CHP'lileri Meclis'ten kaçıran konuşma

€rd@ls10

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
2 Ocak 2008
Mesajlar
16,867
Reaction score
0
Puanları
0
Demokratik Açılım görüşmeleri söz düellolarıyla başladı. Konuşma sırası Başbakan Erdoğan'a gelmişti. 'Şehitler üzerinden prim yapanlar var' dedi Baykal ve CHP'li milletvekilleri salonu terketti.

CHP'lileri Meclis'ten kaçıran konuşma


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Şiddet üzerinden, şehit cenazeleri üzerinden siyaset yaptığını zannedenler var. Bunlar tabii ki bu sürece karşı çıkıyor. Hatta 'şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım' diye bekleyenler var'' sözü üzerine, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve CHP'li milletvekilleri Genel Kurul Salonunu terk etti.

Erdoğan, ''demokratik açılım'' konusunda partisinin görüşlerini açıklarken, bu sürece, içeriğini bilmediği için karşı çıkanlar bulunduğunu belirterek, ''onları bilgilendirmek boynumuzun borcudur. Edirne'den Ardahan'a kadar karış karış, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev dolaşıp bunu anlatacağız'' dedi.

''Açılım sonunda rant kapıları kapanacak olan istismarcılar var'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Şiddet üzerinden, şehit cenazeleri üzerinden siyaset yaptığını zannedenler var. Bunlar tabii ki bu sürece karşı çıkıyor. Hatta 'şehitler gelsin de biraz daha fazla bağıralım' diye bekleyenler var'' diye konuştu.

Muhalefet milletvekillerin laf atmasına Erdoğan, ''(Yok) diyorsanız niye bağırıyorsunuz? Siz yapmıyorsanız niye alınıyorsunuz? Alınmayın rahat olun. Niye rahatsız oluyorsunuz?'' karşılığını verdi.

Bu sözler üzerine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile CHP'li milletvekilleri Genel Kurul Salonunu terk etti.

Erdoğan, ''CHP grubuna 'güle güle' diyorum. Siz olmadan (laf atılmadığı için) daha rahat konuşurum. Bunların düşünceye tahammülü yok, bunların meseleleri konuşmaya tahammülü yok. Bunlar izleyici tribününü provoke edenleri buraya getirenlerdir. Anlayış bu...'' diye konuştu.

BAYKAL KULİSTE KONUŞTU

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Genel Kuruldaki konuşmasını, ''Muhalefete, 'şehit cenazelerinin gelmesini istiyor' diye, hiç kimsenin konduramayacağı bir ithamı utanmadan bir Başbakan yapıyor'' diye eleştirdi.

CHP'liler, Erdoğan'ın konuşmasını protesto ederek, Genel Kurul Salonunu terk etti.

Kuliste gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, üzüntü verici bir olay olduğunu ifade etti. Ülkeyi ''tahrip ve tahrik ettiklerini, parçaladıklarını'' öne süren Baykal, ''Muhalefet şehit cenazelerinin gelmesini istiyor'' diye, hiç kimsenin konduramayacağı bir ithamı, utanmadan bir Başbakanın yaptığını'' söyledi.

ERDOĞAN NE DEDİ?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP milletvekillerinin Genel Kurulu terk etmesini ''Takdirleridir, bir şey söylemeye gerek yok'' diye değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan, ''demokratik açılım'' görüşmesinin ardından TBMM'deki makamında, bazı bakanlar ve parti yöneticileriyle bir araya geldi.

