- Katılım
- 11 Ağu 2007
- Mesajlar
- 200
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Demokratik Toplum Partisi’nin 2’nci Olağanüstü Kongresi Ankara Park Otel’de başladı.
Kongreye, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, DTP’li milletvekilleri bazı siyasi partiler ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
“Özgürlük ve demokrasi şehitleri" adına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan Kongre’de İstiklal Marşı okunmadı. Kongre’nin yapıldığı salona, Türk bayrağının yanı sıra, geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren eski DEP Şırnak Milletvekili Orhan Doğan’ın resmi asıldı. Salonu, “Demokratik sosyalizm ışığında, özgürlüğün zaferine yürüyoruz", “Siyaset kadınla demokratikleşecek ve toplumsallaşacaktır", “Demokratik özerklik ile demokratik Cumhuriyete" pankartları süsledi.
KONGREDEN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
Ankara Emniyet’i Kongre nedeniyle yoğun güvenlik önlemleri alırken, delegeler salona, iki kez aranarak alındı. Kongre, salonun küçük olması ve gazetecilerin yoğun ilgisi nedeniyle yaklaşık yarım saat geç başladı.
Kongrede Divan Başkanlığına Nursel Aydoğan seçildi. Aydoğan, yaptığı konuşmada AKP’yi eleştirdi. Aydoğan, AKP’nin “demokrasi, barış ve sınır ötesi operasyon yapmama vaadiyle" Kürtlerin oyunu aldığını belirtti ve “AKP aldığı oyları inkar etmektedir" dedi. Aydoğan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in “8 askerin serbest bırakılmasına sevinemediği" yönündeki sözlerine de tepki gösterdi. Aydoğan, “Sekiz askerin içinde sizin de çocuğunuz olsaydı bunu söyleyebilecek miydiniz?" dedi.
Eşinin dağda olduğu ortaya çıkan DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan gazetecilerin bu yöndeki sorularını yanıtlamadı. Kongreye, Nil Demirkazık da katıldı. Demirkazık’ın yakasında “Kürdistan" haritasını simgeleyen rozet takması dikkat çekerken, Demirkazık bunun suç olmadığını ileri sürdü.
Kongreye, 878 delegenin tamamına yakını katıldı. Kongrede, Genel Başkan Adayı Nurettin Demirtaş konuşmasını sürdürüyor.
EMNİYET ÖNLEMLERİ
Öte yandan, polis tarafından DTP kongresinin yapıldığı Büyükhanlı Park Apart Otel çevresinde sabah erken saatlerden itibaren yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Delegeler, kongrenin yapılacağı salon ve girişler bomba imha ekiplerince tarandıktan sonra polis tarafından oluşturulan kontrol noktalarında üst aramaları yapılarak salona alındı.
Girişler sırasında delege olduğu öğrenilen 2 kişinin ruhsatlı silahlarıyla kongrenin yapılacağı salona girmek istemeleri üzerine polis, bu kişilerin silahla girişini engelledi.
Yaklaşık 700 polisin çevre güvenliğini aldığı Park Otel ve civarında panzerler ve çok sayıda polis aracı bulunuyor
DEMİRTAŞ: ZAMANI ENERJİYİ SINIR ÖTESİNE DEĞİL, BARIŞA TESİS EDELİM
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş, "Zamanı, enerjiyi, maddiyatı sınır ötesine taşırma yerine içte kardeşleşmeye, toplumsal barışı tesis etmeye harcamalıyız" dedi.
Büyükhanlı Park Otel’de gerçekleştirilen DTP 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde konuşan Demirtaş, "siyasetin diyalogla çözümün dili olması gerekirken, şiddetin her şeyin belirleyeni olup, siyasetin ise sadece onun hizmetinde bir kuruma dönüştürüldüğünü" iddia ederek, "bu zihniyetteki partilerin hiçbir sorunu çözemedikleri gibi ülkeyi her dönemde içinden çıkılmaz kaoslara sürüklediklerini" ileri sürdü.
