Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, millet şiir yazarken bir KırMızı Kız varmış elinde kalem tüm yurdu dolaşmış.
Günün birinde Kırmızıkız evden kaçmış. Sevdiğine kavuşamadığı için evden kaçmış kızımız. Sevgilisinin peşinden koşmuş. Ne yazıkki bu koşuş sırasında bir kasabada yorgun düşmüş..
Bir kaç gün o kasaba da kalmış. Derken Padişah'ın o haşmetli oğlunu görür görmez olduğu yerde donmuş,durmuş. Çünkü Sultan'ın oğlu sevdiği çocukmuş,hep gizlemiş kendini bir prens olduğunu hep gizlemiş KırMızı'dan..
Ama oğlan mutsuzmuş. Babasına söylemiş bir şiir yarışması düzenletecekmiş tüm yurtta. Kırmızı hemen öğrenmiş bunu bir heyecan kaplamış. Ama hiç birşeyden habersiz sarayın önüne geldiğinde masalımız kahramanı Realist ile karlışaşır ve olanlar olur..
(Realist, Sultan'ın şiir yarışmasına girecek kişileri seçmesi için görevlendirdiği kişidir. Oldukça bilgili ve sivri dillidir. Ona şiir beğendirmek ise çok ama çok zordur..)
Realist: Heey!! Dur bir dakika nereye gidiyorsun elini kolunu sallaya sallaya?
KırMızı: Şey ben şiir yarışması için gelmiştim. :aşk
Realist: Senin caziben bana sökmez kızım. Hele göster bakayım neyin var neyin yok..
KırMızı: Olmaz gösteremem. Hele size hiç gösteremem!
Realist: He çattık! Zaten birgün adam akıllı biri geçse şu kapıdan romantik olucam! Ama yok yok!
KırMızı: Bişey mi dediniz efendim?
Realist: Yok ya kuş ile konuşuyordum! Kızım şiiri gösterecek misin? Yoksa muhafızları mı çağırayım??
KırMızı: Olmaz gösteremem!
Realist: Göstermem anladıkta gösteremem niye?? Annen mi izin vermiyor?
KırMızı: Yok ondan değil utanıyorum... :aşk
Realist: Hayde şiir istetik Allah'tan..
(Realist'in yüz ifadesi değişir. Sinirlenmeye başlar. Kırmızı durumun farkındadır. Ama şiirinde yazılanların prense olduğu apaçık ortadadır. Hele Realist'in bu yazılanları kaçırmayacağından adı gibi emindir. Bu yüzden şiiri göstermek istemez. Ama eli mahkum gösterecektir
)
Realist: Kızım hadi yoksa sıradakini alıcam..!!
Kırmızı: Ne sinirli şeysin sende aaa.. Al burda!
Realist: Bana bak sen kimle konuştuğunun farkında değilsin galiba?
Kırmızı: Farkındayım!
Realist: Heh iyi o zaman ver bakalım şunu..
(Realist ilk bakışta şiirin prense ait olduğunu anlar. Ama yarışma sırasında şiirleri kendi okuyacağından ve kendisi yorumlayıncağından hava hoştur.. Kırmızı'ya giriş izni verir.. Zavallı Kırmızı ise olacaklar habersizdir..)
Realist: Gel bakalım küçük kız! Süprizlere bayılorum ahahah..!!!
(Herkes şiirini okur,tüm şairler dışarı çıkar içeride Padişah ve oğlu,Realist ve Kırmızı kalır! )
Realist: Evet Kırmızı hanım sizi dinliyoruz. - İnatçı keçi! -
KırMızı: Ne dedi anlamadım ama.. Okumaya başlasam iyi olacak..
Realist: Hayır hayır sen değil ben okuyacağım ve aynı zamanda yorumlayacağım!
KırMızı: Eyvahh yandık!! Padişah'ta burda olcak mı? Prens'te burda olacak mı???
Realist: Olacak olacak. Herkes burda olacak!
(Herkes hazırdır. Realist şiiri yorumlaya başlar..)
-----------------------------
Ben hiç bu kadar özlemedim seni,kavuşacak bile olsak sonunda yüreğimi ellerine bıraktım,kim bilir ben yokken başkasının yüreğini sahiplenmeyesin diye...
Bir şiire böyle mi başlanır kızım? Sonuç başa mı yazılır?? Sen nasıl buraya kadar geldin şaşırdım doğrusu. Ne bu cümle şimdi?? Yüreğini ellerine bıraktın,başka yürek sahiplenmesin diye?? Japon yapıştırıcısı mı kullandın bırakırken??
ben hiç bu kadar özlemedim seni,
taştan duvarlar ördüm önüne,
bakamasın başkası sevemesin seni diye!!!
Ben hiç bu kadar sevmedim biliyor musun?
Hmmm. Burası saray kapısına benziyor sanki yoksa bu taştan duvar ben miyim?? Ne dersn olabilir mi??
KırMızı: -Eyvahh. Yandıkta ne yandık. Bu moruktan bize ne aşk kalır ne bişey..-
Realist: Birşey mi dedin?
Herneyse, zaten sen sevdiysen oda giderken seviyorsa başkası bakamaz sen merak etme. Bize ne ne kadar sevip sevmediğinden? Hesap makinesimiyiz biz kızım? Kendine gel bu ne???
öyle özledim ki seni..öyle özlem duyuyorum ki..
ben hiç böyle olmadım ve sen hiç böyle sevilmedin!!!
öyle sevdim ki seni,öyle sevdim ki,
ben hiç kimseyi özlemedim bu kadar!
bunu bil yeter!
Ehh burası ne ya?? Tamam özlemişsin zaten şiire bakılınca gözyaşı izlerinden anlaşılıyor özlediğin bu kadar duygu yüklü olmak zorunda değildin. Sen hiç öyle olmamış olabilirsin ama onun böyle sevilip sevilmediğini kimse bilemez! Öhöm belki Prens bilebilir değil mi???
(KırMızı için yolun sonuna gelinmiştir. Sultan ayağa kalkar! Bu ne cüret der ve muhafızları çağırır.. Realist araya atlar durun Sultan'ım bana güveniyor musunuz? Beni gerçekten seviyor musun? Eğer öyleyse aradığınız prenses budur.. Başka köyde aramayın.. Berbat şiir yazabilir,duyguları derindir. Güzler sözler söyleyemebilir,ama oldukça narindir. Kendini buraya kadar gizledi belki ben olmasaydım dahada gizlerdi ama benim sivri dilim Sultan'ım..
Birden Sultan'ın yüzü güler. Prens ayağa kalkar KırMızı'nın yanına gelir..
*** Sansür ***
-----------
Prens ve KırMızı hayatları boyunca mutlu,mesut yaşayacaklardır hehehe
Realist ise hala kurnazlıklarına devam etmektedir..
MutLu Son 