DERİN İHANET____________(Bülent Esinoğlu )

[.PAPAZ.]

DERİN İHANET
RTE’nin Amerikancılığını uzun uzun anlatmaya gerek görmüyorum. İskenderun’dan Urfa’ya kadar 90 bin Amerikan askerini yurda getirecek ve güney doğunun işgalini sağlayacak her türlü işbirliğini yaptığını hatırlatmak yeter.

Bülent Esinoğlu
(Sayın yazarın makalesi arşivimizden alınmış olup, ilk yayın tarihi 22.06.2007'dir.)

Sn. Aslan Bulut’un izni ile bu başlığı kullanıyorum. Çünkü “derin ihanet” kavramsallaştırması kendisine aittir.

Emperyalizmin işgali derinleştikçe ihanet de derinleşiyor. Emperyalizmin ilişki kurduğu kurum ve kişiler ihanet etme işinde zamanla yeni hünerler kazanıyor. Ulusal pazarlarımızı bu işbirlikçiler ile daha bir ustaca kullanmayı başarıyorlar. Distiribitörlerini ( genel dağıtıcılarını) ve onlara bağlı bayiliklerini siyasetin içine katabiliyorlar.

Anlaşılsın diye bir örnek vererek devam edelim 2002 seçimlerinde Cem Uzan kendi bayilerini seçim bürosu yapmıştı ve bu büroları propaganda birimleri olarak çalıştırmıştı.

Şimdi de Soroz’dan ve AB fonlarından para alarak siyaset yapan sivil toplum örgütleri Amerika’ya bağlılık yemini yapmış partilerin bayileri gibi çalışıyor.

Bu kez derin ihanet laiklik ve sahte milliyetçilik üzerinden işletiliyor. Laik olmayan laikçiler milliyetçi olmayan milliyetçiler emperyalizmin ülkemiz üzerinde ki tehditlerini gizleme ihanetini işliyorlar.

Düzen partilerini bir kez daha kullanmaktan başka çaresi kalmayan Amerika’nın umudu AKP, MHP ve CHP’dir.

Gelin size üç cümle ile üç lider anlatayım.

Büyük Ortadoğu projesinin eşbaşkanı olan RTE bağımsızlar (dtp) ile koalisyon yapma hususu için “kapıların kapanmamasının gerektiğini belirtiyor.” RTE’nin Amerikancılığını uzun uzun anlatmaya gerek görmüyorum. İskenderun’dan Urfa’ya kadar 90 bin Amerikan askerini yurda getirecek ve güney doğunun işgalini sağlayacak her türlü işbirliğini yaptığını hatırlatmak yeter. Tezkere geçse idi 90 bin Amerikan askerini ülkeden nasıl çıkaracaktık siz düşünün. Amerika İncirliğe bir yerleşti çıkar çıkarabilirsen. AKP hükümeti 23 Haziranda dolan süreyi bir yıl daha uzattı.

Kendini milliyetçi olarak tanımlayan MHP, seçim bildirgelerinin 121.sayfasında Amerika ile stratejik ortaklığı en iyi kendilerinin yapacağını söylüyor. Tehdit Amerika’dan geliyor tehdidin geldiği yer ile stratejik ortaklık ne demekse varın siz yorumlayın.

İşte Amerikan merkezli milliyetçilik böyle bir şey.

Üçüncü kahramanımız Baykal ise Amerikancılıkta diğer iki liderden hiç geri kalmayacağını her fırsatta anlatmaya çalışıyor. “Her partide Kürtçü var, bizim partide de var. Ve bunu normal karşılıyoruz.” Diyor.

Kafasında Türkiye’yi bölenler, partisinin içinde Kürtçü kanata evet diyenler, Türkiye’deki Kürtçü kanada da evet diyorlar, demektir. Yani büyük Ortadoğu projesinde görevli olabileceklerini söylüyorlar.

AB kapısındaki zincirlerimizin de bağlı kalacağını zaten Baykal çok kereler söyledi.

Baykal daha da ileri gidiyor ve partisinde Amerikan karşıtlığını yasaklıyor.

İşte önümüzdeki seçimlerden sonra bu liderler ile Türkiye yönetilecek. Seçim çözüm getirmeyecek çünkü ortada kendimize ait bir program yok. Emperyalizmin dayatmalarını program diye alanlar ile bir yere varılmaz.

Bakın 16 yaşındaki Ercan Karabulut şiirinde durumu nasıl yorumluyor.

Vuruluyor tüm insanlar

Şimdi sıra vatanımda,

Haritasını çizmiş,

Erdoğan’la Amerika.

Diyarbakır’ı satmış BOP haritası ortada,

Bölemez vatanımı ne PKK ne de Amerika.

Ağlıyor anam babam

Ağlıyor oğluna,

Mehmetçik şehit olmuş,

Cennet vatan uğruna.

İncirlik kapatılsın mehmedim şehit olmasın,

İncirliğe el konsun

Amerika defolsun.

Onlar değil biz başaracağız.

http://www.kuvayimilliye.net/detay.php?id=49