Darbe Gerçekleşti de Kimsenin Haberi Yok!

64general1

New member
Katılım
14 Haz 2007
Mesajlar
1,720
Reaction score
0
Puanları
0
Millet olarak bir kez daha bir, “cambaza bak” oyununun kurbanı olduk!
Siz şu satırları okuduğunuz saatlerde Savcı Zekeriya Öz, 13 aydır bir türlü hazırlayamadığı “Ergenekon soruşturmasının” iddianamesini kameralar karşısında açıklıyor olacak ve pek çok kişi, “Allah Öz ve ekibinden razı olsun, sayelerinde bir darbeden kurtulduk!” diye dûa edecek ve belki de bugün pek çok merkezlerde, “Demokrasinin ve sivil idarenin zaferi” olarak her yıl kutlanacak!
Hani bu millete 27 Mayıs’ı da yıllarca bayram diye kutlatmışlardı ya, işte öyle bir şey bu sefer devlet eliyle değil de, sivil toplum(!) kuruluşları eliyle olacak.
Peki ne zamana kadar!
Ta ki, “Darbeyi önledik” diye sevinenlerin “Aslında bir darbeye mâruz kaldıklarını fark edene” kadar..
Evet görünen o ki, “Ergenekon”, Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı döneminde AKP iktidarından rahatsızlık duyan bâzı kuvvet komutanlarının “darbe plân ve heveslerinin” izini süren, kuvvet komutanı iken, yani, emirleri altında yüz binlerce asker, on binlerce tank ve top varken darbeyi başaramayan generallerin emekli olduktan sonra sivil taraftarlar da edinerek bu sevdayı sürdürdüklerini ispatlamaya çalışan bir “İddianame” olarak tarihe geçecek..
Hayırlı olsun diyor ve soruyoruz:
“- Türkiye bir ” darbeye “ mâruz kaldı mı, kalmadı mı?
İşte asıl mesele bu..
Evet, AKP’nin Türkiye’nin vatan toprakları dahil nesi var nesi yoksa bir-iki yıllık kârları karşılığı dünkü müstevlilere satmasından, ABD’nin, aralarında Türkiye’nin de sınırlarını değiştirecek olan Büyük Ortadoğu Projesi’ne taşeronluğa soyunmasından, dış politikayı ABD’ye, içişlerimizi Avrupa Birliği, ekonomi ve maliyeyi IMF’ye teslim etmesinden rahatsızlık duyan büyük bir kesim vardı bu ülkede. Bu konuda bence Sinan Aygün Başkanlığı’ndaki Ankara Ticaret Odası Türk milletinin vicdanı haline gelmişti ve rakamlarla, belgelerle ortaya koyduğu gerçeklere AKP kanadı bile itiraz edemez hale gelmişti.
Asker varlık sebebi gereği Türkiye servetinin Türk milletinden alınıp yabancılara devredilmesine, mesela bankalarının Yunan’a, sularının ve Urfa civarının İsraillilere satılmasına ve tabii Millet Meclisi eliyle kullandığı egemenliğinin Meclis eliyle Avrupa Birliği’ne devredilmesine karşı çıkıyordu, çıkması gerekirdi. Bu konuda MGK’da yapması gereken çok ciddi işler vardı, görünen o ki, Özkök döneminde bu yapılmadı, bana göre daha sonra da yapılmadı, hâlâ yapılamıyor..
Bütün bu yapılamayışlar, ” Haçlı seferi başlattım “ diye Afganistan’a giren, petrol ve İsrail için Irak’ı işgal edip iki milyona yakın Müslüman’ı katleden, camileri Haçlı kışlası haline getiren ABD ve Rum adına, Yunan adına, İsrail adına Türkiye’den sürekli taleplerde bulunan AB’ye karşı Türkiye’de bir kamuoyu oluşturmuş, insanımızda bir Kuvayı Milliye ruhu teşekkül etmeye başlamıştı. ABD ve AB bundan rahatsızlık duyuyor, ” Ulusalcılar, milliyetçiler tasfiye edilmelidir “ talimatları hepimizin hafızasında.
İşte bugün olan budur.
Ve işte gerçek ” darbe “ budur!
Türkiye’de bugün AB ve ABD’nin karşısında olanlar tasfiye edilmiş, cümlesi ya ” darbeci “ ya ” çeteci “ ya ” katil “ olarak damgalanmıştır. Açık söylüyorum, bunda suçlu olan ” Ergenekon “ soruşturmasını açan Savcı Öz değildir. Burada suçun en büyüğü sanki darbe yapacakmış gibi bir atmosfer yaratan, ABD ve AB karşıtlarını, ” Korkmayın ordu arkamızda “ tafrasıyla yedeklemeye çalışan ve ” sivillerin aklı hiçbir şeye ermez “ haleti ruhiyesi taşıyan; milletin ve zamanın nabzından bîhaber bâzı emekli askerler ve varsa onların hâlâ görevde olan destekçileridir..
Velhasıl artık AKP, ABD ve AB’nin önü (biraz daha) açılmıştır..
Bu bir nevi bir ” Turuncu darbe “dir...
Yâni AB ve ABD’ye küfreden ve AKP politikaları ile mücadele ettiğini zannedenler AKP, AB ve ABD’nin değirmenine bir hayli su taşımışlardır.
Sokak ve basın sayelerinde iyice AKP, AB ve ABD’nin eline geçmiştir..
Umudumuz Ali Kemal’leşmemiş münevverler ve Türkiye’yi Srebrenica ve bugünkü Irak olmaktan kurtaracak ordumuzdur..

