Bir eylemcinin kaleminden tükenen Gezi Parkı Eylemi
Gezi Parkı protestosu ile başlayan ve daha sonra sokak çatışmalarına kadar giden eylemlere katılan Can isimli gösterici, Gezi Parkı gerçeği adıyla bir tepki mektubu paylaştı.
Gösterici mektubunda, masum bir eylem olarak başlayan gösterilerin işgale dönüştüğüne vurgu yaparak Öcalan posterlerinin asılmasına da tepki gösterdi. Can isimli gösterici ayrıca parkın her yanını saran siyasi yapılanları da eleştirerek "Dostum hani siyasi değildik?" diye sordu ve 'Eylem filan kalmadı millet kafa çekip sızıyor' ifadelerini kullandı. İşte o yazı...
EYLEM DEĞİL ARTIK İŞGAL OLDU
Merhaba, Gezi Parkı hakkında yazmaya geldim yine.
Bu kez güzel şeyler değil fakat yazacaklarım. Maalesef değil. Bir kere parka dair yanılgıları anlatayım dilim döndüğünce.
Parkta yaptığımız şeyin adı "Eylem" değil artık. Orada olan şeyin adı "İşgal" olmuş durumda. 10. gün bitti. 10 koca gün. Ve biz bir şey yapamadık. Bir şey kazanmayı bırak; doğru dürüst bir şey bile isteyemedik. Bakın, çok önemli bu nokta, bizim isteklerimiz bile belli değil daha. Ve maalesef eylem düşüş sürecine girdi artık.
BIKTIK YORULDUK, POLİS MÜDAHALE ETMEDİ ÇÖKTÜK
Daha önce de belirttim, kendi gözlerimi anlatıyorum ben neredeyse sürekli parkta kalan biri olarak. Düşüş sürecine girdi dedim, neden öyle dediğimi anlatayım. Bıktık bir kere. Yorulduk artık. Her sabah "Gündoğdu Marşı" ile uyanırdı Gezi, bu sabah söylenmedi. Söylense bile çok cılızdı. Belirsizlik bizi yoruyor, yordu. Polis müdahalesi olmadıkça daha da çöktük.
SİYASİ DEĞİLDİK AMA HER YER PARTİ BAYRAĞI
Biz o parkı işgal etmek için mi geldik yoksa parkı halka kazandırmak için mi? Her yere çadırlar kuruldu, her yere. Parkta oturacak yer kalmadı, yürünmüyor. Parkta meydan bile kalmadı doğru düzgün. Direnişçi çadırlarını hadi bir nebze anlarım ama nerede bir siyasi parti var, bir dernek var, bir örgüt var; çadır kurdu parka. Işıklandırdılar çadırları. Her yerdeler. Sodep, Ödp, Tkp, Edp, Dsip ... niceleri daha. Dostum hani siyasi değildik? Parkı işgal ettiniz bildiri dağıtımı yaptığınız çadırlarınızla, oturacak yer kalmadı.
SABAHIN 4ÜNDE BİLDİRİ DAĞITILIYOR
Ben senin bildirini almak için mi geliyorum oraya? Senin propagandalarını dinlemek için mi geliyorum? Yahu arkadaş dün gece saat sabahın 4'ü, gelmiş bana bildiri veriyor Ödp. Tayyip şöyle yapıyor, Akp böyle yapıyor ... direnelim... Lan saat zaten sabahın 4'ü, kıçımızı koyacak yeri zor bulmuşuz, bırak yatmayı. Ben bunları bilmiyor olsam ne bok işim var orada o saatte? Adı duyulmamış, unutulmuş, mazide kalmış ne kadar "Sol" parti varsa kendi reklamı peşinde, bok oldu park.
ARTIK HER KESİM ORDA DEĞİL
Üstüne basa basa "Sol" dedim, açıklayayım.
Hani "Her kesimden herkes orada." var ya, heh işte, o artık değişti.
"Her kesimden herkes orada-ydı."
Artık değiller.
Öcalan posteri açan şerefsizler var çünkü parkta, sayıları hiç de az değil. Bir gece dolaşan kişi en az 5 tane görür o şerefsizin fotoğraflarını. Bdp'nin ihanetine uğruyoruz. Çözüm sürecindeki dostları Tayyip'e yardım ediyorlar orada, sırf ona yardım etmek için geliyorlar oraya, başka açıklaması yok. Dün gece eşek kadar pankart açtılar "İmralı'dan Gezi'ye selam var!" diye.
