Demokratik Açılım [ Tek Başlık ]

Açsınlar az daha açsınlar biz dolduracak yeri biliriz...
 
Bunlar dün söyledikleri neyin arkasında durdularki;
Din iman dediler,Zinayı serbest bıraktılar gazetelerde içki
reklamını,homoseksüeller kulübünün ,lezbiyenler bar açılmasını serbest bıraktılar,
AB hıristiyan kulübü dediler kapısında bekliyorlar
ABD haçlı birliği dediler BOP a eş başkan oldular
DTP PKK ya terörist demesse görüşmeyiz dediler görüştüler
Önce Kürt Sorunu var dediler sonre Ya sev ya terket dediler daha sonra Kürt açılımı dediler
Hortumları keseceğiz dediler Boru döşediler
Memurlara 3 yıl bekleyin sizi ihya edeceğiz dediler 7 yıl oldu %2,5 reva gördüler
Daha sayayımmı?
 
babası sadık perinçekmiş AP nin demirelin yardımcısymış.. ozamandan nerenin adamı odluğu belli galiba. emperyalist amerika diye sövdüğüne bakmamak lazım. kaynak babadan sağlam...muhatap apoymuş.. eeee kıble neresi kıble ben onu çözemedim, varsa çözen banada söylesin..
 
ha sokaktaki köpek ha apo iti farkı yok
tek fark bu ite daha iyi bakıyorlar
 
Bu da CHP'nin Kürt açılımı

Bu da CHP'nin Kürt açılımı

Hükümetin Kürt açılımına karşı çıkan CHP'nin 9 yıl önce daha cesur önerilerde bulunduğu ortaya çıktı

Altan Öymen'in genel başkanlık yaptığı dönemde Diyarbakır'da düzenlediği toplantıda bugünün çok tartışılan konuları ele alınmış. CNN TÜRK'e konuşan Eski CHP Genel Başkanı ve gazeteci-yazar Altan Öymen, "CHP, Kürt sorununa çözüm arama konusuna en yatkın partidir. Neden itilaf vardır; bunu AK Parti'ye sormak lazım. Alt yapısı iyi hazırlanmamıştır" dedi.

Konuyla ilgili CNN TÜRK'ün sorularını yanıtlayan Öymen, CHP'nin Kürt sorunu konusunda diğer bütün partilerden önce çalışmalar yaptığını vurguladı.

"CHP esas itibarıyla Kürt sorununa çözüm aramak konusuna en yatkın partidir" diyen Öymen, "Neden itilaf vardır. Bunu AK Parti'ye sormak lazım. (Açılımın) Alt yapısı iyi hazırlanmamıştır" diye konuştu.

Öymen, "CHP süreçte daha aktif rol alabilir mi?" şeklindeki bir soruya da, "Adım atması gereken iktidar partisidir. Liderler arasında diyalog kopukluğu var maalesef. Diyalog yok. Monolog var. Karşılıklı sert açıklamalar yapılıyor" yanıtını verdi.

"Bu süreç CHP'siz teknik olarak olmaz. Böyle sorunlar geniş konsensus içinde halledilmeli. Empati ile çözülebilecek bir sorundur. Geniş kapsamlı zemin ister" diyen Öymen, "Her parti kendi durumlarını da birbirlerine anlatması lazım" şeklinde konuştu.

Öymen, "Şu gerekli: Bu konuyu çeşitli boyutlarda parti kendi içinde konuşmalı. Kendi içinde konsensus sağlanmalı. Diyalog, diyalog, dialog... Parti içinde ve dışında. DTP'yle de diyalog gerekli" dedi.

İşte CHP'nin 9 yıl önceki Kürt açılımından başlıklar:

- Kürt Enstitüsü ve Kürt araştırması çalışmalarının yapılması
- Genel af
- Kürtçe televizyon
- Kürtçe eğitim imkanlarının sağlanması
- Köye Dönüş Projesi
- Mağdur olan vatandaşların masraflarının karşılanması
- İnsanların özgürce Kürt kimliğini açıklayabilmesi
- Kürt kimliğinin yasaklanmaması ve Anayasa'yı değiştirmek için çalışma yapılması


Öymen'in düzenlediği toplantı Ergenekon iddianamesinde "Genelkurmay İstihbaratı tarafından fişlenen toplantı" iddiasıyla yer alıyor.


