Barzani bozgunu!

l3adl3oy

New member
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
1,797
Reaction score
0
Puanları
0
Barzani bozgunu!


07 Kasım 2011

Erdoğan’ın kamuoyuna aktardığı “Barzani beklentilerini” birlikte hatırlayalım:
1- Kandil’deki PKK’ya karşı ortak operasyon.
2- Bu mümkün değilse, Türkiye’nin Kandil’e girmesine ses çıkartmaması..
3- Kerkük’e özel statü…
4- Irak’ın kuzeyinde, yani Barzani bölgesindeki PKK’nın silah, teçhizat ve gıda temin yollarının kesilerek terör örgütünün tecridi.
Bu beklentilerimizde haksız da değildik hani. Çünkü benzerini PEJAK’a karşı İran’la yapmıştı, Türkiye ile yapmaması için hiçbir sebep yoktu. Üstelik aynı Barzani PKK’nın 24 Mehmetçiği şehit ettiğinde, üzüldüğünü, kınadığını da dile getirmemiş miydi?
Neyse…
Barzani Türkiye’ye geldi. Erdoğan o günlerde G20 zirvesi için Fransa’da idi. Barzani, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile görüştü, Cumhurbaşkanı Gül tarafından kabul edildi. Kandil’in siyasi uzantısı Barış ve Demokrasi Partisi ile hasret giderdi.
G20 zirvesi bitti. Erdoğan, Türkiye’ye doğru uçarken, Barzani’den beklentilerini kotarmak için, “Barzani ile görüşeceksiniz. Peşmergeler son talebimizden sonra Kandil’e yakın bölgelerde sorumluluk üstlenmeye başladılar mı” diye soran Hürriyet’ten Enis Berberoğlu’na:
“- Sorumluluk hissi geçmiş yıllara göre daha iyi bir noktada şu anda. Yarınki görüşmemizde neler yaptıklarını kendilerinden dinleyeceğiz. Orada müşterek çalışmanın sözünü almak istiyoruz. Bizim için önem arz ediyor.”
Diyordu…
Erdoğan geldi, Barzani ile görüştü. Peki, görüştü de ne oldu? Yapılan açıklamalarda Barzani’den sadır olan ve Erdoğan’ı, yani Türkiye’yi memnun eden tek satır, “Silahlı mücadele, hak arama yöntemi değildir” oldu. Bunun dışında, Türkiye’nin istediği her şeye kesin bir dille “Hayır” cevabını verdi.
Erdoğan cenahının avunduğu “Silah, hak arama yöntemi değildir” demesine Erdoğan ve ekibi niye sevindiler doğrusu bunu da anlamış değiliz. Çünkü bu cevap, yani, “Silahlı mücadele, hak arama yöntemi değildir” demek “PKK haklıdır, Türkiye Cumhuriyeti haksızdır” demek değil midir? Evet, Barzani PKK haklıdır, metodu yanlıştır diyor.
Herkes elini vicdanına koysun öyle cevap versin: PKK’ya hak vermek demek PKK’nın taleplerinin doğru ve hayata geçirilebilir talepler olduğunu tasdik etmek değil midir? Elbette öyledir ve Barzani de zaten, “Siyasi çözüm” tavsiyesinde bulunuyor. Beyefendi büyümüş, ağabey olmuş, Türkiye’ye akıl veriyor. Verdiği aklın ucu, PKK metinlerinde bölgeyi “Kürdistan” haline getiriyor. Eh, Barzani de zaten kendi bölgesi için “Güney Kürdistan” demiyor muydu ve böyle diyerek, “Benim bir Kürdistan’ım da Kuzeyde” yani Türkiye’de demek istemiyor muydu?
Bizimkilerin kankası Barzani bunlarla kalsa iyi, tuttu bir de PKK adına psikolojik propagandaya bulaştı.
Hatırlayınız neler dedi..
“Kandil’e girmenin hiçbir faydası olmaz. Ben o bölgede Saddam’a karşı savaştım. Saddam bütün gücü ile geldi, kimyasal silahlar kullandı, ama bizi yenemedi, ben onları yendim!”
Buyurun…
Daha ne desin…
Bu sözlerin şerhi…
Ey Türkiye; Kandil’e girsen bile sonun hezimet olur. Bunu Saddam denedi, başaramadı. Sen de başaramayacaksın, boşuna heveslenme. Türk Ordusu Saddam’ın ordusundan güçlü mü yani? Ve PKK, benim peşmergelerimden daha az mı savaşçı…
İşte Barzani ziyaretinin Türkiye’ye faydaları?! Açıkçası; Barzani fırçaladı, azarladı, Türkiye’nin moralimizi bozdu, terör örgütünü pohpohladı, Ankara’dakilere akıl verdi, Kandil’in propagandası yaptı ve çekti gitti.
Velhasıl, “Barzani Türkiye’ye, PKK ile arabulucu olmak için gidecek” diyen Karayılan haklı çıktı. Evet, Barzani Ankara’da Karayılan’ın taleplerini dillendirdi ve çekip gitti… Bırakınız Barzani karşısında İran kadar olabilmeyi, Barzani’nin yanında Erdoğan (ve maalesef yönettiği Türkiye’nin)’ın Karayılan kadar hatırı yokmuş. Hakikat bu ve bu mızrak yandaş medya ne yaparsa yapsın, hiçbir çuvala sığmayacak kadar büyük..

