Burger King'e virüslü et soruşturması

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
Burger King'e virüslü et soruşturması
311604.jpeg

Tarım Bakanlığı, Burger King TT Gıda'dan satın aldığı 'Salmonella ve listeria' virüslü 164 bin adet hamburger eti için Gebze Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

FİRMA ETİN İZİNİ SÜRDÜ, SKANDAL PATLADI

Burger King ve depo vazifesi üstlenen Fasdat Gıda, et alımı yaptığı T.T. Gıda'nın sözleşmesini nisanda 'ürünlerde virüs olduğu' gerekçesiyle iptal etti. 'Ürünler temiz' diyen firma, 160 bin hamburger etinin iadesini istedi. Burger King 'imha ettik' dedi. T.T. Gıda Bakanlığa başvurdu.

İMHA YERİ OLARAK GÖSTERİLEN MERKEZ YOK


Tarım Bakanlığı'nın araştırmasında imha yeri olarak gösterilen Zeybek Katı Atık Merkezi, tüm araştırmalara rağmen bulunamadı. Evrakta sahtecilik de tesbit edilince bakanlık hemen suç duyurusunda bulundu.

 
Burger King'de yaşanan pes dedirtti!

Burger King'de yaşanan pes dedirtti!


Burger King'te yaşanan bu olay, daha hamburgerler yenilmeden boğaza durmasına neden oldu.


Yurtdışından gelen misafirlerini İstanbul'daki HistoriaAlışverişMerkezine götüren ve buradaki Burger King isimli fastfood restoranında hamburger yemek isteyen Dünya Radyo Genel Yayın Yönetmeni Mesut Baran'ın karşılaştığı muamele “bu kadarına da pes” dedirtti.

Yaşadığı trajikomik deneyimi kaleme alan Mesut Baran, sesinin Burger King'ten duyulup duyulmayacağını merak ediyor.

***

15 Eylül 2010 günü saat 20.30 sularında Historia AVM'de yer alan Burger King'de yaşanmış bir olay...

Fastfood hayatımıza nasıl girdi bilemiyorum. Belki gündelik hayatın hızına ayak uydurabilmek için hayatımızda yer alan ve pek fazla önemsemediğimiz bazı şeyleri geçiştirme ihtiyacından ya da pek alışkın olmadığımız yeni lezzetleri keşfetme isteğimizden. Nedeni pek de önemli olmamakla birlikte 'fastfood'un sadece bedene değil aynı zamanda ruha ve psikolojiye de nasıl zararlı olduğuna dair bir tecrübemi paylaşmak istedim...

15 Eylül 2010 Çarşamba günü yurtdışından gelen ve toplamda 25 kişiden oluşan bir grup misafirimizi İstanbul'da tarihi yarımada gezisi sonrasında hem alışveriş yapmaları hem de karınlarını doyurmaları için Historia Alışveriş Merkezi'ne götürdük. Saat 20.00 sularında AVM'ye geldiğimiz için yemekle vakit kaybetmemek amacıyla fastfood ile açlığımızı gidermeyi uygun gördük ve soluğu Burger King'de aldık.
Önden ben, eşim ve 5 yaşındaki oğlum ile birlikte kasaya yanaştık ve kendimize sipariş vermek için sıranın bize gelmesini bekledik. Kasada 3 kişilik siparişimizi verirken görevli kişi ilk önce verdiğim siparişi değil de başka bir menüyü ısrarla önerdi.

İlk etapta bunu çok yadırgadığımı ifade etmek isterim. Zira bu durum daha önce karşılaştığım bir durum değildi. Ben siparişimde ısrar edince pek de gönüllü olmayan bir tavırla önündeki tuşlara basmaya başladı ve mutfağa vermiş olduğum siparişleri yüksek sesle söyledi -bunda bir problem yok oralarda usul böyle herhalde- ... O sırada arkasında bulunan beyaz önlükle “buraların kralı benim” edasıyla dolaşan müdür onu yanına çağırdı ve bir şeyler söyledi. Açıkçası müdürün ne dediğini tam duyamadım ama yanına çağırdığı bizim eleman müdürüne onun söylediği menüyü istemediğimizi, farklı bir menüyü tercih ettiğimizi izah etmeye çalışıyordu. Anlaşılan burada müdür bey ısrarla pek de talep gelmeyen bir menüyü telkin yoluyla müşteriye sattırmaya çalışıyordu ve bunu başaramayan elemanına kızıyordu.