Kaynak
 
Kürtler bir özeleştiri yapmalı önce...

Böyle yürekli eleştiri gördünüz mü?



'Posta' Gazetesinin Ankara temsilcisi Hakan Çelik'in yazısı:
BİR TÜRK OLARAK KÜRTLERE SORUYORUM


Bir TÜRK olarak Kürtlere soruyorum; ''Kürtler bu ülkeye ne vermiştir ?'' Kürtlerin, Türkiye'ye bugüne kadar ne katkıları olmuştur ? Sosyal, bilimsel ve sanatsal anlamda yaşamımıza neler katmışlardır ?



Kendilerini etnik kökenlerini ön plana çıkararak tanımlayan ve kendilerine verilmiş en büyük hak olan ''BU GÜZEL ÜLKENİN, TÜRKİYE'NİN VATANDAŞI OLMAK HAKKINI'' bir kenara iterek, etnik köken üzerinden ırkçılık yapmayı tercih eden bu kitle, bu ülkeye ne vermiştir ve bu sapkın anlayışla ne verebilir ?

Kürtlere soruyorum; neden terör sizde, beşik kertmesi sizde, kız çocuklarını başlık parası adetiyle adeta bir eşya gibi alıp-satmak adeti sizde, her türlü yasadışı işin altından çoğunlukla Kürtler çıkmakta, kapkaç sizde, gasp sizde, ''NAMUS CİNAYETLERİ'' sizde, kaçakçılık sizde, uyuşturucu ticareti sizde, bu ülkenin vatandaşı olmayı sindirememek hastalığı sizde, vur-kır-gasp et anlayışı sizde, ÖZELEŞTİRİ yapmamak sizde, nedensiz aşağılık kompleksi sizde, başına kuş pislese devleti ve diğer insanları suçlamak sizde, herşeyi devletten beklemek sizde, asimile edildiği yalanını söyleyip, 21. yüzyıl Türkiyesi'nde tek kelime Türkçe bilmeyen milyonlarca insan sizde, emperyalist devletlerin size sahte bir mazi yapıştırması neticesinde Anadolu'da hiçbir zaman varolmayan, sözde gasp edilmiş hayali bir anavatanınız olduğu yalanını yaymak yine sizde.

Bu ülkeye hiçbir şey vermeden, kaba kuvvet ve vandalizmle, terör ile toprak gasp etmeye çalışma ahlaksızlığı sizde, diyaloğu ve insani ilişkileri es geçip, yakıp yıkarak bu ülkeyi bölmeye çalışmak sizde, Avrupa'ya gidip Türkiye Cumhuriyeti ve onun şanlı ordusu Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında her türlü asılsız yalanları söylemek, bana işkence yaptılar, baskı yaptılar, dilimizi konuşamıyoruz, fırsat eşitliği yok gibi mesnetsiz yalanları söyleyerek siyasi mülteci statüsüyle o Avrupa ülkelerine kapağı atmak, bir parazit gibi yaşayıp oralarda da suç işlemek sizde, sizlerde....

Avrupa'da Türkiye'yi şikayet etmek sözkonusu olunca ''ben Kürdüm'' demek, ama cebinde Türkiye Cumhuriyeti kimliği ile Avrupa ülkelerinden herhangi birinde suçüstü yakalandığınızda ''ben Türküm'' demek üçkağıtçılığı sizde, çapulcu terör örgütüne her türlü desteği verip, demokrasi ve insan haklarından bahsetmek, ''şiddeti kınıyorum'' demek sizde, bu yalanları söyleyip bizleri de enayi zannedip, aptal yerine koymaya çalışmak terbiyesizliğ i ve alçaklığı sizde, bu ülkede yaşayan onlarca farklı etnik kökenden milyonlarca insan, etnik kökenleriyle ilgili en ufak bir sıkıntı çekmezken, özgürce siyaset yapabilirken, milletvekili ve hatta Başbakan bile olabilirken, verdiğimiz Kurtuluş Savaşı mücadelesi sonucu elde edilmiş Cumhuriyetimizin kazanımlarını içlerine sindiremeyen sömürgeci, etnik soykırımcı, emperyalist devletlerin maşası ve tetikçisi olmak düzenbazlığı NEDEN hep sizde ?

