Deniz Gezmiş'in Son AnLarı Ve Bıraktığı Mektup..

''silah sıkmadı diyorsunda benim yazdıklarım TEM 'den alıntıdır..Kaynak sağlam yerden.. ''

hiçbir askerin veya polisin ölümüne sebep olmamıştır diyorum. Aksine dair bilgi, bulgu varsa paylaşırsan sevinirim...






12 EYLÜL DÖNEMİNİN ANKARA EMNİYETİ İKİNCİ ŞUBE MÜDÜRÜ TAHSİN GÜRDAL’DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

“MİT Deniz Gezmiş’i anlamadı, ifadesini kendi yazdı”

12 Eylül Darbesi’ne giden süreçte gerçekleştirilen Bahçelievler, Balgat ve Piyangotepe katliamlarıyla Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Doğan Öz, Doç. Dr. Bedrettin Cömert ve eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak cinayetlerinde soruşturmaları yürüten dönemin Ankara Emniyeti İkinci Şube Müdürü Tahsin Gürdal’ın açıklamaları sürüyor.

İşte 12 Mart döneminde cezaları infaz edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile 12 Eylül’den sonra 18 yaşını doldurmadığı halde cezası infaz edilen Erdal Eren’in idamıyla ilgili gizli kalmış bilgiler…

ECEVİT KILIÇ/ Aktüel Dergisi

Çok sayıda katliam ve siyasi cinayetin işlendiği 1970’li yıllarda Ankara İkinci Şube Müdürü olan Tahsin Gürdal, “Kanlı Yılların Sırları” adlı yazı dizisinin geçen hafta yayımlanan ilk bölümünde silah kaçakçılığı, Balgat ve Bahçelievler katliamları ve bu katliamların failleriyle MHP arasındaki bağlantılar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

Silah kaçakçılığındaki artışın büyük tehlikelerin işareti olduğunu söyleyen Gürdal’ın verdiği bilgiye göre 12 Eylül öncesine göre silah kaçakçılığındaki tek değişiklik, güzergâhta oldu; eskiden Bulgaristan üzerinden Türkiye’ye gelen silahlar bugün Türkiye’ye Irak’tan sokuluyor.

Gürdal, 10 Ağustos 1978’te beş kişinin öldürüldüğü Balgat katliamı davası kapsamında idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun suçsuz olduğunu da anlatmış ve şunları söylemişti: “Pehlivanoğlu ısrarla katliamda yer almadığını, ateş etmediğini tekrarlıyordu.

Ateş etmesi için İsa Armağan’ın kendisini zorladığını ve münakaşa ettiklerini, bu sırada arabanın içinde bir el ateş ettiğini söyledi. Sonradan gerçekten arabanın içinde bir kurşun deliği tespit ettik. Yani Pehlivanoğlu doğru söylüyordu, ateş etmemişti. Ama yapılacak bir şey yoktu, mahkeme idam kararı vermişti. Asıl suçlu İsa Armağan ise İran’a kaçtı.”

Gürdal, röportajın bu bölümünde ise görevi olmasına karşın neden Deniz Gezmiş’in idamına girmediğini ve bir askeri öldürme suçundan idama mahkum edilen ve suçun işlendiği tarihte 18 yaşından küçük olmasına karşın hakkındaki idam hükmü infaz edilen Erdal Eren’i gözaltına aldığına pişman olduğunu anlattı.

Deniz Gezmiş adam öldürmedi

Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi solcu öğrenci liderlerinin soruşturma dosyalarında da görev aldınız mı?

- Evet! Ankara Cinayet Masası’na tayin edildim, hareketli dönemin başıydı. Siyasi amaçlı banka soygunları ve ideolojik kavgalar yeni başlamıştı. 1970 yılından itibaren Cinayet Masası’nın alanına siyasi konular da girdi. Çünkü Deniz Gezmiş, Yusuf İnan, Hüseyin İnan, Ertuğrul Kürkçü, Mahir Çayan ve Yusuf Küpeli’nin siyasi eylemleri vardı.

