Ben kömür tartışmalarından rahatsızım. Çünkü AKP’nin bunca yıllık rezil icraatı, yalanları, saygısızlıkları, terbiyesizlikleri, uluslararası alanda Türkiye’yi temsil ederken sergiledikleri şahsiyetsiz politika, bu kömür tartışmalarının gölgesinde kalıyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını istemeyen, bunu yaralayan, hukuk sistemini alt üst eden, ergenekon adı altında kurtuluş savaşı’nı yargılayan bu hükümetle mücadele; bunların halka yaptığı sözde yardımı tartışarak olmuyor.
Biz kömür meselesini tartışırken hükümet yine IMF’ye teslim olmanın binbir yolunu arıyor. Bir yandan tek ayak üzerinde 50 tane yalan söyleniyor, ülkemizde kriz yok deniyor, bize değmedi deniyor, dövize ihtiyacımız yok deniyor ama aynı gün IMF ile anlaşmanın en adi, en şahsiyetsiz, en teslimiyetçi yolunu aramak üzere fikir teatileri yapılıyor.
Bir diğer yandan da siyasi görüşünü liberal olarak adlandıran bir kısım insan, AKP politikalarını eleştirenleri paranoyaklıkla suçluyor. Oysa paranoyaklık adını verdikleri her şüphe bir bir gerçek oluyor. AKP gerçeğini daha yakından tanıyıp anlamamız ve bu konuda bir şeyler yapabilmemiz, daha fazla sayıda insanın bunu anlayabilmesi için kömürü tartışmayı bir yana bırakıp bu partinin misyonu nedir, neyi savunuyorlar, Türkiye’yi altı yılda ne hale getirdiler buna bakmak lazım.
Kömür yardımı yapacaklar yine halkı kandıracaklar demekle bu mücadele olmuyor. Gericilik, yobazlık, teslimiyetçi zihniyet fiilen zafer kazanıyor. Kömür mömür bir yana bırakıp daha büyük rezillikleri tartışmaya açmak gerekiyor.