Dağlıca komutanından tüyler ürperten itiraf...

Aktivist

Banned
Katılım
3 Ağu 2011
Mesajlar
719
Reaction score
0
Puanları
0



Dağlıca komutanından tüyler ürperten itiraf...

Dağlıca'da 4 yıl önce 12 askerimizin şehit olduğu baskınla ilgili, dönemin komutanından tüyler ürperten bir itiraf geldi.

Eski Dağlıca Komutanı Onur Dirik'ten 4 yıl önceki saldırıyla ilgili tartışılacak açıklamalar: Teröristlerden önce biz saldıracaktık üstlerimiz izin vermedi
Dağlıca baskınının üzerinden 4 yıl geçti. 12 Mehmetçiğin şehit düştüğü saldırıyla ilgili ihmal ve ihanet iddiaları yargıya taşındı. Olayın yaşandığı dönemde yarbay rütbesiyle görev yapan Dağlıca komutanı Onur Dirik, çarpıcı iddialarda bulundu. Baskından üstlerini sorumlu tutan Dirik, "Saldırıdan 4 saat önce operasyon yapacaktık. Emir geldi, iptal ettik. Ardından baskın yedik." diyor.

Dağlıca 3. Motorlu Piyade Taburu, 21 Ekim 2007'de teröristlerin saldırısına uğradı. Baskında 12 asker şehit düştü, 8 asker de kaçırıldı. Saldırının üzerinden 4 yıl geçti. İhmal ve ihanet iddiaları yargıya taşındı. O günlerde adı en sık gündeme gelen isimlerden biri de o dönemin Dağlıca komutanı olan Yarbay Onur Dirik'ti. PKK'nın döşediği mayını eliyle imha etmesi için emir vererek Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın ölümüne sebep olmaktan yargılanan Dirik, geçtiğimiz günlerde hapse mahkûm edildi. Ordudan atılan eski Dağlıca Komu-tanı'nın rütbeleri de söküldü.

Dağlıca saldırısını Zaman'a anlatan Dirik, kamuoyuna yansıyan bilgiler için "Buz dağının görünen kısmı." diyor ve bütün bildiklerini savcılara anlatmaya hazır olduğunu söylüyor. Baskından 28 gün önce teröristlerin olağanüstü hareketlilik içerisinde olduklarını tespit ettiklerini vurguluyor. Bunun üzerine tabur içinde özel bir bölük oluşturarak saldırıdan 4 saat öncesinde teröristlere baskın planladıklarını dile getiriyor. Ancak üst komutanların bu operasyonu iptal ederek, bölüğü teröristlerin bulunduğu bölgenin tersi bir istikamete yönlendirdiğini iddia ediyor. Dirik, görevine odaklanamaması konusunda da ilginç açıklamalar yapıyor: "Tabur Çukurca'dan Dağlıca'ya taşındığı günden beri inşaat işiyle meşgul edildim."



Yüksekova'ya bağlı Dağlıca köyünde bulunan 3. Motorlu Piyade Taburu, 21 Ekim 2007'de teröristlerin saldırısına uğradı. Hain eylemde 12 asker şehit düştü. Elini kolunu sallaya sallaya tabura kadar gelen PKK'lılar, 8 askeri de kaçırdı. İhmal ve ihanet iddiaları yargıya taşındı. Adı en sık gündeme gelenlerden biri de baskın olduğunda Dağlıca komutanı olan Yarbay Onur Dirik'ti. Hakkında pek çok şey yazıldı. Onur Dirik, geçtiğimiz günlerde PKK'nın döşediği mayını eliyle imha etmesi için emir verdiği iddiasıyla Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın ölümüne sebep olmaktan hapse mahkûm edildi. Albay rütbesindeyken ordudan atılan Onur Dirik, 'er' statüsüne düşürüldü. Dirik, Zaman'a Dağlıca saldırısına ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu.

