Dumlupınar Denizaltı'sında görevli Ahmet ve Nişanlısı Ayşe..!

hannibalgs

New member
Katılım
28 Haz 2005
Mesajlar
486
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
Geldim İstanbula..!
VATAN SAĞOLSUN (4 NİSAN 1953)



Bundan tam 50 yıl önce Çanakkale boğazının Nara burnu açıklarında bir kaza yüreklerimizi kanattı.

Dumlupınar Denizaltısı tatbikattan gelirken İsveç bandıralı Naboland gemisi ile çarpışarak boğazın

karanlık sularına gömüldü.



Denizaltıda bulunan 86 denizcimizden 81'i karanlık ve soğuk sularda şehit oldu. 81 Denizcimizi rahmet,

kurtulan 5 denizcimizi hürmetle yad ediyoruz. Bugünkü yazımı Dumlupınar Denizaltısında şehit olan

bir askerimizin yüreğimi kanatan hikayesini köşeme almak istedim.



Ebediyete kadar



"Dumlupınar Denizaltı'sında görevli Ahmet Gelibolu sırtlarındaki yeşilöz köyünün en güzel kızı olan

Ayşe ile nişanlanmıştı. Ahmet yiğitmi? yiğit... yakışıklımı? yakışıklı bir Türk askeriydi.



Bir taraftan vatan savunmasında görev yapıyor, diğer taraftan terhis olduktan sonra evleneceği nişanlısı

Ayşe'yi düşünüyordu. Tek tesellisi Denizaltısının Çanakkale'den geçecegi günlerde boğaza bakan

yamaçta nişanlısına ışıldakla mesaj çekmesi Ahmet'in hasret kalan yüreğine su serpiyordu.



Dumlupınar Denizaltısı NATO manevralarından dönüyordu. 2 Nisan günü nişanlısı Ayşe'ye haber

göndererek 4 Nisan sabahı saat 03:00'de Dumlupınar Denizaltısının Çanakkale Boğazı'ndan geçeçeğini

haber veriyordu.



Ahmet'in O gün sevincinden içi içine sığmıyordu. Çünkü her boğaz geçişinde sevdiği Ayşe'ye ışıldakla

mesaj çekiyordu. Ahmet'in bu yaptığını komutanları dahi biliyor, hatta Gölcük deniz üssünde bunun esprileri

yapılıyordu.



Tatbikattan dönen denizaltılar arka arkaya dizilmiş Çanakkale Boğazı'na giriyorlardı. Önde İnönü Denizaltı'sı,

arkada Dumlupınar Denizaltı'sı sefer halindeydiler.



Ayşe saat 02:30 sularından yatağından kalkarak Boğazın net görüldüğü tepeye çıktı. Elinde gece ışıldağıyla

Ahmet'ini getiren Dumlupınar'ı bekliyordu. Saat 03:00'de Çanakkale Boğazının karanlık yüzünün üstünde

bir ışıltı gören Ayşe el lambasıyla gemiye doğru "SENİ SEVİYORUM" mesajı gönderiyordu.



Boğaz'dan geçen karaltı Dumlupınar değil; İnönü denizaltı'sıydı. İnönü'nün Kaptan köşkündeki seyir subayı

bu mesajı görünce yanındaki denizciye dönerek;



-Nedir bu oğlum? diye sordu,



-Komutanım gelin kızımız gemileri karıştırdı, Dumlupınar'daki Ahmet'in nişanlısı mesaj gönderiyor.



Komutan; -İyi tamam o zaman. dedi.



Fakat Ayşe mesaj çekmeye devam etti. Asker komutana dönerek;



-Komutanım bize mesaj çekiyor biz ne diyelim ? diye sordu.



Komutan Nara burnu açıklarında, Dumlupınar Denizaltı'sının İsveç Bandıralı Naboland'la çarpışıp battığından

habersiz.



-Ebediyete kadar mesajını gönder oğlum " dedi!



4 Nisan sabahı Naboland'la çarpışan Dumlupınar Denizaltı'sı 81 Askerimize mezar olmuştur.




Dumlupınar Şehitlerimizin İsimleri

Subaylar:

Kurmay Albay Hakkı Burak, Makine Kıdemli Yüzbaşı Naşit Öngören, Makine Yüzbaşı Affan Kayalı,

Güverte Üsteğmen İsmail Türe, Makine Üsteğmen Fikret Coşkun, Güverte Teğmen Bülent Orkun,

Güverte Teğmen Macit Şengün

Assubay Kıdemli Başçavuşlar:
Şevki Özsekban, Ali Tayfun, Emin Akan, Ömer Öney, Mehmet Denizmen, Sait Yıldırım

Assubay Başçavuşlar:
Cemaleddin Denizkıran, Salahaddin Çetindemir, Zeki Gider, Kemal Acun, Hüseyin Uçan, Cemal Kaya,

Naci Özaydın

Assubay Çavuşlar:
Bahri Serseren, İhsan İçdemir, Selami Özben, İbrahim Altıntop, Şaban Mutlu, İhsan Coşkun, Hamd Reis,

