BEDELLİ ASKERLİK İSTEYENLER VATAN HAİNİ Mİ?
Türk toplumu için en kutsal görev kuşkusuz ki askerliktir. Zira “peygamber ocağı”dır kışla bizim için.
Öyle ki askerliğini yapmayana kız vermeyiz, askerlikten kaçanları adam yerine koymaz ve hor görürüz. Ama bunun yanı sıra çeşitli sağlık sorunları nedeni ile askere gitmeyen insanlarımızı hedef almaktan hiçte çekinmeyiz.
İşte böylesine kutsal bir görevdir askerlik Türkoğlu’nun gözünde.
Ama şu da bir gerçek ki dünyanın neresine giderseniz gidin, bizdeki gibi uzun süreli askerlik görevinin icra edildiği gelişmiş bir ülke kesinlikle yoktur.
Artık bütün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler koruma ve güvenlik önlemlerini profesyonel askerlerle yapmaktadırlar.
Bizdeki uzun dönem askerlik sistemi gençlerimizin en verimli çağlarının köreltilmesine neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerle ülkemizdeki sistemi kıyasladığımızda asker sayımızın ne kadar yüksek olduğunu görmemiz mümkündür.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün açıklamalarına göre ülkemizde 1 milyon üzeri tecilli, 400 bin civarı da yoklama kaçağı Türk vatandaşı bulunduğu tahmin edilmektedir.
Bu sayının daha fazla olduğu aklı başında herkes tarafından bilinmektedir. Örneğin birçok gençte sırf askere gitmemek için üniversite okumakta ya da farklı yöntemlerle askerliğini ileri bir tarihe ertelemektedir.
Bu ertelemelerin nedeni ise birçok gencin işlerini kaybetme korkusu taşımasındandır. Milyonlarca gencin işsiz olduğu günümüzde iş sahibi olan gençlerinde askerlik sorunu ile karşı karşıya kalması vahim bir durumdur.
Her ne kadar günümüzde bedelli askerlik gündemden düşürülmeye çalışılsa da, bir türlü gündemden düşmemektedir.
Son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Necmettin Erdoğan ve TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün oğlu Mesut Ertürk’ün bedelli askerlik için birliklerine teslim olması ile birlikte bu konu yeniden ülkemiz gündemine gelmiştir.
Hükümet ve Genelkurmay’ın bilindiği gibi bedelli askerlik konusundaki görüşleri gayet açık...
Herhangi bir çalışma yapılmadığı da açıkça ortada. Ama şu da bir gerçek ki bedelli askerlik isteyenleri vatan haini gibi göstermeye çalışanların kendi çocuklarını bir yolunu bulup askerlik görevini rahat bir şekilde icra ettiğine birçok kez şahit olduk.
Yine aynı zamanda birçok gencinde çürük raporu alarak askerlikten yırttığına da defalarca kez şahit olduk.
Her ne olursa olsun Türkiye de askerlik görevini çeşitli nedenlerle erteleyen bir çok gencimizin olduğu aşikârdır.
Türkiye de askerlik görevini çeşitli sebeplerden dolayı erteleyen bir çok kişinin bir araya gelerek oluşturduğu bir platform bulunmaktadır. Askerlik görevinin kutsal olduğunu ancak içinde bulundukları ekonomik şartlardan dolayı daha sonra işsiz kalmamak için askerlik görevini paralı yaparak hem kendi işimizden olmayalım hem de askerlik görevimizi yerine getirelim demektedirler.
Bedelli askerliği isteyen askerliğini henüz yapmayan bu kişiler içinde bulundukları durumu anlatabilmek için oluşturduklarını internet sitesi ile seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Oluşturmuş oldukları bedelliaskerlik2009.net sitenin ana sayfasından yetkililere şu sözlerle seslenmektedirler.
“Sadece ailemize bakabilmek, istihdam sağlayabilmek, vergi verebilmek için bedelli askerlik istiyoruz! Çok mu zor?
