Bizim Muhsin

türk ocağı

serdengeçti
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
1,813
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Taceddin Dergahı
“ BİZİM MUHSİN”

Geçtiğimiz günlerde, bugüne kadar benim ve Alperen Ocaklı bir çok gençlerin yetişmesinde büyük emekleri olan ağabeylerimiz; BBP Beykoz Kurucu İlçe Başkanımız Melih PERÇİN Bey, BBP Beykoz Eski İlçe Başkanımız Hasan GÜLTEKİN Bey ve Eski Ocak Başkanlarımızdan olup şu anda bir üniversite de öğretim görevlisi olan bir arkadaşımızla bir Hak Dostunu ziyarete gittik.

Manisa’nın Akhisar İlçesi, Sünnetçiler Köyünde ikamet eden bu büyüğümüzün adı “ Kaynakçı Baba” Hacı Ahmet ER Horasani… “Kaynakçı Baba” ismi kendisine BBP’nin kuruluşunda maddi ve manevi büyük emekleri olan Ahmet Kayhan Efendi Hazretleri tarafından verilmiş.

1960 ihtilalinde merhum TÜRKEŞ ile birlikte hareket eden “14’ler” den biri olan Ahmet ER Amcamız, MHP ve BBP nin kurucularından olması hasebiyle yakın siyasi tarihimize de canlı tanıklık etmiş isimlerden birisi. Kendi ifadesiyle” Türkçülük hayatına İslamiyet’i getiren adam”…

Neler konuşmadı ki Ahmet Amcamızla, yaklaşık dört saat süren ziyaretimiz boyunca.

Geçmişten geleceğe, TÜRKEŞ ’ten Muhsin Başkan’a, Anadolu’dan Türk- İslam Coğrafyasına uzanan sohbetimizde, bu satırlarda yer veremeyeceğimiz bazı manevi sırlara da vakıf olma şerefine nail olduk.


Sohbetimizin en başında bizlere okuduğu bir Hadis-i Kudsi vardı ki tüylerimiz diken diken oldu desek yeridir.” Sizden birinin bir ihtiyacı olursa onu Benden istesin, hatta ayakkabının bağını bile”…

Yaklaşık iki saatlik bölümünü kamerayla kaydettiğimiz bu hasbihali ileriki zamanlara bir röportaj şeklinde yayınlamak niyetimiz. Ama o zamana kadar bu sohbetin kayıtlarını isteyecek olan dostlarımıza da görüntüleri ulaştırabiliriz.

Merhum Şehit Liderimizi sorduk Ahmet Amcamıza. Kendisi, Selçuk ÖZDAĞ, İrfan SÖNMEZ ve Muhsin Başkandan oluşan dört kişilik ekibin partinin kuruluşunda Ahmet KAYHAN Efendi Hazretleri ve Seyyid Muhammed Raşid EROL Hazretleri ile yaptıkları istişareleri anlattı önce. Sonra partiye katılması söz konusu olan bazı meşhur siyasilere “ Genel Başkanlık” teklifi konusu gündeme gelince sözü geçen Hak Dostlarının “ Muhsin bu davanın köşe taşıdır. O isimler ise tuğladır. Bir binada birkaç tuğla çekip alsanız bir şey olmaz, lakin köşe taşı olmazsa bina yıkılır” diyerek rahmetli Şehit Liderimize sahip çıkışlarını.


Elbette bu sahiplenme yalnızca Muhsin Başkanın maddi konumuna değil manevi alem de ki derecesine de işaret ediyordu.


MHP den ayrılıştan bahsederken sizler particilikle uğraşan insanlarsınız yarın üst kademelerden İslam’a aykırı bazı emirler gelirse derhal partinin anahtarlarını teslim edin diye bizlere nasihat etmeyi de unutmadı Ahmet Amcamız.

Yazımızın başlığına da ilham veren Ahmet Amcamızın Rahmetli şehit Liderimizle olan iki anısını naklederek devam edelim;

“O büyük bir devlet adamı ve bir o kadar da büyük mana adamı idi. Yıllar evvel bir şafak vakti telefonum çaldı. Hoparlörü açtım bu anda tekbir sesleri odayı çınlatıyordu. Bu tekbirler arasında bir ses “Ahmet Ağabey ben Bizim Muhsin, (Rahmetli Liderimizin kendisine Bizim Muhsin diye hitap edilmesinden hoşlandığını söyleyerek, Yunus Emre ile Taptuk Emre arasında geçen diyalogu hatırlatıyor) şu anda 500 atlı ile Bosna’da tekbirlerle Ayvaz Dede’ye yaklaşıyoruz sizin ve annemin yüksek edep ve hürmet dolu selamlarınızı kendisine ileteceğim”. Dedi .Her ikimiz de bu konuşmadan duygulandık ve çok mutlu olduk.Kalbi Allah, Habibullah, vatan, millet, devlet bayrak aşkı ile dopdolu; ilim ve imanla mücehhez, kalb- selim, lisan-ı sadık, ahlak-ı müstakim idi.

