"bizkacsafiz.com"
- Konbuyu başlatan Vtnsvr
- Başlangıç tarihi
esfanu
New member
CHP yerel seçimler için reklama 5 milyon dolar daha ayırmış,Tuncay abinin çevirdiği dümenler ortaya çıktığı için kanal değiştirme ihtiyacı doğmuştur,yoksa ulusalcı,devrimci,şerefli,namuslu,ATATÜRKÇÜ
( lerden geçinen) biri böyle bir şerefsizliği yaparmı!!!!!!!
Ama sattı,
Kaç kişiyi?
Kaç kontöre?
Siz kaç kişiydiniz,satılmışlar.SAĞDAN SAY!1................
SAY-GILAR.
( lerden geçinen) biri böyle bir şerefsizliği yaparmı!!!!!!!
Ama sattı,
Kaç kişiyi?
Kaç kontöre?
Siz kaç kişiydiniz,satılmışlar.SAĞDAN SAY!1................
SAY-GILAR.
gokkorikko
New member
kontürden kazandığı paraları kimbilir nerde nasıl harcamıştır. oda böyle yolunu buluyor. bağırdı çağırdı muhalefet etti itiraz etti birilerini yalanladı. toplumu zıtlaştırmya çalıştı birilerini arkasına aldı sonra sattıı onursuz insan ne olcek...
sergahcan
New member
birileri namusu lafını duyunca eksiklikleri aklına gelmiş olmalıki çıldırıyor.
Nedir namus? Namusu bir çok insan sadece cinsellik üstüne oturtan bir değerle tanımlar. Durun bir bakalım gerçekten öylemi. Namussuz kime denirin cevabı namusun ne kadar geniş bir anlamı olduğunu bize gösterecektir.
Namussuz kime denir? Şimdi bununla hiç ilgisi olmayan başka bir konuya geçelim ve şimdi ikinci sorum;
İşçisinin hakkını vermeyen patrona, aldığı maaşı hak etmeyen işçiye, halktan kesilen vergilerle ödenen maaşını hizmet olarak vermeyen memura, kendi çıkarı için bulunduğu mevkinin gücünü kullanan bürokrata, kendine ayrılmış ödenek ve maaş dışındaki harcamalarını devletin sırtına yükleyip halka ödetenlere , bir siyasi partinin neferi gibi camilerde oy avcılığı yapan imamlara, işçinin ve memurun hakkını savunacağına patronların ve hükümetin taraftarı olan sendikacılara, halkların kardeşliği masalı ile bir çok vatandaşımızın ölümüne ve şehitlerimizin çoğalmasına göz yumup bölücülerle el sıkışanlara, mecliste bölücü teröristlere terörist demeyenlere, ya diline ya dinine oy ver sloganıyla güneydoğuda oy toplayanlara, sadece ihracatta patlamayı söyleyip ithalattaki infilakı saklayanlara, ekonomik olarak göçmüşlüğü hala rakamlardaki oynamalarla yok sayanlara, muhalefet yapmaktan ve ülke gerçekleriyle uğraşmak yerine koltuğuna sıkı sıkı yapışanlara, kendi ülkesinde iktidar olmak için ABD den icazet bekleyenlere, şehitlere kelle, teröriste sayın diyenlere, kalemlerini satıp her türlü manevi değere saygısızca saldıran gazetecilere ve her şeyi yabancılara satılmış , borç sarmalında ve işsizlikte boğulan buna rağmen hala noluyor demeyen bir ülkenin halkına ne denir?
Ben söyleyeyim ne denildiğini. Artık ne yazık ki helal olsun diyoruz… ilk sorunun cevabını da bulunca söylerim…
Nedir namus? Namusu bir çok insan sadece cinsellik üstüne oturtan bir değerle tanımlar. Durun bir bakalım gerçekten öylemi. Namussuz kime denirin cevabı namusun ne kadar geniş bir anlamı olduğunu bize gösterecektir.