"Siyasetin çözmesi gereken en acil konunun, ülkeyi ve yürekleri yangın yerine çeviren ’Kürt sorunu’ olduğunu" öne süren Demirtaş, "birlikte yaşama istencinin şiddet ortamında köreltilmemesi gerektiğini" ifade etti. "Yollardaki her mayın, dağlara atılan her bomba yüreğimizde patlamaktadır" diyen Demirtaş, "Bu acıyı sadece canından bir parça yitiren analar değil, her gün çocuklarının yolunu gözleyen onbinlerce Türk ve Kürt anası yaşamaktadır" diye konuştu.
Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zamanı, enerjiyi, maddiyatı sınır ötesine taşırma yerine içte kardeşleşmeye, toplumsal barışı tesis etmeye harcamalıyız. Şiddetle her sorunu çözme iddiasında olan zihniyet Türkiye’yi ABD ve AB kapılarında neredeyse dilenci konumuna getirmiştir. Bu zihniyetin vardığı son nokta 8 askerin dramının, partimizin diplomatik ve gayet insani çabalarıyla kurtulup, mutluluğa dönüşmesi karşısında gösterilen karşı reflekslerde tüm çıplaklığıyla görülmüştür." "Bugün ’Kürt sorununun’ demokratik çözümü için şartlar bir hayli zorlu hale gelmiş görünmektedir. İstenirse Bulgaristan’daki örnek bile hızla çözümün önünü açabilecektir. Orada Türk halkının hakları verilerek, sorunlar barışçıl ve demokratik bir anayasa içinde çözüldü" görüşünü savunan Demirtaş, TBMM’yi sorunların çözüm yeri olarak gördüklerini belirterek, "fakat inanılmaz bir tahammülsüzlük ve linç yaklaşımıyla karşı karşıya olduklarını. Bundan kim zarar görür kim karlı çıkar bunu kimse kestiremez" dedi.
GENEL BAŞKAN YARDIMCISI IRMAK
DTP tüzüğünde yapılan değişikliğe rağmen parti yönetiminin "Eş Başkan" olarak adlandırmaya devam ettiği Genel Başkan Yardımcısı Selma Irmak ise konuşmasında, Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğini söyledi.
Irmak, "Bıçak sırtı bir süreçten geçiliyor. Bunu aşabilmenin yolu demokrasiyi güçlendirmektir" dedi.
"Toplumun binlerce yıl hiçbir nedenle birbirinden ayrılamadığını, ancak şimdi karşı karşıya getirilmek istendiğini" savunan Irmak, kendilerine yönelik bir "linç politikası" yürütüldüğünü iddia etti. Irmak, "Ağzımızı her açtığımızda bize soruşturma açılıyor" diye konuştu.
Irmak, "Tek tip insan yaratılmaktan vazgeçilmelidir. Tek bayrak, tek vatan, tek dil olgusu bizi karşı karşıya getirdi, sorunu çözemedi.
Teklik değil, çokluk olgusunu esas almalıyız" görüşünü savundu.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Demokratik Toplum Kongresi ve kongrenin sonuç bildirgesinin, sorunların çözümü yolunda Türkiye kamuoyuna sunulmuş "kaçırılmaması gereken bir fırsat" olduğunu ileri süren Irmak, "Sadece ’Kürt sorununa’ değil, Türkiye’nin birçok alanda geri kalmasına yol açan ve içinden çıkılmaz hale gelmiş sorunlarına yönelik kapsamlı bir çözüm paketi olan ’Demokratik Özerklik Projesi 21. yüzyılın Türkiyesini şekillendirecek bir adımdır" şeklinde konuştu.
"Yerinde yönetimin esas alınarak, tek tip yönetimin terk edilmesi", yeni yapılacak anayasada "kültürlerin kendilerini ifade etme imkanına kavuşturulması" gerektiğini savunan Irmak, "tekçi zihniyet" ile yapılan anayasayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını ifade etti.
