Novace
New member
Grand Palace (Büyük Meydan)
Belçika’nın en çok ilgi çeken yerlerinden bir tanesidir. Bu meydan Belçika’nın merkezi olarak kabul edilebilir. Belediye Binasını, Bira Müzesini, Belçika Şehir Müzesini ve Belediye Sarayı gibi bir çok muazzam yapıyı bir arada Büyük Meydan’da bulabilirsiniz. Dört köşe olan bu meydanda, bazı özel günlerde oluşan kalabalık burada verilen bir konserin ya da gösterinin belirtisidir. Ancak meydanda her zaman bir kalabalık, görme ihtimaliniz var. Gerek Belçikalıların gerekse uzaktan gelen ziyaretçilerin buluşma noktası olan meydan, kafeleri, restoranları ve belli zamanlarda kurulan çiçek pazarının rengarenk görüntüleri ile Belçika’yı Belçika yapan özelliklerden bir tanesidir.
Manneken-pis
1619 yılında yapılmış olan "İşeyen Çocuk" heykeli, bugüne kadar yapılış nedeni ile ilgili olarak sayısız efsanelere konu olmuştur. Belçika’nın simgesi olarak gösterilen bu heykelin ziyaretçiler tarafından ilgi görmesinin bir nedeni ise, heykelin belli zamanlarda değiştirilen kıyafetleridir.
Atomıum
Bir atom çekirdeğinin mikroskobik görüntüsünün 102 metre yüksekliğinde olan boyutudur. Atomıum’un yemyeşil bir parkta olması da bu yapıyı görmek için ayrı bir neden oluşturuyor. Atomıum’un bir eğlenceli tarafı ise, atom çekirdeğinin topaklarına çıkabiliyor olmanızdır. Brüksel’i bir atom çekirdeğinin topaklarından izleyebiliyor olmak size çok hoş bir duygu verecektir.
Çin ve Japon evleri
Belçika’da dikkat çeken bir diğer şey ise karşılıklı bulunan Çin ve Japon mimarisinin iki eseri olan evlerdir.
Cinquantenaire Parkı
Belçika genel anlamda yeşil bir şehirdir. Bir çok yerde rastlayacağınız ağaçlar ve yeşil bir bitki örtüsü sizi şaşırtmasın. Özellikle Cinquantenaıre Parkı gezip dolaşmak içerisinde bulunan Sanat ve Tarih Müzesi’ni, Askeri Müze’yi, Cami’yi, Otomobil Dünyası’nı görebilir, ve yeşil bir doğa içinde derin bir nefes çekmek için ziyaret edebilirsiniz.
Amsterdam
Tüm kenti dolaşan su kanallarıyla ve 17. yüzyıl mimarisiyle dikkat çeken Amsterdam, tarih, kültür, eğlence ya da sakinlik, tatil tercihi ne olursa olsun her türlü turisti memnun edebilen bir yapıya sahiptir. Merkezinde bir milyondan fazla insanın yaşadığı bu eski Avrupa başkenti, Kuzey-Hollanda eyaletindedir ve ismini şehrin güney doğusundan gelip Kuzey Denizi'ne dökülen Amstel Nehri'nden alır. Amsterdam resmi olarak Hollanda'nın başkenti olmasına rağmen, hükümet Hollanda'nın bir diğer şehri olan The Hague'dadır ve kraliçe de burada ikamet eder. Eyalet merkezi ise New York'taki Harlem mahallesine de ismini veren Harleem'dir.
Yılın her dönemi ziyaret edilebileceğiniz Amsterdam'da halkının büyük çoğunluğu Almanca'nın yanında İngilizce de konuşmaktadır. Gene de kışları soğuk geçen şehri gezmek için en güzel mevsim lalerin açtığı ilkbahardır. Bu dönemde ayrıca her yıl 30 Nisan'da Kraliçe Günü (Koninginnedag) şehirde düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanır.
Şehrin 15 km güney batısında bulunan Amsterdam Schiphol Havalimanı dünyanın en işlek havaalanlarından birisidir. Buradan direk Amsterdam Central Station'a giden bir tren bulunmaktadır. Şehrin eski merkeziyle su kenarı arasında yeralan istasyona varmak 15 dakika sürmektedir. Bisikletini yanında götürenler için havalimanı çıkışından 200 metre ileride bisiklet yolları başlamaktadır. Eindhoven Airport ve Rotterdam Airport Amsterdam'daki diğer iki havalimanıdır. Bunlar Amsterdam merkezinden daha uzaktadırlar ve tren istasyonuna ulaşmak için otobüse binmek gerekmektedir.