Onur Dirik, kamuoyuna yansıyan bilgilerin buz dağının görünen kısmı olduğunu anlatıyor. Baskınla ilgili tüm bildiklerini cumhuriyet savcılarına anlatmaya hazır olduğunu söylüyor. PKK'nın, Dağlıca taburu hakkında ciddi istihbarata sahip olduğuna dikkat çekiyor. Saldırı anında düğünde olduğu yönündeki iddiaların yalan ve iftira olduğunu söylüyor. Köydeki düğüne saldırıdan 36 saat önce gittiğini ve o gün personelin önemli bir kısmının izinli olmadığını da vurguluyor. Saldırıdan iki ay sonra taburda yapılan yılbaşı eğlencesini askerlere moral olması amacıyla düzenlediklerini belirten Dirik, o görüntülerin amacından saptırılmış bir şekilde servis edildiğini savunuyor. Saldırıya ilişkin hazırlanan idari tahkikat raporunun akıbetinden endişe duyduğunu belirtiyor. Birilerinin, kendisini itibarsızlaştırarak saldırıya ilişkin ihmalleri üzerine yıkmaya çalıştığını savunuyor. İşte Onur Dirik'in açıklamalarından bazı bölümler:

MUHAREBE KABİLİYETİMİZ TÖRPÜLENDİ"Dağlıca saldırısı öncesinde ve sonrasında bazı olağanüstü gariplikler yaşandı. Bu yaşananlar askerlik tabiatına aykırı. Tabur, Çukurca'dan Dağlıca'ya taşındığı günden beri inşaat işiyle meşgul edildim. Bir müteahhidin yapması gereken işler, sırf kaynak yokluğu bahane edilerek bize yaptırıldı. Alan hâkimiyeti kurmakla görevli taburun yaşadığı gelişmelere ilişkin cevaplandırılması gereken ciddi ve vahim noktaların olduğunu düşünmekteyim. Taburun muharebe etkinliği zaman içerisinde törpülendi. Ve sanki saldırıya karşı güçsüz hale getirilmek istendi. İnşaat malzemesi gelmeyen yere Kobra da gelmez. Bunu ben görüyorsam, terörist de görüyordur. Ancak yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen teröristlerin varlık ve faaliyetlerine yönelik gerekli tedbirleri aldık."

TABUR NEREDEYSE TÜMÜYLE BOŞALTILDI

"Saldırıdan 28 gün önce teröristlerin olağanüstü hareketlilik içerisinde olduklarını tespit ettik. Tabur içerisinde oluşturduğumuz özel bir bölükle saldırıdan 4 saat öncesinde operasyon planı yaptık. Operasyonun hedef ve istikametinde teröristlerin toplandıkları Oramar Tepe ve 2522 rakımlı tepe bölgeleri vardı. Ancak bu operasyon, başlamadan hemen önce üst komutanlıklar tarafından iptal edildi. Ve amaçlanan operasyonun tam tersi yönde, taburu bütünüyle boşaltacak mahiyette bir yol emniyet operasyonu emri verildi. Dağlıca'da yaşananlarla ilgili idari tahkikat dosyasına konulmak üzere ilgili makamlara takdim ettiğim çok kritik raporların emin ellerde muhafaza edildiğini ümit ediyorum. Çünkü bu raporlar Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutacak mahiyettedir."

KİMLİĞİ BELİRSİZ HAVA ARACINI GÖRDÜK

"Dağlıca'ya yönelik yapılan saldırı, PKK'nın o güne kadar yürüttüğü taktiğin çok ötesindeydi. Orada bir cephe savaşı yaşandı. 33 saat süren çatışmada PKK'nın hedefi taburu tamamen ortadan kaldırmak ve beni dahi esir almaktı. Saldırının amacı da hükümeti, kamuoyu ve farklı güç eksenleri nezdinde zor duruma düşürmekti. Teröristler, 18'e yakın ağır uçaksavar silahı kullandı. Zamanında aldığım tedbirler olmasaydı şehit sayısı 100'ü geçerdi. Olay sonrasında en doğru açıklamaları rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile Şamil Tayyar yaptı. Tayyar'ın köşesinde bahsettiği 'kimliği belirsiz hava aracını' 4 saat boyunca çatışma anında tüm tabur gördü. Halbuki o dönemde TSK'nın envanterinde İHA (insansız hava aracı) yoktu. Helikopterlerin gelmesiyle o araç kayboldu. Olay sonrasında bu konu üzerinde bir tahkikat yapılmadı."