"Kendilerine susmanın, uslu olmanın ve teslimiyetçiliğin dayatıldığını" iddia eden Irmak, "Onlara karşı biz diyoruz ki susmayacağız, söylemeye devam edeceğiz, bedeli ne olursa olsun bundan sonra da yürümeye devam edeceğiz" diye konuştu.
TUĞLUK: TEK DİL, TEK DEVLET ANLAYIŞI, İSYAN VE ÇATIŞMA BAŞLATTI
DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, kongreye ilişkin çeşitli tartışmalar yaratılmak istendiğini belirterek, "Bu bir nöbet değişikliği, hizmet değişimidir" dedi.
Türk, Büyükhanlı Park Otel’de gerçekleştirilen DTP 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde yaptığı konuşmada, iki yıl süreyle genel başkanlık görevinde bulunduğunu hatırlatarak, eksiklerinin bulunduğunu ancak bütün samimiyetiyle çaba gösterdiğini söyledi. Türk, "Eksiklerim varsa, arkadaşlarım, halkım, partim beni bağışlasın" diye konuştu.
Türk, kongreye ilişkin bazı tartışmalar yaşandığını da ifade ederek, "bir nöbet, hizmet değişimi olacağını" söyledi.
DTP milletvekili Aysel Tuğluk da "tek dil, tek tarih ve tek devlet anlayışının, cumhuriyet dönemiyle birlikte isyan ve çatışma sürecini başlattığını" iddia etti. "Kürt sorunu"nun demokratik bütünlük içinde çözüm aşamasına taşınması gerektiğini ifade eden Tuğluk, "Eyalet, federasyon gibi kavramlaştırmalara dayalı çözümlerle değil, demokratik birlik modeliyle çözümü bulabiliriz" diye konuştu.
Bölgedeki gelişmelerin heyecana neden olabileceğini ancak, rasyonel olmak gibi bir sorumlulukları bulunduğunu belirten Tuğluk, "Kürt olgusunu inkarın anayasal zeminde sürdüğünü" öne sürdü. "Sorunun nihai çözümü anayasal olacaktır" diyen Tuğluk, "Kürt realitesinin anayasal zeminde yadsınması halinde, herkes için felaket olabilecek koşulların ortaya çıkabileceğini" savundu. ABD’nin Kürtlere yönelik politikasında belirsizlik olduğunu da ifade eden Tuğluk, bölgede "iyi Kürt-kötü Kürt" ayrımı yapıldığını ileri sürdü.
Kongrede bir konuşma yapan ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras da şiddetten arınmış bir toplumda bir arada yaşama kültürünün inşa edilebileceğini belirterek, bu konuda parlamentonun tarihi bir sorumluluğu bulunduğunu söyledi. Türkiye’nin çıkardığı tezkere ile Ortadoğu bataklığına girmesine hayır diyen iradenin, "ulusun aydınlık yüzü" olduğunu savunan Uras, 8 askerin serbest bırakılmasıyla ilgili olarak "bazı milletvekillerinin şeceresinin çıkarıldığını ancak herkesin ayrı bir birey olduğunu ve kendinden sorumlu bulunduğunu" kaydetti.
ABDULLAH ÖCALAN'IN KARDEŞİ, MEHMET ÖCALAN PM ADAYI
Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, DTP 2. Olağanüstü Kongresi’nde parti meclisi üyeliği için aday oldu.
DTP’nin kongresi Ankara’da devam ediyor. Konuşmaların ardından yapılan tüzük değişikliği ile “Demokratik özerklik talebi" DTP tüzüğüne alındı. Parti Meclisi sayısının 60’tan 80’e çıkarıldığı kongrede, Diyarbakır’da yapılan Demokratik Toplum Kongresi’nde kabul edilen “Siyasi tutum belgesiö delegelerin oylarına sunularak onaylandı. Kongrede daha sonra genel başkanlık ve Parti Meclisi seçimlerine geçildi.
