MARCUSX
New member
Bu gözler bugüne kadar o Meclis’te neler gördü neler?
O Meclis ki; çatısı altındaki “saygın” milletvekilleri, “çiğ köfte partisi” bile düzenlediler...
O Meclis ki; Genel Kurulu’nda çıkan binlerce kavgadan birinde bir milletvekili hayatını kaybetti...
O Meclis ki; en yakası açılmadık küfürler havalarda uçuştu...
O Meclis ki; yakın dövüş sanatlarının bütün örneklerine tek tek sahne oldu...
O Meclis ki; temizlik işlerini yapan firma elemanlarının personel binasında grup seks yaptıkları iddiasıyla gündeme geldi...
O Meclis ki; nice “saygın” milletvekilinin üç kuruşluk çıkar ya da koltuğunu korumak uğruna, rakip partilere “transfer olduklarına” tanıklık etti...
O Meclis ki; Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde şef olarak görev yapan memuru tarafından 2004’te 48 milyar 172 milyon lirası dolandırıldı...
O Meclis ki; Genel Kurulu’na yasaları ayaklar altına alarak “türbanlı vekil” girdi.
O Meclis ki; koridorlarında, grup salonlarında, milletvekili odalarında bugüne kadar onlarca “hırsızlık” olayı meydana geldi... Sayısız cep telefonu, cüzdan, çanta, laptop çalındı...
O Meclis ki; cinayet zanlısı katiller milletvekili olarak görev yaptı... Terör örgütü üyesi, dolandırıcı, uyuşturucu kaçakçısı, ihale üçkağıtçısı milletvekilleri cirit attı...
***
Böyle bir Meclis’te şimdi “pankart” kavgası yaşanıyor...
Neymiş; CHP’li milletvekilleri, TBMM Genel Kurul Salonu’nda “Atam izindeyiz” yazılı pankart açmışlar..
Bu; Meclis İç Tüzüğü’ne aykırıymış...
Daha önce dinleyici localarında pankart açan gençler hapis cezasına çarptırılmışken, nasıl olur da milletvekilleri böyle bir suç işlermiş?
***
Bu iddialarda düzeltilmesi gereken o kadar çok hata var ki; insan nereden başlayacağını şaşırıyor:
Bir: CHP’lilerin açtıkları “şey”e pankart değil, “döviz” denir!
İki: Meclis’te YÖK’ü protesto için pankart açan gençler, bu yüzden cezaya çartrılmadı... Aralarından sadece ikisine, “terör örgütü üyesi” oldukları için ceza verildi.
Üç: Meclis İç Tüzüğü’nde; Genel Kurul’da pankart ya da döviz açılmasını yasaklayan açık bir düzenleme yok...
Dört: Meclis’in Genel Kurul Salonu’nda, milletvekillerinin ifade özgürlüğü hiçbir şekilde sınırlandırılamaz...
Beş: Bütün milletvekillerinin sırayla kürsüye çıkıp “Atatürk’ün izindeyiz” dedikleri bir salonda; aynı sözleri, sırf kâğıtlara yazıp havaya kaldırdıkları için milletvekillerine “terörist” muamelesi yapılamaz!
***
Gelecek yıl 90’ıncı kuruluş yıldönümünü kutlayacağımız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin saygınlığını korumak, hepimizin görevi...
Ama bu, Atatürk’lü dövizleri yasaklatarak ve milletvekillerinin ifade özgürlüklerini kısıtlayarak değil... Meclis’teki yasa dışı işleri azaltarak ve insan kalitesini yükselterek sağlanır...
Başkan Bey; önce yukarıda sıraladığım “suçları” ve “ayıp”ları Meclis çatısı altına sokmamaya çalışsın...
Yoksa... Atatürk’lü dövizleri yasaklamak, onun işi de değil, haddi de...
*****
GÜNÜN SÖZÜ
AKP’yle DTP’li belediyeler arasında yıllardır süren gerilim nihayet bitmiş ve “en büyük devlet büyüğü” dün Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir’i ziyaret etmiş...
Sizce geri adımı hangisi attı?
*****
258 bin 586 çılgın!
Oturup birer saymaya başlasanız... 258 bin 586’ya kadar sayabilir misiniz?
Sanmam; en azından diliniz dolanır!
Peki; Artvin’in, Bartın’ın, Bayburt’un, Bilecik’in, Bingöl’ün, Bolu’nun, Burdur’un, Çankırı’nın, Erzincan’ın, Gümüşhane’nin, Hakkari’nin, Karaman’ın, Karabük’ün, Kastamonu’nun, Kırşehir’in, Kilis’in, Sinop’un, Tunceli’nin, Yalova’nın nüfuslarını biliyor musunuz?
Hepsi; 258 bin 586 kişinin altında!
İşte; 10 Kasım 2009 günü; hem de okullar ve iş yerleri açıkken, tam 258 bin 586 kişi Ata’yı anmak için Anıtkabir’e koştu...
***
Cumhuriyet mitinglerini ve ardından yapılan Anıtkabir ziyaretlerini Ergenekon’la ilişkilendirmeye çalışanlar; sorum size:
Bu 258 bin 586 kişiyi; hem de okul ve iş gününde zorla Ergenekon mu gönderdi Anıtkabir’e?
Ve bir soru daha:
Bu halkın Atatürk sevdasıyla baş edemeyeceğinizi hâlâ anlamadınız mı?