HER YER ÖCALAN POSTERİ
Eksik olsun selamı. İndirtemiyoruz da o fotoğrafları. Bize kızan kim varsa kendi adıma özür diliyorum o pankartlar - afişler - posterler için. Başaramıyoruz ama. Gelsinler, beraber deneylim. Bir kere yedim Bdp'li dayağı, tekrar yemek gerekirse yine yerim, dert değil. Gezi'de görüştüğümüz arkadaşlar gördüler zaten ne halde olduğumu, dayak arsızı oldum, yine yerim. Ama işe yaramıyor. 2 - 3 saat uğraşıyoruz bir Öcalan posteri indirtmek için. Müzakere ediyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruz, kavga ediyoruz ... iniyor poster, en az 2 saatlik uğraş sonucu.
KAN ÇIKMADAN GİTMEYECEKLER
E 10 dakika sonra tekrar kalkıyor? Ne yapalım biz? Yok mu yapacak bir şey? Var. Oraya geldiklerine pişman edebiliriz onları, o şerefsizin posterlerini bu arkadaşların görünmeyen yerlerine koyup gönderebilecek kişiler var parkta. Ama o zaman da zaten hazırda bekleyen medya "Eylemciler birbirine girdi." diyecek. Demeyecek mi? Diyecek. Tamamen düşeceğiz o zaman. Biz arada kaldık. Orada olan herkes arada kaldı. Dün gece sabahladım, bu sabah ayrıldım, tüm gece boyunca konuştuğum ki varsa, 100 insandan 100 tanesi de rahatsız o posterlerden. Ama süreci anlattım işte size, kan çıkarmadan gitmeyecek densizler. O zaman da eylemciler kötü olacak herkesin gözünde.
ARTIK SADECE SOL VAR ARTIK ÜLKÜCÜLER YOK
Her kesimden insan var-dı. Artık yok. Solcular var artık sadece.
Ben ilk polis dayaklarımı yerken ülkücü dostlar da vardı yanımda. Ben zafer yaptım, onlar bozkurt yaptı, beraber gaz yedik, birbirimizi taşıdık. E ama gitti artık bu adamlar. Günlerdir yoklar. 500 tane Bdp'liyi tek ülkücüye değişmem ben. Bugüne kadar ülkede bir b.. beceremeyen solcular gelip b.. ettiler bu olayı. İlk gün orada ağaçlara sarılan, dertleri sadece doğa olan, ağaçlar olan 19 kişi var, hala parktalar. Onlardan özür diliyorum. Geldik ve b..ettik onların davasını, onların mücadelesini. Solcular olarak neye el atsak b bönüyor zaten Bukowski'nin dediği gibi. Özür dilerim hepsinden.
GELMİYORUM MİTİNGE FİLAN
Bugün miting var.
Yok milyonlar toplanacakmış, şimdi değil de ne zamanmış.
Meydanda parti otobüsü istemiyoruz hocam biz. Ben istemiyorum. Ben orada 10 gündür konuştuğum binlerce kişiden kimse istemiyor. Getirip durmayın şu partileri, bildirileri, dandik gazetelerinizi. Ben yokum bugün mitingde, gelmiyorum. Sabaha kadar da hiç uyumadım zaten, at gibi uyurum geceye kadar, gece kalkıp gelirim yine.
SEN KİMSİN TEMSİLCİM KİM BEN NİYE BİLMİYORUM
Her yerde Gezi Parkı'nın istekler yazılı.
Kafasına esen parti - örgüt - dernek parkın isteklerini yazdırmış afişlere, asmışlar parka.
"Anayasanın Gezi Parkı'nın temsilcileri ile yeniden yazılması." diye madde gördüm be istekler arasında. Böyle bir örgüt bastırmış afişe, asmış oraya. Ruh hastalarına bak, anayasa yazılacakmış Gezi temsilcileri ile beraber. Yavrum sen kimsin? Gezi temsilcileri kim? Yahu orada yaşıyorum ben, benim neden haberim yok? Temsilcimiz mi var bizim? Bizim ne istediğimiz bile belli değil yahu.
BİZİM MÜDÜR VALİ ALDIRACAK GÜCÜMEZ YOK
7 maddelik liste sunulmuş.
Kim sundu - kime sordu - maddeleri kime sordu bilmem fakat b.. kabul edilir. Gezi'de olan kalabalık fazla büyümüş onların gözünde, öyle bir sürü vali - emniyet müdür görevden aldıracak kuvvetimiz yok bizim, bırakalım kör bakmayı. Bunların yüzünden de mağlup olacağız. "Gezi Parkı Projesi İptal Edilsin" de bit işte. Yetsin bu şimdilik. Ama yoook, yıllardır görmediğin kalabalığı sana geldi zannettin ya, hemen rant bekle, haysiyetsizler.
