Cep Telefonu Haberleri[Tek Başlık]

MSN Avea ile cepte

Avea Microsoft işbirliği ile yaptığı anlaşma doğrultusunda müşterilerine Windows Live Messenger'ı cep telefonlarında sunacak. Hizmet 22 Şubat'a kadar ücretsiz.
Avea, Microsoft ile yaptığı anlaşma doğrultusunda orijinal Windows Live Messenger’ı cep telefonlarından kullanma fırsatı sunuyor. Öte yandan Avea, Windows Live Messenger’ı cep telefonlarına yükleyen abonelerinden 22 Şubat 2008 tarihine kadar abonelik veya mesajlaşma ücreti almıyor.

Avea aboneleri, yeni nesil MSN Messenger olarak bilinen Windows Live Messenger’ı cep telefonları üzerinden bilgisayarlarında kullandıkları şekilde ve özelliklerle kullanabiliyor. Programı cep telefonuna yükledikten sonra abonelerin Windows Live Messenger kontak listeleri cep telefonlarında aynen yer alıyor ve aboneler tüm arkadaşları ile her yerde ve her zaman kolayca mesajlaşabiliyor. Üstelik Avea aboneleri, Windows Live Messenger’ı hem cep telefonu hem de bilgisayar üzerinden kullanan kişilerle yazışabiliyor.

Windows Live Messenger’ı cep telefonlarından kullanmak isteyen Avea abonelerinin, cep telefonlarına MSN yazıp 5500’a SMS göndermeleri yeterli. Ayrıca aboneler, Windows Live Messenger’ı Avea WAP sayfasından ya da *100# menüsünden de yükleyebiliyor.
 
bende yükleniyo dio.. ama sonradan yüklemiyo sorun bendemi anlamadım daha önceden denemiştim..
 
Garmin'den telefon sürprizi

Garmin, sadece GPS cihazları ve cep telefonları, akıllı telefonlar için ürettiği yazılımlarla tanıdığımız bir firma değil mi? Yanlış. Artık onun da bir telefonu var...
Bilinen GPS üreticisi Garmin bu hafta New York’daki bir basın toplantısında ilk telefonunun örtülerini kaldırdı: Garmin Nuvifone. Garmin’İn kendi işletim sistemiyle çalışan GSM/HSDPA bir mobil telefon olan Nuvifone’un navigasyon özelliğinin olduğunu söylersek pek de şaşırtıcı olmaz sanıyoruz ki...


0101_nuvi_400.jpg


Garmin Nuvifone ayrıca 3,5 inç’lik (8,89cm) ekran dışında bir web tarayıcı ve e-mail becerileriyle donatılmış... Ayrıca içinde; son dönemlerde olmazsa olmaz MP3/ACC/MPEG4 desteği ve kamera da bulunuyor...
 
Motorola 'cep'i ayırıyor

Cep telefonu pazarına 1980'li yıllarda giren Motorola, bu alanda son yıllarda yaşadığı sıkıntılı dönemi, cep telefonu birimini şirktetten ayırarak aşmayı planlıyor.

0102_motorolahi.jpg


Motorola, son yıllarda bir türlü istenilen düzeye çıkaramadığı cep telefonu birimini, şirketten ayırmayı planlıyor.

Motorola'nın bu kararı almasında, dünya cep telefonu pazarında bir yıl önce sahip olduğu yüzde 20'lik orandan, yüzde 12'ye gerilemesinin etkili olduğu bildiriliyor.

Şirketin, yapısında gerçekleştireceği bu yeniden düzenleme ile, cep telefonu biriminin aradığı taze kana ulaşmasını bekleyen Motorola, bunun biraz zaman alacağını ve şirketin geliri ile pazar payının 2008'in ilk çeyreğinde de düşmeye devam etmesini beklediklerini açıkladı.

Motorola'nın cep telefonu pazarında yaşadığı gerilemenin asıl nedeni ise; yeni ve çekici ürünler sunamamasında görülüyor. Şirket, bir dönem Razr serisi ile yakaladığı çıkış trendini, devam ettiremediği için eleştiriliyor.
 
Kanada'da iş dışında BlackBerry yasak

Kanada Yabancılar ve Vatandaşlık Ofisi, yayınladığı bir genelge ile çalışanlarından, BlackBerry'leri akşam ve hafta sonu kullanmamalarını istedi.

0402_blackberry53.jpg


Her geçen gün yaygınlaşarak yoğunlaşan BlackBerry kullanımına, Kanada Göçmen ve Vatandaşlık Ofisi'nden "rahatlayın" uyarısı geldi. İlgili kurum, günün 24 saat e-posta ve sesli haberleşmeye izin vererek, kullananların iş ve özel hayatı arasındaki dengenin kaybolmasına neden olan BlackBerry'lerin, akşam saat yedi ila sabah saat yedi arasında ve tatil günlerinden kullanılmamasını istedi.

Kararı alan yetkiler, iş ve özel hayat arasındaki dengenin çok gerekli olduğunu ve kişisel sorumluklar ile iş hayatının ayrıştırılmasının getireceği verimlilik ve motivasyonun, kararı almalarında etkili olduğunu açıkladı.

