1001Design
330i ///M3 Design
Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inandığını söyleyen CHP lideri, askeri müdahaleye kesinlikle karşı olduğunu söyledi: Kendim ve partim demokrasi dışında hiçbir sürecin parçası olmayı kabul etmeyeceğiz. Asker askerliğini, siyasetçi de siyasetçiliğini bilecek
Dün Elazığ'da bir miting düzenleyen CHP lideri Baykal'a, bir partili bakır rölyeften portresini hediye etti.
RADİKAL - ANKARA- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, demokrasi vurgusu yaparken, "Ben demokrasiye, milli iradeye, hukukun üstünlüğüne inanıyorum. Hiçbir şekilde bir askeri müdahale olmadan demokrasiyi kendi kalıpları içerisinde işletmemiz gerektiğini biliyorum" dedi. Silahlı kuvvetlerin bağımsızlık, ulusal bütünlük ve hukukun üstünlüğünün güvencesi olduğunu belirten Baykal, "Asker askerliğini, siyasetçi siyasetçiliğini bilecek" diye konuştu.
Önceki gün ATV'de konuşan Baykal özetle şunları söyledi:
ASKERİ MÜDAHALE OLMADAN: (CHP'nin ordu-siyaset ilişkisine bakışıyla ilgili bir soru üzerine) Bizim tartışma götürmez bir şekilde Türkiye'de demokrasi içinde kendi varlığını algılayan ve demokrasi dışında hiçbir arayışla hiçbir ilişkisi olmayan bir siyasi parti olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim. 12 Mart ve 12 Eylül'de CHP çok net bir tavır sergiledi. Ben demokrasiye, milli iradeye, hukukun üstünlüğüne inanıyorum. Hiçbir şekilde bir askeri müdahale olmadan demokrasiyi kendi kalıpları içerisinde işletmemiz gerektiğini biliyorum. Türkiye'de bunun kökleşmesi, bunun kalıcı olması için mücadele ediyorum. Bu mücadelenin nihai zafer noktasına henüz tam gelememiş olduğumuzu görüyorum. Bundan da üzüntü duyuyorum. Bunu sağlamakta hepimize ciddi görevler düştüğü kanısındayım.
TEMEL MUTABAKAT: İktidardaki, muhalefetteki siyasetçilere, Türkiye'deki çeşitli kurumlarda görev yapan insanlara, medyamıza, kamuoyumuza, herkese görev düştüğü kanısındayım. Bunu sağlamalıyız, bu tereddütü atmalıyız kafamızdan. Tabii bunun sağlanması Türkiye'de bir temel mutabakatın ortaya çıkmasına bağlı. Nedir bu temel mutabakat, Türkiye laik, demokratik bir cumhuriyettir. Ulusal bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü tartışmanın bir anlamı yok. Ama bütün bunlar bir tartışma konusu haline gelince rejim istikrarsızlaşıyor. Sıkıntılar çıkıyor.
KABUL ETMEM: Kendim ve partim 'demokrasi dışında hiçbir sürecin parçası olmayı' hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz. Bu silahlı kuvvetlere düşmanlık yapmak anlamına gelmez. Bu coğrafyada silahlı kuvvetlerin çok önemli bir önemi ve işlevi olduğuna inanıyorum. Silahlı kuvvetler bizim bağımsızlığımızın, ulusal bütünlüğümüzün, hukukun üstünlüğünün güvencesi. Asker askerliğini bilecek, siyasetçi siyasetçiliğini bilecek. Siyasetçi asker düşmanlığı yapmayacak. Asker siyasetçiliğe heves etmeyecek. Elbette her kurumumuzun eleştirilecek tarafı vardır. Yargıda da, silahlı kuvvetlerde de vardır. Bunu söyleme gereği duyuyorum. İçinde bulunduğumuz ortamda silahlı kuvvetlere Türkiye'nin sahip çıkması gerektiğine inanıyorum.
ÇATIŞTIRILMAMALI: Cumhuriyet ile demokrasi çatıştırılmak isteniyor. Cumhuriyetin olanakları ile demokrasiyi kaldırmak istiyorlar. Bu yanlış bir şey; Cumhuriyet ile demokrasi çatışmamalıdır, birbiriyle kaynaşmalıdır. Laikliğe yönelik tehdit ve tehlikeler de var.
YAŞ KOMPLEKSİM YOK: Başbakan, 'Baykal'ın yaşı 70, ama siyasi etikten nasibini almamış' demiş. Şimdi neresinden tutayım bunun. Bir insanın yaşını, hastalığını, kişisel kendi iradesi dışında oluşan özelliklerini siyasi tartışma konusuna çekmek yakışıksızdır. Benim yaşımla ilgili kompleksim yok. Henüz 70 olmadım. Allah nasip ederse olurum, olmaktan da mutluluk duyarım. Bunlar önemli değil, 68 olmuş, 70 olmuş, yarın sen de olacaksın Sayın Tayyip Erdoğan.
