Bu Şarkı Neler Diyor?

Tragedy

Photo Manipulator
Katılım
7 Mar 2006
Mesajlar
6,789
Reaction score
0
Puanları
0
bir taş attım pencereye tık dedi
anası çıktı kızım evde yok dedi
inanmazsan gel yukarı bak dedi
armut dalda kız balkonda sallanır vay vay

şeker yemiş dudakları ballanır vay vay
Atalım mı arap kızı atalım mı vay vay
senin için onbeş sene yatalım mı vay vay
rakıyı da şaraba katalım mı vay vay


demirciler demir döver ocakta
şimdiki kızlar ne hoş olur kucakta vay vay
öpüşürken yemek yandı ocakta
armut dalda kız balkonda sallanır vay vay

şeker yemiş dudakları ballanır vay vay
Atalım mı arap kızı atalım mı vay vay
senin için onbeş sene yatalım mı vay vay
rakıyı da şaraba katalım mı vay vay


demirciler demir döver tunc olur
altın yüzük parmağıma güç olur
sevip sevip ayrılması güç olur
armut dalda kız balkonda sallanır vay vay

Anlayacağınız üzere kırmızı ile yazılmış bölümler şarkı olarak adlandırılmış yapıtın meyan (nakarat bölümleri)

Şarkının bestesini incelediğim zaman neler olabileceğini düşündüm, iki farklı sonuç olarak bunlar çıktı:​

ilk mısradan başlıyorum..

Şair ilk mısrada bir pencereye taş attığını belirtiyor ve ikinci mısradan da anlıyoruz ki bir kızı seviyor ve kızın annesine yakalanıyor. Ancak anne nasıl bir annedir ki elin adamına "gel yukarı bak" diyor Ayrıca bu vakitte kız evde değil de nerede Şair ilk kıtanın son mısrasında hoş bir benzetme ile armut nasıl dalında güzel ise (çiçek dalında güzeldir ilkesine dayanarak) sevdiği kızın da balkondan bakması hoşuna gittiğini belirtiyor.

2. kıta nakarat olarak benimsenmiş ve burada aleni bir sapıklık duygusu ile yazıldığını anlıyoruz. kızın şeker yerken ve yedikten sonraki seksiliğini, baştan çıkarıcılığını mısranın sonunda "vay vay " diyerek ispatlıyor.
ikinci mısrada ise "atalım mı" dan kastın kızı yatağa atma arzusu ile dolu olduğunu anlamamak için sübyan olmak gerekir diye düşünüyoruz. Ancak zamanımızda ne sübyanlar görüyoruz öğretmeniyle cinsel ilişkiye giren!!!
üçüncü mısrada ise şairin bu fiili yapmak için herşeyi göze aldığı açık ve net. Şair bu konuda ceza kanunları hakkında gereken detaylı bilgiye sahip olduğundan 15 sene yatacağını da bilmekte
dördüncü mısrada ise; kızın onun bu isteğine karşılık vermemesi halinde icabında "Nuri Alço" taktiklerini bildiğini ve ona bu şekilde de sahip olabileceğini belirtmiş. Bu kıtanın tekrar yorumunu yapmayacağız çünkü burada anlatılanlar şairin nefsani duygularla yazdığı ve başka açıklaması olmadığından defalarca tekrarladığı sözler.


3. kıtanın ilk iki mısrasını birlikte ele almalıyız. Şairin asıl mesleğinin demircilik olduğu anlaşılıyor. Ancak şair kıza olan komplimanlarına devam ediyor ve birinci mısranın sonu ile ikinci mısrada ise "ocakta demir döverim, seni kucağıma alır emelime alet ederim" demektedir!
üçüncü mısrada kızı kandırdığı kanısı sabitlik kazanıyor ve kız ile ön sevişme sırasında, şair in öğlen arasında atelyelerinin ocağına koyduğu yemeği yaktığını üzüntü ile belirtiyor.
dördüncü mısrada 1. ve 2. kıtaların sonunda olduğu gibi kız a komplimanda ısrar ediyor ancak işlediğimiz 3. mısranın geneline baktığımız zaman anlıyoruz ki şairin bir balkon fantezisi var

4.kıtanın ilk mısrasında kendi meslektaşlarını övüyor. Kendi beden güçlerini ve kuvvetlerini betimliyor. Böylece anlıyoruz ki kıza "benim gücüm herşeye yeter" mesajını veriyor.
ikinci mırsada "altın yüzük parmağıma güç olur" diyerek ben "evlilik adamı değilim" yalnız kovboyum diyor.
üçüncü mısrada da bunu sabitliyor ve "seni seviyorum ama işim bittikten sonra ayrılacağım. inşallah o zamana kadar seni gerçekten sevmem" diyerek bağlanmaktan korktuğunu ifade ediyor.
dördüncü mısrada artık kesinlikle anlıyoruz ki şairimiz bir abaza ve şu hayatta bir armutları, bir de kızları seviyor ve son kıtadaki (son nakaratta) emeline ulaşmak için son kez kıza yanaşıyor. Fakat buradan sonrasına ulaşamıyoruz