Onbinlerce bedelli bekleyen gencin ve ailelerinin sevgisini kazanmak istemez misiniz? Yurt dışına kaçmıyoruz ülkemizi ve ordumuzu seviyoruz ülkemizde kalıyoruz! Hiçbirimiz zengin değiliz çoğumuz memur, doktor, işçi, emekçi insanlardan oluşuyor. Sesimizi duyun lütfen !”
Siteyi ziyaret edenler kendi fikir ve görüşlerini de ekleyerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bütün bu çalışmalardan çoğu yetkilinin haberdar olduğu açıkça ortada ama tüm bunlara rağmen bedelli askerliğin çıkarılması için herhangi bir çalışma da yapılmamaktadır.
Bedelli askerliğin çıkabilmesi için mevcut ihtiyaçtan daha fazla kişinin müracaat ederek celp olması gerektiğini söyleyen Sayın Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e sormak gerekiyor.
1 milyon üzeri askerlik hizmetini yerine getirmemiş insanların var olduğu bir ortamda bu kişilerin askere gitmek istediği takdirde bu kişilerin giderlerini bu kriz ortamında karşılayacak gücümüz var mı dır yok mudur ? Kuşkusuz bu denli yüksek bir rakamın külfeti oldukçada yüksek olacaktır. E bu durumda bedel karşılığında askerlik görevini icra etmek isteyenlere neden kolaylık tanınmamaktadır?
Dünyayı bir deprem gibi sallayan ekonomik kriz ortamında ülkeler sürekli ekonomik paketler sunup durmaktadırlar. Bu kriz paketlerinin toplam değerinin haddi hesabı yoktur. Gelişmekte olan ülkelerde bir çok hükümet insanlarının işini kaybetmemesi için sürekli çözüm yolları araya dursun bizdekiler ise askere gidince işini kaybedecek ya da işletmelerini kapatmak zorunda olacak insanlarımıza bedelli askerliği çok görmektedir.
Oysaki IMF kapısında kredi almak için ter döken yetkililerimiz için bedelli askerlik bulunmaz bir nimettir. İşsiz vatandaş sayımızın her geçen gün artığı günümüzde ek olarak milyonlarca insanımızın işini kaybedeceği düşünüldüğünde açık konuşmak gerekirse ülke bir felakete sürüklenecektir. İşsizliğin her geçen gün arttığı ülkemizde şu gerçeği göz ardı etmemek gerekir. Uzun dönem askerlik yüzünden işsizler ordusuna her geçen gün yeni gençler katılmaktadır. Bedelli askerlik işte böyle bir ortamda bu sorunu önleyebilir. Kendi işlerini kurmuş ya da bir şekilde kendi geleceğini garanti altına almış gençlerimizin işsiz kalmasını önlemek çok da zor bir şey değildir.
Kendi çocuğu şuanda bedelli askerlik yapmakta olan Sayın Başbakan bu gerçeği kendisi hepimizden çok daha iyi bilmektedir. Zira kendi oğlu yurt dışında bulunmasaydı, bedelli askerlik görevinden faydalanamayacaktı. Dahası birçok işleri de aksayacak geri geldiğinde ise eski performansına sahip olamayabilecekti.
Öte yandan Bedelli askerliğin uygulanması ile birlikte devletin elde edeceği geliri de göz ardı etmemek gerekiyor. Hükümet bir an önce askerlikle ilgili gerekli düzenlemelere giderek milyonlarca gencin çığlığına kulak vermelidir.
Aksi takdirde ekonomik kriz ortamında işsizliği artıran yasanın getirdiği sonuçlara katlanmak mümkün olmayacaktır. Her ne kadar Genelkurmay bu talebe sıcak bakmasa da yürütmenin başı olan hükümet toplumun taleplerini göz ardı etmeyerek bu soruna bir önce çözüm bulmalıdır.