Dağlıca'yı üzerime yıkmak istiyorlar

"Şehit Üsteğmen Çağlar Canbaz'a mayını sökmesi yönünde emir vermedim. Olayın üzerinden iki yıl geçtikten sonra hakkımda dava açılması, Dağlıca saldırısıyla ilişkili. Canbaz, bana yazdığı bir mektupta, amirlerinin baskısından bunaldığını ve bir gün bir mayın bulup kendisini patlatacağını söylüyordu. Canbaz'ın kendi el yazısıyla yazdığı mektup, mahkeme tarafından dikkate alınmadı. Ayrıca olaya ilişkin tüm belgelerin imha edildiğini üst düzey bir generalden şifahen duydum. Kusurlu bir komutan olarak gösterilerek, Dağlıca'da yaşananların böylece üzerime yıkılmak istendiğini düşünüyorum."

Raporlar yakın tarihe ışık tutacak

Dağlıca saldırısında PKK'nın, o güne kadar yürüttüğü taktiğin çok ötesine geçtiğini belirten Onur Dirik, teröristlerin 18'e yakın ağır uçaksavar silahı kullanmasına dikkat çekiyor. Dirik, Dağlıca'da yaşananlarla ilgili idarî tahkikat dosyasına konulmak üzere yetkili makamlara çok kritik raporlar verdiğini belirtiyor ve ekliyor: "Bu raporların emin ellerde muhafaza edildiğini ümit ediyorum. Çünkü bu raporlar Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutacak mahiyettedir."

Kaynak
 
Dağlıca komutanının yaptığı bu acı itiraflar (aslında ihanetler demek daha doğru olur) darbecilerin uşaklığını yapmayan demokrat medya da yılladır yazılıp çizildi ancak her defasında vatansever postuna bürünmüş çakallar tarafından yalan haber yaparak orduyu yıpratmak sloganlarıyla saldırıya uğradılar.

Gelinen noktada gerçek vatanseverlerle vatanseverlik postu giymiş çakalların kim olduğu tüm çıplaklığı ilşe ortaya çıkmış oldu
 
'Olay sonrasında en doğru açıklamaları rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile Şamil Tayyar yaptı. Tayyar'ın köşesinde bahsettiği 'kimliği belirsiz hava aracını' 4 saat boyunca çatışma anında tüm tabur gördü. Halbuki o dönemde TSK'nın envanterinde İHA (insansız hava aracı) yoktu. Helikopterlerin gelmesiyle o araç kayboldu. Olay sonrasında bu konu üzerinde bir tahkikat yapılmadı."

Muhsin yazıcı oğlu kazasında Radarlarımızı bir güç kör etmişti.
Bunlar sizce kimi işaret ediyor?
Mesela BOB un mimarlarını olamaz mı_?
 
Allah bilir nasıl çarpıtmışlardr haberi... Geçen günde Atillla Kıyatın söyledikleri için hoşlarına giden yerleri kesip yapıştırmışlardı.. Dursun Çiçek içinde itiraf etti demişlerdi.. Halbuki adam ilk günden beri söylediğini söylüyordu.. Yine başka biyerdede astsubay üstlerim emretti bende yaptım demiş..Zaten emir komuta zinciri.. Astsubayın işi o zaten..Sürekli emir alır.. Amaç milletin aklı bulansında koyunluğa devam etsinler..


Ayrıca bu adamları pkk ile anlaşmaktan suçlu buluyorlar başbakanın emrindeki adamları görüşüyor babalar gibi dışarda geziyorlar... E hani adalet hukuk ...
 
birivatansever postuna bürünmüş çakallar ulumaya devam etsede geçmişte kendi askerlerimiz üzerinden gerçekleştirilen ihanet zincilerinin halkaları bir bir ortaya çıkıyor hemde bu işin içinde olanlar tarafından

yakında hasdal diskosuna sevkiyat ihtimali var desenize
 
Şehit Ailelerinden DAĞLICA Çıkışı!

Eski Dağlıca Komutanı Onur Dirik'in açıklamaları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Saldırıda şehit düşen askerlerin aileleri, bütün rütbelilerden hesap sorulmasını istedi.


Eski Dağlıca Komutanı Onur Dirik'in "Teröristlere operasyon planlamıştık. Ancak son anda üstlerimiz iptal etti. Dört saat sonra da baskın yedik." açıklaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Saldırıda şehit düşen askerlerin aileleri, iddiaların araştırılması için savcılara çağrıda bulunurken, ihmali olan bütün rütbelilerden hesap sorulmasını istedi.

