BiR bakın arkadasLar önemLi...

BeoWuLF_

New member
O kadar kesmiştim ki umudu... Bu gençlik boş, bomboş, görmüyorlar, algılamıyorlar derken... 10 Kasım günü sesini duyurdu Duru Yavan. Pırıl pırıl bir 10. sınıf öğrencisi, tüylerim diken diken, gözlerimi yaşla ve göğsümü gurur ve umutla doldurdu. Evet o, denizde bir su damlası belki, ama var, iyi ki var! Tekrar teşekkür ederim Duru, sana ve ailene içime tekrar umut, tekrar mücadele gücü verdiğin için, alnından öpüyorum!

Gururla paylaşmak isterim arkadaşlar;



Sevgili Ata’m;



Bugün 10 Kasım, bak hepimiz toplandık senin için, konuşmamamız için belki defalarca uyarı aldık bu sessiz halimize gelene kadar; çünkü aklımız burada değil, hiç bir zaman da olmadı sanırım.



Bizimle gurur duyabilirsin Ata’m çünkü hepimiz “Saat dokuzu beş geçe Ata’m Dolmabahçe’de...” şiirini ezbere biliyoruz ve emin olabilirsin ki, hangimize “Atatürk kimdir?” diye sorulsa; hemen; “Atatürk 1881 yılında Selanik’te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi’dir İlkokulu....”



Hepimiz, matematik öğretmenin sana “Kemal” adını verdiğini biliriz, hepimiz ilkelerini ezbere sayabiliriz, milliyetçilik, cumhuriyetçilik, laiklik...



Ama açıkçası hangimiz bu sözcüklerin içini doldurabiliriz, emin değilim. Okulumuz ve ailelerimiz bize bakıp duygulanıyor, İstiklal marşını söylerken sesimiz öyle gür çıkıyor ki... Uyarı almadan ağzımızı bile oynatmıyoruz İstiklal Marşı’nda...



Her gün “Türküm, doğruyum çalışkanım..” diye başlarken güne, ilk derste kolaylıkla yalan söyleyebiliyoruz. Küçüklerle dalga geçiyoruz, onlara bağırınca kendimizi büyük sanıyoruz... Hiç öğrenemedik Ata’m, asıl büyüklüğün ne demek olduğunu... “Saygısızlığın, tecavüzün küçüğü, büyüğü yoktur.” demiştin. Büyüklere olan saygımızı ise bilmek bile istemezsin.



Ülkemiz nasıl diye sorarsan, her toprak parçası avuç avuç satılıyor, biz uyuyoruz... Dahili ve harici düşmanlar için uyarmıştın bizi... Harici düşmanlarımız, dahili düşmanlarımızın yanında hiç kalır oldu artık... Devletimizin elini kolunu bağlıyorlar, inanmıyoruz. Demiştin ya “Ne kadar zengin ve refah olursa olsun, istiklalden mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık sayılmaz!” Biz ne zenginiz, ne refah içinde yaşıyoruz, ne de gerçekten bağımsız bir ülkeyiz. Bırak ilerlemeyi, biz her gün geriliyoruz. Kurtuluş Savaşı’nda ülkesini korumak için çalışan kadınlarımızın torunları, şimdi ülkelerini satıyorlar para için... Haysiyetimize, ruhumuza, kan dolu topraklarımıza saygımız kalmadı.



Biz sadece deri koltuklarımızda son model telefonlarımızla mesajlaşmayı bilir olduk. “Türk, övün, çalış, güven...” demiştin bize. Biz kendimizi övmekten, çalışmaya zaman bile bulamıyoruz. Öyle büyük posterlerini asıyoruz ki odalarımıza sınıflarımıza, o kadar kocaman ki heykellerin, herkes arkasına saklanıyor şimdi. Milliyetçiyim diyen arkadaşlarımız, Türk olmayanları öldürmek sanıyorlar milliyetçiliği. Anlayamadık Ata’m, duyduk ama duymamış gibi yaptık senin “Yurtta sulh, cihanda sulh!” diye bağıran sesini! Önce insanları sevmemiz gerektiğini anlattın, anlamak istemedik. Sadece kendimizi düşünür olduk. Dinimizi sömürdüler, inançlarımızı harcadılar, sustuk... Soydular ülkemizi, göz yumduk... “Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, zihinledir.” demiştin, biz her sarıklıyı değil her bıyıklıyı hoca sayar olduk...



Bugün 10 Kasım ve ben bugün sana tüm arkadaşlarımın ve öğretmenlerimin adına söz veriyorum. Artık bitecek bu cahillik, bu uyku bitecek! Artık bileceğiz İstiklal Marşı’nın önemini, düşünerek basacağız toprağımıza, altındaki şehitlerimizi incitmemek için... Ata’m! Biz gençler, Türk istiklal ve Cumhuriyeti'nin ebedi bekçileriyiz! Bütün kuvvetimizi senden, topraklarımızın altında yatan şehitlerimizden ve cumhuriyetimizden alıyoruz! En kıymetli hazinemiz bize el ele verip armağan ettiğiniz Türkiye Cumhuriyeti’dir!



Biz gençler, başını öne eğmeyen, kolu bükülmeyen biz gençler bu cumhuriyeti ilelebet müdafaa ve muhafaza edeceğiz. Bu emanetimize yönelen tüm dahili ve harici tecavüzler göğsümüze çarpıp paramparça olacak! Hangi durumda olursak olalım son gücümüzü tüketene, son nefesimizi verene kadar çalışıp, ülkemizi savunacağız! Sen rahat uyu, çünkü biz uyandık artık!



Arkadaşlar, yurdumuza alçakları uğratmayalım sakın! Siper edelim gövdemizi dursun bu hayasızca akın! Dursun artık...
 

mehmetkir

New member
“Türk, övün, çalış, güven...” demiştin bize. Biz kendimizi övmekten, çalışmaya zaman bile bulamıyoruz.
bu cümleyi gerçekten düşünmek gerek..
 

ße YouRSeLF

New member
Bİz TÜrk GenÇlerİnden Bİ Cacik Olmaz ArkadaŞlar Kendİnİzden Pay BİÇİn Ben Öyle Yapiyorum :)

Lafim Genele Özele Almak İsteyen Alabİlİr
 

alpercan32

New member
Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm fertlerinin yapması gereken bir öz eleştiri.:clap:clap

Böyle düşünen gençlerin onlara, yüzlere, yüzbinlere ulaşmasını dilerim.
 

HTML

Üst