Cesedi öldürene taşıtalım...

Ata Kızı

Angel Of Revenge
Moderatör
Katılım
23 May 2010
Mesajlar
10,583
Reaction score
0
Puanları
0
Cesedi öldürene taşıtalım...



Medyatik ve teknolojik dil kaosu aldı başını gidiyor.Dilimiz de bu fırtınanın ortasında oradan oraya savrulup gidiyor. Milyon dolarları çerez parası gibi harcayan medyanın Türkçe’den anlayan bir personeli bünyelerinde barındırmadığını düşünüyorum.Eskilerin söyleyişiyle “musahhih” denilen

bir metin düzeltici personel olsaydı böylesine berbat yazım hataları olmazdı.Eskiden gazetelerde
“tashih” dediğimiz bir düzeltme işi vardı.Haber yayına girmeden bu eleman tarafından incelenir ondan sonra yayımlanırdı.Gazetelerin halkı olan bitenden haberdar etme görevinin yanında halka sağlam bir dil bilinci aşılama görevi de vardı.En azından o zamanın patronları ve yayın yönetmenleri bunu bir görev bilirdi.Bu kişiler de zaten önemli fikir adamları ya da kültürlü kişiler olurdu.Ya gazete ve dergilerin ya da edebiyat dünyasının mutfağında yetişirlerdi.Şimdikiler kelimenin tam anlamıyla “türedi” kişiler.Haberle muhabirlikle edebiyatla uzaktan yakından ilgisi olmayan para babası kodamanlar…Yayın yönetmenlerinin ve köşe yazarlarının da pek bir farkı yok.

“Şey” zamirinin daha ayrı yazıldığına rastlamadım dersem abartmış sayılmam. Hep bitişik yazarlar.
“Takımdan gidecek ve kalacak oyuncular belli oldu” diye klişe bir haber girişi vardır. Bozuk bir anlatımdır ama düzgün yazana da rastlamadım.Hele “Karınızı öldürdüğünüz sırada orada mıydınız?”
tarzında saçmalıkları art arda sıralayan insanların “medyatik duayen” kabul edilmesi insanları çileden çıkarabilir.

Bu konuda söz sahibi olması gerektiğine inandığımız Türk Dil Kurumu’nun da devre dışı bırakılmasıyla dilimiz “Saldım çayıra mevlam kayıra!” anlayışıyla iyice bozuluyor.Gençlerimiz de televizyonlardan
öğrendikleri bu Türkçe’yle sözüm ona ÖSS’ye giriyor ve “kıytırık” diye nitelendirebileceğimiz yorum sorularında başarısız oluyor.Sonra gazetelerimizde sınav sonuçları manşeti:”Gençlerimiz Türkçe’den dökülüyor.” Akılları sıra sorumlu arıyorlar.Baş sorumlular sorumlu arayanlar aslında.”Ektikleri neyse biçtikleri de o…” Yazdıkları haberlerle yayımladıkları programlarla Türkçe’yi katledenler deyim yerindeyse “öldürdükleri cesedi başkalarına taşıtmaya çalışıyorlar.” Siyaset ve istihbarat deyimidir: “Cesedi öldürene taşıtırlar.” Bu ayıbın sorumluluğunu tek başına milli eğitime TDK’ye ve öğretmenlere yüklemeye çalışmaları daha büyük bir yüzsüzlük…

Sorumlular her şeyden önce kendilerine bir çeki düzen verecek.Kurumlarında Türkçe’yi iyi bilen personel yani düzeltmen musahhih çalıştıracak ve onlardan gerektiği gibi faydalanacak.Politikayı sporu ve magazini bildikleri kadar Türkçe’yi de bilmediklerini kabullenecekler işi ehline bırakacaklar.

İlgili bakanlıklar kurumlar sivil toplum kuruluşları ve bizler de dilimiz konusunda “Demokles’in kılıcı” gibi tepelerinde tetikte bekleyecek ve gerektiğinde uyarı görevimizi yerine getireceğiz.Özellikle biz eli kalem tutanlar gençleri bilinçlendireceğiz.

Başka çaresi yok…Kültürümüzü yozlaştıranları oraya çıkaran biziz…Onları oradan indirecek olan da biziz.O halde ne duruyoruz? Geçin F klavyenizin başına… Dünya görüşünüz sizindir ama TÜRKÇE HEPİMİZİN……


Alıntı
 
Geri
Üst