Lütfen bu sorulara yanıt verin, tabii verebilirseniz. ..

Bu memlekete bugüne kadar ne verdiniz de, ne istiyorsunuz ?

Eğitim diyorsunuz; öğretmen öldüren terör örgütünün katillerini ve elebaşını lider, siyasi irade kabul ediyorsunuz.

Dilimizi konuşamıyoruz diyorsunuz; o halde bugüne kadar Türkiye'nin çeşitli kentlerinde açılmış ''Kürtçe Kursları'' sözde dil öğrenmeye susamış sizlerin ilgisizliği sonucunda neden kapandı ?

Siyasi platformda temsil hakkı diyorsunuz; siyasetinizi etnik ırkçılığa ve bölücülüğe dayalı söylemler, eylemler ve politikalar üzerine kuruyorsunuz.

Yarattığınız terörden 30 bin insan can veriyor... En ufak bir özeleştiri, en ufak bir günah çıkarma yapmıyorsunuz.

Sizlerin canı can da, bu ülkeyi ve içinde yaşayan masum insanları terörden korumak için hayatını hiçe sayıp şehit olan ana kuzularının, evlatlarımızın canı patlıcan mı?

İstanbul'da sokaktaki vatandaşlara saldırmak, molotof kokteyli atmak, otobüs yakmak, polise ve sade vatandaşlara, kadınlara, ufacık çocuklara ''kaldırım taşları'' atıp kafalarını yarmak neyin protestosu? Hangi köhne düşüncenin, hangi barbar anlayışın dışavurumu?

Bugüne kadar hangi ''Kürt kökenli'' Türk vatandaşına; hop! sen Kürtsün şu şehre giremezsin, şu işi yapamazsın, şu mesleği icra edemezsin denmiş veya denmekte?

Bu ülkenin en çok para kazanan insanları çoğunlukla Kürt kökenli şarkıcılar, eğlence yeri sahipleri, işadamları, ticaret erbabı, turistik otel sahipleri, eğlence dünyasında; tv'de, gazinolarda iş yapan isimler (İbrahim Tatlıses, Özcan Deniz, Ceylan, Yılmaz Erdoğan vs.) değil mi?

Hani ne oldu ''fırsat eşitsizliği yalanınıza?'' İşin doğrusu, sizin sorununuz bu ülkeyi terör ile, vurarak, kırarak bölmek! Bir oldu-bitti yaratarak bu güzelim memleketi parçalamaktır. Bu kadar basit. Şu çıplak gerçeği artık ilkokula giden küçücük çocuklar bile anlayabilmektedirler.

''KÜRT'' kökenli vatandaşlarımız, eğer bunca kan ve gözyaşı dökülmesine sebep olan bu BÖLÜCÜ IRKÇI TERÖRİSTLERİ hala destekliyorlarsa, KUSURU DEVLETTE DEĞİL, KENDİLERİNDE ARAMALIDIRLAR!

Meydanlarda eller hep zafer işareti, ellerde 30 bin insanımızın katili kanlı terör örgütü PKK'nın afişleri, terörist başı Apo'nun posterleri, yakarız-yıkarız tehditleri ve herkesin malumu ülkemizdeki büyük kentlerde meydana gelen şu terör olayları...

Çapulcu terör örgütünün hazırladığı ''Şemdinli fiyaskosundan' ' sonra, ellerine para vererek sokaklara salıp polisimize, güvenlik güçlerimize, halkımıza taş ve molotof kokteyli attırdığı küçücük çocuklar...