EYLEM FİLAN KALMADI MİLLET KAFAYI ÇEKİP SIZIYOR
O maddelerden hepsi kabul edilmediği zaman yine mağlup sayılacak o halk. Lan tamam Tayyip'e karşıyız falan da karşında da devlet var. Devlet bu. Sen ise işgaldan başka bir şey yapmıyorsun, orada eylem falan yok, çingene panayırı artık orası, işgal ettik bittik halka açacağız dediğimiz yerleri, milletin kafa çekip çekip sızdığı çadırlar dolu etraf, Ankara kan ağlarken halaylar çeken densizler dolu.
GİREMİYOR DEĞİL GİRMİYOR
Bir de barikatlar mevzusu var. Hani polis oraya giremez konuları.
Polis bizi yavru kediler gibi dağıtır oraya girse. Yaptığımız 10 barikatın 8 tanesini aşmak bir panzerin 3 dakikasını almaz. Diğer 2'si de 5 dakika ya sürer - ya sürmez. Hayatında panzer görmemiş, Toma'ya panzer diyen adamlar gaza geliyor orada. Google'a yazıp bakalım panzer nedir. Bir de barikatlara tekrar bakalım sonra. Polis kendi girmiyor oraya. Giremiyor değil, girmiyor. Ya parkta çok çocuk var, bebek var, ihtiyar var diye ya da bunlar nasıl olsa kendi kendi yiyecek diye, bilemiyorum. İkisi de yatıyor benim aklıma.
ALKOL SINIRI AŞAN HERKESİN BİR KAVGASI VAR
İstisnasız her sabah kavga var.
Kadınlar - erkekler - gruplar. Promil sınırını aşan herkesin bir kavgası var. Tuvalet sırasında, yemek sırasında, yer sorununda ... revire durmadan hasta taşınıyor. Ya alkol koması, durmadan kusanlar ya da kavga edip bir yerleri parçalanan tipler. Polis gelmese bile revir çalışıyor yani.
Toz pembe değil orası. Dün ilk kez yemekte kavga çıktığına şahit oldum. İnsanlar yemek kalmadı diye yemekhaneye laf atmaya - bağırmaya başladı. Hani şu bedava yemek dağıtılan yer, oradan bahsediyorum. Hani herkesin gönüllü çalıştığı, halkın getirdiği malzemeler ile o sıcakta ateş önünde yemek pişiren arkadaşlar; heh işte onlara bağırıyorlardı "Madem yemek kalmayacak söyleyin lan, ne diye sıra beklettiniz!" diye. Birbirlerini dövüyorlar olmasın diye ağzının orasına çarpamıyorsun da.
RAKI MASASI FİLAN KURULUYOR
Eskiden içkileri toplardık.
Artık olmuyor zira sayı inanılmaz çoğaldı, hem içen grup sayısı hem de alınan alkol miktarı. Bunlar çoğalınca biz de etkisiz kalıyoruz. Halkındır burası dediğimiz yeri halktan da aldık; ortaya karpuz kesip rakı içiyoruz. Bak sahi ya; rakı masası falan kuruluyor.
BİZİM LİDERİMİZ, TEMSİCİMİZ YOK
Bizim bir liderimiz yok. Bize bir lider lazım. Mehmet Ali Alabora oynadığı banka reklamları yüzünden, Zülfü Livaneli geçmişindeki Chp vekilliği yüzünden, Sırrı Süreyya Önder de Öcalan'a yakınlığı yüzünden istenmiyor.
Bize; bizi bir parti altında falan toplamayacak, teşebbüs etmeyecek, sadece Gezi'yi temsil edecek biri lazım ama bulamadık, çıkaramadık. Her parti rant peşinde koşup böldü de böldü bizi, her kafadan ayrı istekler çıktı. Gir parka, dolaş, en az 50 tane farklı istek var altında farklı partilerin adı olan afişlerde. Oradan bir siktirip gitseler çok daha güzel olacak aslında.
BUNCA YILLIK ALKOLİĞİM
Sıcak bira içiyorlar.
Bunca yıllık alkolik adamım ki aslında değilmişim bak 10 gündür ağzıma sürmedim; lan arkadaş sıcak bira içeceğime bamya suyu içerim be Dertleri o biradan zevk falan almak değil yani. Kafayı bulup ona buna yavşamak. Etraftaki insanlara bak biz içiyoruzu göstermek. İnsan başka türlü sıcak bira içmez çünkü. Güzel güzel konuştu bu sabah bir abi, 6 gibi. Başka bir grupla alkol hakkında konuşurken bizim yanımızdan bir kadın atladı. Bizim Tayyip'den ne farkımız kalırmış yasak dersek, o birasını içip Şerefine Tayyip demeye gelmiş oraya. Hemen arkamda sabaha kadar içip içip, 4 gibi sızıp, 6 gibi uyanınca "Bira var mı?" diye sorup o saatte yeni birasına da başladığını belirteyim bu ablanın. Adam da o kadar naif anlatıyor ki derdini özür dileye dileye. Ama abla sarhoş. Ki dediğim gibi adam taa karşıyla konuşuyordu, lafa atladı bu.