Aynı kurum, ofiste bitmeyen işlerin BlackBerryler üzerinden ev, dinlenme hatta araç kullanırken dahi devam ettirildiğini belirtirken; bu cihazların toplantı sırasında da kullanılmamasını istedi. Uygulamayı başlatan yetkililer, bunun sonuçlarını kısa dönemde iş yükünü azalttığı için, kurumların hedeflerinden geri düşebileceğini ama uzun dönemde iş yerindeki stresi azaltarak verimliliği artıracağı yorumunu yaptı.
 
iPhone ve iPod Touch ikiye katlandı!

Apple, saklama kapasitesi iki katına çıkarılmış yeni iPod Touch ve iPhone modellerini duyurdu. Yeni modellerin fiyatı 100 dolar daha fazla.

0602_iphonehi.jpg


Apple, saklama kapasitesi iki katına çıkarılmış yeni iPod Touch ve iPhone modelleri sundu. Şirket, daha önce sadece 8GB saklama kapasitesine sahip iPhone'a 16GB'lık yeni model ekleyerek, ürünün 399 Dolar olan fiyatını, yeni model için 499 dolara yükseltti.

Apple aynı saklama kapasitesi artırımını iPod Touch'ta da gerçekleştirdi. Daha önce 8GB ve 16GB olmak üzere iki tipi bulunan ürüne, 32GB saklama kapasiteli yeni model eklendi. Yeni iPod Touch'un satış fiyatı da 499 Dolar olarak belirlendi.

Hatırlanacağı gibi, iPhone ilk çıktığında 4GB ve 8GB kapasiteli iki model olarak sunulmuştu. Apple, o dönemde 8GB'lık modelde yaptığı fiyat indirimi sonrası 4GB'ın üretimi durdurmuştu. Şirket, şimdi ise 16GB kapasiteli iPhone'u duyurmasına rağmen, önceki dönemde olduğu gibi daha az kapasiteye sahip iPhone modelini üretimini durdurmayıp, 8GB'lık modelini üretimine devam edecek.

HARİTA UYGULAMASI EKLENDİ

Her iki ürünün de yeni sürümlerinde tasarım yenilemesine gidilmezken, değişiklik yazılım tarafında geldi. Apple'ın açıklamasına göre; hemen pazara sunulacak olan yeni ürünlerde, MacWorld'de tanıtımı yapılan harita üzerinde konumlandırma uygulaması yer alacak. Uygulama, bulunduğunuz yeri harita üzerinde konumlandırma ve anasayfayı düzenleme işlevlerini yerine getirebiliyor.

iPOD TOUCH YÜKSELİYOR

iPod tarafında yaşanan diğer bir değişim de iPod Touch'un, Nano ve Shuffle arasında sıyrılması ile yaşanıyor. iPod Touch'un daha çok kabul edilen ürün olma yolundaki ilerleyişi, şirketin iPod sepetindeki yüzdesel oranını da günden güne Touch lehine artırıyor. Apple, iPod satışlarında her ne kadar dördüncü çeyrekte düşüş yaşasa da; bu ürün gamında karını artırmaya devam ediyor.
 
Kutudan cebe

Mobiga oyun teknolojileri, dünyada bir ilke imza atarak cep telefonu oyunlarını artık eğlenceli kutularında meraklılarıyla buluşuyor…
Mobiga, cep oyunlarının sms ve kontör karşılığı ücretlendirmesi dönemini sona erdiriyor. Cep oyunları artık renkli ve eğlenceli kutularında tüketicinin beğenisine sunuluyor. Oyun severler artık almak istedikleri oyunları görerek ve dokunarak alabiliyorlar. Bu sayede, bugüne kadar internet sitesi ya da gazete ilanlarından sanal olarak satılan oyunlar, bakkal ve marketlerden bile satın alınabiliyor.

0602_mobiga_ic2.jpg


Ülkemizde bugüne kadar sanal yollarla ulaşılan oyunlar için kullanıcılar ortalama 108 kontör yani 54 sms karşılığı ücret ödüyordu. Bu da yaklaşık 16 YTL demek oluyordu.
Mobiga, kutuladığı bütün oyunların fiyatlarını neredeyse yarıya indirerek cep oyunu kullanımını daha yaygın hale getirmeyi amaçlıyor. Mobiga tarafından geliştirilen oyunlara sadece 8.90 YTL ödeyerek sahip olabiliyorsunuz..

Mobiga cep oyunları; eğlendirici, eğitici, spor ve macera oyunları olmak üzere 4 ana kategoriye ayrılıyor. Mobiga tarafından özel olarak geliştirilen bu oyunlar Türkiye’de ve Türkçe olarak hazırlandığı için kullanıcılara büyük kolaylık sağlıyor.