Çocuğunu terör örgütünün militan olarak kullanmasına müsade ediyorsan, bu kaos ve terör yöntemlerinden medet umuyorsan ve bu yolla bu ülkeyi böleriz, sözde ülkemizi de kurarız diye düşünüyorsan, canın yandığında veya meydanlara saldığın, yak-yık-kır-dök evladım dediğin çocuğunu kendi ellerinle ateşe attığında da bunu devlete fatura edemezsin.

Demokrasiden bahsedip, teröre yol açmak ? İnsan öldürüp hak talep etmek? Bu ne yaman çelişki...

Hak isteyen, hukuk isteyen önce bu ülkenin bütünlüğüne, bu ülkenin insanlarına, toplum kurallarına SAYGI gösterecek. Ülkesine katkıda bulunacak. İNSAN gibi davranacak, yakmayacak, yıkmayacak.

Kısacası; TERÖRİST ile arasındaki farkı yine bizzat KENDİSİ ortaya koyacak. Bu ülkenin güzel insanlarını kendisine inandıracak.

Kürt toplumu yüzyıllardır kendisini sömüren, geri bıraktıran, kulun kula kulluk ettiği ''FEODAL DÜZEN'' denen ilkel sistemden ne zaman vazgeçecek? Ne zaman HANIM FERTLERİNE gereken ''ÖZGÜRLÜĞÜ'' teslim edecek? Ve neden ülkede en yüksek kadın intiharları Batman'da? Neden aile içi şiddet sorununda ve TÖRE CİNAYETİ denen illette ekseriyetle Kürt kökenli insanların yaşadığı iller başı çekmekte? Büyük şehirlerde kapkaç ve bu tür illegal suçları işleyip, elde edilen yasadışı geliri Terör örgütüne aktarma suçu neden hep Kürt kökenli çocuk ve gençlerde görülmekte? Neden, neden, neden?


Kürdüm diyen sizler, acaba bu KUSURLARINIZI hallettiniz mi ki, TÜRKLERİ pervasızca eleştiriyorsunuz? Size yer, yaşam hakkı, hak-hukuk vermekten başka ne yapmış bu ülkenin vatandaşları?


Güzel bir atasözü vardır. ''GÖZÜNDEKİ ÇÖPÜ GÖRMEZ, ELALEME ŞAŞI DER!''



Bu özlü söz ülkemizin içine düşürülmeye çalışıldığı ''Kürt fesadını'' ne de güzel anlatıyor değil mi?

HAKAN ÇELİK

KAYNAK

Bu az önce almış olduğum bir e-postada yer alıyordu. Gazete kaynaklarını araştırma gereği hissetmedim, sahte bile olsa güzel bir yazı olduğu gerekçesiyle kendime ait blog sayfamda yayınlayıp size aktarmak istedim.

Teşekkür ederim.
 
Kürt açılımı ile ilgili konular birleştirilmiştir arkadaşlar lütfen açılımı ilgilendiren bütün konuları ayrı ayrı başlıklar açmadan bu tek başlık altından yapalım ki çok daha derli toplu bir şekilde hem bilgiye kolay ulaşmak anlamında hemde aynı konuyu içeren bir çok farklı başlığa mesaj atmamak adına daha rahat bir biçimde tartışalım iyi forumlar.
 
bir rekor kırmak üzereyiz.....................




Türkiye' nin borcu

tarihinin " en fazlası olma " rekoru kırıyor
 
Yine söylüyorum ve devamlı söylüyeceğim.

TÜRKİYE TÜRKLER'İNDİR.BAYRAĞIMIZ BEYAZ AY YILDIZLI AL BAYRAKTIR.DİLİMİZ TÜRKÇE'DİR.MARŞIMIZ İSTİKLAL MARŞI'DIR.KURUCUMUZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'TÜR.

VE KÜRT AÇILIMINA GELİNCE:

BUGÜN KENDİLERİNE YENİ BİR TV KANALI İSTEDİLER.YARIN İSE KENDİLERİNE DİL BAYRAK TOPRAK İSTEYECEKLER.AMA BUNLARIN HİÇBİRİ OLMAYACAK.

