Burger King'de yaşanan pes dedirtti!
Burger King'de yaşanan pes dedirtti!
Burger King'te yaşanan bu olay, daha hamburgerler yenilmeden boğaza durmasına neden oldu.
Yurtdışından gelen misafirlerini İstanbul'daki HistoriaAlışverişMerkezine götüren ve buradaki Burger King isimli fastfood restoranında hamburger yemek isteyen Dünya Radyo Genel Yayın Yönetmeni Mesut Baran'ın karşılaştığı muamele “bu kadarına da pes” dedirtti.
Yaşadığı trajikomik deneyimi kaleme alan Mesut Baran, sesinin Burger King'ten duyulup duyulmayacağını merak ediyor.
***
15 Eylül 2010 günü saat 20.30 sularında Historia AVM'de yer alan Burger King'de yaşanmış bir olay...
Fastfood hayatımıza nasıl girdi bilemiyorum. Belki gündelik hayatın hızına ayak uydurabilmek için hayatımızda yer alan ve pek fazla önemsemediğimiz bazı şeyleri geçiştirme ihtiyacından ya da pek alışkın olmadığımız yeni lezzetleri keşfetme isteğimizden. Nedeni pek de önemli olmamakla birlikte 'fastfood'un sadece bedene değil aynı zamanda ruha ve psikolojiye de nasıl zararlı olduğuna dair bir tecrübemi paylaşmak istedim...
15 Eylül 2010 Çarşamba günü yurtdışından gelen ve toplamda 25 kişiden oluşan bir grup misafirimizi İstanbul'da tarihi yarımada gezisi sonrasında hem alışveriş yapmaları hem de karınlarını doyurmaları için Historia Alışveriş Merkezi'ne götürdük. Saat 20.00 sularında AVM'ye geldiğimiz için yemekle vakit kaybetmemek amacıyla fastfood ile açlığımızı gidermeyi uygun gördük ve soluğu Burger King'de aldık.
Önden ben, eşim ve 5 yaşındaki oğlum ile birlikte kasaya yanaştık ve kendimize sipariş vermek için sıranın bize gelmesini bekledik. Kasada 3 kişilik siparişimizi verirken görevli kişi ilk önce verdiğim siparişi değil de başka bir menüyü ısrarla önerdi.
İlk etapta bunu çok yadırgadığımı ifade etmek isterim. Zira bu durum daha önce karşılaştığım bir durum değildi. Ben siparişimde ısrar edince pek de gönüllü olmayan bir tavırla önündeki tuşlara basmaya başladı ve mutfağa vermiş olduğum siparişleri yüksek sesle söyledi -bunda bir problem yok oralarda usul böyle herhalde- ... O sırada arkasında bulunan beyaz önlükle “buraların kralı benim” edasıyla dolaşan müdür onu yanına çağırdı ve bir şeyler söyledi. Açıkçası müdürün ne dediğini tam duyamadım ama yanına çağırdığı bizim eleman müdürüne onun söylediği menüyü istemediğimizi, farklı bir menüyü tercih ettiğimizi izah etmeye çalışıyordu. Anlaşılan burada müdür bey ısrarla pek de talep gelmeyen bir menüyü telkin yoluyla müşteriye sattırmaya çalışıyordu ve bunu başaramayan elemanına kızıyordu.
Neyse bu konunun üzerinde fazla durmadan bana uzatılan ve benim istediğim menümü alıp eşimin ve oğlumun yanına gittim. O sırada misafirlerimizin de bir kısmı bize yetişmiş ve yerlerini almışlardı. Onlar için yeni siparişler vermek için kasaya yöneldiğimde az önce istediğim menünün verilemediğini söyledi. Bu konu ile alakalı az önce müdür ile eleman arasında geçen ve elemanın konuşmalarına şahit olduğum o an tekrar gözlerimin önünde canlanıverdi. Tam o sırada misafirlerimizden biri yanıma gelip diğer menüleri de alabileceklerini söyleyince ben de meseleyi fazla uzatmamak için ikinci olarak 6 menü siparişi verdim.
O sırada sağ tarafıma ve sol tarafıma da başka müşteriler geldi. Ben beklerken hem sağ tarafımdaki müşteri hem de sol tarafımdaki müşteriler siparişlerini birer birer almaya başladılar. Ben hala bekliyordum. Durumdan rahatsız olduğumu ifade etmeme rağmen ne eleman ne hemen arkasında bulunan müdür beyefendi benimle muhatap bile olmadı. Zira az önce siparişimi vermiş ödemeyi yapmış ve kuzu kuzu onların bana getireceği menüyü bekliyordum.
Sesimi biraz yükselteyim belki kulakları ağır işitiyordur diye düşünüp sayın başbakan gibi; "Daha da gelmem buraya Burger King benim için bitmiştir" diyecek oldum ama nemrut suratlı müdür "gelmezsen gelme" edasıyla "sen bilirsin" demez mi! Pişkinliğin de bu kadarı... Maşallah... Ben tabi durur muyum; müdür beyefendiye bu durumu şirket yetkililerine yazacağımı ve şikayet edeceğimi söylediğimde ise hiç oralı olmadı ve ilgilenmedi bile. Belli ki müdür beyefendinin nazarında yazılanların hiçbir kıymeti harbiyesi yok.
Velhasıl kelam orada yediğim birkaç lokma bana zehir oldu, tabi oraya gelen misafirlerime de. Henüz bizim olduğumuz yere gelmemiş olan 16 kişinin de aynı eziyeti çekmesine gönlüm razı olmadığından gelmelerini beklemeden Nemrut suratlı müdürün krallığından ayrıldık.
Bu Burger King'de şirket politikası mıdır bilemiyorum... Siparişi ödemeyi al yemeğini ver tamam... Ne bir güler yüz ne de müşteri memnuniyeti. Her gelen insan sadece onların gözünde TL, Euro, Dolar mı? Yoksa fikirlere ve eleştirilere değer verilir mi? Yazılanlar birileri tarafından duyulup değerlendirilir mi? Yoksa yok mu sayılır? Göreceğiz...
Koca bir şirket üstelik kriz döneminde bile büyümeyi başarmış böylesine önemli bir kurumun ne kadar kurumsal olarak başarılı işlere imza atarsa atsın nihayetinde onu halk nezdinde temsil eden vitrinde görev verdiği çalışanlarıdır. Onları iyi seçmeli ve iyi eğitmeli ama her şeyden önce iyi bir insan olmayı öğütlemelidir.
Ben yine de orada söylediğimi bir kere daha güncelleyerek tekrarlayayım. Bir özür gelmez ise; "Benim için Burger King bitmiştir... Bir daha da gitmem..."
Mesut Baran - Haber Aktüel