CHP'de "Değişim" rüzgarı esiyor

sanirim sonunda CHP de anladi siyasetin nasil ve kimler üzerinden yapılacağini hadi hayirlisi bakalim daha bizi neler bekliyor....
 
Şimdilik yorum yapmak zor.Ama CHP nin daha doğrusu Baykalın söylemlerini takip
etmekte fayda var Akp nin başörtüsünü nasıl siyaset malzemesi yaptığı biliniyor.
dolayısiyle karşılaştırma yaparken bu faktörler göz önüne alınmalı...
 
politika ve siyaset insanları kandırma sanatıdır sözlükten bi okuyun da görün bunun içinde baykalı eleştirmeyin o erdoğan gibi bu işi en iyi yapanlardan
 
baykalın meclis grup toplantısını bulup dinlemenizi tavsiye ederim orada her şeyi açıkladı bu konuyla ilgili bulsam metni koyacaktım ama bulamadım malesef
 
baykalın meclis grup toplantısını bulup dinlemenizi tavsiye ederim orada her şeyi açıkladı bu konuyla ilgili bulsam metni koyacaktım ama bulamadım malesef

kendisinin karaçarşafa karşı olmadığını sadece üniversitede okuyan kızların başörtüsüne karşı olduğunu mu söyledi

Ee sandığın ucu görününce baykal ında sancısı başladı
 
adamda haklı yaaa

dilimizde güzel atasözü vardır

yaşı ilerlediği halde işi güücü olmayan kişilere "Bu yaşına gelmiş bir baltaya sap olamamış" derler

Baykal da 70 yaşını çoktan devirdi. neredeyse 20 yıldır o koltukta oturuyor daha tek bir seçim kazanamadı

yaşı itibariylede sanırım bu son seçimi

eğer CHP li saf :) seçmeni kandıracak bir bahane bulamazsa bu seçimde ki yenilgi onun son şansı

bu yüzden oy uğruna yapamayacağı şey yoktur
 
CHP, başörtülülere takılan rozeti tartışıyor demiş konu başlığında

1.CHP de tartışma olmaz. Baykal ne derse o olur.

2.rozetler başörtülülere değil karaçarşaflılara takıldı

boşuna şaklabanlık yapmayın

siz bu ülkede iktidar olamazsınız
 
Şaka gibi

Siyaset böyle bir şey demekten kendimi alamadım her nedense Chp önümüzdeki günlerde yapılacak olan yerel seçimleri de hesaba katarak resmen Akp nin tabanına oynuyor.

İşin ilginç yanı ise son günlerde Akp nin ve özelliklede başbakanın da bu güne kadar izlemiş olduğu muhafazakar çizginin tam tersi yönde laiklik ve Atatürk le ilgili vermiş olduğu demeçler hatta bu yorumlar yüzünden Başbakanın Sayın Cumhurbaşkanı ile arasının açık olduğu gözlerden kaçmıyor.

Yani her iki partide bulundukları siyasi çizginin tam tersi yönde hareket ederek bir birlerinin tabanlarından oy kapma telaşına düşmüş durumdalar hayret verici ve bir o kadar da ironik bir durum ilerleyen günlerde daha neler göreceğiz merakla bekliyorum.
 
Ronaldinho da nasıl kıvrak bilek hareketleri varsa benzerini gördüm ben bu tabloda =)
 
Valla takanların suratına baktım,Turkten başka her sıfata gırebılır,muslumandan baska her dıne mensup olabılcek bır ıhanet gördum(Bunu goren sadecede ben degılmısım)
Tebrıkler Baykal,Hanı laf atıyodun bu ınsanlara 1999 senesınde hatırlarmısın?
Hatırlamazsın işine gelmez :)
 
CHP o kadar çok sıkıştı ki artık türükdüğünü bile yalayacak halde
 
CHP bu iki yüzlülükle iktidar olacağını sanması

deve kuşununda kendini kuş zannedip gerçekten uçacağına inan ması gibi bir şey bu
 
Ronaldinho da nasıl kıvrak bilek hareketleri varsa benzerini gördüm ben bu tabloda =)

ancak ronaldinho o kıvrak haraketlerini yapmadan önce baykalın bu kıvraklığını görseydi inanki kendinden utanır dı

Çünkü daha büyük ustaları olduğunu unutup kendini bir şey zannettiği için :)
 
CHP’nin ‘türban’ açılımı...
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, yönetime geldiği günlerde,. partisinin en zayıf olduğu bölgeleri tespit edebilmek amacıyla çeşitli anketler yaptırdı. İstanbul’un birçok yerinden gelen anket sonuçları, mahallerde CHP’ye yönelik algıyı da ortaya çıkardı. Sonuç korkutucuydu. Anket sonuçlarına göre, CHP “dinsiz” “İslamiyet’le kavgalı” “Toplumsal değerlere uzak”tı.