25 farklı oyun çeşidiyle tüketiciyle buluşan Mobiga oyunları 8.90 ytl’lik fiyatı ile her gün uğradığınız bakkalarda, süpermarketlerde ve teknomarket raflarındaki yerlerini aldı.…
 
Cepte 3D projesi Türklerin önderliğinde

Üç boyutlu görüşme ve bu görüşmelerin yine 3D formatında kaydedilebilmesini sağlayan proje Bilkent Üniversitesi önderliğinde yürütülecek.

0502_telefonhi.jpg


Türk bilim adamlarının önderliğinde başlatılan üç boyutlu telefon (3DPHONE) projesi, cep telefonlarıyla görüntülerin üç boyutlu aktarılmasına olanak sağlayacak. Projenin Bilkent Üniversitesi Koordinatörlüğünde Almanya, Fransa, İspanya, Finlandiya, Macaristan'dan araştırma kuruluşları ve şirketlerin katılımıyla yürütülecek.

5 milyon euro bütçeli projenin ortakları arasında İspanyol cep telefon operatörü Telefonica, MP3 ve DVD'lerde kullanılan teknolojilerin mimarı Fraunhofer, yeni nesil medya servisleri alanında faaliyet gösteren Streamezzo, üç boyutlu holografik ekran üreticisi Holografika ve Helsinki Üniversitesi yer alıyor.

AB 7. Çerçeve Programı (ÇP) kapsamına alınan ve çalışmaları üç yıl sürecek Üç Boyutlu Telefon projesinde, gelecek nesil telefonlar için günümüzde kullanılanlardan farklı bir telefon prototipi geliştirilmesi planlanıyor.

Yeni nesil teknolojide, cep telefonuyla konuşan kişiler birbirlerini aynı ortamdaymış gibi üç boyutlu görebilecekleri belirtiliyor. Aynı zamanda bu görüşmelerin, üç boyutlu fotoğraf ve video olarak da kaydedilebileceğini belirten, proje koordinatörü Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Çapın,

''Bu telefonda üçüncü boyut için gözlük takmadan ekrana baktığımızda üç boyutlu resimler, videolar ve görüntüler sanki ekran dışına çıkıyormuş gibi görünecek. Telefon üzerindeki her şey üç boyutlu olacak. Telefonun arkasında birden fazla kamera bulunacak, üç boyutlu fotoğraf ve video çekimleri yapılabilecek. Geliştirilecek teknolojiler sayesinde, kullanıcılar aynı ortamdaymış gibi cep telefonlarıyla üç boyutlu videolu telefon konuşması yapabilecek, üç boyutlu fotoğraf ve video çekebilecek, cep telefonu uygulamalarıyla üç boyutlu etkileşimde bulunabilecek'' dedi.

Çapın, ''Bu telefonu, şu anda yeni piyasaya sürülmeye başlanan 3. Nesil telefonların ötesinde, ileri 4. Nesil telefon prototipi olarak düşünebiliriz'' derken, projenin kendi alanında dünyada bir ilki başlattığına dikkati çekti.
 
İnceleme:Samsung i600

0602_samsungi6001.jpg


0602_samsungi6002.jpg


0602_samsungi6004.jpg


Artısı: Wi-Fi; HSPDA (3.5G); dönerteker (jogdial) kontrolü; artırılabilr microSD bellek

Eksisi: 1.3 megapiksel kamera yetersiz; tuş takımına alışmak zaman alıyor

Sonuç: Hızlı bağlantı seçenekleri ve tam Qwerty tuş takımı ile işini yanında taşıyanlara göre. Ama önce tuş takımına alışıp, alışamayacağınıza iyi karar vermeniz gerekiyor.


İş hayatını, her anında yaşayanlar düşünülerek tasarlanan i600, Windows Mobile işletim sistemi, uzun e-postaları dert olmaktan çıkaran tam Qwerty tuş takımı ve HSPDA (3.5G) dahil olmak üzere birçok bağlantı seçeneği ile Blackberry'nin karşısına dikiliyor.

Tasarım

Qwerty tuş takımına sahip akıllı telefonlar çoğunlukla, büyük gövdeleri ile bilinmesine rağmen, Samsung, i600 tasarımı ile bu ezberi bozuyor. Samsung, akıllı telefonların geniş alanda yaptıklarını, i600'de dar alana sığdırmayı başarmış. Bu tasarım elbette, bazı şeylerden kısılmasına neden olmuşsa da, tolerans seviyesi aşılmamış. Örneğin, ekranın büyüklüğü nispeten daha küçük olmasına rağmen, e-posta okurken ya da toplantı tarihlerini kontrol ederken gözleri kısmaya gerek bırakmıyor.

0602_samsungi6001.jpg


Qwerty tuş takımı çok yer kaplamayacak şekilde tasarlanmış ve iyi de olmuş. Ama, üst ve alt kısımdaki tuşların yüksekliği aynı olmadığı için kullanımda az da olsa problem yaratıyor. Üstteki tuşların yüksekliği iyi ayarlanmış ve kullanması kolay olarak tasarlanmışken, alt kısımda daha az yükseltilen tuşlar özellikle hızlı metin girişlerinde tuşları ayırt etmeyi güçleştiriyor.