Tek genel başkan adayının bulunduğu, kongrede Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan Parti Meclisi üyeliği için aday oldu.
Kongreye, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, DTP’li milletvekilleri bazı siyasi partiler ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
“Özgürlük ve demokrasi şehitleri" adına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan Kongre’de İstiklal Marşı okunmadı. Kongre’nin yapıldığı salona, Türk bayrağının yanı sıra, geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren eski DEP Şırnak Milletvekili Orhan Doğan’ın resmi asıldı. Salonu, “Demokratik sosyalizm ışığında, özgürlüğün zaferine yürüyoruz", “Siyaset kadınla demokratikleşecek ve toplumsallaşacaktır", “Demokratik özerklik ile demokratik Cumhuriyete" pankartları süsledi.
KONGREDEN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
Ankara Emniyet’i Kongre nedeniyle yoğun güvenlik önlemleri alırken, delegeler salona, iki kez aranarak alındı. Kongre, salonun küçük olması ve gazetecilerin yoğun ilgisi nedeniyle yaklaşık yarım saat geç başladı.
Kongrede Divan Başkanlığına Nursel Aydoğan seçildi. Aydoğan, yaptığı konuşmada AKP’yi eleştirdi. Aydoğan, AKP’nin “demokrasi, barış ve sınır ötesi operasyon yapmama vaadiyle" Kürtlerin oyunu aldığını belirtti ve “AKP aldığı oyları inkar etmektedir" dedi. Aydoğan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in “8 askerin serbest bırakılmasına sevinemediği" yönündeki sözlerine de tepki gösterdi. Aydoğan, “Sekiz askerin içinde sizin de çocuğunuz olsaydı bunu söyleyebilecek miydiniz?" dedi.
Eşinin dağda olduğu ortaya çıkan DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan gazetecilerin bu yöndeki sorularını yanıtlamadı. Kongreye, Nil Demirkazık da katıldı. Demirkazık’ın yakasında “Kürdistan" haritasını simgeleyen rozet takması dikkat çekerken, Demirkazık bunun suç olmadığını ileri sürdü.
Kongreye, 878 delegenin tamamına yakını katıldı. Kongrede, Genel Başkan Adayı Nurettin Demirtaş konuşmasını sürdürüyor.
EMNİYET ÖNLEMLERİ
Öte yandan, polis tarafından DTP kongresinin yapıldığı Büyükhanlı Park Apart Otel çevresinde sabah erken saatlerden itibaren yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Delegeler, kongrenin yapılacağı salon ve girişler bomba imha ekiplerince tarandıktan sonra polis tarafından oluşturulan kontrol noktalarında üst aramaları yapılarak salona alındı.
Girişler sırasında delege olduğu öğrenilen 2 kişinin ruhsatlı silahlarıyla kongrenin yapılacağı salona girmek istemeleri üzerine polis, bu kişilerin silahla girişini engelledi.
Yaklaşık 700 polisin çevre güvenliğini aldığı Park Otel ve civarında panzerler ve çok sayıda polis aracı bulunuyor
DEMİRTAŞ: ZAMANI ENERJİYİ SINIR ÖTESİNE DEĞİL, BARIŞA TESİS EDELİM
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Vekili Nurettin Demirtaş, "Zamanı, enerjiyi, maddiyatı sınır ötesine taşırma yerine içte kardeşleşmeye, toplumsal barışı tesis etmeye harcamalıyız" dedi.
Büyükhanlı Park Otel’de gerçekleştirilen DTP 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde konuşan Demirtaş, "siyasetin diyalogla çözümün dili olması gerekirken, şiddetin her şeyin belirleyeni olup, siyasetin ise sadece onun hizmetinde bir kuruma dönüştürüldüğünü" iddia ederek, "bu zihniyetteki partilerin hiçbir sorunu çözemedikleri gibi ülkeyi her dönemde içinden çıkılmaz kaoslara sürüklediklerini" ileri sürdü.
