BavuLLaRı HaZıRLaYıN ! . . .

Leke

Altın Üye
Katılım
25 Haz 2005
Mesajlar
9,652
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
DoĞDuĞuMDa O KaDaR ŞaŞıRDıM Ki , BiR BuÇuK SeNe Ko
"Hepimiz Ermeniyiz..."

Alkış.

"Hepimiz

Türküz..."

Nazi.

*

Evet, Türk Tarih Kurumu Başkanı’nın lafları yakışıksız da... Öbürü şık mıydı?

*

Kürt milliyetçiliği yapıp, Türklüğü reddedenin Ahmet Türk olması, ayrı bir dram tabii...

*

Bakın, çıkıyor ağızdaki baklalar tek tek... "Herkesi kucaklayacağım" diyen Başbakan, bi anda karakucağa daldı, "benim seçtiğimi cumhurbaşkanı olarak tanımayan, vatandaşlıktan çıksın" deyiverdi...

Neden?

Ananı da al git, kesmedi.

Defol git’e geldi sıra.

Ondan.

*

Sezer’i yuhlamak, serbest...

Gül’e itiraz, vatana ihanet!

*

Ben size söyleyeyim...

Tayyip Erdoğan "ya sev, ya terk et" dediği için, oyu en az 5 puan artmıştır...

Atatürk Türkiyesi, kendi halkı tarafından inkár edildi çünkü.

*

Böyle bundan sonra...

Tarikatlar iktidar.

Türkler azınlık.

Hem Türk, hem laiksen, çare yok, tası tarağı toplayıp gideceksin bu topraklardan.

*

Peki, yolculuk ne zaman?

İki küçük pürüz halledilir halledilmez...

*

Anayasa, madde 66.

"Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür."

Anayasa, madde 23.

"Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz."

*

Niye harıl harıl "sivil" anayasa hazırladıklarını zannediyorsunuz...

Belli ki, bu iki madde burundaki "sivilce..."

Sıkıp attıklarında, tamamdır!


YıLMaZ ÖzDiL

Durum gayet açık ve basit . Forumda da SeZer'e hakaret edenler neden bu kadar agresifler belli oluyor .
ama gül ABD'NİN gül'ü olduğu için toz kondurmuyorlar .
Her zaman dediğimizi diyelim . Hayırlısı olsun gül gibi Cumhur'ları .
Bekir Coşkun o benim Cumhur'um değil derken acaba bunlardan dolayı olabilir mi söylemleri . Benimde aklıma böyle birşey geldi .
 
İşine gelince demokrasi demokrasi diyenlerin demokrasi anlayışı bu işte..En ufak bir eleştiriye tahammülleri yok. Başbakan “Türkler 2 milyon Ermeniyi ve onbinlerce Kürdü katletti” diyen Orhan Pamuk’a hoşgörü ile yaklaşabilirken, Elif Şafak gibi Türklük düşmanını doğum yaptı diye tebrik ederken Abdullah Gül’ü içime sindiremiyorum diyen Bekir Coşkun’a neredeyse vatan hainliği imasında bulunabiliyor.Acaba vatan haini kim?
 
....tayyibi sevmem her mesajımdada.. beLirtirim

yanLız bir bıkkınLık geLmiş Laik;Atatürkçüyüm diye geçinen aRkadaşlara..
acaba beLLi bir yere geLmek içinmi yoksa yürektenmi Atatürkçü...
ben şunu biLirim şunu söyLErim YıLmaz ÖzdiL bu yazıyı yazmıştıR saygı duyaRım..
ama hiç bir zaman tasnif etmem.. Eleştiri böyLe oLmaz.. niye iyi yönLer alınmıyor yada ne yapılabilir diye örneklendirilme gösterilmiyorda hep karaLama politikasına gidiliyor
buRda bir hazımsızlık vaR.. demem o Ki
Bu şekiLde çıkıpta LaiKlik,Atatürkçülük gidiyor bir Türk oldugumuzu söyLemye koRkuyoruz diyenLere hitaBen TürküM LaiK Bir insanım. Ve Atatürk'ü CAnım kanım gibi seviyorum..
hadi geLsinde bana birisi bişy deSin..
Burası Türkiye beyLer.. bunLar sindirme politikaları.. inşallah iyiye doğru gider ülkemiz zaten gidiyorda ben buna inanıyorum...
 
Rebel den uyarı mesajı aldığım için ortamı geren yorumlar yapmayacağıma söz verdim.O yüzden Nasrettin Hoca'nın dediği gibi;
Sende haklısın,bende haklıyım,O da haklı.Bu kadar
 
uLa koynumda yıLan mı besLedim ben ne Laik i ne Atatürkcüsü Genco ?
Simdi Asın bunu gitsin .. Seriata kaRsı geLiyor ..
Saka biR yana :D

Sene 1972 Erbakan diyorki : Arablarla isbirliği yapalım mı ?
Cumhuriyet Gazetesi Baslığı - Laikliğimizden asla vazgeçmeyiz ..