Oysa ki; başta CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal olmak üzere, CHP’nin hem üst yönetimi, hem de İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeleri, halkın geleneksel değerleriyle kavgalı değildi. Aksine; birçok CHP’li, “dindar” denilebilecek oranda inancına bağlıydı. CHP’nin “sorun”u, “dini istismar aracı” yapmamak, inancını siyasete alet etmemekti. Halbuki; sağ partiler, yıllardan bu yana, dinsel değerlerle örtüşmedikleri halde, İslamiyet’i adeta bir sömürü aracı haline getirmişlerdi. Kendilerini “dindar” muhaliflerini ise “dinsiz – ateist” olarak göstermişlerdi. Sağ, tekeline aldığı dini, sonuna dek kullanmıştı.

CHP TABANI ŞAŞIRDI

CHP’ye geride bıraktığımız hafta katılan Güzel Laçin adlı ‘türbanlı – çarşaflı’ kadın, parti içinde olduğu kadar, kamuoyunda da ilgi çekti. Birçok kişi; “CHP’ye ne oluyor?” sorusunu yöneltmeye başladı. Bazı CHP’liler, “İdeolojik kayma mı yaşanıyor?” sorusunu gündeme getirdi. Türbanlıların CHP’ye yönelik ilgisinin artması, CHP’nin “muhafazakar” tabanında küçük de olsa biraz şaşkınlık, biraz da rahatsızlık yarattı.

AKP MEDYASINDAN TÜRBANLI KADINA HAKARET

Ancak asıl rahatsızlığın AKP medyasında olduğu görüldü. Yılardan bu yana, din – iman – türban istismarı yapan ve bu sömürü üzerinden iktidara yerleşen AKP ve yalaka medyası, CHP’ye katılan türbanlıları karalamaya çalıştı. Başta Star Gazetesi olmak üzere, birçok “din istismarcısı” TV, radyo ve internet sitesi, “Eyüp’teki törende rozet takılan Güzel Laçin adlı kadın partiye katılmadı. O aslında İbrahim Erkal konserine gitmişti” dedi. Bu haberlerle, CHP’nin türbanlıları bünyesine almayacağı, kadınların “kandırıldığı” vurgulandı.

Bu bakış açısı bile, AKP ve medyasının kadınlara bakış açısını ortaya koyuyordu. Onlara göre, kadınlar aslında “rozet takma töreni” ile “konseri bile ayırt edemeyecek” düzeydeydi. Bu üslup ve bakış açısı, kadınlara yönelik hakaretin ‘daniskasıydı.’

GÜZEL LAÇİN YALANI AÇIĞA ÇIKARDI

Eyüp’te CHP’ye katılan Güzel Laçin, bu haberlerin ardından, AKP Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç tarafından ‘ikna’ edilmeye çalışıldı. CHP’den istifa etmesi için dil döküldü. Laçin, “Artık AK Parti’ye oy vermeyeceğim” diyerek Genç’in odasından ayrıldı. En nihayetinde, bu yalanlara dayanamayan Güzel Laçin, Star TV’de Uğur Dündar’ın konuğu oldu ve “CHP’ye bilinçli bir şekilde katıldım. AK Parti’den istifa ettim” dedi.

“Dini değerleri tekeline alan” AKP ise, bu katılımların önüne geçebilmek isterken, Pazar günü Sultangazi’den gelen haberlerle şoka uğradı. Çoğunluğunu Erzurumlu olan yurttaşların oluşturduğu binlerce kişi, CHP’ye katıldı. Yüzlerce türbanlı kadın da AKP rozetini çıkarıp CHP rozetini taktı. Baykal, partisine katılan kadınlara kucak açarak, “Siz bir partiye katılmakla kalmıyor, aynı zamanda bir oyunu da bozuyorsunuz” dedi.

AKP MEDYASI ÇOK RAHATSIZ

Bu olan biten, AKP’de rahatsızlık yaratıyor. AKP yıllardan bu yana, dini inancını sömürdüğü yurttaşların, CHP’ye yöneldiğini gördükçe panikliyor. CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in “Türban üniversitelerde serbest bırakılabilinir. Türban sorununu sadece CHP çözebilir” demesi ise AKP’yi telaşlandırdı. Dine ve türbana yönelik her olumsuz gelişmeyi CHP’ye atfederek manşetlerine taşıyan AKP medyası, bu sözleri ise görmemeyi tercih etti.