SARHOŞ LAF ANLAMIYOR
Sarhoş ama, laf anlamıyor. Yasaklayamazsınız diyor. Artık en sonunda "Biz yasak demiyoruz, öneri sunuyoruz. Ne kazandık ki kutluyoruz?" dedim ve abla utandı, elinden bira şişesini bırakıp usuuuulca kafasını önüne nah eğdi. Cak cak konuşmaya devam etti yine. Umursamadık artık, ne yapalım. Ne yapalım yani? Sen söyle cidden, biz ne yapacağımızı bilemiyoruz, sen söyle onu yapalım.
Sabah çöp toplayan ekip ilk kez sinirliydi bugün.
Kırık bira şişesini temizlemekten yoruldular. Yerlerden izmarit toplamaktan sıkıldılar. Artık çatlak sesler yükseliyor, görün bunu artık.
Ki işin diğer tarafına geleyim; maddi külfet.
PARA PUL KALMADI
Hadi ben işverenim, işi bırakıp geldim. Millet yıllık izninden kullandı geldi ama oraya, izinler bitiyor. Öğrencilerin finalleri - bütleri başlıyor. Taksim'e ulaşmak kolay değil, ülke gibi şehir İstanbul, insanlar her gün en az 20 lira ulaşım parası veriyor. "Paramız kalmadı akbil doldurmaktan" laflarını duymaya başladım ben çok kişiden. Paralar bitiyor, izinler bitiyor, akbiller bitiyor ama hala bizim ne yaptığımız belli değil, toplan dur.
ANKARA DAYAK YİYOR BİZ HALAY ÇEKİYORUZ
Ankara kan ağlıyor dün gece, onca arkadaşım gözaltına alındı, oralardan doğru etrafa ulaşıp numaramı vermeye, partiden vekillere falan ulaşıp gözaltından adam almaya çalışıyorum ben ama bizim orası halay çekiyor. Anca halay, bir b.. yok başka. Gidip dedim artık, yahu dedim diğer şehirler bizim başlattığımız direnişte kan kusuyor, Ankara perişan, bırakın halayı. "Halay eylemin namusudur, halay durmaz." diyor bana hadsiz. Halay için anayasa falan yazılmış demek.
PARK DÜŞÜYOR.. LAYLAYA VURDU
Dilek balonu denen bir b.. var, o moda oldu. Yak gitsin. İşaret fişeği, yolla gitsin.
Park düşüyor. Park işi sadece laylaya vurdu. Gece 2'den sonra zor yürüyor insanlar alkolden. Hiç bir şey kazanmadığımız halde kazandık havalarına girdik.
İşin kötüsü kazandık havasından bile sıkıldık artık. O bile bitiyor. Gezi düşüyor. Gezi bir tane bile olası bir istek belirtmeden dağılmak üzere.
POİNT OTEL EYLEMCİ YATAĞI OLDU
Taksim Point Hotel var. Zira otel bize kapılarını öyle bir açtı ki; otel resmen bizim.
Lavabo sorun orada, özellikle kadınlar için. Fakat adamlar 3 katta 3 lavabo açtılar, lobileri bize bıraktılar, her yere uzatma kabloları ile çoklu fiş çekmişler, şarj ettik telefonları. Tuvaletler sürekli temizlendi. Gece bir ara gittiğimizde kağıt havlu olması gereken yerde tuvalet kağıtları vardı ve "Kağıt Havlumuz Kalmadı - Kusura Bakmayın." diye not yapıştırmışlardı. Lobinin koltuklarında uyuyordu direnişçiler. O oteli sevelim. Tuvalete her geleni otel müşterisi gibi karşılıyorlar, öyle "iyi hadi geç geç." havaları asla yok. Müthişti.
Fakat yukarıda yazdıklarım gerçek. Beni azıcık bilirsiniz, laf saklayan adam değilim ben, ne görüyorsam, ne düşünüyorsam onları yazdım. Konuştuğum insanların çoğu da katılıyor düşündüklerime.
Orada bir çok insanla tanıştım beni sadece John olarak bilen. Onlara söyledim adımı elbet tanışırken, bu yazı da gerçek adımla bitsin madem.
Gezi'den sevgiler.
