Lolo Tuğba olarak şöhreti yakalayan şarkıcı Tuğba Özerk ile yeni albümünü yaptığı firmasında güzel bir söyleşi gerçekleştirildi.
Özerk, para kazanmak için ne savaşlar verdiğini anlatırken, kolay yoldan üne kavuşanlara da çattı...
- Müziğe ne zaman başladınız ?
- İki buçuk yaşımdayken sesimin farkına varmışlar, yedi yaşındayken de TRT çocuk korosuna sokmuşlar beni. On iki yaşında da Sezen Aksu ile bir çalışmam oldu. TRT'de Sezen Aksu'nun arkasında vokal oldum yılbaşı akşamı, bana çok ilgi gösterdiler. Sonra, kolejde okumak üzere İzmir'e geri döndüm. Hem okuyor, hem de İngilizce eğitimi alıyordum. Ortaokuldan sonra konservatuvara girdim, tiyatro eğitimi de aldım. Ondokuz yaşımda İstanbul'a gittim, vokalistlik günlerim başlamış oldu. Birçok ünlü sanatçıyla çalıştım: Ege, Deniz Seki, bazen de sadece para için ismini bilmediğim şarkıcıların da albüm kayıtlarında vokal yaptım.
-Genç yaşta iş hayatına atıldınız yani...
-Tabii, İngilizcem iyi olduğundan bir süre tercümanlık da yaptım. O sıralar çok büyük bir dünya starı olan Ricky Martin'e yakın tercümanlık yaptım ve o kadar heyecanlandım ki İngilizce'yi unuttum. İzmir'e geldiği zaman bana, "Ricky Martin'e tercümanlık yapar mısın?" dediklerinde, heyecandan bayılıyordum. Hem çok yakışıklı hem de çok güçlü bir enerjisi vardı ve ben onsekiz yaşındaydım. Bana ilk sorusu, "Yemekte ne var?" oldu, ben de ona 'One minute' dedim. Sanki bir an dilim tutuldu. Onun sahne arkasında bulunmak, ondan süper bir elektrik almak, size gülmesi çok mükemmeldi yani. Bu arada var gücümle para kazanmak istiyordum. Çeşme'de otellerde caz söyledim, piyanoyla özel gecelerde yabancı dil şarkılar söylüyordum. Gece kulüplerinde şarkı söylüyordum. Hafta sonları ünlülerin çıktığı yerde, hafta arası pek ünlü olmayan biz şarkıcılar çıkıyorduk. İlk albümümü 2003 yılında çıkarttım. Asıl beni ünlü yapan albüm 2005'te çıkarttığım 'Lolo' idi. Bu şarkım bir anda patladı ve ben artık 'Lolo Tuğba' idim. Şimdi de yeni bir albüm ve yeni bir tarz ile "Aşkın Her Hali"ni yaptım. Dokuz şarkının sözü müziği bana ait. Bir tane dışarıdan aldım.
-Şarkılarınızı hangi ruh haliyle besteliyorsunuz?
-Bu albüm öncesi kendimi çok kötü hissediyor, zor bir dönemden geçiyordum. Bazı insanlara kırgınlıklarım vardı. Mutsuzdum, üzgündüm ve yer yarılsa da içine girsem diyordum, hani öyle bir duygu çöker ya insanın içine... Hayattan çekip gitmek istediğim bir anda, 'Gidesim Geldi'yi yazdım. İnanın hayattan çekip gitmek istediğim anlar oldu. İşte o 'Gidesim Geldi' şimdi müzik marketlerde bir milyon sattı ve beni hayata bağladı, benim ve yapımcımın yüzü güldü. Son albümde çıkış şarkım ise 'Bitter Çikolata' sözü ve müziği bana ait çok sevildi. Şu an Türkiye'de internet ortamında en çok ben indiriliyorum. Benim ne kadar üstümü kapatmaya çalışsalar da engellenemez yükselişim sürüyor.
-Sizin çöpe attığınız istemem dediğiniz parçaları alıp okuyanlar varmış...
- Piyasada çok fazla aynı ritm, aynı sözlerde parçalar var. Tabii bu parçalara da talep var ki yapıyorlar. Ben şarkının melodi yapısının, akorlarının ve söyleyen şarkıcının duygu durumunun daha derin ve önemli olmasına inanan bir sanatçıyım. Türkiye'de maalesef hak etmediği halde ünlü olanlar var. Çünkü doksanlardan itibaren pop müziğinde bir arayış vardı bu yüzden hasbelkader gelip ünlü olanlar oldu. Aynı nakaratı tutturanlar işin kolayına kaçıyor. Ben böyle şarkıları beş dakikada yazarım.
-Yeteneği olmadığı ve hak etmediği halde sektörde bir yere gelenler mi var?
-Tabii var. 'Gidesim Geldi' adlı parçamda bu piyasada dönen çarkı da anlatıyor. Yani sahte insanlar, sahte yüzler. Şarkım hayata dair yani. Bizim piyasada kabiliyeti olmayan insanlar şarkı söylüyor ve şarkı yazıyor. Her önüne gelen rant sağlamak için şarkıcılığı kullanıyor. Ses bir Allah vergisidir, bu özel insanlara verilmiş yetenektir, dolayısıyla da bu yeteneksiz insanların çıkıp da şarkı söylemeye çalışmaları beni son derece rahatsız ediyor. Bir sanatçı olarak kulağım rahatsız oluyor.
-Türkiye'den bir dünya starı çıkar mı?..
- Hayır, bizde Türkiye'den bir Madonna çıkmaz, çıkamaz. Bizim adaletlerimiz, ananelerimiz biraz daha farklıdır. Bizde uçlarda yaşayan insanlar dışlanır. Türkiye daha buna hazır değil, baksanıza dizilerde bile artık ikili ilişkiler dejenere edilerek gösterilmeye başlandı. Ben kendi adıma tehlike çanları mı çalmaya başladı diyorum.
- Kendine rakip görüyor musun?
- Rakip olarak birilerini görürsen rakip vardır ama benim maalesef rakibim yok, ben yolumda dümdüz gidiyorum, varsın arkadakiler konuşsun.