Dün konuştuğum bir CHP’li ise, “Partiye katılan türbanlı kadınlar, mahallelerde bize yönelik bakışı değiştirdi. AKP’nin ezberi bozuldu. Çünkü; onlar ev ev dolaşarak (Bunlar dinsiz) diyor. Sayın Genel Başkanın türbanlı kadınlara rozet takması bu yalanı açığa çıkardı” dedi.

CHP DOĞRU ROTA’DA

CHP, aslında son iki haftadır partisine katılan türbanlı kadınlarla birlikte, “İslamiyetle de, Hristiyanlıkla da Alevilikle de hiçbir sorunumuz yok. Dinsel inançların tümüyle barışığız” diyor. Baykal’ın dün altını çizerek söylediği “Hepimiz eşitiz” sözleri ise, CHP’nin “ideolojik tutumu”nu ortaya koyuyor. Baykal, bu söylemle partisinin tüm yurttaşları dini inancı ne olursa olsun kucaklayacağını ve onlar arasında ayrım yapmayacağını gösteriyor.

Aslında bu; belki de geç kalınmış bir adımdı. Zira; CHP’nin İslamiyet düşmanı olmadığı bilinse de sağ partiler, bunu yılarca demogoji malzemesi yaptı. Oysa ki; CHP “din”i değil, “dini yönetim”i istemiyor. “Din”in kişilerin iç dünyasında ve özel hayatında bir olgu olarak kalmasını istiyor. Ki; CHP bunda tamamen haklı. Zira; dine dayalı bir yönetim modeli, toplumların ve bireylerin özgür iradelerine ipotek koymaktır. Laiklik; dindarın da dinsizin de haklarını eşit şekilde koruyan, tek ve en akılcı yöntemdir.
CHP BİR MODEL ORTAYA KOYUYOR

CHP’nin yaptığı “açılım” “dindar yönetim istekleri”ne boyun eğmek değil, aksine, mütedeyyin yurttaşı AKP tuzağından çekip çıkarmaktır. Bu bağlamda, CHP, önümüzdeki günlerde, AKP’yi eleştirirken, İslamiyet’e saygısı olmayanları Irak’ta yaşanan katliamı örnek göstererek anlatmak zorundadır. Hatırlanacağı üzere; ABD Irak’a girmek istediğinde, buna direnen tek parti CHP olmuştu. AKP ise; tezkereyi geçirerek Irak’ta bir milyon MÜSLÜMANIN ölümüne yol açmıştı.

CHP; yaptığı açılımla, kompleksinden sıyrılarak, dine gerçek değerini verdirtiyor. Türbanlısı, başörtülüsü, başı açığı tek bir çatı altında “vatanın çıkarı” için bir arada durabileceğini gösteriyor. Erzurumlu yurttaşların CHP’ye katılması, Kurtuluş Savaşı kahramanı Nene Hatun geleneğinin CHP’de yaşatılacağını gösteriyor. CHP böylece hak etmediği bir damgadan da kurtuluyor.

“CHP DİNSİZDİR” YALANI…

Mahallelerde siyaset yapan CHP’liler, rozet takan türbanlı kadınların görüntüsü ekranlara geldikçe, evlere, kahvelere, işyerlerine, tekstil atölyelerine daha rahat giriyor. Çünkü AKP artık “Bunlar dinsiz, bunlar size karşı” yalanını söyleyemiyor.

Unutulmasın ki; CHP, Alevi – Sünni, Türk – Kürt ayrımına son verebilecek tek partidir. Türkiye’nin içi huzuru ve barışı, türbanlı – türbansız tüm yurttaşların, inançlarının sömürülmediği bir sistemde yaşamasından geçiyor.

CHP dinle sorunu olmadığını gösterdikten sonra, şimdi biraz daha cesaretlenip Kürt sorununa da el atmalıdır. CHP, dindar yurttaşlardan sonra, “kimlik” sorunu AKP tarafından sömürülen Kürt yurttaşlara da kucak açmalıdır. “Etnik kimlik kişinin şerefidir” diyen Baykal, AKP’nin “Ya sev ya terk et” tutumuna karşı koyduğu tavrı sürdürmelidir.