Hasan DEMİR
 
Darbe yapıldı.Emperyalizm yeterince yolunu aldı.
 
Darbe Bana Yapılmadı Ergenekona Yapıldı.sana Ne Oluyor Berabermisiniz Yoksa.:)
 
Darbe Bana Yapılmadı Ergenekona Yapıldı.sana Ne Oluyor Berabermisiniz Yoksa.:)

Evet birlikteyiz.Gözaltına alınanlar, Cumhuriyetçi, Atatürkçü insanlar ve bu ülkeyi sevmekten, cumhuriyeti korumaya çalışmaktan başka bir şey yapmadılar.Eğer vatansever, Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik ve demokrat olmak ergenekonculuksa biz de ergenekoncuyuz.AKP nin bükemediği her bilek Ergenekoncu.
 
Amerikanın güdümüne iyice oturtulduk.Ali Kemaller bunların hesabını verecek.
 
Evet birlikteyiz.Gözaltına alınanlar, Cumhuriyetçi, Atatürkçü insanlar ve bu ülkeyi sevmekten, cumhuriyeti korumaya çalışmaktan başka bir şey yapmadılar.Eğer vatansever, Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik ve demokrat olmak ergenekonculuksa biz de ergenekoncuyuz.AKP nin bükemediği her bilek Ergenekoncu.

insan kiminle beraber olduğuna dikkat etmeli hele ki vatansever, Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik ve demokrat olmayı savunuyorum diyorsa

http://i38.tinypic.com/2lmvuz6.jpg

17 yaşında adam yaralama.
1978 yılında bir hayat kadınından bilezik gaspı. Bu suçtan 8 yıl cezaevinde yattı.
1986 yılında adam öldürme ve yaralamaya teşebbüs,
1987 yılında adam yaralama. 2,5 ay hapis yattıktan tahliye oldu.
1987 yılında Ankara'da Gençlik Parkı'nda Kıbrıs'lı işadamı İbrahim Süleyman Atanoğlu'nun gaspedilmesi,
1987 yılında Ankara - Oran yolunda silahla ateş etmek,
1988 yılında Ankara'da yaralama. (Arkadaşı Ülkü Ocakları Başkanı Nuri Şahin'i bir ihtilaf yüzünden ayağından vurmuş ve firar etmiştir. Nuri Şahin ise üç yıl önce öldürülmüştür.)
1988 yılında Ankara Karides Bar'da silah teşhiri.
1991 yılında ağabeyi Suphi Gürbüz'ü öldürdü
1992 yılında İstanbul Sarıgazi' de kız öğrenciye tecavüz ettiği iddiasıyla yakalandı,
1992 yılında eşi Selma Sezer'I silahla yaraladı.
1994 yılında Ankara Abidinpaşa'da kulüp taramak ve 3 kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek.
1994 yılında Merzifon'da bir fabrika bekçisini yaralama ve gasp,
1994 yılında Kocaeli Gebze'de polisle çatışma,
1994’te bir polisin öldürülmesi,
1994 yılında İstanbul Bakırköy'de kahvehane işleten Seboş Dayı olarak anılan şahıs ile İstanbul'da bir otoparkta 3 kişinin ölümüne sebebiyet vermek,
1995 yılında gasp ve tehditle para tahsili. 1997 yılında polis baskınından kaçmaya çalışmak.
Askerlik yapmadı
Kuvay-i Milliye Derneği'ne üye
Osman Gürbüz'ü Veli Küçük kullanıyordu
Taksim Sıraselviler'de Habil Küçük adlı emekli bir general ile ortak iş yaptığını kaydeden Gürbüz, işyerinde kendisine ait bir kısım silahları sakladığını ifade etti.vs...uzayıp gidiyor

vatansever, Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik ve demokrat... evet bu adamın bileğini bükmek kolay değil anlaşılan...kendi abisini bile öldüren polis katili tecavüzcü gaspçı bir tetikçiyi kullanan örgüt vatansever olabilir mi?