Erdoğan, TBMM'den ayrılırken, gazetecilerin, CHP'li milletvekillerinin Genel Kurul salonunu terk etmesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, ''Takdirleridir, bir şey söylemeye gerek yok'' dedi.


kaynak
 
Chp'nin her zamanki anlayışı
Bir devlet adamı sıfatı kazanmayı bir türlü beceremediler.
Milletine saygı gösteren grup milletin vekaletini yapmak için oraya gönderildiğini bilir ve de ordaki gelişmeleri izleyip kendi tutumunu gösterirdi.
Kaçıp gitmek yakışacak şey değil.Gerçi Chp'ye ayrı bir hava katıyor o ayrı :)
 
alıntı;

Baykal, ''Muhalefet şehit cenazelerinin gelmesini istiyor'' diye, hiç kimsenin konduramayacağı bir ithamı, utanmadan bir Başbakanın yaptığını'' söyledi.'''




utanmadan bir başbakana hain sıfatı satılmış sıfatı ekleyenler, yoktuda bizmi yanlış gördükki?

ayrıca yalanmıki ; şehitler üzerinden siyaset yapan her şehit cenazsesini sloganlı marşlı mitinge çevirenler yüzünden şehitlerin ardından 2 dua edemez oldu millet.. katılınan cenazeleri sloganlarıyla boğan ve bundan siyaset üretenler yokmuyduki alınmış sayın baykal... haaa baykaldan ziyade bahçeli terketseydi daha uygun olurdu.. ama demekki ikisde aynı çizgiden olduklarını beyan ettikleri için birine yapılan itham diğerinede geçerli oluyor sanırım. ondan bahçeli yerine baykal terketmiş oturumu..

hayırlısı olsun.. bunlarda geçer....
 
izledim bunu ... tam 60 dakika'yıda dinledim ...

Cidden iyiydi ...

Ama ondan önce Ömer Çelik'in konuşmasıda iyiydi ...
Kısacası AK Parti için güzel geçti ama mualifler için aynı şeyi söyleyemicem ...
 
Bahçeliye kızmıyorum siyasi görüşü duruşunu destekliyor.
Şehit annelerine kızmak bizim haddimize değil, onlara zaten söylecek bir şeyimiz yok.
Ama yeni şehitlerin gelmesini engelleyecekse bence denemekte fayda var.
Adamlara gelin görüşlerinizi söyleyin herkezin destekleyeceği bir yol bulalım fikirlerinizi söyleyin
diyorlar. Buna bile karşılar. Ortada henüz karşı çıkılacak bir şey yokkende karşıydılar ve hala karşılar.
CHP herşeye karşı. Bende CHP ye.
 
Söyledi Hep Söyledi Hep..

Ancak Yine Açıklanmadı.. Napacaklar Ne Edecekleri Yok.. Sadece Söz... Acaba Kendi Zatları Değil Mi... Şehitler'e Laf Yapan Sayın Öcalan Diyen Pkklıları Geldiğinde Pkk bayraklarıyla KArşılaşınca Bu Ülkede Çok Güzel Şeyler Gidiyor Deyip Şehit Ailelerinin Bayraklı Protesto Eylemini Polis Müdahelesine Birşey Demeyen.. Halkı Galyan'a Getiriyor Diye Şehit Cenazelerini TV'lerde Haber Organlarında Yasaklayan..... Bunu Her Zaman Söylüyorum Birilerine Laf Yaparken Önce Kendinize Bakın...
 
Baykal tam bi kargaşa siyasetçisidir.Şuna eminim ki iktidara gelebileceğine milletten oy alabi
leceğine inansa ortalığı daha fazla karıştıracaktır.Çünkü yıllardır politikası belli ülkeye yaptığı hizmetcikleride belli. Akşama kadar ahkam kessde ne olur.Ondan ne köy olur kasaba yapması gereken istifa edip siyasi olarak partisinin önünü açması en doğrusu olacaktır.1970 lerden beri mecliste ...ne yaptı hizmet olarak ülkemize = Kargaşa
 
recep tayyip erdoğan kimdir?
apo ya sayın şehitlerimize kelle diyen kişidir.
şehitlerimize kelle dediğinde ne olmuştur?
recep tayyip erdoğan 3 kuruşluk cezaya çarptırılmıştır.

Erdoğan'a 3 kuruşluk tazminat


ŞEHİTLERE “KELLE” DİYEN
ERDOĞAN’A 3 KURUŞLUK TAZMİNAT


Şehit ailelerinin açtığı davada mahkeme
kesin kararını verdi: Başbakan suçludur


Avustralya’da katıldığı radyo programında, teröristbaşından “sayın”, şehitlerden de “kelle” olarak bahseden Erdoğan, hakkında açılan “3 kuruşluk” tazminat davasından mahkum oldu.