İlk karşılaştığımız siyasi olaylardan biri Ertuğrul Kürkçü’nün yedi, sekiz arkadaşıyla Cemal Gürsel Meydanı’nda bulunan bir panoyu kırmaları iddiasıyla şubeye getirilmesiydi.

Gençlerin ifadesini almak bana düşmüştü. Ancak siyasi içerikli konuşmalarından, kullandıkları kelimelerden hiçbir şey anlamıyordum. En basiti FKF (Fikir Kulüpleri Federasyonu) diyorlardı, bunun ne olduğunu bilmiyordum. Hep devrimci kelimeler kullanılıyordu.

Onların ifadesini alıp gönderdikten sonra kendi kendime düşündüm, benim sol içerikli kelimelerin çok geçtiği kitapları okumam gerekiyordu. Felsefenin Temel İlkeleri’yle başladım, Che Guevara’nın da kitaplarını okudum. Tabii meslektaşlarım tarafından eleştiriliyordum. Ama bu okumalar sağlıklı ifade almam için gerekliydi.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının arandığı dönemde neler oldu?

- Bu sırada üst üste banka soygunları oluyordu. Olay yerine gittiğimiz zaman verilen eşkaller hep aynıydı; Yusuf Aslan ve Deniz Gezmiş. Sürekli ihbarlar geliyor: “Deniz Gezmiş ve arkadaşları burada!” İhbarı alınca ekiplere anons ediyoruz ve açık adresi veriyoruz; gidiyoruz olay yerine, bizden 15 dakika önce ayrılmışlar. Nasıl oluyor da bizden önce kaçıyorlardı, kendimize sürekli bu soruyu soruyorduk.

Bunun cevabını Yozgat’ta yakalandıktan sonra Ankara’ya getirilen Yusuf Aslan verdi: “Ben küçük el radyosunu dinleme cihazına çeviriyordum. Sizin telsiz konuşmalarınızı dinliyordum. Adres telsizden geçince hemen ayrılıyorduk.” Yusuf’un babası Beşir ağabey de bizde polis memuruydu. Oğlunun durumundan dolayı emekliliğini isteyerek ayrıldı.

Bir televizyon programında bir milletvekili Deniz Gezmiş’in adam öldürdüğünü söyledi. Deniz Gezmiş hiç kimseyi öldürmemiştir. Deniz’in silahlı olayları genellikle banka soygunlarıdır. Bir de yaralama olayı var; TRT’nin önünde Vahap Çınar adlı polis memurunu ayağından yaraladı. Orada da öldürme kastı yoktur. Deniz Gezmiş yakalandığında yine söylediklerini anlayamama sorunu çıktı.

İfadesi alınacak, Deniz Gezmiş emniyetin altıncı katına çıkarıldı. Sorgusuna MİT, Emniyet istihbaratı ve biz katıldık. Deniz anlatmaya başladı ama kullandığı sözcüklerden kimse bir şey anlamıyor.

Anlattıklarını anlayacak kimse çıkmayınca Deniz, bize “Siz benim ifademi zor alacaksınız. En iyisi siz bana bir ‘f klavye’ daktilo bulun kendim yazarım, siz de altına imza atarsınız” dedi.

Ama Emniyet’te ‘f klavye’ yoktu. Bunun üzerine Deniz, Yenimahalle’deki bir bankanın şubesinde ‘f klavye’ bulunduğunu söyledi. Sonra ifadesini aldık ve sevk ettik.

Parkası Amerikalı istihbaratçı çavuşundu

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamında bulundunuz mu?

- Benim de girmem gerekiyordu idama ama girmedim. Çünkü içime sindiremedim. Hem de idamı görmek istemiyordum. Benim yerime başka bir arkadaşım girdi. Deniz Gezmiş’in fotoğraflarında sürekli üzerinde bir parka var. O parka 1971 yılında Ankara’da (Balgat’taki) Amerikan üssünde rehin aldıkları istihbaratçı başçavuş James Finley’e ait. Ondan zorla almışlar, Deniz’in deyimiyle kamulaştırılmıştı! Deniz bu parkayla ilgili gasp suçundan ceza almıştı. Bu, yakalandıktan sonra ortaya çıktı, kendisi de daha sonra olayı anlattı.