0602_samsungi6002.jpg


Tasarımda kullanım kolaylığı getiren diğer bir özellik de e-posta okurken ve menüde gezinirken çabukluk ve konfor sağlayan döner teker. Döküman ve belgeler arasında kısa zamanda çok iş yapması gerekenler için adeta can damarı haline gelen bu kontrol olmasaydı, dudaklarımız bükülebilirdi. Neyse ki var. Bunun yanı sıra dört yönlü navigasyon butonu ile yanında yer alan işlevsel butonların kullanımını kolay ve rahat bulduk.


Estetik duruşu BlackBery ile benzerlik gösterse de, i600 daha geniş omuzlu duruyor. Tasarımda hoşumuza gitmeyen şey ise arka kısımda, çözünürlük kalitesi de düşük olan kameranın öne çıkıntılı ve bütünü tamamlamayan duruşu oldu. Daha net söylersek, şık takım elbiseye özensiz seçilmiş kravata benziyor.

Özellikler


Eğer aradığınız yükse hızda bilgi akışı ise, hiç şüpheniz olmasın i600 gerekeni yapacaktır. Wi-Fi ve stereo Bluetooth'un yanı sıra HSDPA (3.5G) desteği, bilgiye ve e-postalara hangi bağlantı biçimi olursa olsun erişmenin kapısını aralıyor. Bağlantı özelliklerin, i600'de bu kadar gelişmiş olması aslına bakılırsa çok da şaşılacak bir durum değil. Çünkü; iş hayatının mobil hale gelmesi ve her yerde devam etmesi bu özellikleri, fazla olmaktan çıkarıp gerekli hale getiriyor.


0602_samsungi6003.jpg


1.3 megapiksel çözünürlük kalitesine sahip kameranın arka kısımda nasıl durduğuna yazımızın önceki bölümünde değinmiştik. 1.3 megapiksel günümüzde artık yavaş yavaş terkedilen bir kalite, 5 megapiksel savaşını devam ettiği cep telefonu pazarında bu çözünürlük kalitesi az. Elbette elimizdeki ürünün bir akıllı telefon olduğunu unutmuş değiliz. Ama, Samsung en azından 2.0 megapiksel için şartları biraz daha zorlayabilirdi. Flaşın olmadığını da ekledikten sonra, karanlıkta çekimin nasıl sonuçlar vereceğinin tahminini size bırakıyoruz.

Video görüşmeleri için kullanılan ön taraftaki kamera, VGA kalitesinde. Görüntüler, cam gibi olmasa da, bulunduğunuz yerde nelere olup bittiğini gösterecek kadar iyi.



Windows Mobile 5.0 işletim sistemi ile gelen i600, çokluortam içeriğini Windows Media Player ile oynatıyor. Daha önce de belirttiğimiz üzere, çok eğlence odaklı olmayan ürün, sizi kendi kulaklığına bağımlı kılıyor. Bu da kaliteli bir 3.5 mm kulaklıktan alınacak ses kalitesinin, önüne geçiyor.

Microsoft Office dosyalarını göstermek için yüklü gelen Picsel Viewer uygulaması bulunmasına rağmen, bunun için üçüncü parti başka uygulamaların bulunmaması da bizi şaşırttı. Buna Microsoft ile yapılan anlaşma mı engel oldu bilemiyoruz ama bildiğimiz bir şey varsa, eğer başka uygulamalar da bulunsaydı, ürünün daha kullanışlı hale geleceğiydi.

RSS okuyucu ve podcast uygulamalarının da bulunması haberlerden uzak kalmayı düşünemeyenlerin imdadına koşuyor.

Performans

i600'ün 47 MB kullanıcı belleği bize yeterli gelmemesine rağmen yeterince hızlı ve takılmadan çalışma performansı sergiliyor. Ürünün, Wi-Fi ve diğer bağlantılar üzerinden gerçekleştirdiğimiz internette gezinme performansından memnun kaldık.

Çağrı esnasında, ses kalitesinde herhangi bir düşme ya da yükselme farketmedik. Ses yeterince yüksek ve temizdi. Bunun yanı sıra aynı ses hoparlöre verildiğinde de kalitesinden fazla bir şey kaybetmedi.

Samsung, 4 saat konuşma ve 8 gün bekleme süresi öngörürken; ürünü sesli arama yapma, SMS gönderme ve belli aralıklarda internete bağlantısı için kullandığımızda 2.5 gün pil ömrüne şahit olduk.


Sonuç

i600, işletim sistemi olarak Windows Mobile 6'dan önceki sürümü kullanıyor. Bu yüzden eğer işletim sistemi olarak tercihiniz Windows Mobile 6'dan yana ise standart ve tam Qwerty olmak üzere çift klavye seçenekli HTC S710'u alternatif olarak düşünebilirsiniz.

Bunun dışında i600, akıllı telefondan istenilenleri akıllı biçimde sunuyor. Hızlı e-posta ve internetin önemi sizin için öndeyse ve tuş takımına alışmanın sizin için sorun olmayacağını düşünüyorsanız, i600 size göre bir telefon.
 