Serdar Sadık Şimşek / Cafesiyaset
Türk toplumu için en kutsal görev kuşkusuz ki askerliktir. Zira “peygamber ocağı”dır kışla bizim için.
Öyle ki askerliğini yapmayana kız vermeyiz, askerlikten kaçanları adam yerine koymaz ve hor görürüz. Ama bunun yanı sıra çeşitli sağlık sorunları nedeni ile askere gitmeyen insanlarımızı hedef almaktan hiçte çekinmeyiz.
İşte böylesine kutsal bir görevdir askerlik Türkoğlu’nun gözünde.
Ama şu da bir gerçek ki dünyanın neresine giderseniz gidin, bizdeki gibi uzun süreli askerlik görevinin icra edildiği gelişmiş bir ülke kesinlikle yoktur.
Artık bütün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler koruma ve güvenlik önlemlerini profesyonel askerlerle yapmaktadırlar.
Bizdeki uzun dönem askerlik sistemi gençlerimizin en verimli çağlarının köreltilmesine neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerle ülkemizdeki sistemi kıyasladığımızda asker sayımızın ne kadar yüksek olduğunu görmemiz mümkündür.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün açıklamalarına göre ülkemizde 1 milyon üzeri tecilli, 400 bin civarı da yoklama kaçağı Türk vatandaşı bulunduğu tahmin edilmektedir.
Bu sayının daha fazla olduğu aklı başında herkes tarafından bilinmektedir. Örneğin birçok gençte sırf askere gitmemek için üniversite okumakta ya da farklı yöntemlerle askerliğini ileri bir tarihe ertelemektedir.
Bu ertelemelerin nedeni ise birçok gencin işlerini kaybetme korkusu taşımasındandır. Milyonlarca gencin işsiz olduğu günümüzde iş sahibi olan gençlerinde askerlik sorunu ile karşı karşıya kalması vahim bir durumdur.
Her ne kadar günümüzde bedelli askerlik gündemden düşürülmeye çalışılsa da, bir türlü gündemden düşmemektedir.
Son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Necmettin Erdoğan ve TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün oğlu Mesut Ertürk’ün bedelli askerlik için birliklerine teslim olması ile birlikte bu konu yeniden ülkemiz gündemine gelmiştir.
Hükümet ve Genelkurmay’ın bilindiği gibi bedelli askerlik konusundaki görüşleri gayet açık...
Herhangi bir çalışma yapılmadığı da açıkça ortada. Ama şu da bir gerçek ki bedelli askerlik isteyenleri vatan haini gibi göstermeye çalışanların kendi çocuklarını bir yolunu bulup askerlik görevini rahat bir şekilde icra ettiğine birçok kez şahit olduk.
Yine aynı zamanda birçok gencinde çürük raporu alarak askerlikten yırttığına da defalarca kez şahit olduk.
Her ne olursa olsun Türkiye de askerlik görevini çeşitli nedenlerle erteleyen bir çok gencimizin olduğu aşikârdır.
Türkiye de askerlik görevini çeşitli sebeplerden dolayı erteleyen bir çok kişinin bir araya gelerek oluşturduğu bir platform bulunmaktadır. Askerlik görevinin kutsal olduğunu ancak içinde bulundukları ekonomik şartlardan dolayı daha sonra işsiz kalmamak için askerlik görevini paralı yaparak hem kendi işimizden olmayalım hem de askerlik görevimizi yerine getirelim demektedirler.
Bedelli askerliği isteyen askerliğini henüz yapmayan bu kişiler içinde bulundukları durumu anlatabilmek için oluşturduklarını internet sitesi ile seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Oluşturmuş oldukları bedelliaskerlik2009.net sitenin ana sayfasından yetkililere şu sözlerle seslenmektedirler.
“Sadece ailemize bakabilmek, istihdam sağlayabilmek, vergi verebilmek için bedelli askerlik istiyoruz! Çok mu zor?