BENİM DAĞDA ASKERİM ŞEHİT DÜŞERKEN BENİM ASKERİMLE PKK İTLERİNİ KIYASLIYORSUNUZ.SİZ KİMSİNİZLAN KİM.BU ÜLKE TÜRKLERİNDİR.YA ADAM GİBİ YAŞAYIN YA DA ÇEKİP GİDİN.BU ÜLKENİN BU MİLLETİN HUZURUNU BOZMAYA HAKKINIZ YOK.SİZ KENDİNİZE TÜRKLÜĞÜ KABUL ETMİYORSANIZ ÇEKİN GİDİN BU ÜLKEDEN.

BENİM BAYRAĞIMA BENİM ATAMA BENİM TOPRAĞIMA BENİM HALKIMA BENİM ÜLKEME LAF ATANIN CEZASI ÖLÜMDÜR.BU YÜZDEN:

2m5kopv.jpg


2ly6hj4.jpg


3029vdl.jpg
 
bu açılım ayaklarının nedeni İnsanların kriz düşünmesin işsizlik borçlar ortaya dökülmesin diye bunlarlarla oyalama sevdası başka birşey değil
“Açılımın, Açılımların” şifrelerini, kimin tarafından ve ne için, başlatıldığını biliyorduk. Gerçi, kapalı kapılar arkasında yapılan anlaşmaların belgesi olmaz, ama gene de “ispat etmeyen alçaktır, namussuzdur” diyen Erdoğan’a ve kamuoyuna, bunun böyle olduğunu “Kürt Ermeni açılımlarının” esasında, ABD inisiyatifi ve projesi olduğunu, ispat etmek istiyorduk!

Canlı tanık
Aslında, kanıtlarını, yandaş ve “Taraf” tarlarının, yazılarında bulmak mümkün, ama Taraf yazarı Yasemin Çongar, son yazısından anlaşıldı ki O, “gizli” değil “açık” bir tanığı imiş, bu, komplonun!

Meğer, “açılım, inisiyatif”, iki buçuk yıl kadar önce, 2007’de Washington’da başlamış... “Açılımın” ilk işaretini, direktifini Amerikalılar, o zaman, orada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ve o zaman, Başbakan’ın “Dış Politika Başdanışmanı, şimdi Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu’na vermişler!” Canlı tanık; Yasemin Çongar anlatıyor... Ziyaretlerinin gündeminde, “Ermeni meselesi” varmış. Çünkü Hrant Dink kısa bir süre önce öldürülmüştü ve bu suikast Amerikan Kongresi’nin dikkatini Türkiye’ye çevirmişti ve Kongrede “soykırım” olduğunu ilan etmeye dönük yasa tasarıları üzerinde çalışılıyordu... Gül, bu tasarıların rüzgârını kesmek için Bush yönetimi ve Kongre’nin ileri gelenleriyle konuştu, ama pek de “tatminkâr” bir karşılık görmedi. Amerikalılar, “Her seferinde Ermeni tasarılarını durdurmak için bu kadar çok zaman ve para harcayacağınıza, tarihinizi daha rahat tartışabilmek için çaba gösterin, Ermenistan’la ilişkilerinizi normalleştirmeye çalışın” dediler! Ve O ziyaret sırasında, “German Marshall Funda” adlı Amerikan kuruluşu Türk dış politikası konulu tam günlük bir seminer düzenlemiş... Gül, seminerde “küreselleşme, entegrasyon ve demokratik işbirliği” mesajları vermiş, sonra, Davutoğlu, AKP’nin “komşularla sıfır problem” politikasını anlatmış; “Türkiye, bütün komşularıyla çatışmasız, sorunsuz bir işbirliği istiyor” demiş. Ve Yasemin, o seminer esnasında, Davutoğlu’na sormuş; “Böyle diyorsunuz ama çok önemli iki komşumuz olan Ermenistan ve Irak Kürdistan’ı ile bir türlü normal ilişki kuramıyorsunuz? Bu sorunu nasıl aşacaksınız?” Davutoğlu da, “Bunu aşmak istiyoruz. Irak Kürtlerinin ve Erivan’ın da ‘sıfır problem’ politikasının parçası olmasını istiyoruz, ama bu niyetimizi gerçekleştirmemizin önünde sizin de gayet iyi bildiğiniz engeller var” demiş. Malumlarca malum, engeller, tabii Milliyetçiler ve Ordu!