Cumhuriyete bağımlılık güzel birsey arkadaslar ..
önce sevgi saygı ve dürüstLüq .. sonra ülke menfaatleri .. sonra da icraatlerimiz ..
bırakın o sunu dedi bu bunu dedi .. yapıLan islere bakın ..

Elestiri yapılacak bence bisey yok .. Ermeniyim diyene de bisey diyemezsiniz ..
Türküm diyenede .. kürdüm diyenede ..
Cebinde tasıdığı türk kimliğinin değerini biLsin ve türk kimliğine yakısır adam gibi yasasın yeter !

İnsallah hersey güzeL oLucaK ..
 
Fikri Akyüz/Yenişafak

Yılmaz Özdil hakkında her şey..

Türkiye'de değişik köşe yazarları vardır; bir de hakikaten “acayip değişik” bir köşe yazarı türü vardır.
Bunlardan biri Bekir Coşkun, diğeri Yılmaz Özdil; ilki Hürriyet'te, ikincisi Sabah'ta yazar..
İkisi de üçüncü sayfada yazar; ikisi de beşinci sınıf yazılar yazar..
Keza birincisi önyargılı memur okurlara, ikincisi önyargının manasını bile bilmeyen işçi ve köylü okurlara hitap eder. (O kadar ki, “Yılmazperver” okur kitlesi bu satırda işçi, köylü ve memura hakaret edildiğini zanneder.. Burada işçi, memur ve köylülere hakaret edildiği zannına kapılmayan çünkü kafası çalışan okurlara ise örneğin bir başka üçüncü sayfa yazarı Engin Ardıç hitap eder..)
Evet, Yılmaz Özdil Türk basınının irtifa kaybına yol açan “en çiğ popülist” kalemdir.
Bu, böyledir; çünkü Yılmaz Özdil öyle böyle değil düpedüz bir felaket tellalı, şahlanmış bir egoizm timsalidir.
Bu o kadar böyledir ki, kaleme aldığı yazılardaki sığ, çiğ ve yoz bir bakış açısı neredeyse son günlerdeki borsa endeksi gibi tavan yapmaktadır.
Borsa deyince aklıma geldi; üç gün önce kalkıp şunu demeye getirdi:
“Başbakan Erdoğan için önemli olan borsanın düşüp düşmemesidir; şehit düşmüş düşmemiş umurunda bile değil..”
Eh, MHP lideri Bahçeli'nin meydanlarda elindeki “ipi” fırlatmayı siyaset olarak telakki ettiği bir “akıl daralmasında”, Yılmaz Özdil'in kalkıp elindeki kalemi mıh olarak kullanması kaçınılmaz olacaktır.
Yani Bahçeli ya da Özdil sırf ip temin etmek için, göndere çekilmiş bayrağın direğindeki ipi bile kesmeyi göze alabilmektedir.
İp kesilince direkteki bayrak yere düşmüş düşmemiş artık önem taşımıyor(!)
Bu işin siyasal içerik boyutu; bir de işin “yazınsal” boyutu var..
Örneğin Özdil'in bir yazısı aynen şöyleydi: “Edirne, iş yok.. Samsun, iş yok.. Balıkesir, iş yok.. Van, iş yok.. Adana, iş yok…….”
Köşe, 20'ye yakın il ismini yazıp peşinden “iş yok..” şeklinde devam ediyordu..
Yani yazıda “hayır yok”tu ama popülizmde “iş var”dı!
(Bu arada Sabah gazetesinin muhasebe departmanına bir önerim var: Özdil, cümleleri üçe beşe bölüp her satırı iki üç kelime ile tamamladığına göre aylık ücreti “deste” olarak değil “bozuk” paraların biraya getirildiği torbanın verilmesi şeklinde olmalıdır!.)
Evet, pek çok kişi Sabah gazetesine el konulduktan sonra Yılmaz Özdil'in istifa edeceğini düşünürken o tam tersini yaptı, içi boş muhalefet tarzının şiddetini artırarak yazmaya devam etti.
Bazıları bu tavır karşısında “Helal olsun, dik durdu..” diye düşünebilir ama yazılarından anlaşılan karakteristik özellik aslında bunun hiç de öyle olmadığına işaret ediyor.
Özdil'in amacı kısaca şu: “Ben iktidara bel altından vurayım.. TMSF yöneticileri beni işten atsın.. Böylece kahraman olayım.. Çıkıp derim ki: Ey benim borsa düşmanı okurlarım, ey benim Ankara'da gecekonduda oturan Ayşe teyzem, bak ben eleştirince beni işten çıkardılar..”
Borsanın batması ile Ayşe Teyze'nin gecekondudan çıkacağını zanneden Yılmaz Özdil, elbette “çiğ popülizmden kahraman devşirme” metodunu tatbik edecektir.
Çünkü onun gözünde, örneğin Leeds maçında iki İngiliz taraftarı katleden Türk gençleri de kahramandır..
Aksi halde Fatih Çekirge'nin genel yayın yönetmenliği yaptığı (eski) Star'da yazı işleri müdürlüğü yaparken “ahlak”ı yerle bir eden şöyle bir manşet atar mıydı?
Hatırlarsınız, Galatasaray 2-0 yenmiş ve iki İngiliz vatandaşı İstanbul'da bıçaklanarak öldürülmüştü..
Üst manşette “Two size”, alt manşette “Yeri öptürdük” yazıyordu..
Yani İngiliz maktullerin yüzüne “Tuuu size..” diye tükürüyordu..
Eh, Türkçesi değil ama İngilizcesi iyiydi ya, “size”nin İngilizcede “beden”, “two”nun “iki” anlamına geldiğini biliyordu ya..
Eleştiri olursa kalkıp “Ben iki beden yerde yatıyor; çok yazık demek istedim..” ya da “Galatasaray iki gol attı, yani iki beden büyük geldi demek istedim..” diyecekti..
Değil mi?
Yıl..
Maz..
Kard..
Eşim!