Onbinlerce bedelli bekleyen gencin ve ailelerinin sevgisini kazanmak istemez misiniz? Yurt dışına kaçmıyoruz ülkemizi ve ordumuzu seviyoruz ülkemizde kalıyoruz! Hiçbirimiz zengin değiliz çoğumuz memur, doktor, işçi, emekçi insanlardan oluşuyor. Sesimizi duyun lütfen !”
Siteyi ziyaret edenler kendi fikir ve görüşlerini de ekleyerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bütün bu çalışmalardan çoğu yetkilinin haberdar olduğu açıkça ortada ama tüm bunlara rağmen bedelli askerliğin çıkarılması için herhangi bir çalışma da yapılmamaktadır.
Bedelli askerliğin çıkabilmesi için mevcut ihtiyaçtan daha fazla kişinin müracaat ederek celp olması gerektiğini söyleyen Sayın Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e sormak gerekiyor.
1 milyon üzeri askerlik hizmetini yerine getirmemiş insanların var olduğu bir ortamda bu kişilerin askere gitmek istediği takdirde bu kişilerin giderlerini bu kriz ortamında karşılayacak gücümüz var mı dır yok mudur ? Kuşkusuz bu denli yüksek bir rakamın külfeti oldukçada yüksek olacaktır. E bu durumda bedel karşılığında askerlik görevini icra etmek isteyenlere neden kolaylık tanınmamaktadır?
Dünyayı bir deprem gibi sallayan ekonomik kriz ortamında ülkeler sürekli ekonomik paketler sunup durmaktadırlar. Bu kriz paketlerinin toplam değerinin haddi hesabı yoktur. Gelişmekte olan ülkelerde bir çok hükümet insanlarının işini kaybetmemesi için sürekli çözüm yolları araya dursun bizdekiler ise askere gidince işini kaybedecek ya da işletmelerini kapatmak zorunda olacak insanlarımıza bedelli askerliği çok görmektedir.
Oysaki IMF kapısında kredi almak için ter döken yetkililerimiz için bedelli askerlik bulunmaz bir nimettir. İşsiz vatandaş sayımızın her geçen gün artığı günümüzde ek olarak milyonlarca insanımızın işini kaybedeceği düşünüldüğünde açık konuşmak gerekirse ülke bir felakete sürüklenecektir. İşsizliğin her geçen gün arttığı ülkemizde şu gerçeği göz ardı etmemek gerekir. Uzun dönem askerlik yüzünden işsizler ordusuna her geçen gün yeni gençler katılmaktadır. Bedelli askerlik işte böyle bir ortamda bu sorunu önleyebilir. Kendi işlerini kurmuş ya da bir şekilde kendi geleceğini garanti altına almış gençlerimizin işsiz kalmasını önlemek çok da zor bir şey değildir.
Kendi çocuğu şuanda bedelli askerlik yapmakta olan Sayın Başbakan bu gerçeği kendisi hepimizden çok daha iyi bilmektedir. Zira kendi oğlu yurt dışında bulunmasaydı, bedelli askerlik görevinden faydalanamayacaktı. Dahası birçok işleri de aksayacak geri geldiğinde ise eski performansına sahip olamayabilecekti.
Öte yandan Bedelli askerliğin uygulanması ile birlikte devletin elde edeceği geliri de göz ardı etmemek gerekiyor. Hükümet bir an önce askerlikle ilgili gerekli düzenlemelere giderek milyonlarca gencin çığlığına kulak vermelidir.
Aksi takdirde ekonomik kriz ortamında işsizliği artıran yasanın getirdiği sonuçlara katlanmak mümkün olmayacaktır. Her ne kadar Genelkurmay bu talebe sıcak bakmasa da yürütmenin başı olan hükümet toplumun taleplerini göz ardı etmeyerek bu soruna bir önce çözüm bulmalıdır.
Serdar Sadık Şimşek / Cafesiyaset