İnceleme:Apple iPhone

0602_iphone_01.jpg


0602_iphone_02.jpg


0602_iphone_03.jpg


0602_iphone_04.jpg


Artısı: Apple iPhone muhteşem bir ekrana, zarif bir tasarıma ve yenilikçi dokunmatik arayüze sahip. Safari Browser, web gezilerini süper bir deneyime dönüştürüyor ve kolay kullanılabilen uygulamalar sunuyor. Ayrıca bir iPod olarak da çok başarılı...

Eksisi: Tutarsız bir arama kalitesine sahip ve çoğu cep telefonunda bulunan stereo Bluetooth desteği ve 3G uyumluluğu gibi bazı temel özellikler de eksik kalmış... Müzik içeriğini kontrol edebilmeniz için telefonu bilgisayarla senkronize etmeniz gerekiyor.

Sonuç: Birkaç atlanmış detaya rağmen Apple iPhone, MP3 çalar-cep telefonu sentezine yeni bir boyut getiriyor...


Apple Macworld 2007’de ilk olarak iPhone’u duyurduktan sonra teknoloji dünyasında sorular hiç bitmedi... Apple son dakikaya kadar tüm ayrıntıları kapılı kapılar ardında sakladığı için çoğumuz tahminlerde bulunduk. Fakat artık spekülasyonlar bitti. İşte herşey ortada.

Peki, iPhone gerçekten bu kadar güzel mi? Kesinlikle. Ya kullanımı söylendiği kadar kolay mı? Kuşkusuz. Ya abartıldığı kadar var mı? Pek söylenemez. Yanlış anlaşılsın istemiyoruz; şık arayüzü, müzik ve video özellikleri, yenilikçi tasarımıyla iPhone kesinlikle çok hoş bir cihaz. Fakat herşeyden önce bir telefon olduğu düşünülürse bazı eksik kalan detaylar, mükemmel görünen imajını bozuyor diyebiliriz.


0602_iphone_03.jpg


Tasarım
iPhone, derli toplu profili ve düzgün çizgilerinin yanısıra berrak da bir ekrana sahip. Bir iPhone edindiğiniz zaman yolda giderken kıskanç bakışların üzerinizde dolaşacağından emin olabilirsiniz. Tuşsuz yapısı ipone’u LG Prada ve HTC Touch’ın bile rekabet edemeyeceği bir tasarım sınıfına sokuyor. 11,43 cm’lik boyuyla açıkçası beklediğimizden ufak bir yapıyla elinize rahatça oturduğunu söyleyebiliriz. 136 gr bir telefon için ağır gibi gelse de oldukça sağlam bir his verdiğini de belirtmeden geçmek istemiyoruz. Ayrıca ekranın plastik yerine camdan olması da hoşumuza giden özelliklerden bir tanesi

Ekran
iPhone’un ekranı telefonun en gösterişli yanı. Bu noktada sadece ne gösterdiği değil nasıl kullanıldığı da çok önemli elbette. Tasarımıyla başlayalım... bonkörce sergilenen 8,89 cm’lik ekran, tuşlar olmadığı için telefonun tüm boyutundan yararlanabiliyor. Bu arada 480 x 320 piksel çözünürlük mükemmel renkler, keskin grafikler ve akıcı hareketleri gösterebiliyor.


0602_iphone_ic6.jpg


Menüler
Apple’ın kendi tarzındaki menü arayüzü çekici, yenilikçi ve kolay kullanım sunan bir yapıya sahip. Ana menüde, renkli ikonlardan bir seri ana işlevlere ulaşmanızı sağlıyor. Telefon menüsü, mail dosyası, Safari Web tarayıcısı ve iPod için olan ikonlar ekranın alt tabanında bulunuyor. Bu arada kamera, takvimve ayarlar ise kendilerine ekranın üst kısmında yer bulmuşlar... Menünün derinlerine gömülmedikleri için tüm özellikeri bulmak oldukça kolay oluyor. Akıcı animasyon farklı fonkisyonların arasında rahatça ve hızla dolaşmanızı sağlıyor.

iPhone’un abartılmış dokunmatik ekranı bu fazlaca ilgiyi hakediyor açıkçası. iPhone dokunmatik ekran dünyasında bi ilke imza atmamış olsa da en ilgi çekeni olduğu da bir gerçek. Ne yapmak istediğinizle doğru orantılı olarak ekran; tuştakımı, klavye, Safari Web tarayıcısı, müzik ve video oynatıcı olarak görev yapabiliyor. Çoğunuzun da düşündüğü gibi bir ekranın tüm bu işlevlerin altından ne kadar başarıyla kalkabileceği konusuna oldukça şüpheyle yaklaştık...

Dokunmatik ekran

Neyse ki rahatlıkla hem arayüzün hem de dokunmatik ekranın beklenilenden çok daha kullanıldığını söyleyebiliyoruz. Dahası ellerimiz hiç bir stylus aramadı. Hatta tuştakımındaki dokunma hissi hariç, hiçbir işlevi parmaklarımızı kullanarak yaparken zorlanmadık. Her dokunmatik ekranda olduğu gibi iPhone ekranı da parmak izlerinden payına düşeni alıyor ama dikkat dağıtacak kadar bir izle karşılaştığımızı söylemek haksızlık olur. Mesaj yazmak oldukça hızlı ve kolay oldu. Büyük parmakların bile rahatça doğru harfleri bulacağını da burada görmüş olduk...