Yılmaz özdil hakkında küçük bir hatırlatmayı alıntı yapmayı buraya uygun buldum :goz:

Kendi yorumumu yapmıyorum artık bazı köşe yazarlarından gına geldi, serbest kürsü bölümünden mümkün mertebe uzak durmaya çalışıyorum artık.
66. ve 23. maddelerin değiştirileceği, Türkiyeyi tarikatların yöneteceği vs. yazan yazarlara cevap olarak susma hakkımı kullanıyorum.
 
K£ĿWΪNAТǾЯ' Alıntı:
Fikri Akyüz/Yenişafak

Türkiye'de değişik köşe yazarları vardır; bir de hakikaten “acayip değişik” bir köşe yazarı türü vardır.
Bunlardan biri Bekir Coşkun, diğeri Yılmaz Özdil; ilki Hürriyet'te, ikincisi Sabah'ta yazar..
İkisi de üçüncü sayfada yazar; ikisi de beşinci sınıf yazılar yazar..
Keza birincisi önyargılı memur okurlara, ikincisi önyargının manasını bile bilmeyen işçi ve köylü okurlara hitap eder.
Bu, böyledir; çünkü Yılmaz Özdil öyle böyle değil düpedüz bir felaket tellalı, şahlanmış bir egoizm timsalidir.

“Başbakan Erdoğan için önemli olan borsanın düşüp düşmemesidir; şehit düşmüş düşmemiş umurunda bile değil..”

Yani Bahçeli ya da Özdil sırf ip temin etmek için, göndere çekilmiş bayrağın direğindeki ipi bile kesmeyi göze alabilmektedir.
İp kesilince direkteki bayrak yere düşmüş düşmemiş artık önem taşımıyor(!)
Bu işin siyasal içerik boyutu; bir de işin “yazınsal” boyutu var..

Evet, pek çok kişi Sabah gazetesine el konulduktan sonra Yılmaz Özdil'in istifa edeceğini düşünürken o tam tersini yaptı, içi boş muhalefet tarzının şiddetini artırarak yazmaya devam etti.
Bazıları bu tavır karşısında “Helal olsun, dik durdu..” diye düşünebilir ama yazılarından anlaşılan karakteristik özellik aslında bunun hiç de öyle olmadığına işaret ediyor.
Özdil'in amacı kısaca şu: “Ben iktidara bel altından vurayım.. TMSF yöneticileri beni işten atsın.. Böylece kahraman olayım.. Çıkıp derim ki: Ey benim borsa düşmanı okurlarım, ey benim Ankara'da gecekonduda oturan Ayşe teyzem, bak ben eleştirince beni işten çıkardılar..”

Aksi halde Fatih Çekirge'nin genel yayın yönetmenliği yaptığı (eski) Star'da yazı işleri müdürlüğü yaparken “ahlak”ı yerle bir eden şöyle bir manşet atar mıydı?
Hatırlarsınız, Galatasaray 2-0 yenmiş ve iki İngiliz vatandaşı İstanbul'da bıçaklanarak öldürülmüştü..
Üst manşette “Two size”, alt manşette “Yeri öptürdük” yazıyordu..
Yani İngiliz maktullerin yüzüne “Tuuu size..” diye tükürüyordu..
Eh, Türkçesi değil ama İngilizcesi iyiydi ya, “size”nin İngilizcede “beden”, “two”nun “iki” anlamına geldiğini biliyordu ya..
Eleştiri olursa kalkıp “Ben iki beden yerde yatıyor; çok yazık demek istedim..” ya da “Galatasaray iki gol attı, yani iki beden büyük geldi demek istedim..” diyecekti..[/COLOR]