Bir süre önce idam tartışmaları yaşanırken “Deniz Gezmiş’in ağır olması nedeniyle idamının zor gerçekleştiği” şeklinde açıklamalar yapıldı. Bunlar doğru mu?

- Kesinlikle öyle bir şey yok. Çünkü idamı tüm detaylarıyla dinledim ve biliyorum. Deniz Gezmiş’in idamı için bir süre cellat bulunamadı. Kimse olmak istemiyordu. Söylenen kişilerin hepsi “hayır” yanıtı veriyordu. Sonunda bir miktar para karşılığı Ankara’dan Roman vatandaşlarımızdan birine yaptırıldı. Beni üzen başka bir olay ise Erdal Eren’in asılmasıdır.

Engel olmasaydım, Erdal Eren öldürülecekti!

Erdal Eren’in idamında bulundunuz mu?

- Hayır ama gözaltına alınmasında vardım. 2 Şubat 1980 günü evden çıktım. Korsan eylem anonsu geldi. Hemen olay yerine gittim. Arabadan indiğimde tam cadde üzerinde bir inzibat eri çöp bidonu içerisine doğru silahını doğrultmuştu. O zaman inzibat polise yardımcı oluyordu. Bir baktım, bidonun içinde biri var.

Yanımda yardımcım Azmi Dere vardı. “Ne yapıyorsun, dur” dedik. İnzibat eri “Vuracağım, benim arkadaşım öldürüldü” dedi. Sonunda ikna ettik. Erdal Eren’i şubeye götürdük. Suçüstü mahkemesine çıkarttık ve idama mahkum oldu. Hemen de idam edildi. İdam edileceği hiç aklıma gelmemişti. Amacım askerin elinden kurtarmaktı. Şimdi keşke silahı almasaydım da, inzibat Erdal Eren’i vursaydı ve idam edilmeseydi, diye düşünüyorum (Tahsin Gürdal bu sırada göz yaşlarını tutamıyor).
-
Pişmanlık duyduğunuz başka bir şey oldu mu?

- Jandarma Genel Komutanı Kemalettin Eken’e yönelik suikastta öldürülen Ahmet Niyazi Yıldızhan’ı da keşke serbest bırakmasaydım, diyorum. Yıldızhan 3 Mayıs 1972’de bir olaydan dolayı gözaltına alınmıştı. İfadesini aldım. Hataylı’ydı. Olaylara karışmaması için nasihat ettim.

Savcılığa sevk edilecek bir suç olmadığı için Yıldızhan’ı sabah serbest bıraktık. Öğleden sonra Jandarma Genel Komutanı Kemalettin Eken’e suikast girişimi oldu. Olay yerine gittiğimde bir kişi vurulmuştu ve duvarın dibindeydi. Gazeteyi kaldırıp baktığım zaman Ahmet Niyazi Yıldızhan olduğunu gördüm.

Darbe günü bankalar kapalı kalsın!

12 Eylül’de darbenin planlandığı yer olan Ankara’da kilit görevdeydiniz. Darbe olacağından haberiniz var mıydı?

- Ağustos 1980’de Ünal Erkan Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne, Korgeneral Recep Ergun Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı’na, Tuğgeneral Osman Ekinci ise Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Kurmay Başkanlığı’na atandı. Her iki komutan da bir gece Emniyet Müdürlüğü’nü ziyarete geldi ve tüm teşkilatın nasıl koordine edildiğine dair bilgiler aldı. İhtilalden beş gün önce Kurmay Başkanı Osman Ekinci beni çağırdı.

Bana büyük bir olayda kaç ekip çıkarabileceğimi sordu. 60-65 ekip çıkarabileceğimi söyledim. Ama bunların 25’inin banka ekipleri olduğunu söyleyince “O gün de bankalar kapalı kalsın” dedi. Bu artık harekâtın yapılacağının kanıtıydı.

Harekâttan iki gün önce Kızılay’da Mimarlar Odası’na aşırı soldan silahlı saldırı olmuş, üç kişi öldürülmüştü. Her olayda detaylı bilgi isteyen komutanlar, bu olayda sadece ölenlerin kaç kişi olduklarını sormakla yetindi. Harekât gecesi saat 24.00’te müdürleri çağırdılar, karargâha gidip bir odada toplandık.