Neyse bu konunun üzerinde fazla durmadan bana uzatılan ve benim istediğim menümü alıp eşimin ve oğlumun yanına gittim. O sırada misafirlerimizin de bir kısmı bize yetişmiş ve yerlerini almışlardı. Onlar için yeni siparişler vermek için kasaya yöneldiğimde az önce istediğim menünün verilemediğini söyledi. Bu konu ile alakalı az önce müdür ile eleman arasında geçen ve elemanın konuşmalarına şahit olduğum o an tekrar gözlerimin önünde canlanıverdi. Tam o sırada misafirlerimizden biri yanıma gelip diğer menüleri de alabileceklerini söyleyince ben de meseleyi fazla uzatmamak için ikinci olarak 6 menü siparişi verdim.
O sırada sağ tarafıma ve sol tarafıma da başka müşteriler geldi. Ben beklerken hem sağ tarafımdaki müşteri hem de sol tarafımdaki müşteriler siparişlerini birer birer almaya başladılar. Ben hala bekliyordum. Durumdan rahatsız olduğumu ifade etmeme rağmen ne eleman ne hemen arkasında bulunan müdür beyefendi benimle muhatap bile olmadı. Zira az önce siparişimi vermiş ödemeyi yapmış ve kuzu kuzu onların bana getireceği menüyü bekliyordum.

Sesimi biraz yükselteyim belki kulakları ağır işitiyordur diye düşünüp sayın başbakan gibi; "Daha da gelmem buraya Burger King benim için bitmiştir" diyecek oldum ama nemrut suratlı müdür "gelmezsen gelme" edasıyla "sen bilirsin" demez mi! Pişkinliğin de bu kadarı... Maşallah... Ben tabi durur muyum; müdür beyefendiye bu durumu şirket yetkililerine yazacağımı ve şikayet edeceğimi söylediğimde ise hiç oralı olmadı ve ilgilenmedi bile. Belli ki müdür beyefendinin nazarında yazılanların hiçbir kıymeti harbiyesi yok.

Velhasıl kelam orada yediğim birkaç lokma bana zehir oldu, tabi oraya gelen misafirlerime de. Henüz bizim olduğumuz yere gelmemiş olan 16 kişinin de aynı eziyeti çekmesine gönlüm razı olmadığından gelmelerini beklemeden Nemrut suratlı müdürün krallığından ayrıldık.

Bu Burger King'de şirket politikası mıdır bilemiyorum... Siparişi ödemeyi al yemeğini ver tamam... Ne bir güler yüz ne de müşteri memnuniyeti. Her gelen insan sadece onların gözünde TL, Euro, Dolar mı? Yoksa fikirlere ve eleştirilere değer verilir mi? Yazılanlar birileri tarafından duyulup değerlendirilir mi? Yoksa yok mu sayılır? Göreceğiz...

Koca bir şirket üstelik kriz döneminde bile büyümeyi başarmış böylesine önemli bir kurumun ne kadar kurumsal olarak başarılı işlere imza atarsa atsın nihayetinde onu halk nezdinde temsil eden vitrinde görev verdiği çalışanlarıdır. Onları iyi seçmeli ve iyi eğitmeli ama her şeyden önce iyi bir insan olmayı öğütlemelidir.

Ben yine de orada söylediğimi bir kere daha güncelleyerek tekrarlayayım. Bir özür gelmez ise; "Benim için Burger King bitmiştir... Bir daha da gitmem..."

Mesut Baran - Haber Aktüel
 
Oha :saskin:

Lan ben hep yiyorum bu burger kingden, tırsıtmayın adamı
 
Oha :saskin:

Lan ben hep yiyorum bu burger kingden, tırsıtmayın adamı

Sana hep diyorum onlar çok zararlı diye ...Nasıl yapılıyor kımbılır dıye kac kere dedm dınlemıyorsunkı :melek
İşin kötüsü benıde alıstırdın onlara :biggrin:
 
'Salmonella ve listeria' virüslerinin zararı neymiş.

