Demokrasiyi KokLayın Yeter...

muratcolez

New member
Katılım
28 Nis 2007
Mesajlar
9,287
Reaction score
0
Puanları
0
Demokrasiyi KokLayın Yeter...​




27 Nisan muhtırasının ikinci yılı geride kaldı. Günün sıcaklığı içinde az yazıldı muhtıra üzerine, az tartışıldı. Oysa günün sıcaklığı bizzat bu muhtırayla ilgiliydi, bu muhtırayı kuşatan siyasi gelişmelerin tartışılması üzerine oturuyordu.

Muhtıra geriye dönüp baktığınız zaman iki diğer gelişmeyle iç içe giriyor.

Bunlardan birincisi Org. Hilmi Özkök'ün emekliye ayrılması ve yerini Org. Yaşar Büyükanıt'a bırakmasıdır.

Arada belki 6 ayı geçen bir zaman farkı bulunur, ancak açıktır ki Büyükanıt'ın karargâhın başına gelmesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri hükümete yönelik açık ve kontrollü bir gerilim politikası başlatmıştır.

Şemdinli hadisesi sonrası Büyükanıt'a yönelik ulusalcı, darbeci, müdahaleci beklentiler iyice yükselmiş, yeni Genelkurmay Başkanı bu beklentileri tam olarak tatmin etmese bile uzağında durmamıştır.

İkinci gelişme cumhurbaşkanlığı seçimleri vesilesiyle ordu dışındaki darbeci takımın eylemleriyle ordunun siyasi itirazlarının üst üste oturmasıdır.

Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın sokağı harekete davet ettiği günler ile Şener Eruygur, Veli Küçük, Hurşit Tolon, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan gibi isimlerin cumhuriyet mitingleri vasıtasıyla sokağı harekete geçirdiği günler aynı günlerdir.

Sokağın sadece kutuplaşması için değil karışması için de adımlar atılmıştır o dönemde.

Danıştay saldırısı, Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması, bu olaylara Özkökgiller'in “kumpanya”nın içinde yer aldıklarını ilan edercesine “Türkiye'nin 11 Eylül”ü adını vermeleri aynı dönemin işidir.

Hrant Dink'in öldürülmesi, Malatya vahşeti de aynı resimdedir.

27 Nisan Muhtırası işte bu farklı parçalardan oluşan sürecin tam ortasında yer alır, bir tutkal vazifesi görür…

Bugün tartıştığımız hâlâ aynı hadiselerdir.

Bu hadiselerin ters yüz edilmiş şekilleridir.

Ters yüz eden nedir peki?

Kabaca “demokrasi talebi”dir diyebiliriz…

Evet, siyasi iklimi ters yüz eden asli gelişme 27 Temmuz 2007 Genel Seçimleri olmuştur…

Askeri desteksiz bırakan, büyük krizlerin aracı olarak kullanılan cumhurbaşkanlığı sorununu çözen, Ergenekon soruşturmasını iklim olarak mümkün kılan 27 Temmuz 2007 seçimlerinin gücü ve önemi şimdi daha iyi anlaşılmaktadır.

AK Parti'ye yönelik kapatma davası seçim sonuçlarını bir miktar dengelemiş, ama darbeci meşruiyet önemli ölçüde sekteye uğramıştır. Ergenekon soruşturması sekteye uğramasına rağmen darbecilerin ortalık karıştırmaya yönelik son hamlelerine baskın yaparak açılmıştır.

Orhan Pamuk'tan Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'e uzanan bir dizi tanınmış isme suikast hazırlığı sırasında ele geçirilmişlerdir, bazıları…

Bugün yapılan tartışmalar, Ergenekon'u kimi cemaatler ile asker arasında bir güç mücadelesi olarak yansıtmak ya da bir iktidar operasyonu olarak görmek, Saylan meselesinin çıkardığı gürültüye bakarak bir baskı davası ilan etmek “ana ve asıl” gerçeğe uzaktan bile değmiyor.

Gerçek dün Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un yaptığı konuşmanın üslubunda gizlidir.

Gerçek kışlasında kalmak baskısı yaşayan, siyasi çıkışları itibariyle meşruiyet sorunu taşıyan ve kendisine yönelik tutuklamalar ve sorgulamalarda bile geride duran bir asker görüntüsüdür…

Gerçek emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün Ergenekon savcılarına verdiği darbe girişimlerine yönelik 8 saatlik ifadedir.