“Yakın bir tarihte beraberce Kırkağaç ilçesinin Karakurt Beldesine uğramıştık, o beldede merhum ve şehit Yazıcıoğlu bir kahvehanede halk il sohbet ediyordu.Yakınında ki birinden su rica etti, kendisine bir bardak su getirdiler, o esnada ayakta idi.Sandalyeye oturdu suyu içti.Halkın arasından bir ihtiyar ağlamaklı olarak ayağa kalktı.ve kendisine hitap ederek; “Evladım Muhsin! Konuşmanı noktala! Yorulma! Zaman kaybetme! Biz seni tanıdık, git başka yerlerle ilgilen”. Merhum Şehit Yazıcıoğlu sordu “ Nasıl tanıdınız?” İhtiyar konuşmaya başladı” Suyu sağ elinle aldın, oturdun, dudakların kıpırdadı, besmele çektin, dikkatle baktım suyu üç yudumda içtin, daha konuşayım mı? Bunlar yetmez mi? Dedi. “ Milletin mukaddeslerine ve öz değerlerine gösterdiği üstün saygı ve milletini çok iyi tanıması ve çok sevmesi onun bu kadar sevilmesinin sebebidir.”

Son olarak Ahmet amcamızın Türk Milletine mesajı şu şekildeydi;


“ Bahadır Türk Milletinin kıymetli evlatları; Türk İslam Medeniyetinin mayasını İlahi rıza teknesinde tutan ve tekbirlerle yoğuran Alperenler;

Dininizi ve milletinizi seviniz, Kur’an’dan ve Hadisten ayrılmayınız.

Ne isterseniz Allah ve Resulünden isteyiniz.


Türk Milletinin birliğini, dirliğini vatanın bütünlüğünü hayatlarının en önünde gören, aklı aşkta eriterek, aşkı akla bürüyerek, ilmi rehber edinen, Türklük şuur ve gururu ile İslam Ahlak ve faziletini temel alan hür, tok, güçlü, mutlu bir Türkiye’nin mimarları olan sizlere Allah’tan başarılar diler her birinize ayrı ayrı içten muhabbet ve hürmetlerimi sunarım.

Gazanız mübarek Cenab-ı Allah yar ve yardımcınız olsun.


Bilgehan Murat MINIÇ
millidergah

K.http://www.millidergah.com/haberdetay.asp?ID=1575
 
paylaşım için tşkrlr...hayattayken kendini anlatamadı. islama, öfr ve geleneklere verdiği değer anlaşılmadı belki, ama sizlerin sayesinde daha iyi tanınacak eminim... tekrar tşkrlr...
 
kardeşim ALLAH razı olsun.. çok güzel bir yazı olmuş emeğine sağlık..

yazıda geçen Allah uzun ömür versin hala yaşıyorsa Ahmet ER amcamızın mülakatından video ve kayıtlardan elde etmenin yolunuda gösteriyor gerçi ama nasıl ulaşacaksak o güzel sohbete yardımcı olda temin edelim.

BEN yakınen elan yüzyüze tanımasamda sohbetleriyle 88 de kulaktan duyup o günden beri sevdiğim bir zatı muhterem olduğunu belirteyim. çok yakın dostlarımdan giden gelen elini öpenlerimiz oldu ama bana nasip olmadı. benimde o muhteremle ilgili manevi durumunu gözler önüne serrecek bir güzel anısını biliyorum .. gerçekten keramet sahibi denecek bir büyüktür. bu vesileyle yalı bir hayli olan Ahmet ER abimize uzun ömür ve sıhhatler diliyorum. merhum Başkanım MUHSİN YAZICIOĞLUna da Allahtan gani gani rahmet diliyorum. mekanı cennet olsun..
 