0602_iphone_ic2.jpg


Yine de arayüz ve klavyenin mükemmele ulaşmasında hala biraz daha zaman var. Başlangıç olarak; bir e-mail veya mesaj yazarken ancak telefonu dik konumda tutarsanız klavyeyi görebiliyorsunuz. Sonuç olarak sadece bir parmağınızla rahat yazabiliyorsunuz. Bu da yazı yazma hızınızı biraz düşürüyor. İki elinizi de kullanmak mümkün elbette. Fakat biz böyle yazmayı biraz karmaşık ve, daha büyük parmaklılar için, yorucu bulduk. Bir rahatsız edici durum da noktalama işaretlerinin başka bir klavye seçeneğinde bulunması oldu...

Uzun listelerde kaydırma seçeneğini de biraz can sıkıcı bulduk. Telefon rehberi veya müzik çalma listelerinde parmağınızı aşağı kaydırdığınızda bir kısım aşağı doğru gidiyorsunuz fakat tamamen listenin sonunda gidebilmek için bu işlemi tekrarlamanız gerekiyor. Diğer taraftan yanda bulunan alfabede bulunan harflerden birine bastığınızda o harfle başlayan isimler veya müziklere ulaşmanız mümkün... Tuşların olmaması parmaklarınızın çok egzersiz yapacağı anlamına geliyor. Mesela arama ve sonlandırma tuşları olmadığı için iPhone bu seçenekleri ancak telefon modunda gösteriyor. Demek ki o noktaya ulaşana kadar parmaklara marş marş!

Eleştiriler bir yana; iPhone’un ekranı dokunmatik teknolojisi söz konusu olduğunda oldukça başarılı bir sonuç veriyor. Parmağınızı farklı biçimlerde oynatarak farklı özellikleri çalıştırabilmeniz mümkün. Mesela bir mesajı yakınlaştırma ihtiyacınız olduğunda istediğiniz noktaya basılı tutarak bu isteğinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Daha sonra parmağınızı kaldırmadığınız sürece de yazının üstünde büyüteçle dolaşmanız mümkün... parmaklarınızı çimdik hareketini dışarı doğru gibi yaptığınızda yakınlaşıp tam tersinde ise uzaklaşabiliyorsunuz. Mesajları okurken üzerinden biz çizgi halinde parmağınızı geçirirseniz karşınıza ‘delete’ seçeneği çıkıyor. Bu sayede gereksiz mesajları da hızla silmek oldukça kolay oluyor.

Telefonun hareket algılayıcıları sayesinde iPhone’un ekran yönelimi otomatik olarak değişebiliyor. Telefonu müzik, video veya web’de gezinmek amaçlı olarak yan çevirdiğiniz anda ekran da yatay konuma geçiyor... Yakınlık algılayıcısı ise telefonuzu kulağınıza götürdüğünüz anda dokunmatik ekranı kilitliyor.


0602_iphone_ic1.jpg


Dış özellikler

iPhone’un dokunmatik olmayan tek tuşu hemen ekranın altında yer alıyor. Bu tuş hangi uygulamayı kullanıyor olursanız olun sizi hemen ana menüye döndürüyor. Telefonun tepesinde yer alan tuş ise aramaları ve telefonun gücünü kontrol etmenizi sağlayan çoklu bir göreve sahip. İstenmeyen zamanda bir arama geldiği zaman bu tuşa basarak telefonu hemen sessize alabiliyorsunuz. İki kere basarsanız aramaya sesli mesaj gönderebiliyorsunuz. Bunun dışında telefonu bekleme moduna almak veya açmak için yine bu tuştan yararlanabiliyorsunuz. iPhone’u tamamen kapamak içinse bu tuşu uzun süre basılı tutmanız yeterli...
Telefonun sol yanında ses ayar tuşları ve bir sessiz tuşu bulunuyor. Palm Treo’larda bulunan bu tuş daha çok cep telefonunda görmek istediğimiz özelliklerden... Alt kısımda ise bir çift hoparlör, senkorinize doku ve şarj için girişleri görüyoruz. Ne yazık ki kulaklık jakı telefonun tepesinde bir oyuntuda. Bu durumda her nevi kulaklığı kullanmak için bir adaptöre ihtiyacınız olabilir...

Bir kötü özellik de iPhone’un pilinin değiştirilebilir olmaması. Bu da; bir sorun yaşadığınız zaman pili ancak Apple servisinde değiştirme imkanınız olacak demek oluyor.