Bir eylemcinin kaleminden tükenen Gezi Parkı Eylemi | GÜNDEM | Son Devir
Gezi Parkı protestosu ile başlayan ve daha sonra sokak çatışmalarına kadar giden eylemlere katılan Can isimli gösterici, Gezi Parkı gerçeği adıyla bir tepki mektubu paylaştı.
Gösterici mektubunda, masum bir eylem olarak başlayan gösterilerin işgale dönüştüğüne vurgu yaparak Öcalan posterlerinin asılmasına da tepki gösterdi. Can isimli gösterici ayrıca parkın her yanını saran siyasi yapılanları da eleştirerek "Dostum hani siyasi değildik?" diye sordu ve 'Eylem filan kalmadı millet kafa çekip sızıyor' ifadelerini kullandı. İşte o yazı...
EYLEM DEĞİL ARTIK İŞGAL OLDU
Merhaba, Gezi Parkı hakkında yazmaya geldim yine.
Bu kez güzel şeyler değil fakat yazacaklarım. Maalesef değil. Bir kere parka dair yanılgıları anlatayım dilim döndüğünce.
Parkta yaptığımız şeyin adı "Eylem" değil artık. Orada olan şeyin adı "İşgal" olmuş durumda. 10. gün bitti. 10 koca gün. Ve biz bir şey yapamadık. Bir şey kazanmayı bırak; doğru dürüst bir şey bile isteyemedik. Bakın, çok önemli bu nokta, bizim isteklerimiz bile belli değil daha. Ve maalesef eylem düşüş sürecine girdi artık.
BIKTIK YORULDUK, POLİS MÜDAHALE ETMEDİ ÇÖKTÜK
Daha önce de belirttim, kendi gözlerimi anlatıyorum ben neredeyse sürekli parkta kalan biri olarak. Düşüş sürecine girdi dedim, neden öyle dediğimi anlatayım. Bıktık bir kere. Yorulduk artık. Her sabah "Gündoğdu Marşı" ile uyanırdı Gezi, bu sabah söylenmedi. Söylense bile çok cılızdı. Belirsizlik bizi yoruyor, yordu. Polis müdahalesi olmadıkça daha da çöktük.
SİYASİ DEĞİLDİK AMA HER YER PARTİ BAYRAĞI
Biz o parkı işgal etmek için mi geldik yoksa parkı halka kazandırmak için mi? Her yere çadırlar kuruldu, her yere. Parkta oturacak yer kalmadı, yürünmüyor. Parkta meydan bile kalmadı doğru düzgün. Direnişçi çadırlarını hadi bir nebze anlarım ama nerede bir siyasi parti var, bir dernek var, bir örgüt var; çadır kurdu parka. Işıklandırdılar çadırları. Her yerdeler. Sodep, Ödp, Tkp, Edp, Dsip ... niceleri daha. Dostum hani siyasi değildik? Parkı işgal ettiniz bildiri dağıtımı yaptığınız çadırlarınızla, oturacak yer kalmadı.
SABAHIN 4ÜNDE BİLDİRİ DAĞITILIYOR
Ben senin bildirini almak için mi geliyorum oraya? Senin propagandalarını dinlemek için mi geliyorum? Yahu arkadaş dün gece saat sabahın 4'ü, gelmiş bana bildiri veriyor Ödp. Tayyip şöyle yapıyor, Akp böyle yapıyor ... direnelim... Lan saat zaten sabahın 4'ü, kıçımızı koyacak yeri zor bulmuşuz, bırak yatmayı. Ben bunları bilmiyor olsam ne bok işim var orada o saatte? Adı duyulmamış, unutulmuş, mazide kalmış ne kadar "Sol" parti varsa kendi reklamı peşinde, bok oldu park.
ARTIK HER KESİM ORDA DEĞİL
Üstüne basa basa "Sol" dedim, açıklayayım.
Hani "Her kesimden herkes orada." var ya, heh işte, o artık değişti.
"Her kesimden herkes orada-ydı."
Artık değiller.
Öcalan posteri açan şerefsizler var çünkü parkta, sayıları hiç de az değil. Bir gece dolaşan kişi en az 5 tane görür o şerefsizin fotoğraflarını. Bdp'nin ihanetine uğruyoruz. Çözüm sürecindeki dostları Tayyip'e yardım ediyorlar orada, sırf ona yardım etmek için geliyorlar oraya, başka açıklaması yok. Dün gece eşek kadar pankart açtılar "İmralı'dan Gezi'ye selam var!" diye.