Saat 02.30 sıralarında Ankara Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun geldi ve o gece ihtilal yapılacağını, ancak 1960’dakinden farklı olarak polis ve askerin işbirliği içerisinde olacağını söyledi. Aralık 1980’deyse Tunceli Emniyet Müdürlüğü’ne atandım. 1982 yılında tekrar Emniyet Genel Müdürlüğü’ne alınarak, tüm Türkiye’deki kaçakçılığa bakması için oluşturulan ve Mamak’taki 4 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’ne yardımcı olan kurulda görev aldım.

Kaçakçılık dosyası bulunan tüm zanlılar Mamak’ta toplanarak mahkemelere çıkartılıyordu. Bazı MİT yöneticilerinin içinde bulunduğu bir ekip ise duyumlara dayalı raporlar, şaibeli ihbar mektuplarıyla birçok kişiyi gözaltına aldı. Zaten suçsuz yere gözaltına alınan bu kişiler sonunda beraat etti.

Öcalan son anda kaçtı

Röportaja başlamadan önce o dönemde Abdullah Öcalan’ın elinizden son anda kurtulduğunu söylediniz. Bu olay nasıl gerçekleşti?

- 1978 yılının en hareketli dönemiydi. Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Doğan Öz öldürülmüş, Tepecik Belediye otobüsü taranmış, üç kişi yaşamını yitirmişti. Bu sırada Tuzlu Çayır semtinde Mehmet Uzun adlı kişi öldürüldü. Azmettirenin Abdullah Öcalan olduğu ve davadan döndüğü için vurulduğu bilgisi geldi.

Bunun üzerine Abdullah Öcalan’ı yakalamak için operasyonlar yapmaya başladık. Sonunda Keçiören’de bir evde olduğunu tespit ettik. Eve operasyon düzenledik ama Öcalan yoktu. Evden yarım saat önce ayrılmıştı. Eşi Kesire Yıldırım’ı gözaltına aldık. Kesire Yıldırım daha sonra ayrıldı Öcalan’dan ve yurtdışına kaçtı.


kimin kimi öldürdüğü bir sır değil biraz araştırmak yeterli.

yanlışlar da olmadımı, oldu..! onlar tartışılır ayrı...ama kimse bilmeden iftira atmasın. İftira sözü biraz hafif kalıyor ama neyse....sözüm aslında sana değilde benden cevap almak için kaşınan bir iki arkadaş var onlara..onlar kaşımaya ve kaşınmaya devam etsinler. bna bulaşmasınlar..onlarıda kaşıyacak biri çıkar elbet..

 
''silah sıkmadı diyorsunda benim yazdıklarım TEM 'den alıntıdır..Kaynak sağlam yerden.. ''

hiçbir askerin veya polisin ölümüne sebep olmamıştır diyorum. Aksine dair bilgi, bulgu varsa paylaşırsan sevinirim...

kaç kere yazmam gerekiyor ?
 
kaç kere yazmam gerekiyor ?

neyi yazıyorsun arkadaşım..?

savcının iddianamesinimi..?

polis tutanaklarınımı...?

mahkeme kayıtlarınımı..?

polisin, askeri savcılığın veya mahkemenin tutanaklarını yazıyorsan zahmet etme. O mahkemelerin adil ve polisinde tarafsız olduğunu yazıyorsan zaten konuşacak birşey yok..

eğer ben bir noktayı gözden kaçırdıysam lütfen hatırlat...
 
Devletımızde Kürt Sorunu Varsa , Pkk Sorunu Varsa Bunlar Yuzunden . . .
Askerımıze , Polısımıze Kursun Sıkan , Tas Atan Her Turlu Karsılıgını Alır.
Denız'ı Mahır'ı , Erdal eren'ı ve yuzlercesını lutfen masumca gostermeyınız ..

 
MozoLe Miяach;4705016' Alıntı:
Siz aLışmıssınız Başka üLkeLerin eLinin aLtında Maşa oLarak KuLLanıLan Bi üLke oLmaya..

