..єЯDєM..
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
- Katılım
- 20 Nis 2006
- Mesajlar
- 13,704
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
Parmak uçlarımdan kağıda sızan susup, yuttuğum iç çekişlerim. Sensizken sessizim ki yokluğunda bütün seslerim ıpıssız. Dilimin darağacında kurşuna dizdiğim cümleler senin, sustum, sustuğum bütün kelimelerden seni kustum. Boynu bükük paragraflar dizdim kağıtlara, yetim kalmış mısralar karaladım. Satır satır seni kanadım, elim yüzüm kıpkızıl, anlatmak istedim ayrılığa çıktı bütün kelimelerim...
Sen -di li geçmiş zamanım...
Başımda avuçlarım, avuçlarımda aklım içinden seni ayıkladım, içime terledi gözyaşlarım, yutkun(a)madım. Yüzüme vurdu yalnızlığımı yüreğim, kırıldım, kırıldıkça kırka yarıldım, topladım senden kalan kırk parça kırığımı yerine yamadım. Aklımdan ayıkladığım senimi yanıma aldım, ne soğuk işledi içime, ne yağmurdan ıslandım, Ay'ın aydınlatamadığı sokakları bir bir adımladım. Kaldırım taşlarıyla oyun oynadım ;
"seviyor-sevmiyor"
"özlüyor-özlemiyor"
"dönecek-dönmeyecek"
dönmeyeceğini söyleyen dönemeçte meyhaneye rastladım. Kapıyı araladım, şöyle gözden uzağa iki kişilik bir masa ayarladım. Her yerimden çıkarıp seni karşıma aldım. Bir kadeh sana, bir kadeh bana rakıyı ısmarladım;
içtim - seviyor
içtim - sevmiyor
içtim - özlüyor
içtim - özlemiyor
içtim - dönecek
içtim - dönmeyecek
her yudumda biraz daha arttı hasretin özlemin gözümden aktı, ağladım.
ağladım-bağırdım
bağırdım-ağladım
bütün şarkıları sana adadım;
Durma haydi şöyle derinden çal kemancı
" hangi kapıyı çalsam, elimde buruk acı"
Dilim lal oldu karşında konuşamadım, sustum, sustuğum her kelimeden ayrılık kustum;
"Ben artık en hazin şarkıların güftesindeyim
idama mahkum edildi bu yürek yine
kalemi kırık bir aşkın son demindeyim..."
Bir yanımı efkar bastı, öbür yanım zaten sarhoş. Hayaline daldı gözüm, ayır(a)madım.
Ayrılığın hesabını ödeyip usulca masadan kalktım, kolumu yavaşça koluna taktım.
Aydınlanmamış ıslak sokaklarda sabaha bir adım daha yaklaştım. Her adımda sen,
her adım sen, adım sen, sen, bomboş kaldırımlarda bir sen bir de ben.
Sen -di li geçmiş zamanım...
Başımda avuçlarım, avuçlarımda aklım içinden seni ayıkladım, içime terledi gözyaşlarım, yutkun(a)madım. Yüzüme vurdu yalnızlığımı yüreğim, kırıldım, kırıldıkça kırka yarıldım, topladım senden kalan kırk parça kırığımı yerine yamadım. Aklımdan ayıkladığım senimi yanıma aldım, ne soğuk işledi içime, ne yağmurdan ıslandım, Ay'ın aydınlatamadığı sokakları bir bir adımladım. Kaldırım taşlarıyla oyun oynadım ;
"seviyor-sevmiyor"
"özlüyor-özlemiyor"
"dönecek-dönmeyecek"
dönmeyeceğini söyleyen dönemeçte meyhaneye rastladım. Kapıyı araladım, şöyle gözden uzağa iki kişilik bir masa ayarladım. Her yerimden çıkarıp seni karşıma aldım. Bir kadeh sana, bir kadeh bana rakıyı ısmarladım;
içtim - seviyor
içtim - sevmiyor
içtim - özlüyor
içtim - özlemiyor
içtim - dönecek
içtim - dönmeyecek
her yudumda biraz daha arttı hasretin özlemin gözümden aktı, ağladım.
ağladım-bağırdım
bağırdım-ağladım
bütün şarkıları sana adadım;
Durma haydi şöyle derinden çal kemancı
" hangi kapıyı çalsam, elimde buruk acı"
Dilim lal oldu karşında konuşamadım, sustum, sustuğum her kelimeden ayrılık kustum;
"Ben artık en hazin şarkıların güftesindeyim
idama mahkum edildi bu yürek yine
kalemi kırık bir aşkın son demindeyim..."
Bir yanımı efkar bastı, öbür yanım zaten sarhoş. Hayaline daldı gözüm, ayır(a)madım.
Ayrılığın hesabını ödeyip usulca masadan kalktım, kolumu yavaşça koluna taktım.
Aydınlanmamış ıslak sokaklarda sabaha bir adım daha yaklaştım. Her adımda sen,
her adım sen, adım sen, sen, bomboş kaldırımlarda bir sen bir de ben.
aLıntıdır
Ne yalanlarda var,ne hakikatte
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış,
Boşuna gezmişim yok tabiatta,
içimdeki kadar iniş ve çıkış ....
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış,
Boşuna gezmişim yok tabiatta,
içimdeki kadar iniş ve çıkış ....