HER YER ÖCALAN POSTERİ
Eksik olsun selamı. İndirtemiyoruz da o fotoğrafları. Bize kızan kim varsa kendi adıma özür diliyorum o pankartlar - afişler - posterler için. Başaramıyoruz ama. Gelsinler, beraber deneylim. Bir kere yedim Bdp'li dayağı, tekrar yemek gerekirse yine yerim, dert değil. Gezi'de görüştüğümüz arkadaşlar gördüler zaten ne halde olduğumu, dayak arsızı oldum, yine yerim. Ama işe yaramıyor. 2 - 3 saat uğraşıyoruz bir Öcalan posteri indirtmek için. Müzakere ediyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruz, kavga ediyoruz ... iniyor poster, en az 2 saatlik uğraş sonucu.
KAN ÇIKMADAN GİTMEYECEKLER
E 10 dakika sonra tekrar kalkıyor? Ne yapalım biz? Yok mu yapacak bir şey? Var. Oraya geldiklerine pişman edebiliriz onları, o şerefsizin posterlerini bu arkadaşların görünmeyen yerlerine koyup gönderebilecek kişiler var parkta. Ama o zaman da zaten hazırda bekleyen medya "Eylemciler birbirine girdi." diyecek. Demeyecek mi? Diyecek. Tamamen düşeceğiz o zaman. Biz arada kaldık. Orada olan herkes arada kaldı. Dün gece sabahladım, bu sabah ayrıldım, tüm gece boyunca konuştuğum ki varsa, 100 insandan 100 tanesi de rahatsız o posterlerden. Ama süreci anlattım işte size, kan çıkarmadan gitmeyecek densizler. O zaman da eylemciler kötü olacak herkesin gözünde.
ARTIK SADECE SOL VAR ARTIK ÜLKÜCÜLER YOK
Her kesimden insan var-dı. Artık yok. Solcular var artık sadece.
Ben ilk polis dayaklarımı yerken ülkücü dostlar da vardı yanımda. Ben zafer yaptım, onlar bozkurt yaptı, beraber gaz yedik, birbirimizi taşıdık. E ama gitti artık bu adamlar. Günlerdir yoklar. 500 tane Bdp'liyi tek ülkücüye değişmem ben. Bugüne kadar ülkede bir b.. beceremeyen solcular gelip b.. ettiler bu olayı. İlk gün orada ağaçlara sarılan, dertleri sadece doğa olan, ağaçlar olan 19 kişi var, hala parktalar. Onlardan özür diliyorum. Geldik ve b..ettik onların davasını, onların mücadelesini. Solcular olarak neye el atsak b bönüyor zaten Bukowski'nin dediği gibi. Özür dilerim hepsinden.
GELMİYORUM MİTİNGE FİLAN
Bugün miting var.
Yok milyonlar toplanacakmış, şimdi değil de ne zamanmış.
Meydanda parti otobüsü istemiyoruz hocam biz. Ben istemiyorum. Ben orada 10 gündür konuştuğum binlerce kişiden kimse istemiyor. Getirip durmayın şu partileri, bildirileri, dandik gazetelerinizi. Ben yokum bugün mitingde, gelmiyorum. Sabaha kadar da hiç uyumadım zaten, at gibi uyurum geceye kadar, gece kalkıp gelirim yine.
SEN KİMSİN TEMSİLCİM KİM BEN NİYE BİLMİYORUM
Her yerde Gezi Parkı'nın istekler yazılı.
Kafasına esen parti - örgüt - dernek parkın isteklerini yazdırmış afişlere, asmışlar parka.
"Anayasanın Gezi Parkı'nın temsilcileri ile yeniden yazılması." diye madde gördüm be istekler arasında. Böyle bir örgüt bastırmış afişe, asmış oraya. Ruh hastalarına bak, anayasa yazılacakmış Gezi temsilcileri ile beraber. Yavrum sen kimsin? Gezi temsilcileri kim? Yahu orada yaşıyorum ben, benim neden haberim yok? Temsilcimiz mi var bizim? Bizim ne istediğimiz bile belli değil yahu.
BİZİM MÜDÜR VALİ ALDIRACAK GÜCÜMEZ YOK
7 maddelik liste sunulmuş.
Kim sundu - kime sordu - maddeleri kime sordu bilmem fakat b.. kabul edilir. Gezi'de olan kalabalık fazla büyümüş onların gözünde, öyle bir sürü vali - emniyet müdür görevden aldıracak kuvvetimiz yok bizim, bırakalım kör bakmayı. Bunların yüzünden de mağlup olacağız. "Gezi Parkı Projesi İptal Edilsin" de bit işte. Yetsin bu şimdilik. Ama yoook, yıllardır görmediğin kalabalığı sana geldi zannettin ya, hemen rant bekle, haysiyetsizler.