Hasan Demir
Yeniçağ
 
Fazla galeyana gelmemek lazım. Bu işlere her dönem devlet büyüklerinin yerine Amerika karar verir. Bölge devletlerinin orduları ve niceleri yıllardır amerikanın jandarmalık görevini yapıp ortadoğuyu güçsüz düşürmek amacıyla birbirlerinin üstüne sevk edilmişlerdir. Buna şöyle bakabiliriz. Horozun tekini kızdırıp salıyorlar ortaya sonra diğerini kızdırıp salıyorlar ortaya... Sen horozlar üzerine bahse girerken asıl malı mekan sahibi kazanıyor... Neye hizmet ediyoruz önce ona bakmak gerekir =)... Ortadoğu için konuşursam mekan sahibini artık algılamak gerekiyor. Yıllardır hep dalga geçiyorlar ortadoğu ile. Milyonlarca müslümanın Irak'a kadar girerek nehir gibi kanlarını akıttılar. Neyin davasını kimin için güdüyoruz?. Neden fırkavari hareket ediyoruz. Çimentomuzu fırka olmaktan çıkarma ve hoşgörü (İslam) yapmadıkça hep horoz dövüşlerinde bir kazanıp iki kaybeden taraf olmaya mahkumuz. (Ortadoğuya ithafen...). Bu işler Amerikanın emri altındaki yöneticilerin politik açıklamalarıyla da olmaz. Bu tarz sözler tesirli olmadığı gibi, kuklanın sözüne güven olmaz... Bugün Davos'ta bağıran zihniyet, yarın Amerikanın Irak'ta öldürdüğü milyonlara sesini çıkartamadığı gibi üstüne o katillere Türkiye'den kendi emirleriyle yiyecekler göndertmiş, İsrail'e de delikanlılık dışında hiçbir gerçekçi yaptırım uygulayamamış ve uygulayamayacak olan zihniyettir... Düşünmek lazım bir kukla sahibinin onu zorladığı hareketlere direnebilir mi diye? Türkiye ekonomisi sıcak para ile dönmektedir ve bu ekonomiyi saniyeler içinde uçurmak Amerika için çocuk oyuncağıdır. Türkiye'de basın İsrailin ve Amerika'nın kontrolündedir. Türkiyede makam mevki İsrail ve Amerikan ajanlarının kontrolündedir. Taviz vermeyen o koltuğa oturamaz.. Türkiyede hakimiyet kayıtsız şartsız Amerikanın, para babalarının, israilin, ordunundur.. 5. derededen de halkındır ama halkı etkileyen ilk başta saydığım birinci sebeplerdir. Çünkü halk ekonomiye göre oy verir ve ekonomi de bu saydığım ilk güruhun kontrolündedir. Aslında halk hakim değil köledir. Velhasıl bizim bunun için de öncelikle değişimi kedi içimizde başlatmamız gerekir (İslama yönelmek artık bu dinle barışmak, okumak ve bu konularda bilgi sahibi olmak, ibadet etmek vs.). Bu toplumsal dönüşümü beraberinde getirir. O da Ortadoğudaki değişimi beraberinde getirir. Yoksa horoz dövüşüne devam...
 
Doğru tespitlerin var. Hatta yanlış diyebileceğim hemen hemen bir nokta yok.. İslama yönelmek okumak kadar tarihimizi okumak tarihsel hatalara tekrar düşmemek ders almak bugün burda kendi ülkemizde yazabilmemize olanak sağlayanları Atatürkü silah arkadaşlarını o dönemi yaşamış tüm vatanseverleri anlamak anlatmak gerek... Sonrası dediğin gibi gelicektir.
 
şimdi özal dedin ya yalakaları atlar :D barzani piçini adam yerine koyupta karşısına alanlar utansın... diyeccemde onlarda utanma duygusu yok ki..
 
Geri
Üst