12 askerin şehit düştüğü 4 yıl önceki Dağlıca baskınıyla ilgili dönemin tabur komutanı Onur Dirik'in Zaman'a yaptığı açıklamalar, tartışmaları da beraberinde getirdi. Dirik'in, kendini savunurken, "Teröristlere operasyon planlamıştık. Ancak üstlerimiz operasyonu iptal edip, bölüğü ters istikamete yönlendirdi. Dört saat sonra da baskına uğradık." sözleri, soru işaretlerine yol açtı. Daha önce saldırıyla ilgili suç duyurusunda bulunan şehit aileleri, savcıları, söz konusu iddiaları da araştırmaya davet etti. "Ortada ihmal ve ihanet olduğunu düşünüyordum." diyen şehit Asteğmen Mehmet Bozkuş'un babası İsmail Bozkuş, bölgede görev yapmış uzmanından üsteğmenine ve generaline kadar herkesin sorgulanması gerektiğini belirtti. Bozkuş, iddiaların, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a da sorulmasını istedi. Şehit Uzman Çavuş Selçuk Gürdal'ın kardeşi Celalettin Gürdal, "Olayda sorumluluğu bulunan komutanlar kızağa çekilmeli. Aksi takdirde deliller karartılabilir." uyarısını yaptı. Şehit er Mehmet Cücük'ün babası Cabbar Cücük ise "Suçu ve ihmali olanlar hesap verdiği gün acımız bir nebze olsun rahatlayacak." dedi.

Saldırı olduğu dönemde Dağlıca Taburu'nun komutanlığı görevini yürüten Dirik, çarpıcı iddialarda bulunmuştu. Dirik'in ifadelerine göre, teröristlere yönelik olarak yapılması planlanan operasyon, üstlerinden gelen emirle iptal edilmiş ve tabur 4 saat sonra baskın yemişti. İddialar, saldırıda şehit olan askerlerin yakınları arasında da yankı buldu. İşte şehit ailelerinin görüşleri:

Şehit Uzman Çavuş Selçuk Gürdal'ın kardeşi Celalettin Gürdal: "Genelkurmay'a bu iddialarımla ilgili birçok kez mektup yazdım ama dikkate alınmadı. Yıllar sonra Onur Dirik'in yaptığı itirafları çok önemsiyorum. O dönem bölgede görev yapmış tüm rütbelilerin ifadesi acil olarak alınmalı. Hatta olayda sorumluluğu bulunan komutanlardan görevde olanlar varsa kızağa çekilmeli. Çünkü bu itirafların üstünü kapatmak adına varsa delillerin karartılması söz konusu. Onur Dirik dâhil herkes adalet huzuruna çıkartılmalı."

Şehit Asteğmen Mehmet Bozkuş'un babası İsmail Bozkuş: "Ortada bir ihmal hatta ihanet olduğunu hep düşünüyordum. Artık bundan sonra savcılara çok iş düşüyor. Bugün dönemin Hakkâri 3. Taktik Tümen Komutanı Yurdaer Olcan, Balyoz davası kapsamından içeride. Bu gelişmelerin tesadüf olmadığını düşünüyorum. Bölgede görev yapmış uzmanından üsteğmenine ve generaline kadar herkes sorgulanmalı. Hatta dönemin Genelkurmay başkanına Dirik'in iddiaları sorulmalı. Dağlıca, Aktütün, Gediktepe ve Hantepe saldırılarının sıradan olmadığını düşünüyorum."

Şehit er Mehmet Cücük'ün babası Cabbar Cücük: "Bizim 4 yıldır çektiğimiz evlat acısını kimse bilemez. Onur Dirik'in yaptığı bu açıklamaların savcılar tarafından yürütülen soruşturmayı hızlandıracağını düşünüyorum. Operasyon emrini iptal eden komutanlar kimlerse bize hesap vermeli. Ayrıca saldırıya ilişkin bilgi sahibi olup da konuşmayan veya bu konu hakkında açıklamada bulunmayanlara hakkımı helal etmiyorum. Saldırıya ilişkin savcılara yaptığımız suç duyurusunun ardından bizlere 'orduyu yıpratmayın' diyenler oldu. Asıl orduyu, evlatlarımıza sahip çıkmayan, onları teröristlerin hedefi haline getirenler yıpratıyor. Artık hesap verme zamanı. İhmali olan komutanlar cezasını bulduğu gün bizim acımız bir nebze olsun hafifleyecek."
 