2. sınıf köylü ve esnafa yazı yazan kişilik yazan bu zat hangi akla hizmet böyle bir saçmalık yapmış . Yani bu adam böyle yazarak köylü ve esnafa verdiği değeri belli etmiş . Onları küçük görerek . ( neyse ben onun cehaletine veriyorum gülüp geçiyorum )
:D
Bu yazıyı kaleme alan zatı muhterem Sabah gazetesindeyken Yılmaz Özdil'in yazılarını okumuyordu anlaşılan . O zaman muhalifken neden yazı yazma gereği duymadı da Sabah'ı tayyip'in TMSF'si alınca Özdil kovulunca böyle bir yazı yazma ihtiyacı duymuş onuda anlamadım .
Yılmaz Özdil'in ben ip polemiklerinde Bahçeli'yi öven hiçbir yazısını görmedim . Aksine oda eleştiriyordu .
Ama tayyip'in hiçbir önlem almamasınıda eleştiriyordu . ( bilanço ortada artan terör şiddeti ortada )
Leeds karşılaşması sonrasında böyle bir başlık atmasını o maçın heyecanıyla yazmış olabilir.
Ama hiçbir zaman şiddeti ve şiddeti tetikleyen yazılar yazmadı .
Bu MODERN YAZAR ( her kesime hitap ediyor ya ondan yazıyorum :durdurun , Ama nedense Yenişafak , Akit , Vakit , Zaman , Bugün gazeteleri belli başlı kişilere hitap ediyor - Asla bana değil ) neden Bekir Coşkun'la Yılmaz Özdil'i eleştirmiş .
Neden 2 satır şeyde Emin Çölaşan'a yazmamış diye düşündüm .
Durun nedenini söyleyim . ÇÜNKÜ EMİN kovuldu .
O artık bir gazete bulup yazana kadar sesi çıkmaz .
Ona 2 satır yazı yazıp neden değerli vaktini boşa harcasın değil mi ?
:D
Muhalif yazarlar bu ülkede her zaman belli kısmın hışmına uğramıştır .
Gerçekleri yazınca birilerinin zoruna gidiyor .
Şu anda ülkede birkaç gazete ve birkaç muhalif yazar haricinde Tüm medya tayyip'in yalakalığını yapmaktadır .
Ama muhalif sesler durdurulamaz . Medya tekel olmayacak .
 
Walla yılmaz özdili elestıren yazarda yenisafak tam tetıkcı ozgurce degıl yanlı yazılar yazsın dıye maas alan adamlar...Yılmaz ozdıl vatanı ıcın kotu gıdıse dur demeye calısan nadır bagımsız yazarlardan bırı onu elestırenlerse yesıl sermayenın tuttugu ve kandırılmaya musaıt halkımızı bır kılavuz gıbı yonlendıren yazar takımı

Yazık medya ıle bu ulke satılıyo ınsanlaar kandırılıyo....
Bır kac vatanseverse ulkesınden kovuluyoo
 
Neden bu karamsarlık...Kimi nereye kovuyorlarmış ki....Geldikleri gibi gidecekler...Özallar,Erbakanlar ve daha niceleri gibi.Ama bizler burdayız.Bu vatan bizim.Ata'mızın emanetini canımızın yettiği son noktaya kadar koruyup sahip çıkmak için.Bir arkadaşın söylediği gibi;Atatütrk'çüyüm,Türk'üm ve ben milliyetçiyim.bunlarda en büyük servetim.Hadi buyursun kovmaya gücü yeten.......
 
