biraz duyarlı olalım

Katılım
12 Kas 2005
Mesajlar
3,626
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
HeLL'iN DiBiNDeN GeLCeN Mi? :D
Türkiye'de açlık sınırının altında yaşayanların sayısı 2004 yılında 17 milyon 991 kişiye yukseldi..
üzülmekle olmuya bişiler yapmak lazım ama naapmak gerek:eek:


dipnot:
Her dört kişiden biri yoksulluk sınırında


Türkİye'de açlık sınırının altında yaşayanların sayısı 2004 yılında 909 bin kişiye yükselirken, yoksulluk sınırının altındaki nüfus ise 17 milyon 991 kişiye indi. Buna göre Türkiye'de her dört kişiden biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 14.5 milyon kişi ise günlük 4 dolarla geçiniyor.

Türkiye'de açlık sınırının altında yaşayanların sayısı 2004 yılında 909 bin kişiye yükselirken, yoksulluk sınırının altındaki nüfus ise 17 milyon 991 kişiye indi. Buna göre Türkiye nüfusunun yüzde 1.29'u açlık sınırının, yüzde 25.6'sı ise yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
TÜİK 2004 yılında dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 182 YTL, yoksulluk sınırını da 429 YTL olarak hesapladı.
2004 yılında yapılan çalışmaya göre Türkiye'de 11 bin kişi satınalma gücü paritesine göre 1 doların (78 YTL) altında, 1 milyon 752 bin kişi günlük 2.15 doların (1.68 YTL) 14 milyon 681 bin kişi de 4.3 doların (3.35 YTL) altında bir harcamayla geçiniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2004 Hane Halkı Bütçe Anketi sonuçlarından elde edilen Yoksulluk Çalışmasının sonuçlarını açıkladı. Sonuçlar Türkiye genelinde özellikle yoksulluk oranının kentlere bağlı olarak azalma eğiliminde olduğunu, ancak kırsal kesimde tam bir yoksulluk ve açlık patlaması yaşandığını göster'yor.
Türkiye'de 2001 krizinden sonra uygulanan ekonomik politikalar kentlerdeki açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan nüfusu azalttı. Ancak özellikle tarımsal politikalarda 'reform' adıyla yapılan köklü değişikliklerin kırsal kesimde yoksulluk ve açlığı artırdığını ortaya çıkardı.
KIRSAL KESİMDE AÇLIK ARTIYOR
TÜİK'in çalışmasına göre 2003 yılında 894 bin olan Türkiye genelindeki açlık sınırının altında yaşayan nüfus, 2004 yılında 909 bine yükseldi. Kentlerde açlık sınırının altındaki nüfus 311 binden 269 bine inerken, kırsal kesimde bu sayı 640 bine yükseldi. Açlık (gıda yoksulluğu) çekenlerin Türkiye genelinde yüzde 1.29 olan nüfusa oranı değişmezken, kentlerde yüzde 0.74'ten yüzde 0.62'ye inen bu oran kırsal kesimde ise yüzde 2.15'ten 2.36'ya yükseldi. Kırsal kesimde açlık oranı 2001 krizinin hemen ertesinde; 2002 yılında yüzde 2.01 olarak belirlenmişti.
Türkiye genelinde 2003 yılında 19 milyon 458 bin kişi olarak belirlenen yoksulluk (gıda ve gıda dışı) yoksulluk sınırının altında yaşayanların sayısı 2004 yılında 17 milyon 991 bin kişiye geriledi. Ancak bu gerileme tümüyle kentlerdeki yoksul sayısının 9 milyon 377'den 7 milyon 146'ye gerilemesinden kaynaklandı. Kırsal kesimde ise bu sayı 10 milyondan 10 milyon 846 bin kişiye ulaştı.
Türkiye genelinde 2003 yılında yüzde 28.12 olan yoksulluk oranı yüzde 25.6'ya indi. Bu oran kentlerde yüzde 22.3'ten yüzde 16.57'ye kadar gerilerken, kırsal kesimde yüzde 37.13'ten yüzde 39.97'ye yükseldi.
TÜİK'in belirlemelerine göre Türkiye'de 9 milyon 967 bin kişi göre mutlak yoksulluk sınırında yaşıyor. Mutlak yoksulluk sınırındakilerin Türkiye genelinde yüzde 14.18 olan nüfusa oranı. Kentlerde yüzde 8.34'e inerken kırsal kesimde ise yüzde 23.48'e çıktı. Söz konusu oran 2003 yılında Türkiye geneli için yüzde 15.51, kentler için yüzde 11.26 ve kırsal kesim için de yüzde 22.08 olarak hesaplanmıştı.