"Siyasetin çözmesi gereken en acil konunun, ülkeyi ve yürekleri yangın yerine çeviren ’Kürt sorunu’ olduğunu" öne süren Demirtaş, "birlikte yaşama istencinin şiddet ortamında köreltilmemesi gerektiğini" ifade etti. "Yollardaki her mayın, dağlara atılan her bomba yüreğimizde patlamaktadır" diyen Demirtaş, "Bu acıyı sadece canından bir parça yitiren analar değil, her gün çocuklarının yolunu gözleyen onbinlerce Türk ve Kürt anası yaşamaktadır" diye konuştu.
Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zamanı, enerjiyi, maddiyatı sınır ötesine taşırma yerine içte kardeşleşmeye, toplumsal barışı tesis etmeye harcamalıyız. Şiddetle her sorunu çözme iddiasında olan zihniyet Türkiye’yi ABD ve AB kapılarında neredeyse dilenci konumuna getirmiştir. Bu zihniyetin vardığı son nokta 8 askerin dramının, partimizin diplomatik ve gayet insani çabalarıyla kurtulup, mutluluğa dönüşmesi karşısında gösterilen karşı reflekslerde tüm çıplaklığıyla görülmüştür." "Bugün ’Kürt sorununun’ demokratik çözümü için şartlar bir hayli zorlu hale gelmiş görünmektedir. İstenirse Bulgaristan’daki örnek bile hızla çözümün önünü açabilecektir. Orada Türk halkının hakları verilerek, sorunlar barışçıl ve demokratik bir anayasa içinde çözüldü" görüşünü savunan Demirtaş, TBMM’yi sorunların çözüm yeri olarak gördüklerini belirterek, "fakat inanılmaz bir tahammülsüzlük ve linç yaklaşımıyla karşı karşıya olduklarını. Bundan kim zarar görür kim karlı çıkar bunu kimse kestiremez" dedi.
GENEL BAŞKAN YARDIMCISI IRMAK
DTP tüzüğünde yapılan değişikliğe rağmen parti yönetiminin "Eş Başkan" olarak adlandırmaya devam ettiği Genel Başkan Yardımcısı Selma Irmak ise konuşmasında, Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğini söyledi.
Irmak, "Bıçak sırtı bir süreçten geçiliyor. Bunu aşabilmenin yolu demokrasiyi güçlendirmektir" dedi.
"Toplumun binlerce yıl hiçbir nedenle birbirinden ayrılamadığını, ancak şimdi karşı karşıya getirilmek istendiğini" savunan Irmak, kendilerine yönelik bir "linç politikası" yürütüldüğünü iddia etti. Irmak, "Ağzımızı her açtığımızda bize soruşturma açılıyor" diye konuştu.
Irmak, "Tek tip insan yaratılmaktan vazgeçilmelidir. Tek bayrak, tek vatan, tek dil olgusu bizi karşı karşıya getirdi, sorunu çözemedi.
Teklik değil, çokluk olgusunu esas almalıyız" görüşünü savundu.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Demokratik Toplum Kongresi ve kongrenin sonuç bildirgesinin, sorunların çözümü yolunda Türkiye kamuoyuna sunulmuş "kaçırılmaması gereken bir fırsat" olduğunu ileri süren Irmak, "Sadece ’Kürt sorununa’ değil, Türkiye’nin birçok alanda geri kalmasına yol açan ve içinden çıkılmaz hale gelmiş sorunlarına yönelik kapsamlı bir çözüm paketi olan ’Demokratik Özerklik Projesi 21. yüzyılın Türkiyesini şekillendirecek bir adımdır" şeklinde konuştu.
"Yerinde yönetimin esas alınarak, tek tip yönetimin terk edilmesi", yeni yapılacak anayasada "kültürlerin kendilerini ifade etme imkanına kavuşturulması" gerektiğini savunan Irmak, "tekçi zihniyet" ile yapılan anayasayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını ifade etti.