EYLEM FİLAN KALMADI MİLLET KAFAYI ÇEKİP SIZIYOR
O maddelerden hepsi kabul edilmediği zaman yine mağlup sayılacak o halk. Lan tamam Tayyip'e karşıyız falan da karşında da devlet var. Devlet bu. Sen ise işgaldan başka bir şey yapmıyorsun, orada eylem falan yok, çingene panayırı artık orası, işgal ettik bittik halka açacağız dediğimiz yerleri, milletin kafa çekip çekip sızdığı çadırlar dolu etraf, Ankara kan ağlarken halaylar çeken densizler dolu.
GİREMİYOR DEĞİL GİRMİYOR
Bir de barikatlar mevzusu var. Hani polis oraya giremez konuları.
Polis bizi yavru kediler gibi dağıtır oraya girse. Yaptığımız 10 barikatın 8 tanesini aşmak bir panzerin 3 dakikasını almaz. Diğer 2'si de 5 dakika ya sürer - ya sürmez. Hayatında panzer görmemiş, Toma'ya panzer diyen adamlar gaza geliyor orada. Google'a yazıp bakalım panzer nedir. Bir de barikatlara tekrar bakalım sonra. Polis kendi girmiyor oraya. Giremiyor değil, girmiyor. Ya parkta çok çocuk var, bebek var, ihtiyar var diye ya da bunlar nasıl olsa kendi kendi yiyecek diye, bilemiyorum. İkisi de yatıyor benim aklıma.
ALKOL SINIRI AŞAN HERKESİN BİR KAVGASI VAR
İstisnasız her sabah kavga var.
Kadınlar - erkekler - gruplar. Promil sınırını aşan herkesin bir kavgası var. Tuvalet sırasında, yemek sırasında, yer sorununda ... revire durmadan hasta taşınıyor. Ya alkol koması, durmadan kusanlar ya da kavga edip bir yerleri parçalanan tipler. Polis gelmese bile revir çalışıyor yani.
Toz pembe değil orası. Dün ilk kez yemekte kavga çıktığına şahit oldum. İnsanlar yemek kalmadı diye yemekhaneye laf atmaya - bağırmaya başladı. Hani şu bedava yemek dağıtılan yer, oradan bahsediyorum. Hani herkesin gönüllü çalıştığı, halkın getirdiği malzemeler ile o sıcakta ateş önünde yemek pişiren arkadaşlar; heh işte onlara bağırıyorlardı "Madem yemek kalmayacak söyleyin lan, ne diye sıra beklettiniz!" diye. Birbirlerini dövüyorlar olmasın diye ağzının orasına çarpamıyorsun da.
RAKI MASASI FİLAN KURULUYOR
Eskiden içkileri toplardık.
Artık olmuyor zira sayı inanılmaz çoğaldı, hem içen grup sayısı hem de alınan alkol miktarı. Bunlar çoğalınca biz de etkisiz kalıyoruz. Halkındır burası dediğimiz yeri halktan da aldık; ortaya karpuz kesip rakı içiyoruz. Bak sahi ya; rakı masası falan kuruluyor.
BİZİM LİDERİMİZ, TEMSİCİMİZ YOK
Bizim bir liderimiz yok. Bize bir lider lazım. Mehmet Ali Alabora oynadığı banka reklamları yüzünden, Zülfü Livaneli geçmişindeki Chp vekilliği yüzünden, Sırrı Süreyya Önder de Öcalan'a yakınlığı yüzünden istenmiyor.
Bize; bizi bir parti altında falan toplamayacak, teşebbüs etmeyecek, sadece Gezi'yi temsil edecek biri lazım ama bulamadık, çıkaramadık. Her parti rant peşinde koşup böldü de böldü bizi, her kafadan ayrı istekler çıktı. Gir parka, dolaş, en az 50 tane farklı istek var altında farklı partilerin adı olan afişlerde. Oradan bir siktirip gitseler çok daha güzel olacak aslında.
BUNCA YILLIK ALKOLİĞİM
Sıcak bira içiyorlar.
Bunca yıllık alkolik adamım ki aslında değilmişim bak 10 gündür ağzıma sürmedim; lan arkadaş sıcak bira içeceğime bamya suyu içerim be Dertleri o biradan zevk falan almak değil yani. Kafayı bulup ona buna yavşamak. Etraftaki insanlara bak biz içiyoruzu göstermek. İnsan başka türlü sıcak bira içmez çünkü. Güzel güzel konuştu bu sabah bir abi, 6 gibi. Başka bir grupla alkol hakkında konuşurken bizim yanımızdan bir kadın atladı. Bizim Tayyip'den ne farkımız kalırmış yasak dersek, o birasını içip Şerefine Tayyip demeye gelmiş oraya. Hemen arkamda sabaha kadar içip içip, 4 gibi sızıp, 6 gibi uyanınca "Bira var mı?" diye sorup o saatte yeni birasına da başladığını belirteyim bu ablanın. Adam da o kadar naif anlatıyor ki derdini özür dileye dileye. Ama abla sarhoş. Ki dediğim gibi adam taa karşıyla konuşuyordu, lafa atladı bu.
