BavuLLaRı HaZıRLaYıN ! . . .

Bekir Coşkun da Erdoğan'a "Arabistan'a git" demiş

bekir.jpg

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Abdullah Gül benim cumhurbaşkanım olamaz diyenler vatandaşlıktan çıkmalı." sözüyle başlayan tartışma yeni bir boyut kazandı.

Başbakan'ın ifadelerine karşılık Cunda adasından kaleme aldığı duygusal yazılarla demokrasi kampanyası başlatan Hürriyet Gazetesi yazarı Bekir Coşkun'un, bir yıl önce Erdoğan için "Arabistan'a gitsin" dediği ortaya çıktı. Coşkun, başörtüleriyle okumak isteyen kız öğrenciler için "İstiyorlarsa Suudi Arabistan'a gitsinler." diyen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, "Çöl yolcuları" başlıklı bir yazıyla destek verdi. Coşkun, 9 Mayıs 2006 tarihli yazıda şu ifadeleri kullandı:

"Bence bu arkadaşlar develere binip 'İslam'a uygun laik anayasa yapılır' diye hep birlikte Arabistan çölüne açılabilir. Öndeki devede fikir babası olarak Bülent Arınç olmalı. Elbette Başbakan ve diğerleri de..." Bekir Coşkun, 22 Temmuz'da sandıktan çıkan sonuçları da içine sindiremediğini her fırsatta dile getiriyor. Coşkun, yazılarında, "cahil ve paragöz" olarak resmettiği seçmene olan kızgınlığını "Göbeğini kaşıyan adamın zaferi" benzetmeleriyle dışa vurdu. Demirel, 2 Mayıs 2006'da katıldığı bir televizyon programında, başörtülü kızların Türkiye'de eğitim zorluğu konusu gündeme gelince çok tartışılan şu açıklamayı yapmıştı: "Orası üniversite, kuralları var. İlla başı bağlı okumak istiyorsan, başı bağlı olarak okunabilen yerler var, oraya git. Arabistan'da falan öyle yerler vardır, oraya gidin."


Kaynak

Objektiflikten uzak, iki yüzlü insanların İslam değerlerini düşman edinmiş
taktiklerini yavaş yavaş herkes görüyor ve umursamıyor. Eğer birileri bu gibi
yazarları taksaydı seçim öncesi yaptıkları karalama kampanyası 22 temmuz gecesi
meyvesini verirdi. Ama ne oldu. CHP o kadar miting o kadar karalamaya ve DSPye
birleşmeye rağmen alabilceği kadar aldı. Takiben aynen meclis dışı kalmış bir parti
gibi de şu an işine devam ediyor.
 
Demokrasi dersi veren arkadaşlar,özgürlükten bahsedenler,
Demokrasi; çoğunluğun yönetimi,azınlıkların hak ve hukukunun korunmasıdır.
Seçilmiş insanları sevmeyebilirsiniz ama makamlarına saygı duymak zorundasınız.
Seçilen insan meşrudur,kimse bunu tartışmaya kalkmasın.Eğer tartışıyorsan demokrasiye
inanmıyorsundur,millet iradesini yok saymış olursun,bunada özgürlük yada demokrasi
diyemezsin herhalde.
Sorunun asıl sebebini yukardaki yazıda arkadaş güzel belirtmiş,kuyruk acısı.
Eleştirin ama saygı sınırları içinde ,çamur atmadan,özel isimleri sevmesekde büyük
harfle yazarak,tahammülüde demokrasi içine alarak, SAYGILAR
Hakimiyet kayıtsız ŞARTSIZ milletindir.
Şartları millet koyuyor,Bekir bey değil.
 
Geri
Üst