Yasemin ilave ediyor: “AKP hükümetinin, Irak Cumhurbaşkanı Talabani ve Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başkanı Barzani ile de diyalog istediğini, ama bunun Genelkurmay tarafından engellendiğini Washington’da bilmeyen yoktu... Gül ve Davutoğlu, Ermenistan ve Irak Kürdistanı ile normalleşme yanlısı konuşurken, siyasi güçlerinin henüz bunun önündeki engelleri aşmaya yetmediğini gizlemiyorlardı”.

Bu da başka rapor
Bir de gene tam o tarihe 2007’ye denk düşen başka bir rapor var. Son Atlantik Konseyi raporunun müellifi David Phillips’in, gene, Kürt sorunu hakkında, 15 Ekim 2007 tarihli “Amerikan Siyaseti Milli Komitesi” tarafından yayınlanmış raporu!
Bu tabloya, bir de tam şu sırada ABD’nin, Irak’tan çekilirken, bu sorunları halletmek istediğini koyun, arka plana da Heybeliada Ruhban Okulu’nu açma hazırlığını, Kıbrıs sorununu çözme gayretlerini koyun... Ve ABD Başkanı Obama’nın, Türkiye’de söylediklerini hatırlayın; bu kadar rastlantı olamaz!
Özetle, şimdi, bütün bu hatıralar Yasemin’in aklına gelivermiş ve bilerek, ya da bilmeyerek “Ermeni ve Kürt açılımlarının” kimin inisiyatifi, talimatı olduğunu gün gibi açığa çıkarıyor! Yasemin der ki: “AKP hükümeti kendisini zayıflatmak için ordunun zamanında çok uğraştığı, bugün de CHP ve MHP’nin pervasızca tu kaka ettiği bir kararlılıkla, “komşularla sıfır problem” politikasını hayata geçirmek yönünde gecikmiş ve çok gerekli adımları nihayet atıyor... Bu potansiyeli ortaya çıkaran iç ve dış dinamikler iyi değerlendirilmeli, ele geçen fırsatlar heba edilmemeli... Bunun da tek koşulu var; “açılım” samimi olmalı, “açılım” muhataplarına Ermenilere ve bölücülere güven vermeli.”

Kısacası; şimdi zaman zemin müsait, Ankara, Washington’un talimatını yerine getiriyor.
Yasemin Çongar’a göre, “açılımlar”, Atatürk’ün, “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözlerine uygunmuş! Bu kadıncağız, Atatürk’ü hiç anlamamış. Atatürk sağ olsaydı bu açılımlardan söz etmek bile kimsenin haddi olamaz ve Mustafa Kemal Washington’a talimat almaya, asla gitmezdi. “Şimdi zaman değişti” diyorlar, ama zaman Atatürk’ü hiç değiştirmedi; Atatürk zamanı değiştirdi.
 
biri sana fransızsın yada ingilizsin ingilizce konuşcaksın dese sen ne yapardın
hangi gafil kürtçeyi yasakladıysa o bu olayların sorumlusu o
sorunun temelide burda kürtçe yayın şarkı vs. lerin yasak olduğu dönemlerden bahsediyorum soruna sadece ekonomi temelli bakıp at gözlükleriyle yola çıkmaya benzer iyi araştırma yap bu dediklerini 5 yaşında ki çocuk biliyor önemli olan o çacuktan daha zeki düşüne bilmen

çok zeki düşün bakalım
kürtçe diye bir dil ve bir devlet var mı?

varda bizim mi haberimiz yok. geçin kardeşim bu ayakları hangi ülkede tek
bir millet yaşıyor hemen her ülkede iki ve daha fazla ırk ve geleneğe bağlı insanlar yaşıyor
hemde kardeşçe dağa çıkanda yok silah taşıyanda.

at gözlükleriyle baktığınız için 87 yıl sonra haaaaa bunlar kürt açılım yapalım deniyor değil mi ......
 
Geri
Üst