"Kendilerine susmanın, uslu olmanın ve teslimiyetçiliğin dayatıldığını" iddia eden Irmak, "Onlara karşı biz diyoruz ki susmayacağız, söylemeye devam edeceğiz, bedeli ne olursa olsun bundan sonra da yürümeye devam edeceğiz" diye konuştu.
TUĞLUK: TEK DİL, TEK DEVLET ANLAYIŞI, İSYAN VE ÇATIŞMA BAŞLATTI
DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, kongreye ilişkin çeşitli tartışmalar yaratılmak istendiğini belirterek, "Bu bir nöbet değişikliği, hizmet değişimidir" dedi.
Türk, Büyükhanlı Park Otel’de gerçekleştirilen DTP 2. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde yaptığı konuşmada, iki yıl süreyle genel başkanlık görevinde bulunduğunu hatırlatarak, eksiklerinin bulunduğunu ancak bütün samimiyetiyle çaba gösterdiğini söyledi. Türk, "Eksiklerim varsa, arkadaşlarım, halkım, partim beni bağışlasın" diye konuştu.
Türk, kongreye ilişkin bazı tartışmalar yaşandığını da ifade ederek, "bir nöbet, hizmet değişimi olacağını" söyledi.
DTP milletvekili Aysel Tuğluk da "tek dil, tek tarih ve tek devlet anlayışının, cumhuriyet dönemiyle birlikte isyan ve çatışma sürecini başlattığını" iddia etti. "Kürt sorunu"nun demokratik bütünlük içinde çözüm aşamasına taşınması gerektiğini ifade eden Tuğluk, "Eyalet, federasyon gibi kavramlaştırmalara dayalı çözümlerle değil, demokratik birlik modeliyle çözümü bulabiliriz" diye konuştu.
Bölgedeki gelişmelerin heyecana neden olabileceğini ancak, rasyonel olmak gibi bir sorumlulukları bulunduğunu belirten Tuğluk, "Kürt olgusunu inkarın anayasal zeminde sürdüğünü" öne sürdü. "Sorunun nihai çözümü anayasal olacaktır" diyen Tuğluk, "Kürt realitesinin anayasal zeminde yadsınması halinde, herkes için felaket olabilecek koşulların ortaya çıkabileceğini" savundu. ABD’nin Kürtlere yönelik politikasında belirsizlik olduğunu da ifade eden Tuğluk, bölgede "iyi Kürt-kötü Kürt" ayrımı yapıldığını ileri sürdü.
Kongrede bir konuşma yapan ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras da şiddetten arınmış bir toplumda bir arada yaşama kültürünün inşa edilebileceğini belirterek, bu konuda parlamentonun tarihi bir sorumluluğu bulunduğunu söyledi. Türkiye’nin çıkardığı tezkere ile Ortadoğu bataklığına girmesine hayır diyen iradenin, "ulusun aydınlık yüzü" olduğunu savunan Uras, 8 askerin serbest bırakılmasıyla ilgili olarak "bazı milletvekillerinin şeceresinin çıkarıldığını ancak herkesin ayrı bir birey olduğunu ve kendinden sorumlu bulunduğunu" kaydetti.
ABDULLAH ÖCALAN'IN KARDEŞİ, MEHMET ÖCALAN PM ADAYI
Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, DTP 2. Olağanüstü Kongresi’nde parti meclisi üyeliği için aday oldu.
DTP’nin kongresi Ankara’da devam ediyor. Konuşmaların ardından yapılan tüzük değişikliği ile “Demokratik özerklik talebi" DTP tüzüğüne alındı. Parti Meclisi sayısının 60’tan 80’e çıkarıldığı kongrede, Diyarbakır’da yapılan Demokratik Toplum Kongresi’nde kabul edilen “Siyasi tutum belgesiö delegelerin oylarına sunularak onaylandı. Kongrede daha sonra genel başkanlık ve Parti Meclisi seçimlerine geçildi.
Tek genel başkan adayının bulunduğu, kongrede Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan Parti Meclisi üyeliği için aday oldu.