Amsterdam Rijksmuseum, Stedelijk Müzesi, Rembrandt Evi Müzesi gibi dikkat çekici müzelere sahiptir. Van Gogh'un tablolarından ve çizimlerinden oluşan en geniş koleksiyonun bulunduğu Van Gogh Müzesi ve Anne Frank Evi de sanat severlerin oldukça dikkatini çekmektedir.
Paris
Gezinizin başlangıç noktası olarak Pompidou merkezini alabilirsiniz. 1970-77 tarihleri arasında yapılmış, bir modern sanat müzesi, kütüphane, bir endüstriyel tasarım merkezi ile müzik ve akustik araştırma merkezini içinde barındıran yapının, terasta yer alan restoranından Paris manzarası görülmeye değer. Victor Hugo’nun evinin bulunduğu Place des Vosges’e kadar olan bölgedeki her sokak paris’i bir başka tanıtacaktır size.
Bastille meydanından devam edip St. Martin kanalının kenarında yürüyüş yapmak ve kafelerde mola vermek olmazsa olmazlardan.
St. Louis, ünlü Berthillon dondurmasından tatmak ve en güzel Notre Dame fotoğraflarını çekmek isterseniz mutlaka uğramanız gereken bir bölge. Notre Dame’a doğru devam ederek latin mahallesine ulaşabilirsiniz. bu renkli mahalleden Lüksemburg bahçesine geçerek sakinliğe sığınabilirsiniz. buralara kadar gelmişken içinde Voltaire, Victor Hugo ve daha pek çok düşünür, bilim adamının mezarlarının yeraldığı Pantheon ziyaret edilebilir.
16. bölgede bulunan Musée Marmottan empresyonistleri seven sanatseverleri bekliyor. Seçkin Parislilerin yaşadığı bu semtte dolaşırken sizden başka hiçbir turiste rastlamazsınız. 16. bölgede Passy’deki keşiflerden sonra sonra nehrin karşı yakasında Eiffel’e doğru gidilebilir.
Belçika’nın en çok ilgi çeken yerlerinden bir tanesidir. Bu meydan Belçika’nın merkezi olarak kabul edilebilir. Belediye Binasını, Bira Müzesini, Belçika Şehir Müzesini ve Belediye Sarayı gibi bir çok muazzam yapıyı bir arada Büyük Meydan’da bulabilirsiniz. Dört köşe olan bu meydanda, bazı özel günlerde oluşan kalabalık burada verilen bir konserin ya da gösterinin belirtisidir. Ancak meydanda her zaman bir kalabalık, görme ihtimaliniz var. Gerek Belçikalıların gerekse uzaktan gelen ziyaretçilerin buluşma noktası olan meydan, kafeleri, restoranları ve belli zamanlarda kurulan çiçek pazarının rengarenk görüntüleri ile Belçika’yı Belçika yapan özelliklerden bir tanesidir.
Manneken-pis
1619 yılında yapılmış olan "İşeyen Çocuk" heykeli, bugüne kadar yapılış nedeni ile ilgili olarak sayısız efsanelere konu olmuştur. Belçika’nın simgesi olarak gösterilen bu heykelin ziyaretçiler tarafından ilgi görmesinin bir nedeni ise, heykelin belli zamanlarda değiştirilen kıyafetleridir.
Atomıum
Bir atom çekirdeğinin mikroskobik görüntüsünün 102 metre yüksekliğinde olan boyutudur. Atomıum’un yemyeşil bir parkta olması da bu yapıyı görmek için ayrı bir neden oluşturuyor. Atomıum’un bir eğlenceli tarafı ise, atom çekirdeğinin topaklarına çıkabiliyor olmanızdır. Brüksel’i bir atom çekirdeğinin topaklarından izleyebiliyor olmak size çok hoş bir duygu verecektir.
Çin ve Japon evleri
Belçika’da dikkat çeken bir diğer şey ise karşılıklı bulunan Çin ve Japon mimarisinin iki eseri olan evlerdir.