SARHOŞ LAF ANLAMIYOR
Sarhoş ama, laf anlamıyor. Yasaklayamazsınız diyor. Artık en sonunda "Biz yasak demiyoruz, öneri sunuyoruz. Ne kazandık ki kutluyoruz?" dedim ve abla utandı, elinden bira şişesini bırakıp usuuuulca kafasını önüne nah eğdi. Cak cak konuşmaya devam etti yine. Umursamadık artık, ne yapalım. Ne yapalım yani? Sen söyle cidden, biz ne yapacağımızı bilemiyoruz, sen söyle onu yapalım.
Sabah çöp toplayan ekip ilk kez sinirliydi bugün.
Kırık bira şişesini temizlemekten yoruldular. Yerlerden izmarit toplamaktan sıkıldılar. Artık çatlak sesler yükseliyor, görün bunu artık.
Ki işin diğer tarafına geleyim; maddi külfet.
PARA PUL KALMADI
Hadi ben işverenim, işi bırakıp geldim. Millet yıllık izninden kullandı geldi ama oraya, izinler bitiyor. Öğrencilerin finalleri - bütleri başlıyor. Taksim'e ulaşmak kolay değil, ülke gibi şehir İstanbul, insanlar her gün en az 20 lira ulaşım parası veriyor. "Paramız kalmadı akbil doldurmaktan" laflarını duymaya başladım ben çok kişiden. Paralar bitiyor, izinler bitiyor, akbiller bitiyor ama hala bizim ne yaptığımız belli değil, toplan dur.
ANKARA DAYAK YİYOR BİZ HALAY ÇEKİYORUZ
Ankara kan ağlıyor dün gece, onca arkadaşım gözaltına alındı, oralardan doğru etrafa ulaşıp numaramı vermeye, partiden vekillere falan ulaşıp gözaltından adam almaya çalışıyorum ben ama bizim orası halay çekiyor. Anca halay, bir b.. yok başka. Gidip dedim artık, yahu dedim diğer şehirler bizim başlattığımız direnişte kan kusuyor, Ankara perişan, bırakın halayı. "Halay eylemin namusudur, halay durmaz." diyor bana hadsiz. Halay için anayasa falan yazılmış demek.
PARK DÜŞÜYOR.. LAYLAYA VURDU
Dilek balonu denen bir b.. var, o moda oldu. Yak gitsin. İşaret fişeği, yolla gitsin.
Park düşüyor. Park işi sadece laylaya vurdu. Gece 2'den sonra zor yürüyor insanlar alkolden. Hiç bir şey kazanmadığımız halde kazandık havalarına girdik.
İşin kötüsü kazandık havasından bile sıkıldık artık. O bile bitiyor. Gezi düşüyor. Gezi bir tane bile olası bir istek belirtmeden dağılmak üzere.
POİNT OTEL EYLEMCİ YATAĞI OLDU
Taksim Point Hotel var. Zira otel bize kapılarını öyle bir açtı ki; otel resmen bizim.
Lavabo sorun orada, özellikle kadınlar için. Fakat adamlar 3 katta 3 lavabo açtılar, lobileri bize bıraktılar, her yere uzatma kabloları ile çoklu fiş çekmişler, şarj ettik telefonları. Tuvaletler sürekli temizlendi. Gece bir ara gittiğimizde kağıt havlu olması gereken yerde tuvalet kağıtları vardı ve "Kağıt Havlumuz Kalmadı - Kusura Bakmayın." diye not yapıştırmışlardı. Lobinin koltuklarında uyuyordu direnişçiler. O oteli sevelim. Tuvalete her geleni otel müşterisi gibi karşılıyorlar, öyle "iyi hadi geç geç." havaları asla yok. Müthişti.
Fakat yukarıda yazdıklarım gerçek. Beni azıcık bilirsiniz, laf saklayan adam değilim ben, ne görüyorsam, ne düşünüyorsam onları yazdım. Konuştuğum insanların çoğu da katılıyor düşündüklerime.
Orada bir çok insanla tanıştım beni sadece John olarak bilen. Onlara söyledim adımı elbet tanışırken, bu yazı da gerçek adımla bitsin madem.
Gezi'den sevgiler.
Bir eylemcinin kaleminden tükenen Gezi Parkı Eylemi | GÜNDEM | Son Devir