ölmeyelim yaw.
 
trojen mı keylogger mı ? yoksa spyware :d mı ? malwarede olabılır yoksa normal bır av? mı :D yada yenı bır vırus urettıler ısmını mı bılmıyoz sonuc ne soylıyyım :D 2.2=5
 
Valla soğan halkasından gayrı burger kingden artık bişey almıyorum.
Siparişleri abartılı şekilde geç getiriyorlar.
Diyet kolaları da bozuk.
Amerikan tarzı hamburgerci bitek burger kingi seviyordum onlar da suyunu çıkardı.
Ne varsa Kebapçılarda var. Pala bıyıklı kıllı kaslı amcalar saygı ile servis yapar gittiğim kebapçılarda.
 
İngiltere yıllardır deli dana virusu korkusu taşıyan
etleri Burger King ile bize yediriyor ki zaten..Salmonelladan
daha ciddi bir korku..
 
'Savcılığa suç duyurusunda bulunduk'



'Savcılığa suç duyurusunda bulunduk'

ABD merkezli fast food zinciri Burger King'in zararlı olduğu bilinen salmonella ve listeria türü bakterili etleri piyasaya sürdüğü yönündeki iddialar geniş yankı uyandırırken Tarım Bakanlığı'nın nasıl bir tavır sergileyeceği merak ediliyordu.

Bakan Mehdi Eker, bakterili etlerin imha edildiği öne sürülen Balıkesir'deki Zeybek Katı Atık Tesisleri'nde yapılan incelemelerde imha işleminin gerçekleştirilmediği tespitine vardıklarını açıkladı. Tesis hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını kaydeden Bakan Eker, Maliye ve Çevre bakanlıklarının da sürece müdahil olduklarını söyledi. Savcılık soruşturmasından çıkacak sonuca göre şirkete 800 milyon ile 3,2 milyar lira arasında para cezası verilebilecek. Üretim izninin iptal edilmesi de gündeme gelecek.

Avrupa Birliği (AB) tarım bakanlarının gayri resmi toplantısına katılan Tarım Bakanı Eker, Burger King firmasıyla ilgili iddialara cevap verdi. Denetimlerin haziran ayında kuruma gelen bir şikâyet üzerine başlatıldığını kaydeden Bakan, "Bir firma (Erzurum merkezli TT Gıda), bir başka firmanın (Fasdat Gıda) kendisinden 11 ton hamburger aldığını, fakat etin bozuk olduğu gerekçesiyle parasını ödemediğini belirtti. Etlerinin bozuk olmadığını söylediler. Biz de bunun üzerine hamburger deposuna gidip sorduk. 'Bu etleri gönderdim, imha ettim.' dediler. Sonra bizim elemanlarımız etlerin imha edildiği söylenen katı atık tesisine gidiyor. Onlar da 'Bir köpek çiftliğine götürüp orada imha ettik.' diyorlar. Yani köpeklere yedirmişler. Personelimiz bakıyor ki oradaki köpek sayısı bu eti bir anda tüketebilecek kadar değil." açıklamasında bulundu. Şikâyete konu olan Fasdat Gıda'nın deposundaki ürünlerden de numunelerin alındığını belirten Eker, o ürünlerin bazılarında 'listeria' bakterisini tespit ettiklerini, işin sonucuna göre şirkete idari para cezası veya üretim izninin iptal edilmesi cezası verilebileceğini aktardı. Eker, ayrıca "İthal ürünse ithalat izni iptal ediliyor. Yasalar çerçevesinde alabileceğimiz tedbirleri alıyoruz." dedi. Bakterili etlerin piyasaya sürüldüğünün tespiti halinde şirketi 800 milyon ile 3,2 milyar lira arasında ceza bekliyor.

AB tarım bakanlarının gayri resmi toplantısını da değerlendiren Eker, AB üyelik müzakerelerinde 'Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı' faslının haziran ayı sonunda müzakerelere açıldığını hatırlatarak "Burada bulunmamız önemli.'' dedi.


'Savcılığa suç duyurusunda bulunduk'
 
Pisliğin altında Türk şirketleri olması da ayrı bir rezillik.
 
Geri
Üst