Arkadaşlar; Atatürk Cumhuriyet'i kurdu ve dehasıyla ve zekasıyla tüm ülkeyi çagdaşlık yolunda hızla koşacak duruma getirdi,halkının emperyalizmin içyüzünü, koskoca imparatorlugun yıkılıp topraklarını kaybetmesinin ve içlerindeki hain maşaların komplekslerinin nelere mal oldugunu bilmelerinin yardımı da oldu gelecege koşmada,arada hainlerde çıkmıyor degildi bu genç Cumhuriyet'in karşısına,ama Atatürk'ün halkına sahip çıkması,halkında Atasına sahip çıkması ile yenildi bütün hainler kimi suç üstü yapılıp cezalandırıldı,kimi linç edildi halk tarafından,kimi şizofren keş 70 bin hayali askeriyle ve kendisine katkı verecegini sandıgı hainlerin yardımıyla,bu genç Cumhuriyet ordusunu yenebilecegini sanmıştı,gidecekti önüne geleni süpürecek ve tüm Müslümanları bir bayrak altında toplayacak ve İsa'yla buluşacaktı.Çünkü şizofren kafası onun "Mehdi" oldugunu,etraftan uydurulan itinde "kıtmir" olduguna inanmıştı bir kere,tabi her toplumda var olan şizofrene inanmaya kalkarsa,fazla yol alamazdı, bu genç Cumhuriyet ve halk sonra bir takılmadı, iki takılmadı bu tür şizofrenlerin peşine,çünkü Atatürk'ün itici gücü ve rehberligi,pek şans tanımadı şizofrenlere.Atatürk'ün ölmesi ve çogulcu demokrasinin devreye girmesiyle,Atatürk ruhunu yavaş yavaş kaybetmeye başlayan ve gelecege koşmak için Atatürk gibi lider ortaya çıkartamayan halk, bir anda Atatürk devrimlerinin,Türk halkına tanıdıgı,hanedan dışı sıradan bir insanın koskoca bir ülkeyi yönetme şansını yakalayabilmiş olma hırsıyla, ortaya atılan politaka üretme fakiri siyasilerin, işin kolayına kaçıp,kolay oy avcılıgı için Atatürk ilkelerinden ve devrimlerinden tavizler vermeye başlamaları,Atatürk'ün çağdaşlıgın önünde bir engel gördüğü ve kaldırdıgı tarikatların yeniden vücut
bulmalarını sagladı.Artık prim alan din sömürücülüğünün getirisinin farkına varan bazı uyanıklarda,daha önce yasaklardan dolayı sadece şizofrenlerde görülebilen girişimlere başvurmaya başlamışlardır.O zamanlardan beri onlar halkı sömürmenin hazzını öylesine almışlardır ki,küçük küçük hanedanlıklar oluşturmuşlardır.Ulusal degerlere önem veren ve onlardan taviz vermeyen toplum yerine,çıkar amaçlı bu hanedanlıgın çıkarlarına uygun oldugunu bilen emperyalist güçlerin kucagında karşılıklı çıkarlar dogrultusunda,kolaylıkla uzlaşabilmişler ve artık iyice palazlanmışlardır.Gerçek İslam'ın karşısında barınamayacak olmalarının tehlikesinin farkında olan,diger etkin dinlerin temsilcileri,tarikat liderlerini karşılıklı çıkar yada kısan kuyrukları nedeniyle onları kadrolu ajanları haline getirebilmişler ve artık Ulusal degerleri yavaş yavaş yok edilmiş,müridleştirilmiş toplum, liderleri sayesinde,kolaylıkla emperyalizmin çıkarlarına hizmet eder hale gelmişlerdir.O kadar güçlenmişlerdir ki artık içine nüfus edilmeyen kurum kalmamıştır.Her biri nerdeyse tanrılaştırdıkları liderlerinin,hedefe ulaşma motivasyonları nedeniyle idealizm yüklenmiş birer takım oyuncusu gibi,liderleri ne derse onu Allah'ın bir emri gibi kabul ederler ve hiç bir akıl süzgeçlerinden geçirmeden,kimisi cennet aşkı,kimiside o ortamda bulunmanın sağladıgı ekonomik çıkarların katkılarıyla birer karınca gibi hedeflere ulaşmaya çalışırlar.Ele geçirdikleri kurumlarında yardımlarıylada "her şeyi mübah"gören anlayışlarıyla her türlü tezgahları kurarlar, düşmanları gördükleri vatanseverler üzerine,şimdi inanıyorlar ki az bir zaman kalmıştır yaklaşık yüzyıl önce planlanmış hedefleri üzerine,ona bir ulaşsınlar bakın neler olacak görecegiz tabi şans verirse, Allah'ım yaşamamıza,öyle şeyler görecegiz ki dün Ulusal degerleri paraya çevirenler,yarında dini degerlerimizi paraya çevirmeye çalışacaklar ve dinimizin düşman gördükleriyle,dinler birliği adı altında yeni işlere imza atmaya çalışacaklar.Tabi ki bunların olabileceğini daha önceden gören, Allah'ımın bir insana verebilecegi bir çok yetenek ve erdemi bahşettiği Atamızın ordumuza yüklediği görev nedeniyle,Atatürk'ün ordusuyla bu işlere girişemeyeceklerine göre,dahada saldıracaklar bütün güçleriyle üzerine, eger yıkabilirlerse Ordumuzu, yapacaklar emperyalizmle ticaretlerini ki o zaman Şanlı ordumuz olmadan takarmı emperyalizm o da ayrı bir konu.(Not bu yazı bir deniz gibi olan internet dünyasından yaralanarak,bazı odaklardan bizlere kadar sızan internet dünyasından faydalanarak yazdım.Kimisi bu sızıntılar baz alınarak,kimiside varsayımlarla birbirine eklenerek yazılmıştır.)
Arkadaşlarım; Yukarıdaki tartışmalara bu gözle bakabilirseniz,daha anlamlı gelir bazı şeyler ve ona göre verirsiniz tepkinizi.
 