İstanbul Kartal Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmadan çıkan kararı sevinçle karşılayan şehit aileleri, Erdoğan’dan milyarlarca lira tazminat talep etmek için “dava aç” kampanyası başlattı.

Teröristlere, “Ananızın yanına dönün” çağrısı yapan Tayyip Erdoğan’ın şehitler için
kullandığı “kelle” ifadesi “hakaret” olarak kabul edildi...

Kerinçsiz’in büyük zaferi
Davacı Vekili Büyük Hukukçular Birliği Başkanı Avukat Kemal Kerinçsiz, “Karar kesin olup temyizi mümkün değildir” dedi.

Erdoğan ‘kelle’den mahkûm oldu
Teröristbaşı Abdullah Öcalan’dan “sayın”, şehitlerden de “kelle” olarak bahseden Başbakan Erdoğan hakkında açılan “3 kuruşluk” tazminat davası sonuçlandı.

Şehit ailelerinin Başbakan hakkında açtıkları davada mahkeme, Erdoğan’ı suçlu buldu. Avustralya’da katıldığı bir radyo programında, teröristbaşı Abdullah Öcalan’dan “sayın”, şehitlerden de “kelle” olarak bahseden Başbakan Tayyip Erdoğan, hakkında açılan “3 kuruşluk” tazminat davasından mahkum oldu. İstanbul Kartal Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmadan çıkan kararı sevinçle karşılayan şehit aileleri, Erdoğan’dan milyarlarca lira tazminat talep etmek için yurt genelinde “dava aç” kampanyası başlattı. Şehit Aileleri Ve Anneleri Dernekleri adına davacı Vekili Büyük Hukukçular Birliği Başkanı Avukat Kemal Kerinçsiz, “Mahkemenin kararı kesin olup temyizi mümkün değildir” dedi. Kerinç, yaptığı yazılı açıklamada davaya ilişkin süreçle ilgili olarak şunları kaydetti:

Onbinlerce şehit
ailesi dava açacak
“PKK’ya siyasi affı gündeme getiren Başbakan’a karşı, şehit ailelerinin şehitlere kelle demesinden ötürü açmış oldukları 3 kuruşluk davalar kabul edilerek Başbakan’ın mahkumiyetine karar verildi. Onbinlerce şehit ailesi, Başbakan Erdoğan aleyhine milyarlarca tutarında tazminat davalarını açma hazırlığına girdi. Başbakan Erdoğan 2000 yılında Avustralya’da yapmış olduğu radyo konuşmasında; terörist başı Abdullah Öcalan için üç defa ‘sayın’ sözcüğünü, şehitlerimiz için de ‘kelle’ sözcüğünü kullanmıştır. ‘Sayın’ sözcüğünü kullanmasından ötürü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayetler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararların verilmesi üzerine, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na itiraz edilmiş, mahkeme itirazı kabul ederek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı kaldırmış, ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin fezlekeyi düzenleyerek Meclis’e göndermiştir.

Kararın temyizi mümkün değil
Başbakan’ın ‘kelle’ sözcüğünü kullanmasından ötürü şehit aileleri toplu olarak Başbakan Erdoğan hakkında İstanbul Kartal Adliyesi’nde üç kuruşluk tazminat davası açmıştır. Mahkeme, açılan davalarda Başbakan’ın malvarlığını soruşturmuş ve 12.12.2007 tarihli celsede yapılan yargılama sonucunda, Başbakan’ın şehitlere “Kelle “ diyerek şehit ailelerine hakaret ettiğini kabul ederek, Başbakan’ı tazminat ödemeye mahkum etmiştir. Verilen mahkeme kararı kesin olup, tem-yizi kabil değildir. Bu kararla yargı; siyasi af söylentilerinin Başbakan tarafından dillendirildiği bu dönemde, tavrını şehit ailelerinden ve şehitlerden yana koyarak siyasi af beklentilerine karşı da net tavrını almış bulunmaktadır. Genelkurmay Başkanlığı’nın, terör konusunun siyasallaştırılmak istenmesine ilişkin dün basına yansıyan beyanlarından sonra, yargının şehitlerden ve şehit ailelerinden yana tavır alması son derece anlamlı olmuş ve Başbakan’ın şehitlere hakaret ettiği ve saygısız davrandığı hususları yargı kararı ile tescil edilmiş bulunmaktadır. Bu karar ile bütün şehit ailelerinin, Başbakan aleyhine yurdun dört tarafından milyarlanca YTL tutarında tazminat davası açma ve mahkum ettirme hakkı doğmuştur. Onbinlerce şehit ailesi, Başbakan aleyhine dava açma hazırlığına başlamış bulunmaktadır.”

