Albayrak
Can Feda
- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Adana Kozan'da kompozisyon yarışması birincisi 15 yaşındaki Tevhide Kütük kürsüye sıkmabaşla çıkınca müdahale edildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Tayyip Bey bu duruma çok üzüldü, çok öfkelendi ve Tevhide'yi arayarak, "üzülme bunlar değişecek " dedi.. Sonra ne oldu?. Kozan Kaymakamı, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Garnizon Komutanı yani görevini yapan kamu görevlileri hakkında "ayrımcılık" yaptıkları gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunuldu!..
- Rize'de kompozisyon yarışmasında birinci olan 16 yaşındaki Elif Azder , valilikte yapılan ödül törenine, okul müdürü Kazım Kaya Başaran 'ın uyarısıyla sıkmabaşını çıkarıp katıldı. Tayyip Bey bu duruma da çok üzüldü, çok öfkelendi. Hemen telefona sarılıp kızın babası Mustafa Azder 'i aradı ve durumla bizzat ilgileneceğini söyledi. Sonra ne oldu?.. Rize Valisi hemen inceleme başlattı... Daha sonra ne oldu?. Sıkmabaşını çıkarıp kürsüye çıkan kızın babası, " Hem kızım hem ben ahiret gününde bizlere yapılan bu yanlışın ve saygısızlığın hesabını soracağız " dedi!.. Aslında o kadar beklemesine gerek yoktu; Başbakan'ın "bizzat" ilgilenmesiyle nasıl olsa yasaları uygulayan "suçluların" canına ot tıkanacaktı!..
***
Genel manzaraya bakmaya devam...
- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , Pakistan'a giderken gazetecilere müthiş bir açıklama yaptı: "Bir rektör seçiminde YÖK'ün gönderdiği dosyadaki üç isimden birinin yanında bulunan bilgi notunda eşinin kara çarşaflı olduğu ihbar edilmiş, dehşete düşen Gül hemen araştırılması için emir vermişti. Sonuçta ihbar edilen rektör adayının bekâr olduğu ortaya çıkmıştı!.." Anlatılanlar ertesi gün gazetelerde " Gül'den YÖK'e ağır suçlama " başlıklarıyla çıktı. YÖK Başkanı Teziç, olayı yalanlayınca, Cumhurbaşkanı Gül, " Ben YÖK gönderdi demedim " diye çark ediverdi. Bu haberi yazan gazetecilerden ben bu yazıyı bitirene dek çıt çıkmadı. Demek ki yalan yazdılar ya da tümü birden anlama özürlü!.. Böylece amaçlanan oldu, YÖK, tam da yeni başkanının seçilmesi ve yeni anayasa tartışmaları öncesinde bir güzel yıpratılmış oldu.
- Uçak faciasında ölen Mümine Bulut 'un cenaze namazını kıldıran imam Abdullah Cihangir , " bunlarla namaz kılmak dinimizde hoş değildir " diyerek, yakalara takılan fotoğrafları çıkarttırdı. Kimseden çıt çıkmadı!..
- İktidar bir gecede çıkarttığı, Cumhurbaşkanı'nın yıldırım hızıyla onayladığı yasayla, mülakatla hâkim ve savcı alım dönemini başlattı. İlk etapta 4 bin boş kadro doldurulacak. Böylece yargının "zapt edilmesi" nin önü de açılmış oldu...
- ATV-Sabah grubu, Tayyip Bey'in damadının başında bulunduğu Çalık Grubu'na tam 5 dakikada satıldı. İhaleye tek başına katılan Çalık, 1 milyar 100 milyon dolar teklif verdi. Tesadüfe bakın, ilan edilen en az bedel de 1 milyar 100 milyon dolardı.. Ne bir kuruş eksik, ne bir kuruş fazla!.. İhaleye katılacak diğer iki grup ise son anda çekilmişti.
İşte birkaç gün içinde yaşadıklarımız bunlar... Birbirinden bağımsız gibi görünüyor ama hepsi çok sıkı bir şekilde bağlantılı!.. Süratle din devletine doğru koşuyoruz... " Majestelerinin medyası" ve "bağımlı yargı" hukuk, adalet ayaklar altına alınarak, bu düzene bir an önce geçişi sağlayabilmek için oluşturuluyor.
Bu gidişe dur diyebilecek biricik güç ise bu ülkenin aydınlık insanları... Zaman Cumhuriyete sahip çıkma, ayağa kalkma zamanı... Pazar günü Ankara Tandoğan Meydanı'nda yapılacak " Hukukuma Dokunma " mitingi, bu ülkenin sahipsiz olmadığını göstermek için çok önemli bir fırsat...
