CounTRy
Gülen Manyak
- Katılım
- 5 Haz 2006
- Mesajlar
- 10,687
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Müdür olduğunu her fırsatta kasılarak dile getirenler yok mu etrafınızda? Hani filmlerde komiklik olsun diye bu tiplemeleri koyarlar. Avrupa Yakası’nın Burhan’ı gibi: “Ben üniversite okudum, ben müdür oldum”. Bu tipler, ne yazık ki gerçekler. Sinir bozmaya, enerji emmeye devam ediyorlar. Şaka gibi. Oyun gibi.
- Ben senin müdürünüm.
“Ne olmuş yani?” demek geliyor insanın içinden. Kendini küçük dağların yaratıcısı, ibrikçibaşı veya “hık deyici” sanan bu müdürcüklere gerçek sorumluluklarını hatırlatmak gerek. Bu kötü patron taklitleri, bağırıp çağırıp, bilgiçlik taslayıp “müdür oldum” sanıyorlar.
İşi, insanlarını iyi tutarak yürütmek zorundalar oysa. Müdür olmak, elemanını desteklemek, geliştirmek demek. Yerine adam yetiştirmek, adamlarının problemini çözmek demek.
- Şunu söyle yapalım.
- Neden?
- Çünkü ben öyle istiyorum.
- ?
- Ben senin müdürünüm
Aslında bu tip müdürler, otoritelerini gösterecek başka yollar bulmakta beceriksizdir. Maslow'un “Elinizdeki tek alet çekiçse, önünüzdeki her şeyi çiviye benzetirsiniz” lafı tam da bu davranışları açıklıyor.
AŞAĞILIK KOMPLEKSİ
Sık sık, yerli yersiz “Ben müdürüm” diyeceksin. Her fırsatta üste çıkacaksın. Ofiste, “Ben konuşurken beni dinleyeceksiniz!” diye haykıracaksın. Başkalarının yanında elemanlarını haksız yere azarlayacak, telefondayken, konuşmayı kesip, uzaktaki elemanına iş buyuracaksın. Herkes duyacak, görecek bunu. Telefonun öbür ucunda bekleyen fark etmediyse, “İşte abicim, müdür olunca işlerini başkalarına yaptırıyorsun böyle” diyerek ona hava atacaksın.
Sonra bunları herkesin 'normal' karşılamasını bekleyeceksin.
Hayır. Bunlar hiç de normal değil.
Psikolojide, benzeri davranışlar, birçok başka nedenle olduğu gibi 'aşağılık kompleksi'yle de açıklanabilir. Kendi başarısızlıklarını, yetersizliklerini örtbas etmek ve başkaları üzerinde güç kazanmak için bir ölçüde - bilinçsiz olarak böyle davranıyor bu müdürcükler. Eğer, yaptıkları da sonuçsuz kalırsa, bu kez psikonevrozlar, hafif sayılabilecek psikolojik rahatsızlıklar da zamanla gelişiyor.
KUKLA YAPIN
O müdür bozuntusunu şikayet etmek hatta ona fiziksel zarar vermek isteyebilirsiniz. Oradan bağırarak kaçmak isteyebilirsiniz. Ama hepsi de onun elini güçlendirir. Ertesi gün karşınıza, “Bana bir şeycikler olmaz, olamaz. Siz siz olun, bana bir şey yapmaya kalkışmayın” mesajıyla çıkar.
Aslında, sabrınız varsa, biraz da oyuncuysanız onun müdürcülük oyununu hemencecik avantaja çevirebilirsiniz. İş yaşamında bu tipleri yönetmek kolaydır. “Bir şey sorabilir miyim?” dersiniz, “Ben bilemedim de...”
Burada önemli olan gerçekten bilip bilmemeniz, gerçekten merak etmeniz falan değildir. Arada bir, onu güçlü hissettirmek lazımdır. “Ben sana muhtacım, iyi ki varsın da beni aydınlatıyorsun. Sen olmasan ne yapardık? Biz resmen bitmiştik” mesajını ki bu doğru değil vermek gerekir. Çünkü o ve egosu bunlarla beslenir.
İşte o zaman onu avucunuza almaya başlarsınız. Kuklanız olur, farkına varmadan. Bir zaman sonra, iş huzurunuzu geri kazanmanız bir yana, o müdürcük de sizi savunur, kollar hale bile gelebilir.
Kaynak: Milliyet İnsan Kaynakları