Namussuz kime denir? Şimdi bununla hiç ilgisi olmayan başka bir konuya geçelim ve şimdi ikinci sorum;
İşçisinin hakkını vermeyen patrona, aldığı maaşı hak etmeyen işçiye, halktan kesilen vergilerle ödenen maaşını hizmet olarak vermeyen memura, kendi çıkarı için bulunduğu mevkinin gücünü kullanan bürokrata, kendine ayrılmış ödenek ve maaş dışındaki harcamalarını devletin sırtına yükleyip halka ödetenlere , bir siyasi partinin neferi gibi camilerde oy avcılığı yapan imamlara, işçinin ve memurun hakkını savunacağına patronların ve hükümetin taraftarı olan sendikacılara, halkların kardeşliği masalı ile bir çok vatandaşımızın ölümüne ve şehitlerimizin çoğalmasına göz yumup bölücülerle el sıkışanlara, mecliste bölücü teröristlere terörist demeyenlere, ya diline ya dinine oy ver sloganıyla güneydoğuda oy toplayanlara, sadece ihracatta patlamayı söyleyip ithalattaki infilakı saklayanlara, ekonomik olarak göçmüşlüğü hala rakamlardaki oynamalarla yok sayanlara, muhalefet yapmaktan ve ülke gerçekleriyle uğraşmak yerine koltuğuna sıkı sıkı yapışanlara, kendi ülkesinde iktidar olmak için ABD den icazet bekleyenlere, şehitlere kelle, teröriste sayın diyenlere, kalemlerini satıp her türlü manevi değere saygısızca saldıran gazetecilere ve her şeyi yabancılara satılmış , borç sarmalında ve işsizlikte boğulan buna rağmen hala noluyor demeyen bir ülkenin halkına ne denir?
Ben söyleyeyim ne denildiğini. Artık ne yazık ki helal olsun diyoruz… ilk sorunun cevabını da bulunca söylerim…
Aşağıda yazanları bu adamın meslektaşılığından ziyade hocası ve ekmek sahibi yapan adam söylüyor.Ekmek yediği kapıyı pisleyene ne denir?
Uğur Dündar, ‘Onların Hikayesi’ adlı bir solukta okunan kitabının 451’inci sayfasında şöyle diyor: ‘Dikkat edilirse yarım asıra yaklaşan meslek hayatımda bazı anları anlatırken Tuncay Özkan’dan söz etmeye hiç gerek görmedim... Çünkü Tuncay’ın emrimde çalıştığı süre 3-5 yılı geçmez. Üstelik televizyonculuğun ‘T’sini dahi bilmediği için ondan büyük bir beklentimiz yoktu. Ancak televizyonculuğu sıfırdan başlayarak öğretmemize (Prof. Dr. Haluk Şahin’le birlikte) hatta cebimizden para koyup İngiltere’ye lisan öğrenmeye göndermemize rağmen 2001 yılında Milliyet gazetesinde Ahmet Tulgar’la yaptığı bir söyleşide ‘Uğur Dündar bizim getirdiğimiz haberleri sunan bir vitrindi. O sadece sunucuydu’ diyerek akıl almaz bir yalan söyleme cüretini göstermişti... Havada uçan kuşları bile güldüren bu yalanın hesabını ondan yargı önünde sordum... Tuncay suçlu bulunup tazminat ödemeye mahkum edildi! Tuncay’ın Korkmaz Yiğit’ten gelen transfer teklifleriyle ilgili söyledikleri, üzülerek belirtiyorum, maalesef yalanlar ve çarpıtmalarla doludur! ‘KAYNAK
Uğur Dündar, ‘Onların Hikayesi’ adlı bir solukta okunan kitabının 451’inci sayfasında şöyle diyor: ‘Dikkat edilirse yarım asıra yaklaşan meslek hayatımda bazı anları anlatırken Tuncay Özkan’dan söz etmeye hiç gerek görmedim... Çünkü Tuncay’ın emrimde çalıştığı süre 3-5 yılı geçmez. Üstelik televizyonculuğun ‘T’sini dahi bilmediği için ondan büyük bir beklentimiz yoktu. Ancak televizyonculuğu sıfırdan başlayarak öğretmemize (Prof. Dr. Haluk Şahin’le birlikte) hatta cebimizden para koyup İngiltere’ye lisan öğrenmeye göndermemize rağmen 2001 yılında Milliyet gazetesinde Ahmet Tulgar’la yaptığı bir söyleşide ‘Uğur Dündar bizim getirdiğimiz haberleri sunan bir vitrindi. O sadece sunucuydu’ diyerek akıl almaz bir yalan söyleme cüretini göstermişti... Havada uçan kuşları bile güldüren bu yalanın hesabını ondan yargı önünde sordum... Tuncay suçlu bulunup tazminat ödemeye mahkum edildi! Tuncay’ın Korkmaz Yiğit’ten gelen transfer teklifleriyle ilgili söyledikleri, üzülerek belirtiyorum, maalesef yalanlar ve çarpıtmalarla doludur! ‘KAYNAK