- Cumhuriyet için, aydınlık bir gelecek için, çocuklarımız için ayağa kalkalım!..
ÜMİT ZİLELİ
Cumhuriyet
- Rize'de kompozisyon yarışmasında birinci olan 16 yaşındaki Elif Azder , valilikte yapılan ödül törenine, okul müdürü Kazım Kaya Başaran 'ın uyarısıyla sıkmabaşını çıkarıp katıldı. Tayyip Bey bu duruma da çok üzüldü, çok öfkelendi. Hemen telefona sarılıp kızın babası Mustafa Azder 'i aradı ve durumla bizzat ilgileneceğini söyledi. Sonra ne oldu?.. Rize Valisi hemen inceleme başlattı... Daha sonra ne oldu?. Sıkmabaşını çıkarıp kürsüye çıkan kızın babası, " Hem kızım hem ben ahiret gününde bizlere yapılan bu yanlışın ve saygısızlığın hesabını soracağız " dedi!.. Aslında o kadar beklemesine gerek yoktu; Başbakan'ın "bizzat" ilgilenmesiyle nasıl olsa yasaları uygulayan "suçluların" canına ot tıkanacaktı!..
***
Genel manzaraya bakmaya devam...
- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , Pakistan'a giderken gazetecilere müthiş bir açıklama yaptı: "Bir rektör seçiminde YÖK'ün gönderdiği dosyadaki üç isimden birinin yanında bulunan bilgi notunda eşinin kara çarşaflı olduğu ihbar edilmiş, dehşete düşen Gül hemen araştırılması için emir vermişti. Sonuçta ihbar edilen rektör adayının bekâr olduğu ortaya çıkmıştı!.." Anlatılanlar ertesi gün gazetelerde " Gül'den YÖK'e ağır suçlama " başlıklarıyla çıktı. YÖK Başkanı Teziç, olayı yalanlayınca, Cumhurbaşkanı Gül, " Ben YÖK gönderdi demedim " diye çark ediverdi. Bu haberi yazan gazetecilerden ben bu yazıyı bitirene dek çıt çıkmadı. Demek ki yalan yazdılar ya da tümü birden anlama özürlü!.. Böylece amaçlanan oldu, YÖK, tam da yeni başkanının seçilmesi ve yeni anayasa tartışmaları öncesinde bir güzel yıpratılmış oldu.
- Uçak faciasında ölen Mümine Bulut 'un cenaze namazını kıldıran imam Abdullah Cihangir , " bunlarla namaz kılmak dinimizde hoş değildir " diyerek, yakalara takılan fotoğrafları çıkarttırdı. Kimseden çıt çıkmadı!..
- İktidar bir gecede çıkarttığı, Cumhurbaşkanı'nın yıldırım hızıyla onayladığı yasayla, mülakatla hâkim ve savcı alım dönemini başlattı. İlk etapta 4 bin boş kadro doldurulacak. Böylece yargının "zapt edilmesi" nin önü de açılmış oldu...
- ATV-Sabah grubu, Tayyip Bey'in damadının başında bulunduğu Çalık Grubu'na tam 5 dakikada satıldı. İhaleye tek başına katılan Çalık, 1 milyar 100 milyon dolar teklif verdi. Tesadüfe bakın, ilan edilen en az bedel de 1 milyar 100 milyon dolardı.. Ne bir kuruş eksik, ne bir kuruş fazla!.. İhaleye katılacak diğer iki grup ise son anda çekilmişti.
İşte birkaç gün içinde yaşadıklarımız bunlar... Birbirinden bağımsız gibi görünüyor ama hepsi çok sıkı bir şekilde bağlantılı!.. Süratle din devletine doğru koşuyoruz... " Majestelerinin medyası" ve "bağımlı yargı" hukuk, adalet ayaklar altına alınarak, bu düzene bir an önce geçişi sağlayabilmek için oluşturuluyor.
Bu gidişe dur diyebilecek biricik güç ise bu ülkenin aydınlık insanları... Zaman Cumhuriyete sahip çıkma, ayağa kalkma zamanı... Pazar günü Ankara Tandoğan Meydanı'nda yapılacak " Hukukuma Dokunma " mitingi, bu ülkenin sahipsiz olmadığını göstermek için çok önemli bir fırsat...
- Cumhuriyet için, aydınlık bir gelecek için, çocuklarımız için ayağa kalkalım!..
ÜMİT ZİLELİ
Cumhuriyet