64general1' Alıntı:
Arkadaşlar; Atatürk Cumhuriyet'i kurdu ve dehasıyla ve zekasıyla tüm ülkeyi çagdaşlık yolunda hızla koşacak duruma getirdi,halkının emperyalizmin içyüzünü, koskoca imparatorlugun yıkılıp topraklarını kaybetmesinin ve içlerindeki hain maşaların komplekslerinin nelere mal oldugunu bilmelerinin yardımı da oldu gelecege koşmada,arada hainlerde çıkmıyor degildi bu genç Cumhuriyet'in karşısına,ama Atatürk'ün halkına sahip çıkması,halkında Atasına sahip çıkması ile yenildi bütün hainler kimi suç üstü yapılıp cezalandırıldı,kimi linç edildi halk tarafından,kimi şizofren keş 70 bin hayali askeriyle ve kendisine katkı verecegini sandıgı hainlerin yardımıyla,bu genç Cumhuriyet ordusunu yenebilecegini sanmıştı,gidecekti önüne geleni süpürecek ve tüm Müslümanları bir bayrak altında toplayacak ve İsa'yla buluşacaktı.Çünkü şizofren kafası onun "Mehdi" oldugunu,etraftan uydurulan itinde "kıtmir" olduguna inanmıştı bir kere,tabi her toplumda var olan şizofrene inanmaya kalkarsa,fazla yol alamazdı, bu genç Cumhuriyet ve halk sonra bir takılmadı, iki takılmadı bu tür şizofrenlerin peşine,çünkü Atatürk'ün itici gücü ve rehberligi,pek şans tanımadı şizofrenlere.Atatürk'ün ölmesi ve çogulcu demokrasinin devreye girmesiyle,Atatürk ruhunu yavaş yavaş kaybetmeye başlayan ve gelecege koşmak için Atatürk gibi lider ortaya çıkartamayan halk, bir anda Atatürk devrimlerinin,Türk halkına tanıdıgı,hanedan dışı sıradan bir insanın koskoca bir ülkeyi yönetme şansını yakalayabilmiş olma hırsıyla, ortaya atılan politaka üretme fakiri siyasilerin, işin kolayına kaçıp,kolay oy avcılıgı için Atatürk ilkelerinden ve devrimlerinden tavizler vermeye başlamaları,Atatürk'ün çağdaşlıgın önünde bir engel gördüğü ve kaldırdıgı tarikatların yeniden vücut
bulmalarını sagladı.Artık prim alan din sömürücülüğünün getirisinin farkına varan bazı uyanıklarda,daha önce yasaklardan dolayı sadece şizofrenlerde görülebilen girişimlere başvurmaya başlamışlardır.O zamanlardan beri onlar halkı sömürmenin hazzını öylesine almışlardır ki,küçük küçük hanedanlıklar oluşturmuşlardır.Ulusal degerlere önem veren ve onlardan taviz vermeyen toplum yerine,çıkar amaçlı bu hanedanlıgın çıkarlarına uygun oldugunu bilen emperyalist güçlerin kucagında karşılıklı çıkarlar dogrultusunda,kolaylıkla uzlaşabilmişler ve artık iyice palazlanmışlardır.Gerçek İslam'ın karşısında barınamayacak olmalarının tehlikesinin farkında olan,diger etkin dinlerin temsilcileri,tarikat liderlerini karşılıklı çıkar yada kısan kuyrukları nedeniyle onları kadrolu ajanları haline getirebilmişler ve artık Ulusal degerleri yavaş yavaş yok edilmiş,müridleştirilmiş toplum, liderleri sayesinde,kolaylıkla emperyalizmin çıkarlarına hizmet eder hale gelmişlerdir.O kadar güçlenmişlerdir ki artık içine nüfus edilmeyen kurum kalmamıştır.Her biri nerdeyse tanrılaştırdıkları liderlerinin,hedefe ulaşma motivasyonları nedeniyle idealizm yüklenmiş birer takım oyuncusu gibi,liderleri ne derse onu Allah'ın bir emri gibi kabul ederler ve hiç bir akıl süzgeçlerinden geçirmeden,kimisi cennet aşkı,kimiside o ortamda bulunmanın sağladıgı ekonomik çıkarların katkılarıyla birer karınca gibi hedeflere ulaşmaya çalışırlar.Ele geçirdikleri kurumlarında yardımlarıylada "her şeyi mübah"gören anlayışlarıyla her türlü tezgahları kurarlar, düşmanları gördükleri vatanseverler üzerine,şimdi inanıyorlar ki az bir zaman kalmıştır yaklaşık yüzyıl önce planlanmış hedefleri üzerine,ona bir ulaşsınlar bakın neler olacak görecegiz tabi şans verirse, Allah'ım yaşamamıza,öyle şeyler görecegiz ki dün Ulusal degerleri paraya çevirenler,yarında dini degerlerimizi paraya çevirmeye çalışacaklar ve dinimizin düşman gördükleriyle,dinler birliği adı altında yeni işlere imza atmaya çalışacaklar.Tabi ki bunların olabileceğini daha önceden gören, Allah'ımın bir insana verebilecegi bir çok yetenek ve erdemi bahşettiği Atamızın ordumuza yüklediği görev nedeniyle,Atatürk'ün ordusuyla bu işlere girişemeyeceklerine göre,dahada saldıracaklar bütün güçleriyle üzerine, eger yıkabilirlerse Ordumuzu, yapacaklar emperyalizmle ticaretlerini ki o zaman Şanlı ordumuz olmadan takarmı emperyalizm o da ayrı bir konu.(Not bu yazı bir deniz gibi olan internet dünyasından yaralanarak,bazı odaklardan bizlere kadar sızan internet dünyasından faydalanarak yazdım.Kimisi bu sızıntılar baz alınarak,kimiside varsayımlarla birbirine eklenerek yazılmıştır.)
Arkadaşlarım; Yukarıdaki tartışmalara bu gözle bakabilirseniz,daha anlamlı gelir bazı şeyler ve ona göre verirsiniz tepkinizi.
Tespitlerinize tümüyle katılıyorum.Ancak yinede unutulmaması gereken bir kaç şey var.Öncelikle herkesiz ağzında bir %47 oranı gidiyor ama diğer taraftaki hala direnen %53 ü kimse telafuz etmiyor.Neden bardağın hep boş tarafı.Kaldı ki APK ye her oy veren vatan haini Cumhuriyet düşmanı değil.Benim çevremdede AKP den hiç hazzetemedikleri halde bu partie oy verenler var.İçlerinde bankadan kredi alıp AKP kaybederse faiz oranlarının artacağından korkanlar yada değişik ekonomik kriz kaygıları taşıyanlar var.Bu kişilerin büyük çoğunluğu laik,Atatürk'çü ve vatansever.Ama seçim öncesi ekonomik kriz tehditleriyle insanların üzerinde bir panik atak yaratıldı.Kaldı ki milletimizin büyük kısmı bankaların borç kıskacında yani faizlerdeki en ufak bir değişiklik çoğu kişinin en büyük kabusu olmuştu bu da bilinen çevrelerce çok iyi kullanıldı.Kısacası AKP seçmeninin büyük bir bölümünün milli değerlerimiz karşısındaki duyarlılıklarından ben eminim.
Birde hala ayakta olan kurumlarımız var başta şanlı ordumuz olmak üzere,Yüksek yargı ve Atatürk'çü vatansever milyonlar.(Bunların içinde aydınları saymıyorum çünkü maalesef ülkemizde milli değerlere saldırı yapmakla aydın olmak arasında anlayamadığım bir doğru orantı var.Milli değerler ne kadar ayak altı edilir yok sayılırsa ve milletine ne kadar yabancılaşırsa o kadar aydın olunuyor.Bu da bize has bişey olsa gerek).
Gücünü Atatürk ilke ve inkilaplarından alan TSK'mizdeki emir-komuta zinciri ve harbiyeli ruhu sayesinde burada kadrolaşmaları asla mümkün değil.TSK geçmişte olduğu gibi Cumhuriyetimizin en büyük teminatı.Ve kendilerine yakışır bir ağırbaşlılıkla bekliyorlar çünkü samimi vatanseverler olarak amaçları kriz yaratmak değil.Yakın geçmişte kendi başına iş göremeyen beceriksiz siyasetçilerin orduyu siyasete bulaştırma oyununa gelmediler ama cumhuriyetimizi tehlikede hissettikleri an üstlerine düşeni yapmakda bir an bile tereddüt etmeyeceklerdir.O zaman da arkalarında ülkemizin tüm vatansever güçleri olacak.Yine diliyorumki o güne hiç gerek kalmaz ama eğer o gün gelirse kim nereye defolmak(tabirim için özür dilerim ama bana ait değil) zorunda kalacak hepimiz görüp izleyeceğiz.
Değerli arkadaşım ben vatanımın yarınları konusunda asla umutsuz değilim.Milletlerin hayatlarıda dünyamıza eş bir düzen içinde sürüp gider.Aynen dünyanın hiç bitmeyecek olan gece ve gündüz devr-i daimi gibi.Bu geceninde mutlak bir sabahı olacak.Milletimizden umudumuzu yitirmeden O'nu rencide etmeden bekleyelim ve görelim....
Saygılarımla....
 
