Novace
New member
Barcelona
Tartışmasız bir turizm cenneti olan İspanya'nın neredeyse tüm şehirleri görülmeye değer. Bir Katalan şehri olan Barselona'da tarihi yolculuğun yanı sıra alışveriş imkanınız da olacak.
Barcelona'da gezebileceğiniz yerler arasında Plaza De Catalunya Meydanı, La Rambla caddesi, Kristof Kolomb Heykeli, Sagra De Familia Kilisesi, Olimpiyat tesislerinin bulunduğu Mont Juic Tepesi, Plaza De Espanya bulunmaktadır.
Arzu edenler Gerona & Figueras turuna katılabilir. Bu turda, Ortaçağ’dan kalma mimari yapılarıyla Gerona şehri, Büyük Katedrali ve Yahudi mahallesi, ünlü ressam Dali’nin doğduğu Figueras kasabası ve Dali Müzesi ziyaret edebilirsiniz.
Alışverişten sonra dileyenler tam gün Andorra turuna katılabilir. Andorra Prensliği güneybatı Avrupa'da, Pirene Dağları'nda, denize kıyısı olmayan, Fransa ve İspanya arasında küçük bir ülkedir. Bir zamanlar dünyadan soyutlanmış olan ülke, artık turizm ve bir vergi cenneti olma özelliği ile zengin bir ülkedir.
Barcelona deyince her ne kadar upuzun sahili dikkatinizi çekse de buranın sembolü kesinlikle Rambla caddesidir. Cadde iki yanından ikişer şerit araç trafiğine açıktır. Ortadaki alan ise çiçekçilerin, kioskların ve açık havada birşeyler içebileceğiniz pub'ların olduğu geniş yürüyüş alanıdır ve günün her saatinde yoğundur. Alışveriş yorgunluğunuzu Rambla'nın ortasındaki kafelerde oturup atabilirsiniz.
Sokak ressamları, alışveriş merkezleri ve restoranlar hep Rambla'da yoğunlaşmıştır. Yolların Rambla'ya çıktığı dar sokakların da kendine has bir büyüsü vardır. Buralarda sadece yerel halkın rağbet ettiği, pek de turistik bir görüntüsü olmayan tapas barlar bulunur. Ayrıca ara sokaklarda ancak 2-3 kişinin girebileceği darlıkta küçük barlar da dışarıdaki zenginlikten tamamen kendisini soyutlamış gibidir. Rambla üzerindeki yürüyüş sizi Mercat Sant Joseph'e (San Joseph Pazarı) götürür. Burada binbir renkte meyveler, demet demet asılı kurutulmuş otlar, kalıplar halinde peynirler, tavanlara asılmış dev jambonlar, taptaze ve sayamayacağınız kadar çok çeşitte deniz mahsulleri ve balıklar var. Eğer lüks restoranların yanı sıra küçük ve yerel merkezlerdeki tatlara da meraklıysanız, buralardaki küçük barları denemelisiniz.
Santa Maria Del Mar Kilisesi'nden Rambla yönüne giderken yolunuzun üzerindeki Montcada Caddesi sizi Picasso Müzesi'ne götürür. Picasso'nun en önemli eserleri dünyanın çeşitli özel koleksiyoncuları tarafından satın alındığından burada ressamın Guernica gibi dünyaca tanınmış eserlerini göremezsiniz. Müzede Picasso'nun başlangıçtan Kübizm'e kadar birçok tablosu sergilenmektedir. Bu bölge sanat galerilerinin ve tüm İspanyol ressamlarının tablolarının reprodüksiyonlarının satıldığı bölgedir. Müzeden çıkışta, daha tabloların etkisi üzerinizdeyken kendinizi yol üzerindeki Els Quatre Gats Restaurant'a atın. Burası 1897 yılından bu yana hizmet veren ve Picasso ve Ruiseyor'un ilk tablolarını gelecekte alacağı değeri tahmin edemeden duvarlara astıkları ve sürekli yemek yedikleri yerdir.
Dağlar ve deniz arasında sıkışmış bir düzlükte kurulan Mont Juic Tepesi Barcelona halkı için çok anlamlıdır. Gaudi'nin ‘‘Tanrı'ya meydan okunmaz'' tavsiyesine uyularak inşa edilen modern binaların hiçbirinin bu yüksekliği aşmasına izin verilmemektedir. Katalanlığın sembolü sayılan birçok bina Mont Juic Tepesi'nin eteklerine yapılmıştır.
Yemekler konusunda Akdeniz mutfağına yakın olan Türkler yabancılık çekmeyecektir. Zeytinyağlı yemekleri hafiftir. Barselona'da balık yemeden gitmek de olmaz. Tapas, zeytinyağı, peynir, patates, jambon, sosis, balık ve sebzelerle hazırlanan bir salata türüdür ve geleneksel bir mezedir. Patatesli omlet olan 'tortilla'yı da tatmanız önerilir.
Tartışmasız bir turizm cenneti olan İspanya'nın neredeyse tüm şehirleri görülmeye değer. Bir Katalan şehri olan Barselona'da tarihi yolculuğun yanı sıra alışveriş imkanınız da olacak.