Samim Nebioğlu, Mustafa Doğan, İhsan Aral, Zeki Açıkdağ, Necdet Yaman, Tuğrul Çabuk, Mehmet Ali Yılmaz

Mükellef Çavuşlar:
Karasulu Veysel Saygılı, Rizeli Ramazan Yurdakul

Mükellef Onbaşılar:
Milaslı Niyazi Giritli, İstanbullu Züğfer Ceylan, İstanbullu İbrahim İşlemeci, Trabzonlu Murat Yıldırım,

Bodrumlu Mehmet Kızılışık, Bodrumlu Emin Süzer

Erler:
Çanakkaleli Mehmet Demirel, Bigalı Ali Gökçü, Antalyalı Nurettin Alabacak, Bandırmalı Ömer Yalçın,

Edremitli Ali Aslan, Lapsekili Ülfeddin Akar, Şileli Bekir Sarı, Sürmeneli Yusuf Demir, Rizeli Mehmet Aydın,

Sökeli Mustafa Özsoy, Marmarisli Nuri Acar, Çorlulu Hüdai Çağdan, Lapsekili Kadir Demiroğlu,

Tekirdağlı Fikri Ulaştırıcı, Bigalı Hüseyin Sayım, Bartınlı Hüseyin Kayan, İzmirli Kenan Odacıoğlu,

Lapsekili Ahmet Günal, Bartınlı Mustafa Taşçı, Çanakkaleli Hasan Bozoğlu, Bursalı İbrahim Aksoy,

İzmirli Feridan Kırcalı, Ordulu İsmail Özdemir, Çarşambalı Hasan Arslan, İnebolulu Ahmet Özkaya,

Çanakkaleli Enver Uçar, Foçalı Necati Kalan, İnebolulu Murat Suyabatmaz, Giresunlu Mehmet Demir,

Giresunlu Galip Yılmaz, Göreleli Hasan Kelleci



Tanrıdan şehitlerimize rahmet diliyoruz.


ALINTIDIR..!

Not/ Daha önce bu bölüme hiç başlık açmamıştım o yüzden biraz deneyimsizim ama bu yazının yeri galiba burası..!
 
çok kötü şey yaa insanın birkaç saat içinde ölceğini bilerek yaptıkları yaa
 
geçmişten günümüze tüm şehitlermizi Rahmetle anıyorum...
 
bu hikayenin bir de şarkısı vardı
Julide GÜLİZAR anlatımı ve Ali kırca seslendirmesiyle
Ah bir Ataş ver
 
Hannibalgs kardeş bu anlamlı paylaşım için tşk ederim.Şehitlerimizi rahmetle anıyorum..
 
hikayenin müziğini türkçe müzik bölümüne ekledim isteyen arkadaşlar dinleyebilir
 
o aslında bu hikayenin türküsü değildir.. tam anlamıyla onun hikayesi şu.. deniz altı battıgında lara burnu acıklarında batar. içindeki askerler telsiz ile baglantıya gecerler ve tüm Türkiye onları dinlemektedir radyolarının baslarında.. askerlere gerekmedikçe konuşmamaları şarkı söylememeleri ve cigara içmemeleri söylenir. ama saatler geçmekte ümit azalmaktadır.. ve kurtarılma ümitlerinin olmadıgı gene aynı sözlerle anlatılır.. konuşabilirler, şarkı söyleyebilirler ve hatta cigara içebilirler.. hepsi birer cigara yakar ve sonsuzluga gömülürken bu türküyü söylerler...

Ah, Bir Ataş Ver, Cıgaramı Yakayım
Sen Sallan Gel, Ben Boyuna Bakayım
Uzun Olur Gemilerin Direği
Çatal Olur Efelerin Yüreği

Ah,Vur Ataşı Gavur, Sinem Ko Yansın
Arkadaşlar Uykulardan Uyansın
Uzun Olur,Gemilerin Direği Çatal
Olur Efelerin Yüreği...
 
AngeL şu an tuylerim diken diken oldu, çok farklı bir yonu anlatmıssın :(
 
sadece hikayeyle bağdaştığını söylemek istedim tabiki sen haklısın tamamen hikayenin şarkısı değil
 
ve hala daha dumlupınar denizlatısı içindeki şehitlerimiz çıkarılmamış durumdadır...hava ile temas etmedikleri için vücudları bozulmamış şekilde durmaktadır...çanakkalede nara burnu açıklarında denizaltının batmış oldu mevkide bir şamandıra vardır ve tüm askeri gemiler ve denizaltılar geçerken selam duruşuna geçer...uzun süre çanakkalede yaşadığım için bu da benden ilave olsun...
 
ozamanların hikayelerini bende bilirim. aslında o ask hikayesinin sonuda tam olarak öyle değildi benim bildigim. tam olarak hatırlayamıyorum.. ama en kısa zamanda öğreneceğim... bu denizaltıdan kurtulanlardan biriside babamların dernekten arkadası.. deniz altını sevenler dernegi.. emekli denizaltıcıların kurdugu bir dernek..
 
Geri
Üst