BeŞ Önemlİ Ders

Barbazula

Today I repay my dept
Katılım
5 Ağu 2005
Mesajlar
1,429
Reaction score
0
Puanları
0
Birinci Ve De En Önemli Ders.

Okuldaki İkinci Ayımda, Hocamız Test Sorularını
Dağıttı. Ben Okulun En İyi Öğrencilerinden Biriydim.

Son Soruya Kadar Soluk Almadan Geldim Ve Orada
Çakıldım kaldım. Son Soru Şöyleydi:

"Her gün Okulu Temizleyen Hademe Kadının İlk Adı Nedir?.."
Bu Herhalde Bir Çeşit şaka Olmalıydı. Kadını Yerleri

Silerken Hemen Her gün Görüyordum. Uzun Boylu,
Siyah Saçlı Bir Kadındı. 50'lerinde Falan Olmalıydı.

Ama Adını Nerden Bilecektim Ki!.. Son Soruyu

Yanıtsız Bırakıp Kağıdı Teslim Ettim. Süre Biterken

Bir Öğrenci, Son Sorunun Test Sonuçlarına Dahil

Olup Olmadığını Sordu.

"Tabii Dahil" Dedi, Hocamız... "İş Yaşamınız Boyunca

İnsanlarla Karşılaşacaksınız. Hepsi Bir birinden Farklı

İnsanlar. Ama Hepsi Sizin İlginiz Ve Dikkatinizi Hakeden

İnsanlar Bunlar. Onlara Sadece Gülümsemeniz Ve
'Merhaba' Demeniz Gerekse Bile..."

Bu Dersi Hayatım Boyunca Unutmadım. Hademenin

Adını da... Dorothy idi.

İkinci Önemli Ders Yağmurda Otostop!..
Bir Gece Vakit Gece yarısına Doğru Alabama Otoyolunun
Kenarında Duran Bir Zenci Kadın Gördüm. Bardaktan

Boşanırca Yağan Yağmura Rağmen, Bozulan Arabasının

dışında Duruyor Ve Dikkati Çekmeye Çalışıyordu. Geçen

Her Arabaya El Sallıyordu. Yanında Durdum. 60'lı Yıllarda
Bir Beyazın Bir Zenciye Hem De Alabama'da Yardıma
Kalkması Pek Olağan şeylerden Değildi. Onu Kente

Kadar Götürdüm. Bir Taksi durağına bıraktım. Ayrılırken

ille De Adresimi İstedi Verdim. Bir Hafta Sonra Kapım

çalındı. Muazzam Bir Konsol Televizyon İndiriyordu Adamlar.

Bir De Not Ekliydi, Armağanda...

"Geçen Gece Otoyolda Bana Yardımınıza Teşekkür Ederim.
O Korkunç Yağmur Sadece Elbiselerimi Değil, Ruhumu Da
Sırılsıklam Etmişti. Kendime Güvenimi Yitirmek Üzereydim,

Siz Çıka Geldiniz. Sizin Sayenizde Ölmekte Olan Kocamın

yatağının baş Ucuna Zamanında ulaşmayı Başardım. Biraz

Sonra Son Nefesini Verdi. Tanrı Bana Yardım Eden Sizi Ve
Başkalarına karşılık Beklemeksizin Yardım Eden Herkesi
Kutsasın!.. En İyi Dileklerimle, Bayan Nat King Cole."

Üçüncü Önemli Ders Size Hizmet Edenleri Hep Hatırlayın...

Bir Pastanın Üç Otuz Paraya satıldığı Günlerde 10
yaşında Bir Çocuk Pastaneye Girdi. Garson Kız Hemen

Koştu... Çocuk Sordu:

"Çukulatalı Pasta Kaç Para?.."
"50 Cent!.." Çocuk Cebinden çıkardığı Bozukları Saydı.
Bir Daha Sordu:
"Peki Dondurma Ne Kadar..." "35 Cent" Dedi Garson Kız
sabırsızlıkla... Dükkanda yığınla Müşteri Vardı Ve Kız Hepsine

Tek başına koşturuyordu. Bu Çocukla Daha Ne Kadar Vakit

Geçirebilirdi Ki...Çocuk parasını Bir Daha Saydı Ve

"Bir Dondurma Alabilir Miyim Lütfen" Dedi.
Kız Dondurmayı Getirdi. Fişi tabağın Kenarına Koydu Ve

Öteki Masaya Koştu. Çocuk Dondurmasını Bitirdi. Fişi

Kasaya Ödedi. Garson Kız Masayı temizlemek Üzere

Geldiğinde, Gözleri Doldu Birden. Masayı Sanki Akan

göz yaşlarıyla Temizleyecekti.

Boş Dondurma tabağının Yanında Çocuğun bıraktığı 15
Centlik bahşiş Duruyordu...

