BizimkiLer Göbek Atarken..!

Börteçine9

New member
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
2,162
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
KIZILELMA!!


Olayın insani boyutu, dramatik sarsıntısı, soydaşlarımızın soykırıma tabii tutulması yanı
sıra...
Gene muhteşem bir diplomasi gafı daha sergilemişiz meğerse...
Abdullah Gül ve beraberinde götürdükleri Çin turu keyfinde, Urumçi’de kebap partilerinde karşılıklı göbek atıp dans ederken...
Çağdaş köle olarak tutulan Uygur kardeşlerimiz toplu halde kurşuna dizilirlermiş meğerse!..
Bizim Çankaya protokolu, o sıralar DTP’li vekille MHP’li vekili karşılıklı göbek attırıp görüntüleme derdine düştüğünden, Çinli’nin Uygur’a kasap havası ile saldırılmasına pek zaman ayıramamış anlaşılan!..
“Diplomasi harikası!” diyoruz ya şaka değil gerçekten öyle!.. Sincan gezisi sırasında Abdullah Gül’e bir konuşma yaptırılmış ve Gül şöyle demiş Uygurlara. “Uygurlular, Çin ile aramızda dostluk köprüsü rolü oynuyor. Bu rol ilişkilerimizin çok daha ileri boyutlara taşınmasına katkı sağlayacak” Bizim Çankaya’nın “dostluk köprüsü” kurduğuna inandığı Çin, köprüyü yani Uygur’u lime lime doğruyormuş o sıralarda!..



Toplu katliam!..

İşin bir başka ilginç yanı bu “vahşet” Türkiye’ye yansıtılırken kullanılan üsluptadır!.. Malum matbuatın olayları “Çin gözü” ile vermesi muhteşemdir!.. Kullanılan dil Uygurları “asi” olarak nitelemeye bile varmıştır...
Olaylar Urumçi merkezli. Çin’in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin merkezi Urumçi... Şehir savaş alanına dönmüş durumda. Kaynaklar caddelerde ceset yığınların söz ediyorlar ve ölü sayısının resmi açıklamaların çok üzerinde olduğunu belirtiyorlar. Orta Asya’yı Çin’e bağlayan, petrol ve doğalgaz yataklarıyla zengin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde resmi rakamlara göre 8 milyon Müslüman Uygur yaşıyor. Sincan’da birçok Uygur’un göçe zorlandığı ve yerlerine Han Çinlilerin getirildiği, hükümetin de Uygurların din ve kültürlerini kontrol altında tuttuğu biliniyor. Son 26 Haziranda Guangdong eyaletindeki bir oyuncak fabrikasında Han ve Uygur işçiler arasında meydana gelen bir kavganın sonucu...
Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Seyit Tümtürk, ölü sayısının 500’ün üzerinde olduğu bilgisini aldıklarını söyledi. Tümtürk, iletişim araçlarının devre dışı bırakıldığını vurgulayarak, “Çatışmalar, 5’i merkezi olmak üzere çok sayıda mahallede var.”
Çin yönetimi olayların ardında Rabiya Kader adlı bir iş kadınını gösteriyor. Dünya Uygur Kongresi Başkanı olan Rabiya Kader, ulusal güvenliği zedelediği gerekçesiyle 1999’da tutuklanmış ve
17 Mart 2005’te kefaletle serbest bırakılarak tedavi olmak için ABD’ye gitmişti.


Köle ticareti!..
Oysa meselenin özünü büyük bir soykırım ve doğal enerji kaynakları meydana getiriyor... Sincan’daki zengin kaynakların varlığı bir yana, ucuz işçi merkezi Çin’de Uygur kökenlilerin iş gücündeki yeri tamamen köle düzeni çerçevesinde...
Üstelik 2003’den bu yana, Uygurlar asimile amacı ile “işçi kaydırma projesi” çerçevesinde Sincan’daki yurtlarından zorla koparılıp, istekleri dışında zorla, iç kesimlerdeki iş yerlerine zoraki eleman olarak sevk ediliyorlar!..
Eldeki bilgilere göre, ilk etapta Kaşgar, Artuş ve Hoten bölgelerindeki Uygur çiftçileri, özellikle de Uygur kız ve erkekleri Çin’in içeri eyaletlerine nakledildiler... Uygurların terke zorlandıkları topraklarına ise
Çinli göçmenler getirilip yerleştirildi.
Bu arada, asimilasyon için Çin’e dağıtılan Türkistanlılara karşı genel bir itici tutum söz konusu olmaya başladı... Örneklere bakılırsa, durum ABD’nin bir zamanlar siyah insanlara yaptığı tavrın bir eşiydi!.. 21. Yüzyılda Uygurlar Çin’de inanılmaz bir ayrıma tabi tutuluyorlardı. Otellerde yatak, kiralık ev ya da dükkân verilmemesi, mal-mülklerini müsadere, alışıldık hale gelmiştir!...
Polisler bir Uygur’a rastladıklarında durduk yere üst araması yaparak sorular sormaktadırlar. Çin yönetimi “devletimize en büyük tehlike Doğu Türkistan teröristlerinden gelir” diyerek sık sık vatandaşlarına telkinde bulunmaktadır!..
Bu “köle ticaretinde” en amansız pay ise küçük yaştaki Uygur kızlarının üzerinde... Uygur kızları çalıştıran şirket, atölye ve fabrikaların hepsinde üretim durumu oldukça kötü, iş güvenliği ve sağlık sigortası bulunmayan, ücreti düşük ve aslen fiziki güç gerektiren, bu sebeple de bulunduğu yerde işgücü bulamayan küçük çaplı şahıs atölyeleri niteliğinde!.. Kız çocuklarının buralarda “esir” tutulduğu belirtiliyor!..
Nasıl; bu Sincan’la Abdullah Gül’ün anlattığı Sincan aynı mı sizce!?..


KaynaK
 
İçimizdeki irlandalılrla uğraşmaktan,ırktaşlaırmıza ne vakit nede nakit ayırabilme lüksüne sahip olamıyoruz.
Hoş,filistin için koparılan fırtınaların onda biri oradaki kardeşlerimiz için de koparılsaydı (dış siyaset açısından) bu gün Türkiye'nin ağırlığını hissedenler açısıdan durum daha farklı olurdu.
İş sadece uygur'larla mı sınırlı?
Kosova'da,
Selanik'te,
Atina'da,velhasıl dünyanın bir çok köşesinde gerek hem ırktaş,hem de dindaş kardeşlerimiz ezilirken devekuşu misali dış siyaset ne kazandırabilir ki?
 
van münitçi kansızlar ne yapıyor?

-SEYREDİYOR.
 
Geri
Üst