Barcelona'da gezebileceğiniz yerler arasında Plaza De Catalunya Meydanı, La Rambla caddesi, Kristof Kolomb Heykeli, Sagra De Familia Kilisesi, Olimpiyat tesislerinin bulunduğu Mont Juic Tepesi, Plaza De Espanya bulunmaktadır.

Arzu edenler Gerona & Figueras turuna katılabilir. Bu turda, Ortaçağ’dan kalma mimari yapılarıyla Gerona şehri, Büyük Katedrali ve Yahudi mahallesi, ünlü ressam Dali’nin doğduğu Figueras kasabası ve Dali Müzesi ziyaret edebilirsiniz.

Alışverişten sonra dileyenler tam gün Andorra turuna katılabilir. Andorra Prensliği güneybatı Avrupa'da, Pirene Dağları'nda, denize kıyısı olmayan, Fransa ve İspanya arasında küçük bir ülkedir. Bir zamanlar dünyadan soyutlanmış olan ülke, artık turizm ve bir vergi cenneti olma özelliği ile zengin bir ülkedir.

Barcelona deyince her ne kadar upuzun sahili dikkatinizi çekse de buranın sembolü kesinlikle Rambla caddesidir. Cadde iki yanından ikişer şerit araç trafiğine açıktır. Ortadaki alan ise çiçekçilerin, kioskların ve açık havada birşeyler içebileceğiniz pub'ların olduğu geniş yürüyüş alanıdır ve günün her saatinde yoğundur. Alışveriş yorgunluğunuzu Rambla'nın ortasındaki kafelerde oturup atabilirsiniz.

Sokak ressamları, alışveriş merkezleri ve restoranlar hep Rambla'da yoğunlaşmıştır. Yolların Rambla'ya çıktığı dar sokakların da kendine has bir büyüsü vardır. Buralarda sadece yerel halkın rağbet ettiği, pek de turistik bir görüntüsü olmayan tapas barlar bulunur. Ayrıca ara sokaklarda ancak 2-3 kişinin girebileceği darlıkta küçük barlar da dışarıdaki zenginlikten tamamen kendisini soyutlamış gibidir. Rambla üzerindeki yürüyüş sizi Mercat Sant Joseph'e (San Joseph Pazarı) götürür. Burada binbir renkte meyveler, demet demet asılı kurutulmuş otlar, kalıplar halinde peynirler, tavanlara asılmış dev jambonlar, taptaze ve sayamayacağınız kadar çok çeşitte deniz mahsulleri ve balıklar var. Eğer lüks restoranların yanı sıra küçük ve yerel merkezlerdeki tatlara da meraklıysanız, buralardaki küçük barları denemelisiniz.

Santa Maria Del Mar Kilisesi'nden Rambla yönüne giderken yolunuzun üzerindeki Montcada Caddesi sizi Picasso Müzesi'ne götürür. Picasso'nun en önemli eserleri dünyanın çeşitli özel koleksiyoncuları tarafından satın alındığından burada ressamın Guernica gibi dünyaca tanınmış eserlerini göremezsiniz. Müzede Picasso'nun başlangıçtan Kübizm'e kadar birçok tablosu sergilenmektedir. Bu bölge sanat galerilerinin ve tüm İspanyol ressamlarının tablolarının reprodüksiyonlarının satıldığı bölgedir. Müzeden çıkışta, daha tabloların etkisi üzerinizdeyken kendinizi yol üzerindeki Els Quatre Gats Restaurant'a atın. Burası 1897 yılından bu yana hizmet veren ve Picasso ve Ruiseyor'un ilk tablolarını gelecekte alacağı değeri tahmin edemeden duvarlara astıkları ve sürekli yemek yedikleri yerdir.
Dağlar ve deniz arasında sıkışmış bir düzlükte kurulan Mont Juic Tepesi Barcelona halkı için çok anlamlıdır. Gaudi'nin ‘‘Tanrı'ya meydan okunmaz'' tavsiyesine uyularak inşa edilen modern binaların hiçbirinin bu yüksekliği aşmasına izin verilmemektedir. Katalanlığın sembolü sayılan birçok bina Mont Juic Tepesi'nin eteklerine yapılmıştır.
Yemekler konusunda Akdeniz mutfağına yakın olan Türkler yabancılık çekmeyecektir. Zeytinyağlı yemekleri hafiftir. Barselona'da balık yemeden gitmek de olmaz. Tapas, zeytinyağı, peynir, patates, jambon, sosis, balık ve sebzelerle hazırlanan bir salata türüdür ve geleneksel bir mezedir. Patatesli omlet olan 'tortilla'yı da tatmanız önerilir.