Cem ile hala sevişebiliyoruz

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя



Bugüne kadar onu sayısız dizide ve sayısız filmde izlememize rağmen birçoğumuz için Nurgül Yeşilçay tam bir kapalı kutu. Hürriyet'ten Sibel Arna'nın röportajına göre, altı sene önce yaptığı evlilikten sonra Türk halkının büyük bölümü için tam anlamıyla çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştü. Altı yıldır herkes döndürüp döndürüp aynı soruyu soruyor: “İyi de bu kız bu adamla niye evlendi!” Nurgül Yeşilçay bu ve benzeri soruların cevaplarını ilk kez büyük bir samimiyetle yanıtladı

Siz Cem Özer’le evleneli altı yıl oldu. Türk halkının bir türlü kabullenemediği evlilikler listesi yapılsa bir numaranın değişmez sahibi olursunuz. Kime Nurgül Yeşilçay desem, hemen ardından “O kadın, o adamla nasıl evli olur” diyor. Cem Özer’i sevmediklerinden değil, yakıştıramadıklarından? Cem Özer’le neden evlisiniz?

- Çok kazık geldi ya ilk soru... Hiç çalışmadığım yerden girdin. Evet, açıklamak anlatmak isterim ama cevabın neresinden gireyim onu bilemedim. “Cem, kimsenin bildiği gibi bir adam değil bence aslında” türü açıklamalar bana tuhaf geliyor?

Cem Özer sizin için neden vazgeçilmez? Sizi bir arada tutan şeyi anlatırsanız ben ikna olurum şahsen? Okuyucuya da bu samimiyet geçer diye düşünüyorum?

- Cem’le bizim sanıyorum hayata bakışımız çok benziyor. Birçok konuda çok anlaşmamıza rağmen çok da güzel kavga edebiliyoruz. Pek çok konuda ayrı da düşünebiliyoruz. Ama genelde olaylara ve insanlara verdiğimiz tepkiler aynı. Dedikodu yapabiliyoruz, kavga edebiliyoruz, sevişebiliyoruz? Ben çok dağınığım, Cem çok derli topludur. Ben asla yemek yapmam, Cem çok güzel yemek yapar.

Kadınlar biraz babalarına benzeyen, onlara baba şefkatini de veren, arkalarını hep tutan, toplayan adamlarla birlikte olur ya? Cem, babanıza benziyor mu?

- Hayır, tam tersi. Benim babamla Cem çok farklı. Belki babamda bulamadığım şeyi Cem’de buldum. Babamın eksiklerini Cem’de tamamlıyor olabilirim. Babam çok sorumsuz biriydi. Cem tam tersidir. Ben babama çekmişimdir. Hayatı daha hafife alırım. Her gün alacağım ilacı bile bilmem, yemek saatlerimi, öğünleri takip etmem, yediğime içtiğime dikkat etmem. Bunları benim için hep Cem yapar. Yanımda olmasa bile, “İlacını içtin mi” diye arar, mesaj çeker. “Öğlen ne yedin” diye sorar. Nejat’la falan da öyle ilgilenir. Yemesi içmesi hastalığı onun sorumluluğundadır, oyun kısmıyla ben ilgilenirim. Ben hayatın sefasını sürüyorum cefasını Cem’e yüklemiş durumdayım. Bu yüzden de kolay kolay vazgeçemem ondan.

Tam hesaplamadım ama altı yıldır her iki ayda bir falan hakkınızda boşanıyorlar diye haber çıkıyor. Etkilendiğiniz oluyor mu?

- Bunun şöyle bir grafiği var: İlk zamanlar çok takmıyorsun, sonra yeter artık deyip takmaya başlıyorsun, bakıyorsun ki hiçbir şey değişmiyor kanıksamış bir hal alıyorsun. Her kavgada boşanmayı düşünen çiftlerden değiliz biz...

Çok kavga ediyor musunuz?

- Çok değil ama ediyoruz. Ben kavgadan sonra uzak kalmayı tercih ediyorum. Çünkü öbür türlü iş çok saçma sapan bir yere gidiyor. Sürekli aynı şeyler daha kırıcı bir şekilde konuşulup duruyor. Çıkıp hava alınmalı, en azından oda değiştirilmeli. Hava değişimi zamanlarında ben durup düşünüyorum, ben bu adamı seviyor muyum seviyorum, ayrılmak istiyor muyum şu anda... Yoo istemiyorum o zaman ne gereği var deyip gider özür de dilerim. Cem de öyle. Bu kavgalı süreler öyle haftalarca sürmez. Sürerse bitme noktasına gelmiştir zaten.



kaynak










 
Miğden genişmiş
 
Geri
Üst