- Katılım
- 2 Nis 2007
- Mesajlar
- 28,387
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Türkiye'nin kapatılması için defalarca girişimde bulunduğu PKK'nın yayın organı Roj TV’nin konuğu olan Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir, küstah açıklamalarda bulundu.
İhsan DÖRTKARDEŞ'in haberi
Roj TV’nin stüdyo konuğu olan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, “Çatışma ölüm olan yerde siyaset bitmiştir'' derken, kapatılan DEP'in eski milletvekili Hatip Dicle, seçilecek bağımsız adayların TBMM'de ilk sözlerinin ‘Barış' olacağını anlatırken, “Biz katır Reşo gibi mayınlı alana girdik mayınları temizledik, onlar düz yolda tarlaları ekine açacaklar'' dedi.
Dün gece yayınlanan programa Baydemir ve Dicle'nin yanı sıra İHD eski Genel Başkanı Yusuf Alataş, Prof. Dr. Cengiz Güleç, kapatılan DEP’in eski milletvekili Hatip Dicle ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir katıldı. Hatip Dicle, Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘Birlik muhturası'nda bulunması ve ‘Birlik çağrıları' ardından yapılan Cumhuriyet Mitingleri'nde ‘Sevr Bölünme Paranoyası’ işlendiğini iddia etti. Dicle, bu mitinglerde, ‘Alt- üst kimlik yok’, ‘Ne mutlu Türküm diyene’, ‘Hepimiz Kemalistiz, hepimiz Türküz’ sloganları atıldığını, halkın gelişmelerden kaygı duyduğunu söyledi.
Hatip Dicle, yabancı sermayenin tehlike görmediği için Türkiye’den kaçmadığını anlatırken, “Türkiye’de 12 Eylül gibi bir darbe beklemeyin. Bütün devlet kurumları ordunun baskısı altındadır. Bu olağanüstü süreçten dolayı siyasi gözlemciler önlerini göremiyor. Türkiye’deki yöneticiler çıldırmamışlarsa sınır ötesi harekatı olası görmüyorum'' dedi. Dicle, Türk ve Kürt aydınlarının hiçbir zaman bugünkü gibi tehlikeli bir kopuşmaya girmediklerini iddia ederken, şöyle devam etti: “Değerli Türk aydınları artık yanımızda az kaldı. Toplumsal refleks gösterileri Kürtler’i hedef alıyor. Yarın büyük kentlerde nasıl bir tehlike beklenebileceğinden endişe ediyorum. Gelişmeler, Kürt toplumunda muhaliflik yaratmış. Türkiye’de herkes ordusunu takdir eder, ‘yüzde 90 güveniyorum’ der, ancak siyasete girmesine karşı çıkar. 1991’de seçildiğimizde Kürt halkının bize yüklediği ve bizim kendimize biçtiğimiz misyonu bir çığlıktı. Biz bir çığlık attık; ‘Kürt sorunu vardır, Biz Kürdüz. Ey Türk halkı, ey dünya, benim böyle bir sorunum vardır’ dedik. Şimdi bağımsız adaylarımız demokratik çözüm için parlamentoya gidecekler. İşleri kolay değil, ateşten gömlek. Arkalarında büyük halk var. Biz sınırda kullanılan ‘Katır Reşo' gibi mayınlı alana girdik mayınları temizledik, onlar düz yolda tarlaları ekine açacaklar. Bulundukları misyon açısından tarihsel bir görev bekliyor. Rahmetli arkadaşımız Orhan Doğan’ın vasiyet gibi bir sözü vardı. Adaylarımız parlamentoda ‘önce barış’ diyecek.'' Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir ise, son gelişmelerin bölgede yakından izlendiğini, Diyarbakır’dan Ankara’da üretilen siyasete bakıldığında ’Akıl tutulması’ değerlendirmesi yapıldığını savundu.
Baydemir, terör örgütü PKK’dan ‘Silahlı Kürt muhalefeti’ olarak söz ederken şöyle dedi: “Şüphesiz 1999'dan sonra iki büyük gelişme oldu. Silahlı Kürt muhalefeti, stratejik değişime giderek silahı yöntem dışına, hatta militanlarını Türkiye dışına çıkardı. Bu milat olarak kabul edebileceğimiz süreç. Bunun yarattığı zeminle Türkiye Helsinki’de AB sürecine dahil edildi. Türkiye’deki sivil otoriterler, aydınlar, kimi yerde demokratik Kürt muhalefeti, politikacılar çok ciddi çaba ile Türkiye’nin demokratik sürecini hızlandırdı. AKP’nin basiretli olmayan tutumunun bugün ortaya çıkardığı tabloda önemli rol oynadığına inanıyorum. Eğer 2005’te Mersin’deki bayrak provokasyonunda, Şemdinli’de hükümet olması gereken reaksiyonu ortaya koyabilse, Yüksekova’da söylenen haklı söylemin, Diyarbakır’daki konuşmanın arkasında durulabilseydi emin olun ‘e- darbe’ olmazdı. Sayın Erdoğan Türkiye üst kimliğinden söz etti. Bugün adeta tekliyor sayın başbakan. Bugün Türkiye’de yurttaşlar arasında güven bunalımının arttığını görüyorum.'' Baydemir, Diyarbakır’da bir parka yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 10 kişinin öldüğünü, geçen yılın Mart ayında aynı sayıda kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatırken, “Bu durumda ‘Ben sadece hizmet üretiyorum' diyemezdim. Çatışma, ölüm olan yerde siyaset bitmiştir. Siyaset insanları yaşatma ve daha mutlu olmasının aracıdır. Çatışmalar Türkiye’nin doğu-, batı yakasında sürüyor, kentlerimiz her gün cenazeler alıyor. Siviller olarak askeri otoriteye müdahale eder. Seçilecek arkadaşlarımızın elinde sihirli değnek olmayacak. 23 Temmuz’da arkadaşlarımız sorunları kaldıramayacak. TBMM son 16 yıldır ilk kez sorunun gerçek çözümü etrafında buluşacaktır'' diye konuştu.
Programa telefonla terör örgütünün ele başlarından Murat Karasu da katıldı.
Milliyet
