kent55
Super Moderator
Habertürk televizyonunda yayınlanan Balçiçek İlter'in sunduğu "Söz Sende" programına katılan İskender Pala, türküler için çok tartışılacak bir çıkış yaptı. Ünlü yazar, türkülerdeki erotizmden rahatsız olduğunu belirterek, "Düğmelerinin dar geldiğini anlatan, kadınları aşağılayan türküleri artık radyolarımızda çalıp söylemeyelim" diye konuştu. İskender Pala'nın bu sözlerine ilk tepki Sabahat Akkiraz'dan geldi ve Facebook hesabından Pala'yı eleştirerek, "Bu kadar tecavüz türkülerin suçu mu?" diye sordu. Diğer taraftan İskender Pala'ya destek çıkan da oldu. İşte görüşler:
'Erotik türküler çalınmasın'
İskender Pala (Yazar)
Türkülerdeki erotizmin kadını aşağılamasından rahatsızım. Kadınları, alınır-satılır bir meta olarak gören türkülerimiz var. Düğmelerin dar geldiğini falan anlatan türküler var. Bir taksiye binseniz, taksi şoförü bu şarkıyı açsa rahatsız olmaz mısınız? Ben toplumda bazı şeylerin normalleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Neşet Ertaş'ın türkülerinde de erotizm vardır. Bir tenhada can cananı bulunca... " diye başladığınızda istediğiniz sahneyi üretebilirsiniz. Erotizmin nezih ve zerafete bindirilmiş kısmı başımla beraber, ondan heyecan duyarım, lezzet alırım. Ama kadınları aşağılayan türküleri artık radyolarımızdan çalıp söylemeyelim."
'Bazı türkülerimiz şeytanın avukatı'
Resul Tosun: (Yeni Şafak gazetesi Yazarı)
Bazı müstehcen bulduğum ve dinlemek istemediğim türkü-şarkılar oluyor. Ama hepsi için söylemek mümkün değil... Türküler tıpkı makale yazarlarının eseri gibi yazarın duygularını, fikrini, düşüncesini yansıtıyor. Bu tür erotik türküler şarkılar söyleyenler var ama çoğunlukta değil. Öyle olanlar zaten rağbet görmez. Türkiye insanının duygusunu yansıtan çok saygın türküler de var ama benim telaffuz etmeye tereddüt ettiğim, ağzıma almak istemediğim türküler de var.. Aynı şekilde yorumlamak mümkün değil. Yani 'Besmeleyi can özümden çekende' diyen türkü de var, şeytanın avukatlığını yapan da var. Şeytanın avukatlığını yapan, müstehcen olan bu tür türkülerin radyoda çalınıp dinlenmesini ben de istemem. Çocuklarımızı onun etkisinde kalmasını istemem.. Bu tür türküleri duyunca ya radyo kanalını çeviriyor ya da televizyon kanalını değiştiriyorum. Sadece kadını cinsel meta olarak göstermek, aşağılamak değil, insanı aşağılayan türküler de var. Ancak türkülerin büyük çoğunluğu Anadolu kültürünü yansıtan ebedi eserdir...
--*--**--*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-**
'Bu kadar tecavüz türkülerin suçu mu?'
Sabahat Akkiraz (Türk Halk Müziği Sanatçısı - CHP Milletvekili)
Türküler hayatı anlatır. Bugün bu kadar tecavüz, taciz, istismar, şiddet türkülerin suçu mu? Rahatsız olduğunuz duygular insana ait; sevdiğine kavuşmayı, Neşet babanın algılaması ile sizin algılamanız farklıdır. Bu da normaldir; çünkü dünyaya bakışlarınız farklı. Türkünün sözünden tahrik olmak, kadını ya da erkeği cinsel meta olarak algılamak bir zihniyet sorunudur. Davut Sulari diyor ki; Sür memelerin mezarım üstüne; siz bunu ağlayan bir kadının mezar üzerine sinesini kapatmak olarak algılayamıyorsanız sorun var. Mücadele edilmesi gereken türküler değil, zihniyettir. Toplumda kadını yüceltmek, sosyal hayatın bir parçası yapmak, şiddet ve tecavüz sarmalından kurtarmak ile ancak gerçek bir kadın statüsü yaratabiliriz. Yoksa 14 yaşındaki kız çocuğunun uğradığı tecavüzü ört bas ederek, tecavüzcüleri beraat ettirerek değil. Türkülerin üzerinden sözde kadının cinsel metaymış gibi sunulmasından değil. Gerçekten kadını erkek ile aynı görmekten; cinselliğin ötesinde onun bir can olarak algılanmasını sağlayarak kadını özgürleştirebiliriz. Türkülere dokunmayın onlar halktır."
'Türküler bizim özümüz buna kimse karışamaz'
Faruk Demir (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği Eski Başkanı)
Bir milletin tarihini getirip de, bir kişinin kendi beynindeki ahlaki değerlere göre dizayn edemeyiz. Bu o halkın tüm geçmişine karşı saygısızlıktır. Onun ahlaki değerleri öyle. Onun ahlaki değerleri, bir milletin 1500 yıllık geçmişini dizayn edemez ki... Türküler bizim özümüz, buna kimse karışamaz. Türkü bir müzik eseridir. Türkü bir toplumun ortak sesidir. Türküler insanlığın var oluşundan beri çeşitli duygularını, üzüntüsünü sevincini, mutluluğunu, baskıyı, özlemi anlatır. Türküleri dizayn edemeyiz. Anadolu'da yıllarca önce vuku bulan bir olaya karşı bu türküler yakılmıştır. Toplumun genelinden kabul görmeseydi zaten kaybolur giderdi. O millet bu türküden rahatsız olmamış ki, bugüne dek gelmiş. Düşünün yılda 10 bin eser besteleniyor, 5 bin albüm çıkıyor ama toplayınca yılda 10 şarkı akılda kalıyor, diğer 10 bin şarkı çöpe gidiyor. Demek ki onlar karşılık bulamıyor. 600 yıl önce söylenmiş bir türkü bugüne gelmiş ise o türkü halkın ortak değeridir. 'Müstehcendir' diyorsanız o sizin sorununuz.
'Çağdışı kafalarla asla tartışmam'
Rahmi Saltuk (Sanatçı)
Çağdışı kafalarla tartışmam. Çağa ayak uyduran ama farklılıkları olan insanlarla tartışırım. Felsefeye, mantığa inanan insanlarla tartışırım... Bu kadar çağdışı bir kafanın söylediklerin tartışmak istemiyorum. Onlar kendi aralarında tartışsınlar, biz de kendi aramızda tartışalım... Bu nedenle söyleyecek lafım yok. İskender Pala istediğini söyleyebilir. Çünkü o çağdışı bir kafa. Onun için ne yaparsa yeridir. Hiç kaale almıyorum. Bir konuda tartışmanın olabilmesi için belli bir düzeyin olması, ortak noktaların daha çok olması gerekiyor. Çağla bağını koparmış, metafizik düşünenle, hayatın akışı ile hiçbir ilgisi olmayan düşünceleri tartışmam. Onların fikirlerini de tartışma konusu yapmam.