MUSTAFA MUTLU
O Meclis ki; çatısı altındaki “saygın” milletvekilleri, “çiğ köfte partisi” bile düzenlediler...
O Meclis ki; Genel Kurulu’nda çıkan binlerce kavgadan birinde bir milletvekili hayatını kaybetti...
O Meclis ki; en yakası açılmadık küfürler havalarda uçuştu...
O Meclis ki; yakın dövüş sanatlarının bütün örneklerine tek tek sahne oldu...
O Meclis ki; temizlik işlerini yapan firma elemanlarının personel binasında grup seks yaptıkları iddiasıyla gündeme geldi...
O Meclis ki; nice “saygın” milletvekilinin üç kuruşluk çıkar ya da koltuğunu korumak uğruna, rakip partilere “transfer olduklarına” tanıklık etti...
O Meclis ki; Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde şef olarak görev yapan memuru tarafından 2004’te 48 milyar 172 milyon lirası dolandırıldı...
O Meclis ki; Genel Kurulu’na yasaları ayaklar altına alarak “türbanlı vekil” girdi.
O Meclis ki; koridorlarında, grup salonlarında, milletvekili odalarında bugüne kadar onlarca “hırsızlık” olayı meydana geldi... Sayısız cep telefonu, cüzdan, çanta, laptop çalındı...
O Meclis ki; cinayet zanlısı katiller milletvekili olarak görev yaptı... Terör örgütü üyesi, dolandırıcı, uyuşturucu kaçakçısı, ihale üçkağıtçısı milletvekilleri cirit attı...
***
Böyle bir Meclis’te şimdi “pankart” kavgası yaşanıyor...
Neymiş; CHP’li milletvekilleri, TBMM Genel Kurul Salonu’nda “Atam izindeyiz” yazılı pankart açmışlar..
Bu; Meclis İç Tüzüğü’ne aykırıymış...
Daha önce dinleyici localarında pankart açan gençler hapis cezasına çarptırılmışken, nasıl olur da milletvekilleri böyle bir suç işlermiş?
***
Bu iddialarda düzeltilmesi gereken o kadar çok hata var ki; insan nereden başlayacağını şaşırıyor:
Bir: CHP’lilerin açtıkları “şey”e pankart değil, “döviz” denir!
İki: Meclis’te YÖK’ü protesto için pankart açan gençler, bu yüzden cezaya çartrılmadı... Aralarından sadece ikisine, “terör örgütü üyesi” oldukları için ceza verildi.
Üç: Meclis İç Tüzüğü’nde; Genel Kurul’da pankart ya da döviz açılmasını yasaklayan açık bir düzenleme yok...
Dört: Meclis’in Genel Kurul Salonu’nda, milletvekillerinin ifade özgürlüğü hiçbir şekilde sınırlandırılamaz...
Beş: Bütün milletvekillerinin sırayla kürsüye çıkıp “Atatürk’ün izindeyiz” dedikleri bir salonda; aynı sözleri, sırf kâğıtlara yazıp havaya kaldırdıkları için milletvekillerine “terörist” muamelesi yapılamaz!
***
Gelecek yıl 90’ıncı kuruluş yıldönümünü kutlayacağımız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin saygınlığını korumak, hepimizin görevi...
Ama bu, Atatürk’lü dövizleri yasaklatarak ve milletvekillerinin ifade özgürlüklerini kısıtlayarak değil... Meclis’teki yasa dışı işleri azaltarak ve insan kalitesini yükselterek sağlanır...
Başkan Bey; önce yukarıda sıraladığım “suçları” ve “ayıp”ları Meclis çatısı altına sokmamaya çalışsın...
Yoksa... Atatürk’lü dövizleri yasaklamak, onun işi de değil, haddi de...
*****
GÜNÜN SÖZÜ
AKP’yle DTP’li belediyeler arasında yıllardır süren gerilim nihayet bitmiş ve “en büyük devlet büyüğü” dün Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir’i ziyaret etmiş...
Sizce geri adımı hangisi attı?
*****
258 bin 586 çılgın!
Oturup birer saymaya başlasanız... 258 bin 586’ya kadar sayabilir misiniz?
Sanmam; en azından diliniz dolanır!
Peki; Artvin’in, Bartın’ın, Bayburt’un, Bilecik’in, Bingöl’ün, Bolu’nun, Burdur’un, Çankırı’nın, Erzincan’ın, Gümüşhane’nin, Hakkari’nin, Karaman’ın, Karabük’ün, Kastamonu’nun, Kırşehir’in, Kilis’in, Sinop’un, Tunceli’nin, Yalova’nın nüfuslarını biliyor musunuz?
Hepsi; 258 bin 586 kişinin altında!
İşte; 10 Kasım 2009 günü; hem de okullar ve iş yerleri açıkken, tam 258 bin 586 kişi Ata’yı anmak için Anıtkabir’e koştu...
***
Cumhuriyet mitinglerini ve ardından yapılan Anıtkabir ziyaretlerini Ergenekon’la ilişkilendirmeye çalışanlar; sorum size:
Bu 258 bin 586 kişiyi; hem de okul ve iş gününde zorla Ergenekon mu gönderdi Anıtkabir’e?
Ve bir soru daha:
Bu halkın Atatürk sevdasıyla baş edemeyeceğinizi hâlâ anlamadınız mı?
MUSTAFA MUTLU