Affı doğruladı
Başbakan Erdoğan, Sheraton Oteli’ndeki bir toplantıda gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Eve Dönüş Yasası’yla ilgili bir hazırlık olup olmadığına” ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: “(Böyle bir çalışma yapılıyor) diye benim bir açıklamam yok. Sadece (TCK) 211 ile ilgili, ‘Eve Dönüş Yasası’yla alakalı olarak bu madde üzerinde bazı çalışmalar yapılabilir’ dedim.”

3 kuruş tahsil edilecek
Vatandaşların, ‘sayın Öcalan’ ve ‘kelle’ ifadesi için talep ettikleri bedeli, gazetemizin 24 Mart 2007 tarihli nüshasından böyle duyurmuştuk. Avukat Kemal Kerinçsiz, “Büyük Hukukçular Birliği olarak vatandaşlarımızı Anayasa’nın 36. maddesinde belirlenen hak arama özgürlüğünü mutlaka kullanmaya davet ediyoruz” çağrısına da gazetemizde yer vermiştik. Davayı sonuçlandıran İstanbul 2. İdare Mahkemesi ise, 12.12.2007 tarihli kararında şöyle dedi: Davacının davasının kabulüne, 3 yeni kuruş manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, dair kesin olmak üzere verilen gerekçeli karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usülen anlatıldı.

Başbakan Avustralya
radyosuna konuşmuştu
“Sayın Öcalan, şu an almış olduğu kellelerin hesabını
veriyor. Bense düşüncelerimden dolayı 4 ay hapis yattım”

Gazetemizin 27 Mart 2007 tarihli nüshasında Erdoğan hakkında başlatılan incelemeyi böyle duyurmuştuk.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 14 Ocak 200’de Avustralya’nın Melbourne kentinde yayın yapan SBS Radyosu’na verdiği mülakatta şunları söylemişti: Siz köpeklerin çektiği kazıkların üstünde hamile kadınların taşındığı bir Doğu’da, Güneydoğu’da o insanları inandıramazsınız. Kaldı ki ben şunu da söyleyim, arkadaşımız Suudi Arabistan’dan şurdan burdan ifadeler kullanıyor. Benim 4.5 yıllık, 5 yıllık belediye yönetimimi takip etmiş olsaydı, böyle bir korkunun izlerinin bile olmadığını görürdü. Bir diğeri de, sayın Öcalan düşüncelerinin değil, şu an almış olduğu kellelerin hesabını veriyor. Bense düşüncelerimden dolayı 4 ay hapis yattım, aramızdaki fark çok büyüktür.

Kerinçsiz peşini bırakmadı

Davacı vekili Avukat Kemal Kerinçsiz, 26 Mart 2006 tarihinde savcılığın Erdoğan hakkında inceleme başlatması üzerine, “Başbakan mutlaka mahkum olacaktır” demişti. Savcılığın inceleme kararını olumlu karşılayan Kerinçsiz şunları söylemişti: “Bu gelişmeyi vicdanın sesi olarak görüyorum. Çünkü bu ‘sayın Öcalan’ kelimesi ve arkasından şehitlerimize ‘kelle’ tabiri bizleri milletçe üzmüştür. Bu saldırıyı gerçekleştirenin Başbakan veya başka bir sıfata sahip olması neticeyi değiştirmez. Bir noktada soruşturmayı, önü tıkanmadığı taktirde, Türkiye’de hukuk kurallarının er veya geç işleyeceğinin bir göstergesi olarak görüyorum.” Erdoğan’ın inceleme ve soruşturma sonucunda mutlaka mahkum olacağının altını çizen Kerinçsiz, şöyle devam etmişti: “Çünkü bir ülkede hukuk düzeni tektir. ‘Birine işleyen kural, diğerine işlememelidir’ diye bir şey yoktur. ‘Sayın Öcalan’ ifadesinden dolayı DTP yetkililerine verilen cezalar Yargıtayca onaylanmıştır.”