Dördüncü Önemli Ders Yolumuzdaki Engeller...
Eski Zamanlarda Bir Kral, Saraya Gelen Yolun Üzerine
Kocaman Bir Kaya Koydurmuş, Kendisi De Pencereye

Oturmuştu. Bakalım Neler Olacaktı?. Ülkenin En Zengin

Tüccarları, En Güçlü kervancıları, Saray Görevlileri Birer

Birer Geldiler, Sabahtan Öğlene Kadar. Hepsi Kayanın

Etrafından Dolaşıp Saraya Girdiler. Pek Çoğu Kralı Yüksek

Sesle Eleştirdi. Halkından Bu Kadar Vergi Alıyor, Ama

Yolları Temiz Tutamıyordu. Sonunda Bir Köylü Çıkageldi.

Saraya Meyve Ve Sebze Getiriyordu. sırtındaki Küfeyi

Yere İndirdi, İki Eli İle Kayaya sarıldı Ve Ikına sıkına
İtmeye başladı. Sonunda Kan Ter İçinde Kaldı Ama,

Kayayı Da Yolun Kenarına Çekti. Tam Küfesini Yeniden

sırtına Almak Üzereydi Ki, Kayanın Eski Yerinde Bir
Kesenin Durduğunu Gördü. Açtı... Kese Altın Doluydu.
Bir De Kralın Notu Vardı İçinde...

"Bu Altınlar Kayayı Yoldan Çeken Kişiye Aittir" Diyordu Kral.

Köylü, Bugün Dahi Pek Çoğumuzun Farkında olmadığı Bir

Ders almıştı.

"Her Engel, Yaşam Koşullarınızı Daha iyileştirebilecek Bir fırsattır...

Beşinci Önemli Ders Önemli Olan Vermektir...
Yıllar Önce Hastanede çalışırken, ağır Hasta Bir Kız
Getirdiler. Tek yaşam şansı Beş yaşındaki Kardeşinden

Acil Kan Nakli İdi. Küçük Oğlan Aynı Hastalıktan Mucizevi
şekilde Kurtulmuş Ve Kanında O hastalığın mikroplarını
Yok Eden bağışıklık oluşmuştu. Doktor Durumu Beş

yaşındaki Oğlana Anlattı Ve Ablasına Kan Verip

vermeyeceğini Sordu. Küçük Çocuk Bir An Duraksadı.

Sonra Derin Bir Nefes Aldı Ve "Eğer Kurtulacaksa,

Veririm Kanımı" Dedi. Kan Nakli yapılırken, ablasının

Gözlerinin içine Bakıyor Ve Gülümsüyordu. Kızın

Yanaklarına Yeniden Renk Gelmeye Başlamıştı, Ama

Küçük Çocuğun Yüzü De Giderek Soluyordu...

Gülümsemesi De Yok Oldu. Titreyen Bir Sesle Doktora
Sordu: "Hemen Mi Öleceğim?.."

Ufaklık, Doktoru yanlış anlamıştı, Ablasına
Vücudundaki Bütün Kanı Verip, Öleceğini düşünüyordu.

Göndericinin Notu :

Eğer burada anlatılanlar sizi hiç bir

şekilde etkilemediyse içinizdeki bazı duyguları

kaybetmişsinizdir.

ASLINDA EN ÖNEMLİ ŞEY, ELİNİZDEKİ DEĞERLERİN

FARKINDA OLUP, KIYMETİNİ BİLMEKTİR... GÜN GELİR

BURUN KIVIRDIĞINIZ ŞEYLERİDE BİR BAKMIŞSINIZ

YİTİRMİŞSİNİZ. SANIRIM HAYTTAKİ EN KÖTÜ ŞEYDE
BU OLSA GEREKKK...

YAŞAMINIZI CİDDİYE ALINNN..!!

RUHUNUZUN GÜNEŞİ HİÇ BATMASIN
 
ben sadece 4.sünü okudum ya hoca anlattı yada nette burda okudum
 
yok yok başka biyerde okumuşsndur bende ilk defa gördüm . gerçekten etkilendim ama işin tuhaf tarafı bugün birçok olayın başımdan geçmiş olması :)
 
ben hepsini okumuştım ,
ama yüzlerce daha okuyabilirim,
çok anlamlı ve ders niteliğinde hikayeler,
emeğine sağlık kardesim
saygılarımla
 
yuregine saglik ben ilk defa okuyorum cok guzel ;)
 
Güzel paylasım elinize saqLIK..
 
Günümüzde bazı değerler kıymetini yitiriyor gürünsede erdemli olmak bence herşeyin üstündedir. Emeğine sağlık güzel şeylerdi.
 
bizimle paykaştığın için çok saoll çk etkileyici teşekkürler
 
eline sağlık çok süperdi
 
çukulatacı çocuğu takdir ettim
eline sağlık
 
Geri
Üst