******************************************Arkadaşımız bir yazarın ismini
büyük harfle yazmayı biliyor ama yarın cumhurbaşkanı olacak bugünün bakanı olan,milletin vekilliğini almış sayın GÜL'ün ismi küçük harf ?????
Hepimizin nefret ettiği abd büyük harf GÜL yine küçük harf ?????
Herkesin yani T.C. nin cumhurbaşkanlığını kazanmış, haketmiş,seçilmiş bir insana benim
cumhurum olamaz diyorsan ya bekleyeceksin kendine göre cumhurbaşkanı bulmak için
yada başka yerde arayacaksın, Chp'ye ayrı sana ayrı ,başka birine ayrı cumhurbaşkanı
listesi çıkarmalarını beklemiyorsundur herhalde.
Tavşan ve dağ meselesi, konuşmaya değmez.
Sabredeceksin,bekleyeceksin, SAYGILAR.
 
ya 70 milyonun içinden tek 1 kişinin bile itiraz etmiyceği bir cumhurbaşkanını nasıl çıkarıcaksınız çok merak ediyorum??

SADEPINAR hanım bi tespitte(!) bulunmuş %53ü kimse telafuz etmiyo diye

%47 muhabbeti AKP nin tek başına aldığı oy oranıdır.%53 ise seçime katılan diğer partilerin ve bağımsızların toplam oy oranıdır tmm.
 