KAYNAK: Erdoğan'a 3 kuruşluk tazminat YENİÇAĞ - Haber Güncel haberler Yazarlar Siyaset Sondakika Spor Yeniçağ Yeniçağ Gazetesi Ekonomi Güncel Araştırma Haberalanı Haberleri Gazetesi
 
Kan Üzerinden PoLitika Yapmaya ALışkın ZihniyetLer, Çözüm İçin Tasarı ve Düşünce Ortaya Koymamazken, BaşkaLarının ArayışLarını Vatana İhanet OLarak NiteliyorLar. İçeriği BeLLi OLmayan ve HaLa NetLik Kazanmamış bir OLguya Karşı OLmak. DonKişotun YeLdeğirmeni Hikayesinin Benzerinde Başka Birşey Değildir.
 
birileri Baykalın arkasına bakmadan kaçışını hazmedememiş olcak ki eski sözleri ısıtıp ısıtıp kopyalıyor

hadi başbakan düşünmeden "sayın" dedi.

Peki Baykal gibi PKK nın avrupa sorumlusu ve interpol ce de aranan Terörist Zübeyr Aydar ı meclise sokup yanyana oturmadıya

ve şimdide karışınızda CHP li Kemal ANADOL u tanıyalım
CHP'li Kemal Anadol'un büyük çelişkisi


Hükümetin Kürt açılımını, "Saçılım" diyerek eleştiren CHP'li Anadol'un, genel başkan yardımcılığını yaptığı Sosyalist Birlik Partisi, "Kürtlere üniter devlet" istemekten dolayı kapatılmıştı...

Anadol'un, genel başkan yardımcısı olduğu Sosyalist Birlik Partisi'nin (SBP) 3 Mayıs 1992deki kongresinde "Kürtler üniter devlet içinde yaşamaktan, bağımsız devlet kurmaya kadar çeşitli alternatif yaşam biçimlerini seçmekte özgür olmalıdırlar" kararı alınmış.

ANA DİLDE EĞİTİM

Sadun Aren'in Genel Başkanı olduğu SBPde Anadol kurucu genel başkan yardımcılığı görevinde bulunuyordu. Anayasa Mahkemesi tarafından 1995 yılında kapatılan SBPnin tüzüğünde "Kürtlerin ana dillerinde eğitim görmeleri imkanı da sağlanmalıdır" yanı sıra "Kürtlerin kendi kültür varlıklarını yaşatmaları ve geliştirmeleri desteklenecektir" ibareleri yer aldı.

BAĞIMSIZ DEVLET

Anadol'un kurucu genel başkan yardımcılığını yaptığı Sosyalist Birlik Partisi'nin 2-3 Mayıs 1992 tarihlerinde yapılan kongresinde ise "Kürtler, üniter devlet içinde yaşamaktan, bağımsız devlet kurmaya kadar çeşitli alternatif yaşam biçimlerini seçmekte özgür olmalıdırlar" ifadeleri yer alıyor.

Kayanak


 
tencere dibin kara seninki benden kara, al birini vur ötekine alayına............marksist ideoloji ile aynı ugurda mücadele veren muhafazakar ve kendine dini parti gömleği biçmiş bir partiye hiç yakışmıyor doğrusu herkes eteğindeki taşı döksün de öyle görelim açılım nedir ne değildir.
 
Kaçmamıştır Onlar Şaka Yapmışlardır,
Yarın Yine Gelirler.
 