birileri niye terör örgütü denen bir yapıyı savunmak ister anlamak mümkün değil

kaynak: http://www.google.com.tr/search?hl=tr&q=Osman+Gürbüz&meta=
 
insan kiminle beraber olduğuna dikkat etmeli hele ki vatansever, Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik ve demokrat olmayı savunuyorum diyorsa

http://i38.tinypic.com/2lmvuz6.jpg

17 yaşında adam yaralama.
1978 yılında bir hayat kadınından bilezik gaspı. Bu suçtan 8 yıl cezaevinde yattı.
1986 yılında adam öldürme ve yaralamaya teşebbüs,
1987 yılında adam yaralama. 2,5 ay hapis yattıktan tahliye oldu.
1987 yılında Ankara'da Gençlik Parkı'nda Kıbrıs'lı işadamı İbrahim Süleyman Atanoğlu'nun gaspedilmesi,
1987 yılında Ankara - Oran yolunda silahla ateş etmek,
1988 yılında Ankara'da yaralama. (Arkadaşı Ülkü Ocakları Başkanı Nuri Şahin'i bir ihtilaf yüzünden ayağından vurmuş ve firar etmiştir. Nuri Şahin ise üç yıl önce öldürülmüştür.)
1988 yılında Ankara Karides Bar'da silah teşhiri.
1991 yılında ağabeyi Suphi Gürbüz'ü öldürdü
1992 yılında İstanbul Sarıgazi' de kız öğrenciye tecavüz ettiği iddiasıyla yakalandı,
1992 yılında eşi Selma Sezer'I silahla yaraladı.
1994 yılında Ankara Abidinpaşa'da kulüp taramak ve 3 kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek.
1994 yılında Merzifon'da bir fabrika bekçisini yaralama ve gasp,
1994 yılında Kocaeli Gebze'de polisle çatışma,
1994’te bir polisin öldürülmesi,
1994 yılında İstanbul Bakırköy'de kahvehane işleten Seboş Dayı olarak anılan şahıs ile İstanbul'da bir otoparkta 3 kişinin ölümüne sebebiyet vermek,
1995 yılında gasp ve tehditle para tahsili. 1997 yılında polis baskınından kaçmaya çalışmak.
Askerlik yapmadı
Kuvay-i Milliye Derneği'ne üye
Osman Gürbüz'ü Veli Küçük kullanıyordu
Taksim Sıraselviler'de Habil Küçük adlı emekli bir general ile ortak iş yaptığını kaydeden Gürbüz, işyerinde kendisine ait bir kısım silahları sakladığını ifade etti.vs...uzayıp gidiyor

vatansever, Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik ve demokrat... evet bu adamın bileğini bükmek kolay değil anlaşılan...kendi abisini bile öldüren polis katili tecavüzcü gaspçı bir tetikçiyi kullanan örgüt vatansever olabilir mi?

birileri niye terör örgütü denen bir yapıyı savunmak ister anlamak mümkün değil

kaynak: http://www.google.com.tr/search?hl=tr&q=Osman+Gürbüz&meta=

Biz Veli Küçüklere,yukarıdaki yazıdada belirtildiği gibi Ülkücü geçinen Osman Gürbüzlere sahip çıkmıyoruz.Onlara sahip çıkacak varsa Osman Gürbüz'ün ülküdaşı,Veli Küçük'ün elemanı Abdullah Çatlı'ları putlaştıranlar sahip çıksın.Fethullah çetesi o kadar da salak değil iddianameyi hazırlarken tabiki içine serpiştirecegi ajan,hırsız ve soysuzlada süsleyecek.Böyle adamları ambalaj olarak kullanıp,Ulusal degerlere sahip çıkanları karalayacaklarını ve sindireceklerini sanıyorlar.Yanılıyorlar.Bir ölür, bin dogarız.
 
Evet birlikteyiz.Gözaltına alınanlar, Cumhuriyetçi, Atatürkçü insanlar ve bu ülkeyi sevmekten, cumhuriyeti korumaya çalışmaktan başka bir şey yapmadılar.Eğer vatansever, Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik ve demokrat olmak ergenekonculuksa biz de ergenekoncuyuz.AKP nin bükemediği her bilek Ergenekoncu.