Hepinizin İnadına MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Hepinizin İnadına DENİZ GEZMİŞ, YUSUF ASLAN,HÜSEYİN İNAN..!!

Çokk ÖzLüyoruz Çok..Keşke OnLar Yerine Benim Nacizane Bedenım Toprak oLsaydı..!!

Ölüm oruçları ve kendini yakma gibi reklamlar sayesinde topluma vahşet duyguları aşılamaya çalışan cani zihniyetler !
Askerimizi ve polisimizi kahpece pusulayarak şehit eden, sağı solu bombalayıp kundaklayarak masum vatandaşlarımızı katleden veya sakat bırakan kanlı katilleri "devrim savaşçısı" diye tanıtarak gençliği terörizme heveslendirmeyi amaçlayan terörist zihniyetler, hâlâ bin türlü yalan ve sahtekârlıkla ınsanları kandırmaya calısıyorsunuz !
Acırım sizlere acırım !
Mustafa Kemal Basbug'un ısımını o rezil insanlarların ısımlerıyle yanyana getırmezsın . . .
 
»»кαнιη¢σ¢υк««;4704897' Alıntı:
aynen şimdi hiç bişey bilmeyen okumayanlar burayı basacak ve konunun kapatılma ihtimali olacak...


o adam pkk yandaşı değildi pkk dan yıllar önce yaşadı ve asıldı...

pkk elindeki bez parçalarında resimlerinin olmasından dolayı onu suçlayamazsınız...

o adam elinde türk bayrağı ile 6.filo kovaladı

mustafa kemal yürüyüşünü düzenledi....

ve amerika ve işbirlikçi hükümete karşı çıktığından, darbeye karşı çıktığından asıldı...

vatan hainliğinden adam öldürmekten, asılmadı!!


Deniz Gezmiş'in Ölüm Tarihi : 6 Mayıs 1972
Pkk'nın Olusum Tarıhı : 27 Kasım 1978
Denız Gezmıs Yaşıyor Olsaydı %100 Pkk'ya katılırdı. Denız Gezmıs'ın Elınde Pkk Bayragı Goremedık Cunku O Tarıhte PKK Denılen Kahpe Orgut Yoktu . . .
Denız Gezmıs Elınde Turk Bayragıyla Bi Yandan Amerıkayı Kovaladı , Bi Yandanda Turk Polis Teşkilatına ve Turkıyemıze Buyuk Darbeler Vurdu.
Tv'lerde hergun goruyoruz şehir eşkiyalarını.
Ellerınde bu övdüğün kişilerin posterlerıyle turkıye'mızı yıkmaya calısıyorlar.
Deniz Gezmiş VATAN HAİNİDİR !
 
neyi yazıyorsun arkadaşım..?

savcının iddianamesinimi..?

polis tutanaklarınımı...?

mahkeme kayıtlarınımı..?

polisin, askeri savcılığın veya mahkemenin tutanaklarını yazıyorsan zahmet etme. O mahkemelerin adil ve polisinde tarafsız olduğunu yazıyorsan zaten konuşacak birşey yok..

eğer ben bir noktayı gözden kaçırdıysam lütfen hatırlat...

Polisler sadece sol örgütleri araştırmıyor..Sağ örgütlerlede ilgileniyor..Tarafsız olmamakla ne alaka..?Polisleri suçlayamazsın...

(Yansı-14)
Örgüt, 12 Eylül 1980’e kadar (35) Emniyet mensubu, (23) asker ve (240) vatandaşımızı şehit etmiş, eski başbakanlardan Nihat ERİM ve koruma polisini İstanbul’da şehit ederek eylemlerini doruk noktasına çıkarmıştır.

Mesajın dewamı burada
http://www.hackhell.com/her-telden/...n-anlari-ve-biraktigi-mektup.html#post4704919

Bu wideoyuda izleyiniz..
YouTube - cezaevi operasyon
 
asıl suçlu denzler değil bunlar kandırıp da eline silah verenler
 
Beni ilgilendirmez almış mı almamış mı ?

