıp azarladığı "Paşalar"

Aktivist

Banned
Katılım
3 Ağu 2011
Mesajlar
719
Reaction score
0
Puanları
0
Erdoğan'ın kızıp azarladığı "Paşalar"




Hükümete, Başbakan'a yakınlığıyla bilinen ve genellikle 'içeriden' yazılar kaleme alan Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Erdoğan'ın azarladığı Paşa'ları yazdı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın en sert çıktığı isimlerden birisi ise dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur. Selvi, o anları şu satırlarla anlattı: 'MGK toplantısında Şener Eruygur, hükümeti hedef almış ağır ithamlarda bulunuyordu. Başbakan Erdoğan uyarmasına rağmen konuşmasını sürdüren Eruygur'a, "Kes ulan" diye gürlemek durumunda kalmıştı.'


İşte Selvi'nin yazısından öne çıkan o satırlar..


ŞÛRÂLARDA NELER YAŞANDI

İlk şûrâ toplantısına Başbakan sıfatıyla Abdullah Gül katılmıştı. MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılıç, Başbakan'a dönerek, "Yerinde olsam karının örtüsünü çıkarırım" demiş, "Haddini bil" diye uyarılıp, azarı yemişti.

Başbakan Erdoğan'ın katılacağı YAŞ toplantısı öncesinde Genelkurmay'da hazırlık toplantısı yapılıyordu.

Hava Kuvvetleri Komutanı, İbrahim Fırtına, "Parlamento Cumhurbaşkanı tarafından feshedilmelidir. Yeniden anayasa yapılmalı ve bu anayasaya kendini koruyacak her türlü imkan konulmalıdır. Bu hükümetle olmaz" diye konuşuyor.

ÖZKÖK: MUHTIRA VERMEYE NİYETİM YOK

Fırtına'nın ardından söz alan diğer paşalar da, benzer konuşmalar yapınca, Genelkurmay Başkanı Özkök, "Muhtıra vermeye niyetim yok" demek zorunda kalmıştı.

Çünkü paşaların konuştuğu metin, "Sarıkız" darbe planıydı. Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'a göre, darbe planlarını hazırlayan, "Jandarma Genel Komutanı daima bir ihtilal özlemi içerisinde" ydi.

Sadece Jandarma komutanı mı dediğinizi duyar gibiyim.

Peki o günlerden buraya nasıl gelindi.

ŞENER ERUYGUR'A: KES ULAN

Başbakan Erdoğan'ın katıldığı ilk MGK toplantılarından biriydi. Cumhurbaşkanı Sezer'in başkanlığında yapılan MGK toplantısında Şener Eruygur, hükümeti hedef almış ağır ithamlarda bulunuyordu. Başbakan Erdoğan uyarmasına rağmen konuşmasını sürdüren Eruygur'a, "Kes ulan" diye gürlemek durumunda kalmıştı.

2006 yılı Yüksek Askeri Şûrâ toplantısından da kamuoyuyla ilk kez paylaşacağım bir anekdotu aktarmak istiyorum.

"Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki irticai faaliyetler konusunu gündeme getiriyor. Başbakan dinlerken tek tek not alıyor.

BUNLAR HAVA KUVVETLERİ'NİN GÖREVİ DEĞİL

Konuşma bitince, gergin bir havada, "Bunlar Hava Kuvvetleri'nin görevi değil" diyor. Buz gibi bir hava esiyor. "Ama aynı zamanda söyledikleriniz de doğru değil. Göreviniz olmamasına rağmen yine de tek tek cevap vereceğim" diye konuşuyor. Cömert'in gündeme getirdiği iddiaları çürütüyor.

Başbakan'ın bu çıkışı üzerine kimse söz alamıyor.

BEN KONUYU AÇACAKTIM DİĞER KOMUTANLAR DA DALACAKTI


Şûrâ toplantısından sonra Faruk Cömert, aracına bindikten sonra, "Ben konuyu açacaktım, diğer komutanlar da dalacaktı. Ama hepsi beni sattı" diye hayıflanıyor.

Son bir not da, Dolmabahçe'den. Büyükanıt'tan değil, Koşaner'den.

Balyoz Darbe Planı soruşturması kapsamında aralarında generallerin de bulunduğu 102 TSK mensubu hakkında tutuklama kararı çıkınca Harbiye Orduevi'nde ailelerle görüşen Koşaner Paşa o hızla soluğu Başbakan'ın Dolmabahçe'deki ofisinde almıştı.

KOŞANER'E: OTUR OTURDUĞUN YERDE


Konuşmanın bir yerinde Koşaner Paşa sesini yükseltip, bilinen üslupla konuşmaya başlayınca Başbakan, "Otur oturduğun yerde, ne yapacaksın?" diye çıkışmıştı.

Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanının bir gecede istifa etmesine rağmen, 5.5 saat içerisinde atama yapıp Yüksek Askeri Şûrâ toplantısına tek başına başkanlık eden bir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.

İstiklal Mahkemeleri, Yassıdalar ve darbelerle kurulan askeri vesayeti geriletmede en büyük pay ona ait. Onun güçlü liderliği olmasa bu mesafe alınamazdı.

Ama millet de onun bu mücadelesini taçlandırdı.

MİT yöneticilerine ifade kriziyle başlayan süreci Başbakan'ın iradesini sorgulama gibi bir noktaya çekmek isteyenlere, Erdoğan'ın kim olduğunu ve Türkiye'nin buraya nerelerden geldiğini hatırlatmak istedim.

Demokratikleşme adına alacağımız daha çok mesafe, aşmamız gereken bir yığın engel varken, birbirimizi yemenin anlamı ne?


En son haber
 
Ha ha ha çok güldüm böyle palavralara kim inanır Kadir İnanır bil inanmaz.Kendi kendinize mastürbasyon yapıyorsunuz.12 Eylülde,28 Şubatta kaçacak FARE deliği arayanlar,Kenan Evrene EVET oyu verenler bu delikanlılığı asla yapamazlar onlarda o yürek yok.Ancak kalleşçe iftiralar atarak içeri adam tıkamaktan başka işleri olamaz.
Haa birde şerefsizlerle pazarlık yaparlar onlar ancak APO denen İT'ten korkarlar.
 
Verdiğim oylar helal olsun

bu millet 3 dönem boşuna seni iktidarla taçlandırmamış demek ki


"Yerinde olsam karının örtüsünü çıkarırım" diyebilecek kadar küstahlaşan zihniyete az bile söylemişsin

ağzına sağlık
 
dün lerde bu cennet vatanın kuyusunu kazanların , bu günlerde mezarını kazıyorlar , yarın ?
yarın duasını yaparlar ..
Allah yolunu açık etsin sayın başbakanım ..
 
Darbeciler iyice azıtmıştı taaa ki Erdoğanla karşılaşıncaya kadar

Geçmişte Başbakanlara galiz küfürler eden asker müsveddelerini gördü bu ülke.Hatta bu galiz

küfürleri ettiği için rütbesi yükseltilenler oldu

MGK da dönemin başbakanı Erbakan'a, kendisini ülkenin tek sahibi zanneden bir soytarı tarafından omuz atıldı

İşte Türkiye bu rezil dönemleri yaşadı. Bu rezillikler ve bu pespayelikler bu gün yaşanmıyorsa

Erdoğan'ın darbecilere anladıkları dilden bu şekilde hadlerini bildirmesi sayesinde yaşanmıyor

Benimde verdiğim ve inşallah vereceğim oylar sonuna kadar helal olsun sana yiğit adam. Ağzına sağlık
 
Geri
Üst