GERÇEKTEN Bütün samimiyetimle diyorum Allah rahmet eylesin çok severdim başkanı

ben Ülkücü değilim oyüzden sana sorum abdullah çatlı hakkında ne düşünüyorsunuz

eğer İyi şeyler düşünüyorsanız niye naaşını medyaya linç ettirdiniz bütün ülkücüler

diğer düşüncelere saygım var Sadece soruyorum
 
kardeşim ALLAH razı olsun.. çok güzel bir yazı olmuş emeğine sağlık..

yazıda geçen Allah uzun ömür versin hala yaşıyorsa Ahmet ER amcamızın mülakatından video ve kayıtlardan elde etmenin yolunuda gösteriyor gerçi ama nasıl ulaşacaksak o güzel sohbete yardımcı olda temin edelim.

BEN yakınen elan yüzyüze tanımasamda sohbetleriyle 88 de kulaktan duyup o günden beri sevdiğim bir zatı muhterem olduğunu belirteyim. çok yakın dostlarımdan giden gelen elini öpenlerimiz oldu ama bana nasip olmadı. benimde o muhteremle ilgili manevi durumunu gözler önüne serrecek bir güzel anısını biliyorum .. gerçekten keramet sahibi denecek bir büyüktür. bu vesileyle yalı bir hayli olan Ahmet ER abimize uzun ömür ve sıhhatler diliyorum. merhum Başkanım MUHSİN YAZICIOĞLUna da Allahtan gani gani rahmet diliyorum. mekanı cennet olsun..

Bir iftar yemeğinde birlikte oruç açmışlığımız var Ahmet Er amcamızla inşallah sohbetlerinden feyz almayıda nasib eder rabbim. Kayıtlarla ilgili bir döküman ulaşırsa mutlaka bildiririm gönüldaş...

GERÇEKTEN Bütün samimiyetimle diyorum Allah rahmet eylesin çok severdim başkanı

ben Ülkücü değilim oyüzden sana sorum abdullah çatlı hakkında ne düşünüyorsunuz

eğer İyi şeyler düşünüyorsanız niye naaşını medyaya linç ettirdiniz bütün ülkücüler

diğer düşüncelere saygım var Sadece soruyorum

Abdullah Çatlı samimi bir vatanseverdir. Ülkesi ve milleti için çabaladı, bence tek hatası derin devletin saflarında fikirlerini hayata geçirmeye çabalamasıydı.

Keşke seksen sonrası teslim olsa, mahkumiyetinden sonrada aktif olarak meşru zeminde mücadelesine devam etseydi. İki rahmetlinin birlikte omuzlayacağı bir hareketi kim tutabilirdi ki? Takdiri ilahi böyleymiş, iyi niyetlerle teşkilatlanan ancak daha sonra kendilerine verilen yetkiyi kötüye kullanmaya başlayan, emniyetci -mitci diye ayrışan derin devletin iç hesaplaşmasında öldürüldü diye düşünüyorum. Çatlıların yokedilmesi ergenekonun deliğinden başını kaldırmasına sebep oldu. Çatlıyı deşifre eden, kazadan sonra göbek atan perinçeğin ergenekoncunun önde gideni olması bu tezin en büyük delilidir.

Türk medyası hiç bir zaman Türkten yana olmadı. Çatlı reisi linç etmesi şaşırtıcı değildir. İtl itliğini kurt kurtluğunu yapacak. Muhsin Başkanda eğer bir parti lideri ve milletvekili sıfatları taşımasaydı aynı lince maruz kalması içten bile değildi. Naaşına da ailesine de sahip çıkan rahmetli Muhsin Başkan ve camiasıdır. Bu sebeptende malum çevrelerden tepki alsada AHDE VEFA denilince Muhsin Yazıcıoğlu ismi tek geçilir. Allah ikisinede gani gani rahmet eylesin mekanları cennet olsun. Ülkücü Türk Gençliği olarak yolları yolumuz, davaları davamızdır.
 
bizim muhsinin öldüğüne inanmıyorum ,cesedine ait tek bir tane fotoğraf yok ,birşeyler dönüyor yakında çıkar kokusu...
 
bizim muhsinin öldüğüne inanmıyorum ,cesedine ait tek bir tane fotoğraf yok ,birşeyler dönüyor yakında çıkar kokusu...

Muhsin yazıcıoğlu Davası İçin Her Zaman Konuşmuş Biridir.. En Azından Bi Dava peşinde Koşup Dönmemiş.. Ancak Şurasıda Biraz Enterasan Bu Postta Dediği Gibi Bi Katagulli Gözüküyor İşin içinde...
 
Geri
Üst