Özellikler

iPhone’un telefon rehberi telefonun hafızasıyla sınırlı. Her bir kontakt 8 giriş alabiliyor: e-mail, web sitesi, adres, iş ünvanı ve departmanı, lakap, doğumgünü ve notlar... Arayanları gruplandıramıyorsunuz ama seçtiğiniz arkadaşlarınızı favoriler menüsünden tutarak hızlı erişim sağlayabiliyorsunuz. Kontaklarınıza istediğiniz bir resmi ve 25 polifonik melodiden birini atayabiliyorsunuz. Fakat dikkat edilmesi gerekn noktalardan biri de sesle arama yok ve MP3 dosyalarını zil sesi olarak kullanamıyorsunuz. Diğer temel özellikler; alarm saat, hesap makinesi, dünya saati, kronometre, zamanlayıcı ve notdefterini kapsıyor.

Gün veya ay olarak görünebilen takvim; aynı zamanda bir ajanda görevi de görüyor. Fakat haftalık görünüme sahip değil. Yeni randevu girmek için çok tıklamak gerekse de aarayüz temiz ve basit bir kullanım sunuyor. iPhone’un ajandasıyla Outlook kolaylıkla senkronize olabiliyor. Ayrıca iPhone Yahoo! Adres defteriyle de rahatça senkronize oldu.

Bluetooth ve kablosuz

iPhone, Wi-Fi ve Bluetooth bağlantısı sayesinde geniş kablosuz seçenekleri sunuyor. Çoğu akıllı telefonda bile unutulan Wi-Fi uyumluluğu, bizi mutlu eden özelliklerden bir tanesi oldu. Web’de gezinirken iPhone, otomatik olarak en yakın internet noktasını arıyor. Üzerinde bulunan Bluetooth 2.0, aramalarda oldukça güzel sonuçlar verse de iPhone’la birlikte A2dP stereo Bluetooth profiline de sahip olamıyorsunuz. Çok büyük bir ihtiyaç değil belki ama olsa daha iyi olabilirdi.

Apple’ın CEO’su Steve Jobs, iPhone’un 3G desteği eksiğini çok fazla pilden yemesi ve çok yer kaplamasıyla izah etmiş olmasına rağmen yine de bizim görmek istediğimiz özelliklerden.


0602_iphone_ic7.jpg


iPhone'un iPod’u

Apple’ın bugüne kadarki en muhteşem iPod’u iPhone’un özellikleri arasına sıkıştırılmış. Ekran, arayüz,video kalitesi, ses kalitesi,,, her biri özenle yenilenmiş ve çok güzelleşmiş. Ne yazık ki, çok pahalı bir cihazın içine sıkışıp kalmış.

Kağıt üstünde bakıldığında iPhone’un iPod’u beşinci nesil iPod’lardan farklı özelliikler sunmuyor: podcast’lar, videolar, müzik ve çalma listeleri... Geri kalan önemli fark, tamamen iphone’un arayüzünde gizli. Birçok kişisel medya oynatıcıyla kıyaslandığında iPhone’un arayüzü açık ara farkla kendi kategorisini yaratıyor...

Tüm bunların dışında, işin gerçeği, iPhone’un iPod’unda fark eden tek bir özellik var; o da entegre hoparlör. iPhone’un hoparlörleri ince ve distorsyona eğilim gösteren bir yapı sergileseler de bir parçayı arkadaşınızla paylaşmak için ideal bir çözüm sunuyorlar. Ayrıca Apple, kulaklık ile hoparlörün sesini birbirinden bağımsız olarak kontrol edilmesini sağlayarak akıllılık etmiş. Bu sayede hoparlörün son sesine dayanmış bir şekilde müzik dinlerken dalıp da kulaklığı takarsanız kulaklarınız zarar görmüyor.

iPhone’un iPod’unun müzik ve video aktarma yeteneğinin manuel olarak kontrol edilememesi hoş bir haber değil. Daha önceki iPod’lardan farklı olarak iPhone, iTunes kitaplığından iPod ikonuna sürükle/bırak yöntemiyle içerik atrmanıza izin vermiyor. Özellikle limitli bir hafızaya sahip bir cihaz için bu şekilde müziğinizi kendi istediğiniz gibi ayarlayamıyor olmanız büyük bir eksiklik... Elbette bu noktada bir hafıza kartı yuvası da ne iyi olurdu demeden geçemiyoruz...

iPhone’un müzik kalitesi, beşinci nesil iPod’larla aynı seviyede gidiyor. Hatta aynı ekolayzır ayarlarına sahip...
iPhone ile video izlemek Creative Zen Vision:W’da olduğu kadar lüks bir rahatlık sunmuyor ama geniş ekranı ve yüksek kontrastlı parlak renkleri, kesinlikle beşinci nesil iPod’lara açıkara fark atıyor.


0602_iphone_ic4.jpg


Kamera

iPhone’un 2 megapiksel kamerası oldukça şık bir arayüz sunuyor ama kamera ayarları mevcut değil. Bu da demek oluyor ki; çözünürlüğü değiştiremeyeceksiniz veya renk, kalite seçenekleri ve gfece modu seçemeyeceksiniz... Gece ışığı da kameranın eksiklerinden. Fakat tüm eksikliklerine rağmen kamera, testlerimizde oldukça başarılı sonuçlar verdi. Fotoğraf kalitesi; zenginparlak renkler ve temiz çizgiler sayesinde mükemmel sonuçlar verdi. Buradaki eksisi ise kendi fotoğraflarınızı çekemiyor olmanız...