Secimden once AKP eski oy orani %36 iken bu kadar az oy orani ile ulkenin tamamini temsil edemezsiniz bu yuzden bu meclis cumhurbaskani secmemeli dediler..
AKP yasa cikardi cumhurbaskanini halk secsin diye sonra Baykal zirladi gene padisah mi sectiriyorsunuz? Yani halk milletvekili secip onlara sectirirse sorun yok ama halk direk secerse bunun adi padisahlik..
Simdi oy orani %47, katilim %85 Turkiye'de secimlere en yuksek katilimlardan birisi ve siz kalkmis hala geri kalan %53 nolcak diyorsunuz.. MHP destek vermem ama sistemi de kilitlemem diyerek CHP lilere en guzel dersi verdi.. Madem CHP boyle olmasini istemiyordu o zaman halkin secmesine karsi cikmasaydi..
CHP (Benim cocuklugumdan beri cok sevdigim parti) son 6-7 yilda sol bi parti olmaktan cikmis burjuvanin elit-burokratik kesimin partisi haline gelmistir.. Artik CHP halkin cikarlarini savunmayi birakmis ustten gelen emirleri yapmaya baslamistir.. Simdi meclisteki partilere bakarak bana soyleyin iclerinde en solda duran hangisi??
Yilmaz Ozdil'e gelince 2 sene boyunca surekli olarak okudum.. Taki secim oncesine kadar.. secim oncesinde artik o klasik yazilarini birakip direk olarak CHP yandasligi yapmaya basladi.. Hukumet aleyhine yazdigi yazilar o kadar da sinirlendirmedi beni cunku dusunce yapisi olarak muhalif adamlari severim ama mantiksizca saldirirsan halkin cikarlarindan bahsederken burjuvanin partisi CHP ye oy toplamaya calisirsan, benim anamin basindaki basortusune laf edersen karsimdaki Allame-i Cihan olsa ona ne sevgim ne saygim kalir..
isteyenler olursa eger bana ozel mesaj atsin Yilmaz Ozdil'in son donemdeki sacma sapan yazilarindan onlara da ulastirayim..
 
esfanu' Alıntı:
********************************************.Arkadaşımız bir yazarın ismini
büyük harfle yazmayı biliyor ama yarın cumhurbaşkanı olacak bugünün bakanı olan,milletin vekilliğini almış sayın GÜL'ün ismi küçük harf ?????
Hepimizin nefret ettiği abd büyük harf GÜL yine küçük harf ?????
Herkesin yani T.C. nin cumhurbaşkanlığını kazanmış, haketmiş,seçilmiş bir insana benim
cumhurum olamaz diyorsan ya bekleyeceksin kendine göre cumhurbaşkanı bulmak için
Tavşan ve dağ meselesi, konuşmaya değmez..

***************************


Konuda anlatılmak istenen olay cumhur seçimi değil ama yine olayı gül'e bağlamanı anlamadım . ( oda ayrı mesele )

Mesele şu ben sana kısaca anlatayım . Demokrasi = Özgürlük . ( birçok şey demek tabiki ama burda özgürlük diyelim )
Bu konuda geçen olay budur . Bu ülkede Herkes AnayaSa'ya bağlı kaldığı sürece Özgürse ve kurallar çiğnemediği sürece , Bu Anayasa altında tüm haklara sahipsiniz demektir .
Demokrasi = Özgürce konuşabilmekse herkes istediğini söylemekte özgürdür .
Ama Tüm ükleyi ve ona oy vermeyen %53 ünde başbakanı olduğunu unutan tayyip , gül benim Cumhur'um değil diyen kişileri ülkeden kapı dışarı etmeye çalışıyor .
Bunun adı Demokrasi Değil Krallık ve Saltanattır .
İşte konuda anlatılmak istenen şey .
( Cumhur halkı temsil eder Halk onu sevmek zorunda Değildir , ha Diceksinki oda halkı sevmez sevmez onun bileceği iş . Oda Kendi Bileceği iştir . )
Ama o bülkenin Cumhur'u seçildiği anda Tüm Türkiye Cumhuriyeti'nin ve onun içindeki tüm Türk halkının Devlet başkanı olacak .
O yüzden onun seçme hakkı yok . O herkesi temsil etmek zorunda .
Bireyler onu sever sevmez , o bireyleri sever sevmez ona diyecek sözüm yok .
Eğerki o herkesi Temsil etmezse bazı kişileri kayırırsa o zaman işte O Herkesin Cumhur'u olacağım dediğindeki sözleri adama hatırlatırlar .
 
Eheuhe..Olan oldu artık..Sandığa gömecez dediler,yaptılar..5 sene sonrasını hayal edin ve patlamış "sivil"celeri..Kafamıza kadar çıksın arap ümmetçileri oy verenleri görürüm o zaman yobaz herifler..
 
AKP'ye oy veren 16 milyon TC watandasına "göbeğini kasıyan adamlar" ve 22 temmuz seçimlerindeki AKP zaferini de Göbeğini Kaşıyan Adamın Zafer'i" diyen insan kusura bakmayın da s..... olsun gitsin neree gidiosa kendini ve kendi gibi düşünenlerden başka herkesi aptal gören darbe cıırtkanı sahsiyetsiz sahsiyet...
 
Geri
Üst