Bi karar werin eline silah aldı mı almadı mı ? :thumbdown:

sende haklısın. ama bunlar kukla.Arkasında bunları yönlendiren devlete silah sıktıran kimlerdi. Kimler gaz verdi.Bunları kim kandırdı. Onları da bulmak lazım
 
Beni ilgilendirmez almış mı almamış mı ?

Bi karar werin eline silah aldı mı almadı mı ? :thumbdown:

:)Abi Komik sözler ya. Gerçekten çok cahilce sözler geçiyor . . .
Denız Gezmıs ve Arkadasları 11 Ocak 1971 'de Ankara İş Bankası Emek Şubesi'nin soygununu gerçekleştirdiler.
11 Ocak 1971'de THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesi'ndeki silahlı soygunu gerçekleştirdiler.
16 Mart 1971'de halkı kendisine kışkırtan Gemerek Belediye başkanının evini silahla bastı
Ve niceleri . Aynı zamanda azılı bir hırsızdır Deniz Gezmiş . . .

Bu soygunları Boncuk Atan Tabancayla , Su Tabancalarıylamı Yaptılar ?
Tabiki gerçek tabanca kullandılar . . .
 
ne kadar kendisi ile ters düsüncelerde de olsak, cesaretini takdir etişimdir
 
sende haklısın. ama bunlar kukla.Arkasında bunları yönlendiren devlete silah sıktıran kimlerdi. Kimler gaz verdi.Bunları kim kandırdı. Onları da bulmak lazım

:) Güzel kardeşim . . .
Koministlerin , hain kürtlerin özelliği aciz olmasıdır . . .
Birilerinin kucağına oturmadan hiçbir icraat yapamazlar haklısın . . . Arkalarında birileri vardır elbet . . .
Arkalarında birileri var diyede masum olarak görmek olmaz tabi bunları . . .
Sürekli Amerika Dediler , Filo dediler . . . :) Amerika nedir ki, ateş olsa cürmü kadar yer yakar .
Türk tarihini iyi bilirsiniz; bizim milletin uykusu biraz ağırdır ama uyandığı zaman önünde yedi düvel bile dayanamaz; icab ederse kadınıyla, erkeğiyle, çoluğu çocuğuyla cepheye koşup savaşır.
Bizim için savaş düğündür .
Türkiye'nin geleceği Bozkurtçu Türklerıın elındedır. . .
YAŞASIN TÜRK * İSLAM BİRLİĞİ !
 
Polise,askere kalkan el devlete kalkmış demektir AFFEDİLMEZ

bizim tarihimizde böyle geldi böyle gidecektir sizin kafanız rahat olsun bu topraklarda komunizm değil onun K si gecemez
 
Ne demiş Hz Mezlana "Düne ait ne varsa dünle birlikte gitti cancağızım bugün yeni şeyler söylemek gerek"
 
TuğяuL;4710374' Alıntı:

Deniz gezmiş ve arkadaşları için söylediklerine katılıyorrum.

ancak Bozkurtcu Türk dediğin Devlet Bahceli ise daha çok beklersin :=)


Devlet Bahçeli Kimdir ? :)
Türkçülüğü Siyasetle Karıştırmayalım Can Gardaşım .
Türk bilinci ve genetiği var olduğu sürece Bozkurt sevgisi, hevesi, aşkı bitmeyecektir.
Ellerimizle BOZKURT işareti yaparız . .
Gagauz(Gökoğuz) Türklerinin selamlama şeklidir. uydurma değildir yani tuğrul gardaşım . . .
Türk = Bozkurt
Bozkurt'u , Bozkurtçuluğu ; faşist bir sembol olarak gören kara cahiller ve onu bir zümreye mal eden parti(ler) utansın.
Bozkurt'tan vazgeçmek Ergenekon'dan, Oğuz Kaan'dan, Göktürklerden, Akıncılardan hatta Atatürk'ten vazgeçmektir.
Bozkurt Diyince Aklınıza Devlet Bahçeli vs. kişiler Gelmesin . . . :)
 
Bozkurt Diyince Aklına Ebulfez Elçibey Gelsin . . .
Bozkurt Diyince Aklına Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu gelsin . . .
Bozkurt Diyince Aklına Mustafa Kemal Atatürk Gelsin . . .
 
Geri
Üst