HAİN (!) KOMUTAN KIYMETE BİNDİ
Dün, "Hain" ilan ettikleri komutanın bugün ipine sarıldılar

ASKERHABER ANALİZ

12 askerin şehit düştüğü, 8 askerin de pkk tarafından kaçırıldığı Dağlıca saldırısının ardından Zaman başta olmak üzere, yandaş gazete ve tvlerde anında suçlu ilan edilen Yarbay Onur Dirik, bugün Zaman gazetesine manşet oldu.

Zaman'ın sırasıyla Ergenekoncu, alkolik ve nihayet hain ilan ettiği Dirik bir üsteğmenin ölümünden sorumlu tutulduğu için rütbeleri sökülerek TSK'nın ihraç edildi.

Bakın o dönem Zaman, Dirik için ne yazmıştı:

Yarbay Dirik'ten ifade baskısı: Gündem Yarbay Dirikten ifade baskısı ZAMAN

Albay Dirik'i koruyanlar hesap vermeli: Gündem Albay Onur Diriki kollayanlar hesap vermeli ZAMAN

Dağlıca baskınında komutan düğündeydi: Gündem Dağlıca baskınında komutan düğündeydi iddiası ZAMAN

Dağlıca komutanından bomba itiraf: Gündem Dağlıca komutanından bomba itirafı ZAMAN

13 şehitten sonra taburda alem yapmışlar: Gündem Dağlıca Taburunda 13 şehitten sonra yas yerine içkili eğlence düzenlendiği ortaya çıktı ZAMAN

Yarbay Dirik hayati belgeleri Ergenekon'a vermiş: Gündem Dağlıcada bir skandal daha ZAMAN

Dağlıca komutanının öldüren emri: Gündem Dağlıca komutanının öldüren emri ZAMAN

Yarbay bana Dağlıca saldırısının videosunu izletti: Gündem Dağlıca saldırısının 45 dakikalık görüntüsünü izledim ZAMAN

Asker avukatlarından Dirik'e şok suçlamalar: Gündem Asker avukatlarından Dağlıca Tabur Komutanına şok suçlamalar ZAMAN

Dağlıca komutanının ağzından ihmal itirafı: Gündem Dağlıca komutanının ağzından ihmal itirafı helikopter yardımı geç istenmiş ZAMAN

BUGÜN TAM TERSİ

Dirik hakkında inanılmaz haberler hazırlayan ve komutanın hiçbir görüşüne yer vermeyen Zaman gazetesi, bugün ise sözlerini manşetten yayınladı hem de sanki o iddiaları yayınlayanlar kendileri değilmiş gibi. Zaman'ın haberine göre, Dirik, saldırı ile ilgili basına yansıyan bilgilerin, "Buz dağının görünen kısmı" demiş ve bütün bildiklerini savcılara anlatmaya hazır olduğunu söylemiş.

Aynı habere göre, Dirik, baskından 28 gün önce teröristlerin olağanüstü hareketlilik içerisinde olduklarını tespit ettiklerini vurguluyor. Bunun üzerine tabur içinde özel bir bölük oluşturarak saldırıdan 4 saat öncesinde teröristlere baskın planladıklarını dile getiriyor. Ancak üst komutanların bu operasyonu iptal ederek, bölüğü teröristlerin bulunduğu bölgenin tersi bir istikamete yönlendirdiğini iddia ediyor.

Dirik, tanımadıkları bir insansız hava aracının 4 saat boyunca karakol üzerinde uçtuğunu ve helikopterler gelince ortadan kaybolduğunu söylüyor.

Burada Dirik'in sözlerini yargılamıyoruz. İddiaları son derece ciddi ve mutlaka sonuna kadar araştırılmalı. Bu analizi yayınlama amacımız Zaman gibi bir gazetenin, "İşine geldiği zaman" yıllarca peşin suçlu ilan ettiği bir askerin sözlerine hemen inanabilmesi. Fakat aylarca attığı iftiralar için tek bir özür bile dilememesi.

Bu arada, Zaman gazetesine konuşan isimlerin çoğunun ertesi gün düzeltme yayınlamak zorunda kaldıklarını da ekleyelim.
 
bu tür yayın organlarına verilmiş bir görev var, onu yapıyorlar....
hiç şaşırmadım...
amaç kafa karışıklığı yaratmak ve ülkeyi federasyona götürürken bütün engelleri ortadan
kaldırmak....
 
Geri
Üst