Cinquantenaire Parkı
Belçika genel anlamda yeşil bir şehirdir. Bir çok yerde rastlayacağınız ağaçlar ve yeşil bir bitki örtüsü sizi şaşırtmasın. Özellikle Cinquantenaıre Parkı gezip dolaşmak içerisinde bulunan Sanat ve Tarih Müzesi’ni, Askeri Müze’yi, Cami’yi, Otomobil Dünyası’nı görebilir, ve yeşil bir doğa içinde derin bir nefes çekmek için ziyaret edebilirsiniz.
Amsterdam
Tüm kenti dolaşan su kanallarıyla ve 17. yüzyıl mimarisiyle dikkat çeken Amsterdam, tarih, kültür, eğlence ya da sakinlik, tatil tercihi ne olursa olsun her türlü turisti memnun edebilen bir yapıya sahiptir. Merkezinde bir milyondan fazla insanın yaşadığı bu eski Avrupa başkenti, Kuzey-Hollanda eyaletindedir ve ismini şehrin güney doğusundan gelip Kuzey Denizi'ne dökülen Amstel Nehri'nden alır. Amsterdam resmi olarak Hollanda'nın başkenti olmasına rağmen, hükümet Hollanda'nın bir diğer şehri olan The Hague'dadır ve kraliçe de burada ikamet eder. Eyalet merkezi ise New York'taki Harlem mahallesine de ismini veren Harleem'dir.
Yılın her dönemi ziyaret edilebileceğiniz Amsterdam'da halkının büyük çoğunluğu Almanca'nın yanında İngilizce de konuşmaktadır. Gene de kışları soğuk geçen şehri gezmek için en güzel mevsim lalerin açtığı ilkbahardır. Bu dönemde ayrıca her yıl 30 Nisan'da Kraliçe Günü (Koninginnedag) şehirde düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanır.
Şehrin 15 km güney batısında bulunan Amsterdam Schiphol Havalimanı dünyanın en işlek havaalanlarından birisidir. Buradan direk Amsterdam Central Station'a giden bir tren bulunmaktadır. Şehrin eski merkeziyle su kenarı arasında yeralan istasyona varmak 15 dakika sürmektedir. Bisikletini yanında götürenler için havalimanı çıkışından 200 metre ileride bisiklet yolları başlamaktadır. Eindhoven Airport ve Rotterdam Airport Amsterdam'daki diğer iki havalimanıdır. Bunlar Amsterdam merkezinden daha uzaktadırlar ve tren istasyonuna ulaşmak için otobüse binmek gerekmektedir.
Amsterdam Rijksmuseum, Stedelijk Müzesi, Rembrandt Evi Müzesi gibi dikkat çekici müzelere sahiptir. Van Gogh'un tablolarından ve çizimlerinden oluşan en geniş koleksiyonun bulunduğu Van Gogh Müzesi ve Anne Frank Evi de sanat severlerin oldukça dikkatini çekmektedir.
Paris
Gezinizin başlangıç noktası olarak Pompidou merkezini alabilirsiniz. 1970-77 tarihleri arasında yapılmış, bir modern sanat müzesi, kütüphane, bir endüstriyel tasarım merkezi ile müzik ve akustik araştırma merkezini içinde barındıran yapının, terasta yer alan restoranından Paris manzarası görülmeye değer. Victor Hugo’nun evinin bulunduğu Place des Vosges’e kadar olan bölgedeki her sokak paris’i bir başka tanıtacaktır size.
Bastille meydanından devam edip St. Martin kanalının kenarında yürüyüş yapmak ve kafelerde mola vermek olmazsa olmazlardan.
St. Louis, ünlü Berthillon dondurmasından tatmak ve en güzel Notre Dame fotoğraflarını çekmek isterseniz mutlaka uğramanız gereken bir bölge. Notre Dame’a doğru devam ederek latin mahallesine ulaşabilirsiniz. bu renkli mahalleden Lüksemburg bahçesine geçerek sakinliğe sığınabilirsiniz. buralara kadar gelmişken içinde Voltaire, Victor Hugo ve daha pek çok düşünür, bilim adamının mezarlarının yeraldığı Pantheon ziyaret edilebilir.
16. bölgede bulunan Musée Marmottan empresyonistleri seven sanatseverleri bekliyor. Seçkin Parislilerin yaşadığı bu semtte dolaşırken sizden başka hiçbir turiste rastlamazsınız. 16. bölgede Passy’deki keşiflerden sonra sonra nehrin karşı yakasında Eiffel’e doğru gidilebilir.
