kareser58
New member
- Katılım
- 6 May 2008
- Mesajlar
- 391
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
BU SÖZLERİ DE DİNLEYIN
Nurşine Atatürkü referans göstererek
sahip çıkan Başbakan Erdoğana Atanın
milli kimlik hassasiyetini hatırlatıyoruz...
* Ne mutlu Türküm diyene.
* Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur.
* Bana olağanüstülük atfetmeyiniz. Doğuşumdaki tek olağanüstülük, Türk olarak dünyaya gelmemdir.
* Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır.
* Türkün saygınlığı, onuru ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun daha iyidir.
* Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin sınırı yoktur. İşte parola budur.
* Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.
* Bizim ilham kaynağımız doğrudan doğruya büyük Türk milletinin vicdanı olmuştur ve daima öyle olacaktır.
Türk
çocuğu
ecdadını tanıdıkça
daha
büyük işler
yapmak
için
kendinde
kuvvet
bulacaktır.
Bu sözler de Büyük Atatürkün!...
Nurşin açılımına Atatürkü referans göstererek sahip çıkan Başbakan Erdoğanın, açılım planını yaparken Büyük Önderin Türklük vurgusu yaptığı sözlerini dikkate alıp almayacağı merak konusu oldu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün Bitlise yaptığı ziyarette Güroymak ilçesini Kürtçe Nurşin diye anmasına tepkiler sürüyor. Muhalefet partileri, her fırsatta Cumhurbaşkanına eleştiriler yöneltiyor. Başbakan Erdoğan ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün açılımına arka çıkmak için Büyük Önder Atatürkü referans gösteriyor. Başbakan Cumhurbaşkanımızı, Bitliste Güroymak ilçesiyle alakalı Nurşindedi diye eleştirdiler. Aç o zaman Atatürkün Nutuk kitabını. O kitabın içinde Norşin sakinlerine nasıl hitap ettiğini gör. Nurşindiyor, Nurşin halkıdiyor ifadelerini kullanıyor. Şimdi kamuoyu, geçmişte Sen ne mutlu Türküm dersen o da ne mutlu Kürdüm der. Türklük yerine Türkiyelilik bilinci yerleştirilmelidir diyen Başbakan Erdoğanın, açılım planını hazırlarken Büyük Önder Atatürkün Türklük ile ilgili şu sözlerini referans alıp almayacağını merak ediyor:
* Ne mutlu Türküm diyene.
* Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur.
* Bana olağanüstülük atfetmeyiniz. Doğuşumdaki tek olağanüstülük; Türk olarak dünyaya gelmemdir.
* Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır.
* Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedenoyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.
* Yüksek Türk, senin için yüksekliğin sınırı yoktur. İşte parola budur.
* Türklük esastır. Bu varlığı, tarih içinde araştırmak, birbirine bağlı bir tarih içinde tespit edilecek Türk medeniyeti ile öğünmek, yerinde olur.
* Bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir...
* Biz Türkler tarihimiz boyunca hürriyet ve bağımsızlığa sembol olmuş bir milletiz.
* Türk milleti, esirlik kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır.
* Türkün saygınlığı, onuru ve kaabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun daha iyidir.
* Bizim ilham kaynağımız doğrudan doğruya büyük Türk milletinin vicdanı olmuştur ve daima öyle olacaktır.
* Türklerin vatan sevgisi ile dolu olan göğüsleri, melun ihtiraslara karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir.
* Türk, çetin işleri başarmak için yaratılmıştır.
* Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
* Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir eşşisz varlığın yüksek görüntüsüne sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7000 senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgarlarından önce korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları doğanın babası tanıdı; onların oğlu oldu. Bir gün o doğa, çocuğa doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
Haber: Mustafa Duran
KAYNAK:http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=21608

Nurşine Atatürkü referans göstererek
sahip çıkan Başbakan Erdoğana Atanın
milli kimlik hassasiyetini hatırlatıyoruz...
* Ne mutlu Türküm diyene.
* Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur.
* Bana olağanüstülük atfetmeyiniz. Doğuşumdaki tek olağanüstülük, Türk olarak dünyaya gelmemdir.
* Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır.
* Türkün saygınlığı, onuru ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun daha iyidir.
* Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin sınırı yoktur. İşte parola budur.
* Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.
* Bizim ilham kaynağımız doğrudan doğruya büyük Türk milletinin vicdanı olmuştur ve daima öyle olacaktır.
Türk
çocuğu
ecdadını tanıdıkça
daha
büyük işler
yapmak
için
kendinde
kuvvet
bulacaktır.
Bu sözler de Büyük Atatürkün!...
Nurşin açılımına Atatürkü referans göstererek sahip çıkan Başbakan Erdoğanın, açılım planını yaparken Büyük Önderin Türklük vurgusu yaptığı sözlerini dikkate alıp almayacağı merak konusu oldu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün Bitlise yaptığı ziyarette Güroymak ilçesini Kürtçe Nurşin diye anmasına tepkiler sürüyor. Muhalefet partileri, her fırsatta Cumhurbaşkanına eleştiriler yöneltiyor. Başbakan Erdoğan ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün açılımına arka çıkmak için Büyük Önder Atatürkü referans gösteriyor. Başbakan Cumhurbaşkanımızı, Bitliste Güroymak ilçesiyle alakalı Nurşindedi diye eleştirdiler. Aç o zaman Atatürkün Nutuk kitabını. O kitabın içinde Norşin sakinlerine nasıl hitap ettiğini gör. Nurşindiyor, Nurşin halkıdiyor ifadelerini kullanıyor. Şimdi kamuoyu, geçmişte Sen ne mutlu Türküm dersen o da ne mutlu Kürdüm der. Türklük yerine Türkiyelilik bilinci yerleştirilmelidir diyen Başbakan Erdoğanın, açılım planını hazırlarken Büyük Önder Atatürkün Türklük ile ilgili şu sözlerini referans alıp almayacağını merak ediyor:
* Ne mutlu Türküm diyene.
* Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur.
* Bana olağanüstülük atfetmeyiniz. Doğuşumdaki tek olağanüstülük; Türk olarak dünyaya gelmemdir.
* Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır.
* Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedenoyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.
* Yüksek Türk, senin için yüksekliğin sınırı yoktur. İşte parola budur.
* Türklük esastır. Bu varlığı, tarih içinde araştırmak, birbirine bağlı bir tarih içinde tespit edilecek Türk medeniyeti ile öğünmek, yerinde olur.
* Bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir...
* Biz Türkler tarihimiz boyunca hürriyet ve bağımsızlığa sembol olmuş bir milletiz.
* Türk milleti, esirlik kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır.
* Türkün saygınlığı, onuru ve kaabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun daha iyidir.
* Bizim ilham kaynağımız doğrudan doğruya büyük Türk milletinin vicdanı olmuştur ve daima öyle olacaktır.
* Türklerin vatan sevgisi ile dolu olan göğüsleri, melun ihtiraslara karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir.
* Türk, çetin işleri başarmak için yaratılmıştır.
* Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
* Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir eşşisz varlığın yüksek görüntüsüne sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7000 senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgarlarından önce korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları doğanın babası tanıdı; onların oğlu oldu. Bir gün o doğa, çocuğa doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.
Haber: Mustafa Duran
KAYNAK:http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=21608