Gelelim diğer yorumumuza ki bu bir komplo teorisini andrıyor

şair yasadışı bir iş peşinde olduğu ve şifreli olarak iletişim sağladığı kanısı üzerinde yoğunlaşan dedektiflerin raporudur

1. kıtada diger örgüt üyelerini sabaha karşı dikkat çekmemek amacıyla pencereye taş atarak çağırdığını ancak arada olan bir iletişim kopukluğu nedeniyle bir önceki gün diğer üye arkadaşlarının ev sahipleri tarafından evden çıkarıldığını öğrenir. Ev sahibinin onların ne gibi emelleri olduğunu öğrendiği için diğer üyeleri evden çıkardığını ve ev sahibinin elebaşına "armut dalda kız balkonda sallanır" şifresi ile "bırakın bu işleri idam ederler sizi" dediğini anlıyoruz.

2.kıta elebaşının diğer örgüt üyeleri ile düzenleyecekleri suikastin kime ve ne şekilde olacağını bakın şöyle anlatıyor.
Şahsın dudaklarının parlak olduğu yani "lip gloss" sürülmüş gibi parladığını ifade ediyor. Demek ki suikaste uğrayacak kişi bir bayan.
ikinci mısrada eşgali ifade ederken"arap" uyruklu olduğunu belirtiyor. Ancak suikastin nasıl işleneceğine dair kesin bir fikrinin olmadığını anlıyoruz. Diğer üyelere soruyor... "atalım mı arap kızı?"...
üçüncü mısrada bütün herkesi alacakları cezaya hazırlıklı olmaları için uyarıyor.
dördüncü mısrada ise bu arap, parlak dudaklı, armut gibi vücut hatlarına sahip şahsı, önce balkondan kaçırıp, ardından asarak öldürme emelinde kesin karar kılıyor.

3.kıta vermek istediği mesajı ise bir seferde ve şu şekilde açıklayacağım: Şahsı kaçırma girişimleri sırasında olası bir dayak yemeleri halinde kendilerini deşifre etmemeleri için buldukları kızlarlar öpüşerek kendilerini kamufle etmeleri emrediliyor. Eğer bu yaralı olmazsa başına gelecekleri şöyle anlatıyor üyelere: "Eğer bu da işe yaramazsa ya bizi yakarlar ya da sallandırırlar" diyerek gözdağı da veriyor.

4.kıtada aynı kelimeleri kullanarak farklı şeyleri anlatıyor. Bu girişimleri olumsuz olursa ve yakalanırlarsa şu şekilde ifade vermelerini emrediyor: Biz yabancısıyız buranın. Kim kimdir bilmeyiz. Bizim şu arkadaşın "Bal dudaklı arap fantezisi" vardır. "Arap kızı var dediler burada biz de geldik arkadaşın aklında kalacağına görsün öyle gidelim" dedik. Eğer size derlerse "15 seneden aşağı ceza almazsınız bittiniz siz konusun biz de size yardımcı olalım" siz de deyin ki: " Komiserim biz rakıyı şarabı bilmez saf, temiz, namuslu insanlarız yanlış insanları tutuyorsunuz."

5.kıtada bütün elemanlar Demirkapı civarında bir yerde bir demirci atelyesinde toplanacaklarını, herkes izlenmeden geldiklerinin ve gerekli mühimmatı üzerlerinde bulundurduklarına işaret olarak parmaklarına altın yüzük takmaları ve fiili işledikten sonra birbirlerini ne kadar sevseler de birbirlerinden ayrılacaklarını ifade etmiştir.

Böylelikle Şair herkimse acaba bunları düşünmüş olabilir mi? yoksa başka bir amaca hizmet ediyor olabilir mi ? Ya da bu yazdıklarımdan farklı bir konu mu var? Sizin aklınıza ne gelir?
 
kesinLiqLe doğru tespitLer karde$im..ne yazıqqi bu $arkıLar ÇoLuq ÇoCuğun ağzında..ne oLduğunu biLmeden söyLüyo zawaLLıLar..peehh..!!​
 
me|2w!sh!m' Alıntı:
kesinLiqLe doğru tespitLer karde$im..ne yazıqqi bu $arkıLar ÇoLuq ÇoCuğun ağzında..ne oLduğunu biLmeden söyLüyo zawaLLıLar..peehh..!!​


oldum olası sewmem bu şarqıyı
 
Geri
Üst