Hayır kimse şunu düşünmüyor. O vekillere yapılan bu itham, onu seçene yapılmış demektir.

Hadi diyelim ki vekiller satılık(!) biz neciyiz burada. Onlarıda oraya halk seçti. Sanki 70 milyonun partisiymiş gibi ikide bir 70 milyon diyen adam daha kendisine oy vermeyen kitlenin vekillerine çok güzel adilik ünvanı takıyor. Pardon da bu yakıştırmayı bana yapan Başbakan'dan küfrümü esirgemem.

Tayyip Bey'in ne üzerinden siyaset yaptığını anlayalım lütfen, Tayyip sataşma üzerinden siyaset yapıyor. Kürsüde sokak ağzıyla konuşan, ve birilerinin sesini bastırmak için bağıran bir Başbakan gördüm. Devlet adamlığına yakışmıyor.

Kaldı ki, millet CHP ye oy verirken bu tür durumlarda, meclisi terkedeceği için oy veriyordur. Bunun sorgulaması kimseye kalmamıştır. Laf cambazlığı yapmak çok kolay bu memlekette... Böylesine yutan cemaat oldukça...

Hadi kalın sağlıcakla...
 
Tuğrul senin şu belgedende öte ,ciltlik ve çerçevelik biyografilerini taltif etmemek mümkün değil... bugün açılıma hainlik diyen KEMAL ANADOLU resmettiğin şu alıntın bence günün 12 sütunluk manşeti olurdu.. elimde ulusal bir medya olsaydı bunu bangır bangır millete duyururdum eline sağlık......

işte o KEMAL ANADOL;

_________
CHP'li Kemal Anadol'un büyük çelişkisi


Hükümetin Kürt açılımını, "Saçılım" diyerek eleştiren CHP'li Anadol'un, genel başkan yardımcılığını yaptığı Sosyalist Birlik Partisi, "Kürtlere üniter devlet" istemekten dolayı kapatılmıştı...

Anadol'un, genel başkan yardımcısı olduğu Sosyalist Birlik Partisi'nin (SBP) 3 Mayıs 1992deki kongresinde "Kürtler üniter devlet içinde yaşamaktan, bağımsız devlet kurmaya kadar çeşitli alternatif yaşam biçimlerini seçmekte özgür olmalıdırlar" kararı alınmış.

ANA DİLDE EĞİTİM

Sadun Aren'in Genel Başkanı olduğu SBPde Anadol kurucu genel başkan yardımcılığı görevinde bulunuyordu. Anayasa Mahkemesi tarafından 1995 yılında kapatılan SBPnin tüzüğünde "Kürtlerin ana dillerinde eğitim görmeleri imkanı da sağlanmalıdır" yanı sıra "Kürtlerin kendi kültür varlıklarını yaşatmaları ve geliştirmeleri desteklenecektir" ibareleri yer aldı.

BAĞIMSIZ DEVLET


Anadol'un kurucu genel başkan yardımcılığını yaptığı Sosyalist Birlik Partisi'nin 2-3 Mayıs 1992 tarihlerinde yapılan kongresinde ise "Kürtler, üniter devlet içinde yaşamaktan, bağımsız devlet kurmaya kadar çeşitli alternatif yaşam biçimlerini seçmekte özgür olmalıdırlar" ifadeleri yer alıyor.
 
nasıl ki aydınlık gelince gece kaçar sa

doğrular ve gerçekler söylenin cede CHP kaçar hemde arkasına bakmadan :)
 
TuğяuL;4768719' Alıntı:
birileri Baykalın arkasına bakmadan kaçışını hazmedememiş olcak ki eski sözleri ısıtıp ısıtıp kopyalıyor

hadi başbakan düşünmeden "sayın" dedi.



"hadi başbakan düşünmeden "sayın" dedi. " diyorsun.o ses kaydını dinlersen başbakan orada iki defa apo'ya sayın diyor.yani dil sürçmesi değil.çünkü iki defa bebek katiline sayın diyor.yazmadığın,atladığın bir şey daha var tayyip şehitlerimize de kelle dedi.
 
Geri
Üst