Dün Elazığ'da bir miting düzenleyen CHP lideri Baykal'a, bir partili bakır rölyeften portresini hediye etti.
RADİKAL - ANKARA- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, demokrasi vurgusu yaparken, "Ben demokrasiye, milli iradeye, hukukun üstünlüğüne inanıyorum. Hiçbir şekilde bir askeri müdahale olmadan demokrasiyi kendi kalıpları içerisinde işletmemiz gerektiğini biliyorum" dedi. Silahlı kuvvetlerin bağımsızlık, ulusal bütünlük ve hukukun üstünlüğünün güvencesi olduğunu belirten Baykal, "Asker askerliğini, siyasetçi siyasetçiliğini bilecek" diye konuştu.
Önceki gün ATV'de konuşan Baykal özetle şunları söyledi:
ASKERİ MÜDAHALE OLMADAN: (CHP'nin ordu-siyaset ilişkisine bakışıyla ilgili bir soru üzerine) Bizim tartışma götürmez bir şekilde Türkiye'de demokrasi içinde kendi varlığını algılayan ve demokrasi dışında hiçbir arayışla hiçbir ilişkisi olmayan bir siyasi parti olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim. 12 Mart ve 12 Eylül'de CHP çok net bir tavır sergiledi. Ben demokrasiye, milli iradeye, hukukun üstünlüğüne inanıyorum. Hiçbir şekilde bir askeri müdahale olmadan demokrasiyi kendi kalıpları içerisinde işletmemiz gerektiğini biliyorum. Türkiye'de bunun kökleşmesi, bunun kalıcı olması için mücadele ediyorum. Bu mücadelenin nihai zafer noktasına henüz tam gelememiş olduğumuzu görüyorum. Bundan da üzüntü duyuyorum. Bunu sağlamakta hepimize ciddi görevler düştüğü kanısındayım.
TEMEL MUTABAKAT: İktidardaki, muhalefetteki siyasetçilere, Türkiye'deki çeşitli kurumlarda görev yapan insanlara, medyamıza, kamuoyumuza, herkese görev düştüğü kanısındayım. Bunu sağlamalıyız, bu tereddütü atmalıyız kafamızdan. Tabii bunun sağlanması Türkiye'de bir temel mutabakatın ortaya çıkmasına bağlı. Nedir bu temel mutabakat, Türkiye laik, demokratik bir cumhuriyettir. Ulusal bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü tartışmanın bir anlamı yok. Ama bütün bunlar bir tartışma konusu haline gelince rejim istikrarsızlaşıyor. Sıkıntılar çıkıyor.
KABUL ETMEM: Kendim ve partim 'demokrasi dışında hiçbir sürecin parçası olmayı' hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz. Bu silahlı kuvvetlere düşmanlık yapmak anlamına gelmez. Bu coğrafyada silahlı kuvvetlerin çok önemli bir önemi ve işlevi olduğuna inanıyorum. Silahlı kuvvetler bizim bağımsızlığımızın, ulusal bütünlüğümüzün, hukukun üstünlüğünün güvencesi. Asker askerliğini bilecek, siyasetçi siyasetçiliğini bilecek. Siyasetçi asker düşmanlığı yapmayacak. Asker siyasetçiliğe heves etmeyecek. Elbette her kurumumuzun eleştirilecek tarafı vardır. Yargıda da, silahlı kuvvetlerde de vardır. Bunu söyleme gereği duyuyorum. İçinde bulunduğumuz ortamda silahlı kuvvetlere Türkiye'nin sahip çıkması gerektiğine inanıyorum.
ÇATIŞTIRILMAMALI: Cumhuriyet ile demokrasi çatıştırılmak isteniyor. Cumhuriyetin olanakları ile demokrasiyi kaldırmak istiyorlar. Bu yanlış bir şey; Cumhuriyet ile demokrasi çatışmamalıdır, birbiriyle kaynaşmalıdır. Laikliğe yönelik tehdit ve tehlikeler de var.
YAŞ KOMPLEKSİM YOK: Başbakan, 'Baykal'ın yaşı 70, ama siyasi etikten nasibini almamış' demiş. Şimdi neresinden tutayım bunun. Bir insanın yaşını, hastalığını, kişisel kendi iradesi dışında oluşan özelliklerini siyasi tartışma konusuna çekmek yakışıksızdır. Benim yaşımla ilgili kompleksim yok. Henüz 70 olmadım. Allah nasip ederse olurum, olmaktan da mutluluk duyarım. Bunlar önemli değil, 68 olmuş, 70 olmuş, yarın sen de olacaksın Sayın Tayyip Erdoğan.
radikal.com.tr