TIKLA
 
sesimizi duyurmalıyız ama nasıl?
 
bizim yapabileceğimiz fazla bir şey göremiyorum
AMA devletin bu konuda yapması gereken çok şey olduğu kesin
 
zaten şahıs olarak bi yere kadar yardım edebiliriz ama devlet desteği ile çok daha büyük ve rahat olur bu
 
bence var....

FLeTCh®' Alıntı:
bizim yapabileceğimiz fazla bir şey göremiyorum
AMA devletin bu konuda yapması gereken çok şey olduğu kesin

eğri oturup doğru konuşalım!.... bence var!.... hem de hackhell olarak bile!.... bakınız forumu kullanan bir çok üye arkadaşımız var.... bunların bir kısmı internet cafelerden foruma giriyor.... sağındaki ve solundaki 11-12 yaşındaki çocuklara bir kez dönüpte " okulda olman gereken bir saatte burada işin ne diye soruyor muyuz?.... oysa AB ile müzakerelerin her aşamasında ve her geçen gün kalifiye elemana ve meslek sahibi insana ihtiyacımız var.... peki bu gençler ve çocuklar hayatlarının en verimli çağında nerdeler?.... kısaca herkesin yapacağı bir şeyler muhakkak vardır.... tek sorun: " ben ne yapabilirim? " sorusunu kendine sorabilmesidir...
 
gerilla_21' Alıntı:
zaten şahıs olarak bi yere kadar yardım edebiliriz ama devlet desteği ile çok daha büyük ve rahat olur bu
devletten bişi beklemek ne kadar doğru? bireysel diil ama topluluk olaraktan bişiler yapabiliriz​
 
kimse düzgün vergi ödemiyor adam zannediyorki vergi vermeyince kazanıyorum

eşit gelir dagılımı yok

bu konuda aslında sivil toplum örgütleri bir şeyler yapabilir
 
türkiye gsyih oranlarına bakıldığında bir artış gözükmektedir fakat yoksul dahada yoksullaşıyo zengin dahada zenginleşiyo yani artık bu ülkede gsyih oranına bakılmayacağı için devletin de yapabileceği şeyler sınırlı yani olay yatırımın eşit dağıtılmasından geciyor fakat ülkenin doğu ve batı arasındaki kaynak farklılığından ve siyasi durumundan buda mümkün olmayacağına göre resmen kitlenmişizzz:(
 
perteklim' Alıntı:
eğri oturup doğru konuşalım!.... bence var!.... hem de hackhell olarak bile!.... bakınız forumu kullanan bir çok üye arkadaşımız var.... bunların bir kısmı internet cafelerden foruma giriyor.... sağındaki ve solundaki 11-12 yaşındaki çocuklara bir kez dönüpte " okulda olman gereken bir saatte burada işin ne é diye soruyor muyuz?.... oysa AB ile müzakerelerin her aşamasında ve her geçen gün kalifiye elemana ve meslek sahibi insana ihtiyacımız var.... peki bu gençler ve çocuklar hayatlarının en verimli çağında nerdeler?.... kısaca herkesin yapacağı bir şeyler muhakkak vardır.... tek sorun: " ben ne yapabilirim? " sorusunu kendine sorabilmesidir...
kusura bakmassan içimden bi oha dedim..
acaip detaya takılmışın ama bi yandanda haklısın.. :ter:
 
peki hh olarak ne yapabiliriz???
varmı bi fikri olan???
 
