Demokrasiye Karşı Asimetrik PsikoLojik Savaş !

oLdness_07

The Darkness
Altın Üye
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
14,115
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Bulut Geçti Gözyaşları Kaldı Çimende,Gül Rengi Şar
Konuşmanın başında ‘káğıt parçası’...

Konuşmanın ortasında ‘belgemiz’...

Konuşmanın sonuna doğru ‘belge’...

Ne oluyor?

Genelkurmay Başkanı, delillerin değerlendirilmesini mahkemeye bile bırakmaktan ürken Genelkurmay Askeri Savcısı’nın kararına abartılı bir şekilde sahip çıkıyor...

Neden?

* * *

Ayrıca...

‘Askeri yargı’ konusunda, Poyrazköy’de bulunan silahlarda olduğu gibi doğruyu söylemiyor...

Doğruyu söyleyenleri de yakışıksız bir biçimde ‘maksatlı’, ‘cahil’ diye suçluyor...

Ama yeryüzündeki ülkelerden bir tek ‘askeri Yargıtay’, bir tek ‘askeri Danıştay’ örneği veremiyor...

Veremez, çünkü yok.

O halde bu üslupsuzluk neden?

Haksız olmanın, doğruyu söyleyememenin öfkesi mi?

* * *

AB standartlarında bir demokrasi...

AB standartlarında bir hukuk...

AB standartlarında bir asker-sivil otorite ilişkisi istemenin askeriye nezdindeki karşılığı ‘fitne, fesat’...

Ya da medya üzerinden ‘asimetrik psikolojik savaş’ yapmak...

Darbe yapan, muhtıra veren, andıç düzenleyen, lahika hazırlayan sanki askeriyenin bizzat kendisi değil.

Türkiye’de eğer bir ‘asimetrik psikolojik savaş’ söz konusu ise bunun ‘demokrasiye’ karşı yapıldığı çok açık...

* * *

Nitekim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan önceki gün yaptığı açıklama istikametinde dün de askeri cenahın söylediklerine kulak asmadan, süreci kovalayacaklarını bir kez daha teyit etti.

Demokrasinin güncel kaderini Genelkurmay Başkanı’nın işin üzerini örtme telaşı değil, Başbakan’ın kararlı ve dik duruşu belirleyecek.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yurt dışında Türkiye’nin çıkarları peşinde koşarken, Ankara’da alayı vala ile yanına tüm kuvvet komutanlarını alarak basın toplantısı yapan Genelkurmay Başkanı’na verdiği yanıt ve sergilediği kararlılık bu nedenle çok önemliydi:

‘Herkesin söylediğine saygımız var ama partimizle ilgili ortaya atılmış böyle bir belge, fotokopi bile olsa, var.

Bunu araştırılması için hukuk devleti içinde savcılığa götürdük.

Askeri savcı faklı yaklaşmış olabilir. Bundan sonraki süreç sivil yargıyla ilgilidir, sivil yargı takip edecektir. Biz de yürütme olarak bunu takip edeceğiz.

Bundan sonraki süreç sivil yargıya ait. Askeri yargı konuyu inceledi görevsizlik kararı verdi.

Belgenin aslını bulduğumuz anda bunu yargıya taşıyacağız.

Demokrasinin yıpratılmasına izin vermeyeceğiz.’

Hemen ardından da Ergenekon Savcıları, Albay Çiçek’i Pazartesi günü ifadeye çağırdı.

Henüz daha işin başında görünen ‘irtica eylem planı’ soruşturması, bir sonraki aşamada, topa gereksiz bir şekilde hem hızlı, hem de hırçın girenleri çok mahcup edebilir...

* * *

Bu arada bir meramımı da ifade edeyim...

Genelkurmay Başkanı her şeyden söz etti de, bu belge fotokopisini yayınlayan Taraf Gazetesi’nde belge sürecini iki gün boyunca anlatan emekli orgeneralden hiç söz etmedi...

Albay Çiçek’in askeri savcılıkta imzasını neden değiştirdiği sorusuna doyurucu bir cevap gelmemesi gibi, bu da çok garibime gitti.

* * *

Demokrasiye karşı asimetrik psikolojik savaştan vazgeçilse de, AB standartlarında bir zihniyete kavuşsak...

Bu gerçekleştiğinde bırakın Genelkurmay Başkanı’nın basın toplantılarını onlarca kanaldan canlı yayınlamayı, o generallerin adını bile bilmeyeceğiz...

Kimileri için haz edilecek bir durum değil ama demokrasi açısından fevkalade sıradan bir hal...

Yoksa kızılan bu mudur?

Mehmet Altan
.: Kaynak :.
 
Geri
Üst