Pil ömrü

Apple, iPhone’un 8 saatlik konuşma, 24 saatlik müzik çalma , 7 saatlik video oynatma ve 6 saatlik internet kullanımı sunduğunu söylüyor. Ayrıca bekleme süresi için de 10.4 gün süre biçilmiş. Biz iPhone’u Wi-Fi kapalı bir şekilde test ettiğimizde 7 saat 45 dakika konuşma süresi sundu. Wi-Fi açık konumda ise bu süre 4 saat daha aza indi... Video oynatma süresi ise 7.3 saat dayanarak bizi oldukça şaşırttı. Müzik çalma süreleri de oldukça etkileyiciyedi. Tek şarjla 28.4 saat müzik çalma süresi elde ettik. Tek bir özelliği kullandığınız zaman pil süresi daha uzun dayanıyor. Özellikler arası dolaştığınızda ise pil sürelerinden daha fazla yiyorsunuz.
 
Nokia N96: N95 halefi su yüzüne çıktı

Hepsi-bir-arada Nokia N95 cep telefonunun halefi olacak cihaz hakkında resmi bilgiler yayımlandı...

Nokia resmi almanca web sitesinde N95 halefi Nokia N96 hakkında ilk bilgileri yayımladı. Bilgilerin bulunduğu sayfa linki şu anda çevrimdışı durumda.

Bu bilgilere göre Nokia N96 dijital TV yayınlarının izlenmesini sağlayacak DVB-H veri-aktarım standardı ile donatılmış olacak. Veri-turbosu HSDPA ve WLAN ile internet, cep telefonunun ekranına gelecek.

Diğer özellikler: GPS, 5 Mega piksel kamera, MP3 çalar ve 16 GB dahili hafızanın yanında microSD ile maksimum 8 GB'a kadar genişletilebilir hafıza. Kullanıcı arayüzü olarak Feature Pack 2 desteği ile S60 3rd Edition geliyor.

Nokia, telefon hakkındaki diğer detayları Barcelona'da gerçekleşecek olan Mobile World Congress (11-14 Şubat arası) fuarında açıklayabilir.

KAYNAK
 
Windows, SonyEricsson'a da geldi

SonyEricsson, akıllı telefon pazarındaki konumunu güçlendirecek yeni adım atıyor. Şirket, Xperia X1 adı ile duyurduğu yeni ürününde ilk defa Windows Mobile platformunu kullanıyor.

1102_sonyx1hi.jpg


SonyEricsson, Windows Mobile'ı yeni akıllı telefonunda kullandı. SonyEricsson'un, Windows Mobile ile gelen ilk modeli olan Xperia X1, daha çok iş hayatının profesyonellerine hitap edecek.

Ekranı kızaklı şekilde açılarak QWERTY klayvesini alt kısmında barındıran Xperia X1'ın, 3-inç genişliğinde VGA ekranı bulunuyor. Hızlı bağlantı seçeneklerine sahip akıllı telefonda, Wi-Fi'ın (kablosuz bağlantı) yanı sıra HSPDA ve HSUPA bağlantı seçenekleri de bulunuyor.

İki şirketin işbirliği ile Windows platformu kullanan ürün ailesinin artması bekleniyor. Microsoft; SonyEricsson ile telefon alanında gerçekleştirdikleri bu birlikteliği, fotoğraf makinesi ve müzik alanına da genişletmeyi de umut ediyor.

WINDOWS'TA iPHONE ESİNTİLERİ

Microsoft, gelecekteki mobil işletim sistemleri hakkında herhangi bir bilgi vermez iken; Barselona'da devam eden GSMA Kongresi'nde, windows Mobile'ın geleceği hakkında açıklama yapacak. Windows Mobile ile ilgili yapılan dedikodular arasında; hem Windows Mobile 6'ya yapılacak güncelleme, hem de aynı işletim sisteminin gelecek sürümlerine eklenecek özellikler ile iPhone gibi dokumatik ekran işlevlerini daha çok destekleyeceği yer alıyor.
 
şarjı 1 gün en fazla 2 gün gidiyor. Onun dışında mükemmel makine
 
her sene 1000 dolar cep için ayırcaz..Daha n95 i alamadan bi de bu mu çıkacak :D
 
ewt yaw 1000 dolar az çakar 1500 den fazladır fiyatı
 
haklısın dijital tv izleniyor fln..Nokia gene uçuk birşeylerle geliyor,Geleceğin yönünü çiziyor..
Samsung da çıkarır anca 8 mp cep telefonu
 
1 hafta once aldım bımeksten.

gece gunduz tlf acık 3gun gıdıyo sarjı. daha once sony p910i kullanıyodum 37 ekran tv gıbıydı :) bı mesaj yazmak ıcın 40 takla atmak manasızdı :) arastırdım baktım sectım gayet memmunum :)
 
Geri
Üst