+1 evet ben de Ergenekoncuyum.İzmir'in birçoğu da Ergenekoncu.Madem Atatürkçülük,Cumhuriyetçilik "teröristlik" oluyor. Ne olacak şimdi ? bizi de gözaltına alsınlar ne duruyorlar?
 
NE DARBESİ?

Aylardır bir kısım Amerikancı basında yazıyorlar, hatta yazmak ne kelime,
bas bas bağırıyorlar.
Ordu içinde darbecilerin olduğunu…
Darbeye hazırlık yapıldığını…
Hatta bu konuda o kadar ileri gittiler ki
İşi darbe tarihi vermeye kadar vardırdılar.
Aslında…
Hepimiz izliyoruz ki ortada bir darbe var.
Ama bu askeri bir darbe değil.
Dahası…
Orduya ve ulus devlete karşı AB ve Amerikan darbesidir hiç şüpheniz olmasın.
Bu darbe hem siyasi, hem de ekonomiktir.
Zaten Ergenekon konusunda AB ve ABD’nin tutumuna bakılırsa konu gayet açık
olarak ortaya çıkacaktır.
AB ve ABD ne diyor.
Büyük balığı yakalamak gerekir.
Sonuna kadar gidilmeliymiş.
Biraz dikkat!
Ülkemiz Sevr ve BOP içindedir
AB ve ABD bunu hayata geçirebilmek için ülkemizi teslim almak, kendi
amaçları doğrultusunda kullanmak istemektedirler.
Türk ordusu bunu kabul etmediği için de mandacı ve şeriatçı medyanın uzun
süredir hedef tahtasındadır.
İstedikleri…
Baştan beri orduyu yıpratmak, ABD planının içine çekmektir.
Onun için AB ve ABD yıllardır üstüne basa basa ordu siyasetin dışında
kalmalı vurgusunu yapmadılar mı?
Ardından
MGK’ da ordunun rolünün azaltılması
Şemdinli…
Atabeyler…
Ve son olarak da…
Ergenekon’la sürekli olarak askerin ilişkilendirilmeye çalışılması sizce de
çok anlamlı değil mi?
Bir bakın, ülkemiz ekonomik ve siyasi olarak neredeyse teslim alınmıştır.
Zaten türbandan tutun tüm önemli, konularda…
ABD ve AB sözcülerinin kamuoyunu etkilemek amacıyla sanki sömürge valisi
edasıyla, her duruma maydanoz olmaları da ayrıca dikkat çekicidir.
Bununla beraber…
Bir süredir ülke içinde çözümlenmesi gereken bir çok siyasi konunun
özellikle AB ve ABD’ ye şikayet edilerek müdahalelerinin istenmesi de bu
planın bir parçası değil mi .?
Bu yüzden, tutuklananların bu süreci gören,
ABD ve AB’nin ülkemiz üzerindeki projelerini kavrayan…
Ulus devleti savunan, ülkenin bölünmez bütünlüğü için mücadele eden
Atatürkçü kişiler olmaları, ayrıca çok anlamlı değil mi?
Çevrenize bir bakın ulus devleti savunan, Atatürk ilkelerini benimseyen
İrticaya karşı çıkan hemen herkes hedef tahtasındadır
İrticacı ve bölücüler mi?
Onlar sevinçlerinden kına yakmaktadırlar.
Gerçekten bir darbe vardır, ama bu darbe askeri bir darbe değil…
Tam tersine…
Darbe, millete, Türkiye’ye, ekonomisine, ordusuna yapılmaktadır.
Son derece açık değil mi?

Nusret KEBAPÇI
 
Ergenekon dediler Türk destanı'nın adını terörle özdeşleştirdiler. Terörle yıllarca mücadele eden paşaları aldılar bu paşalara terör dediler. Ergenekon davasına bölücülük dediler ulusalcı gazetecileri, sivil toplum örgütü temsilcilerini içeriye aldılar. Bu adamlar darbe yapacak dediler kendileri FBI, CIA ajanları'nın desteği ile SİVİL DARBE yaptılar. Sıra görevdeki paşaları sorgulamaya geldi. Bu olanları görmemek için kör olmak yetmez aynı zamanda sağır olmamız lazım.Olaylar gün gibi ortada iken illa bir ATATÜRK'ün çıkmasınımı beklememiz gerekir.Bu olaylar tamamen TSK'yı ve ULUSALCI'ları yıpratma operasyonudur.Son okuduğum bir haberde yabancılara mülk satışı yeniden başlamış .Türk toprağı'nı mülkü'nü yabancıya satandan daha eftal terörist olurmu? Hepinize saygılar...
 
Geri
Üst