Gerçek Hrant Dink'in öldürülmesi gerektiğini Veli Küçük'ün ağzından duyduğunu iddia eden emekli askerlerin tanık olarak ortaya çıkmasıdır.

Şaşırmaya, şaşırtmaya gerek yok…

Tarihin içinde kalmak istiyorsanız darbeci mantığı meşrulaştıracak işlere alet olmayın yeter…

Demokrasiyi koklayın yeter…
















Kaynak:http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=01.05.2009&y=AliBayramoglu












____________________________
 
demokrasinin kokusundan bile alerji duyanlara demokrasinin ve gelişimindeki 27 nisan muhtırasının kronolojisini ezberletmekten başka tavsiyemiz olamaz. ama alerjiye çare sadece immünoterapi yada hitrizin tablet olabilir.
herkesin barut kokusundan zevk aldığı , postallla karışık hamaset nutuklarında boğulduğu şanlı demokrasya tarihimizden kala kala elimizde kokusu kaldı zaten.. ama sonuçta elbette kazanan, yarınlara güveni olan, hakimiyetin bila kayd-u şart kendisinde olduğunu bilen bir milletin varlığıdır.ve o millet hala mayasındaki saf ve temiz sağduyusuyla gerçekleri görebilmektedir.söz milletindir...herkesin bir hesabı varsa HAK kında bir hesabı vardır elbet.
 
GENÇLİĞE HİTABE

Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!​

Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927​

Demokrasi Araç mı olacak amaç mı diyen kimdi?
 
ULu Önderin, Cebren ve HiLe İLe KastettikLeri, ZorLa ve HaLkın Rızası Dışında İdareye Hakim OLmaya ÇaLışan Zihniyettir.İşin Acı Tarafı Cebren İdareye Sahip OLmaya ÇaLışanLar İcazeti Atatürkten ALdıkLarı İddiasında BuLunuyorLar.


______________________
 
ULu Önderin, Cebren ve HiLe İLe KastettikLeri, ZorLa ve HaLkın Rızası Dışında İdareye Hakim OLmaya ÇaLışan Zihniyettir.İşin Acı Tarafı Cebren İdareye Sahip OLmaya ÇaLışanLar İcazeti Atatürkten ALdıkLarı İddiasında BuLunuyorLar.


______________________

Devamı da var dostum.

Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Akp iktidara gelene kadar Cebren alınmadı da şimdi mi Almaya çalışıyorlar.

Sen sorumun cevabını ver..

"Demokrasi amaç mı olacak araç mı" bunu diyen kimdi?

Amaç nedir ki demokrasi kullanılsın?

Köprüyü geçene kadar demokrasi ha..
 
Devamı da var dostum.

Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Akp iktidara gelene kadar Cebren alınmadı da şimdi mi Almaya çalışıyorlar.

Sen sorumun cevabını ver..

"Demokrasi amaç mı olacak araç mı" bunu diyen kimdi?

Amaç nedir ki demokrasi kullanılsın?

Köprüyü geçene kadar demokrasi ha..


Atatürk'ün Orda Kasetiği BilfiiL DevLetin Bütün KademeLerinin(ordu Dahil) Vatan HainLerinin ELine Geçmesidir.Senin İthamın Çok Ağır ve Yakışıksızdır.

Demokrasi ELbette Amaçtır.KeLimeLere TakıLıp KaLıyosunuz.Bu ÜLkenin KuraLLar DahiLinde YönetiLmesi İçin Bir Araçtır.Başka Hangi AnLamı Çıkarıyosun ki?


__________________________
 
Atatürk'ün Orda Kasetiği BilfiiL DevLetin Bütün KademeLerinin(ordu Dahil) Vatan HainLerinin ELine Geçmesidir.Senin İthamın Çok Ağır ve Yakışıksızdır.

Demokrasi ELbette Amaçtır.KeLimeLere TakıLıp KaLıyosunuz.Bu ÜLkenin KuraLLar DahiLinde YönetiLmesi İçin Bir Araçtır.Başka Hangi AnLamı Çıkarıyosun ki?


__________________________


Bir cevap bu kadar mı yuvarlama olabilir.

Ben sorumu geri aldım.
 
demokrasiyi savuncak olanda yenisafak vakit zaman tayfası :D demokrasi laiklik olmadan demokrasi
 
Geri
Üst