KATILIMDAN KORKMAMAK GEREKİR…

CHP tabanı bu noktada, “Ne oluyor?” sorusu yerine, “Daha geniş kitleleri kucaklayabilecek” politikalar üretmelidir. Zira; unutulmasın ki; değişim ve dönüşümler ancak “iktidar” olunduğunda gerçekleştirilebilinir. Herkesi dışlayan ve kapıları kapatan bir anlayış, CHP’yi daha da küçültür. Dindarlar bu yüzden AKP gibi din sömürücülerinin kucağına itilir. Kuşkusuz CHP “dindarlar partisi” değildir. Ancak “dinsizler partisi” de değildir. Sahada siyaset yapanlar bu gerçekle hergün yüz yüze geliyor. Sırça köşkte oturanlar ise, “Türbanlılar niye bizim partiye geliyor?” diye soruyor. Türban NE YAZIK Kİ bu ülkenin gerçeğidir. Türbanın altına saklanan sömürüyü yoketmenin ve AKP'nin "din sömürüsü blokunun" dağıtılması gerçekçi politika üretilmesiyle mümkündür.


http://www.gercekgundem.com/?c=57392
 
şimdi chp nin tesettür politikasını çok yanlış anlayan arkadaşlar var:

eğer chp bu konuda ronaldinho gibi olsaydı neredeyse halkın %90 nı karşısına alıp türbana hayır dermiydi ?üniverstelerdeki türban serbestisini mahkemeye götürürmüydü?.bugün chp nin bu politikası değişmişmidir?hayır.o zaman çıkıp da chp ikiyüzlülük yapıyor demek yersiz,chp nin derdi oy olsa en baştan akp nin yaptığını yapardı.

chp çarşafa,türbana, hatta başörtüsüne karşıdır ve bu konuda nettir,ancak şu ayrımı çok net yapmak lazım chp'nin türbanlı kadınla ya da çarşaflı kadınla problem yoktur,chp nin onları mal olarak, cinsel obje olarak gören düzenle,dogmalarla problemi vardır,70 yaşına gelmiş çarşaflı teyze için yapabilecek birşey yok, chp nin derdi bu saçmalığa son vermektir, özgür kızlarımızın yetişeceği bir ülke yaratmaktır,aynı ahlaksız gavurlar olarak tabir ettiğiniz ancak ahlak normları bizim çifte standartlı,ikiyüzlü ahlakla hiçbir alakası olmayan saçma sapan toplumsal kabullerimizin çok üstünde olan avrupa gibi,chp nin derdi sivrisinek değil bataklıktır.o bataklık ise dinci iktidarlar,yeşil sermaye,tarikat yurtları, hatta bugünkü türkiyede devlet yurtları,tarikat bursları,güya milleti bilinçlerdisin diye kurulan diyanet işleri,imam hatipler,ve sürekli abuk subuk konuşan hocalarıyla denetimden uzak camiler ve fethullah gibi f tipi yapılanmalardır.

biz hiçbir zaman türbanlı,çarşaflı kadına kin tutmadık onları ayırmadık çünkü onların yaşadığı şartları biliyoruz, maruz kaldıkları propogandayı,inanılmaz baskıyı biliyoruz,aynı şartlarda yetişen kendi karımız olsa onlar da aynı olucaktı biliyoruz,o yüzden biz onları düşman olarak görmüyoruz onlar bizim ülkemizin kadınları ve biz onları bu düzenin elinden kurtaramadık bari kızlarını kurtaralım diye uğraşıyoruz,eğer o türbanlı kadınların içlerinden bizi anlayan olur da gelir aramıza katılırsa biz niye onu dışlayalım olur mu öyle şey.aksine o bizim için herkesten daha önemlidir,chp li bir aileden chp li çıkması zaten normaldir ancak türbanlı bir kadının chp yi seçmesi onun zincirlerini kırdığını gösterir,üstüne oynanan oyunun farkına vardığını gösterir,bütün baskılara rağmen aklını herşeyden üstün tuttuğunu gösterir ki böyle bilinçli bir seçmen ancak chp nin başında tacı olur,yeri herkesden öndedir.

işte bu akp li arkadaşların istemediği de bu, çünkü iktidarda kalmak için hep türbanlı düşmanı din düşmanı bir chp profili yaratmak istiyorlar,chp nin tek derdi dinin siyasal ve toplumsal hayatta baskı aracı olmasını engellemek gücünü elinden almak ve olması gerektiği gibi onu bireysel tercihden öte önemi olmayan bir statüye kavuşturmaktır,yeni gelen nesillerin adam gibi eğitilmesi, iradesi hür yetiştirilmesi ve empati kurabilen,eleştirebilen,soru sormaktan korkmayan,felsefeden anlayan,insanların inancını önemsemeyen,ırkını önemsemeyen nesiller olmasını sağlamaktır chp nin amacı.
 
Albirini vur ötekine.Onlar her zaman doğruyu yapar bizim haddimize mi!!!!!!?
 
akp,chp,mhp,dtp hepsi aynı bunların !! Yollar ve metodlar farklı ama hepsinin sonu aynı boklu çukura çıkıyor !..
 
başörtüsü takana kara çarşaf giyene sen de sahip çıkacaksın ki başkaları onu kullanmaya çaışmasın. mantık gayet güzel :D:D
 
Geri
Üst