bence özel firmalara vergi baskısı yapılıp yatırımları türkiyenin 4 bir yanına dağıtmak lazım gelir seviyesi düşük yerlerde yatırım yapanlardan daha düşük vergi alınır bu en azından milli gelirin var olan gelirinin eşit paylaşımına neden olur
 
FLeTCh®' Alıntı:
bizim yapabileceğimiz fazla bir şey göremiyorum
AMA devletin bu konuda yapması gereken çok şey olduğu kesin



var.abi hem de bal gibi var.devlet kim ya?biziz devlet ayrıca herşeyi devletten bekler olduk.buna hazıra konmak denir.devlet de bir yere kadar yapabiliyo.bende daha önce buna benzer bie çağrıda bulunmuştum,("okuyamayan çocukların eğitime kazandırabilmemeiz için birşeyler yapalım"diye)ama sallayan olmadı.
 
arkadaşlar yapılabilecek en etkili şey vergiden kacıranları ihbar etmek bence. asgari ücret kazanabilen kuyumcular. açlık sınırının altında doktorlar işçisinden az kazanan fabrikatörler her yıl zarar eden marketlerolduğu sürece devletten fazla birşey beklenemez. maliye bakanlığının ihbar hattı var yanılmıyosam internette.
resmi rakamlara göre %80 vergi kaçağı var ülkede ama bu bence en az tahmin edilenin 2 katı. ihbar olursa mecburen peşine düşerler diye düşünüyorum.
 
peki o zaman az maaş alanlara da biz maaş verelim
sorunun temeli eğitim değil devletin yaptığı harcamalardan kaynaklanıyor
o yüzden yapabileceğimiz fazla bir şey yok

vergilerini ödemeyenler kendilerinden utansınlar :mad: (devletimizi zor durumda bıraktıkları için)
 
HAYAT GERÇEKTEN ÇOK ACIMASIZ BİRİLERİNE KARŞI FAKAT BİZLERDE ŞUÇ ORTAGIYIZ BUNA NEDEN DERSENİZ ;
KİMİLERİ KALKIP 2 MİLYON DOLARA DONUNU SİGORTALATMAYA GİDER KİMİLERİ DE BİR GECE DE ÖMRÜMÜZ DE GÖREMEYECEGİMİZ PARALARI HARCAR BU İNSANLARA YARDIM ETMEYİ DÜŞÜNEN HİÇBİR KİMSE YOK.. DEVLETLER DE BUNLARI GÖRDÜĞÜ HALDE SESSİZ KALMAYA DEVAM EDİYORLAR .. MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ DEDİKLERİ BU OLSA GEREK..
 
ULkemiz icin geLecegimiz icin.. Dinden irktan dusunceden once INSAN oLmak onemLi..
 
yapılacak en basit yollardan biride tasarruf yapmaktır...fazla ekmekleri çöpe değil,boşa akan sular boşa değil,örneğin ssk dan aldığımız fazla fazla ilaçları son kullanma tarihi gelene kadar evde saklamak değil,aç olan insanları düşünerek zevke eğlenceye haddinden fazla harcamayarak olabilir herşey...
anlatmak istediğim bireysel ve duyarlı bir toplum olup hep bana cılığı bırakarak herşey çözülebilir...


bu söylenmeye bilir aslında fakat biz burda bir grup kurduk mahalleden ve şuanda 60 civarındayız ve yoksullara yardım ediyorz her ay bir ailenin evine gidiyoruz...ve verdiğimiz sadece 10 ytl...bu kimin kesesini zarara uğratırkı..
sağ duyulu olmalıyız bu verdiğim öreneği herkes uyguluya bilir dimi..
 
Geri
Üst