BARİN KATLİAMININ 16. Yılı (Filistin- Çeçen - Bosna arasında Kaybolan Doğu Türkistan)

Grave_Worm

Banned
Katılım
3 May 2006
Mesajlar
481
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Tanrı Dağı
DOĞU TÜRKİSTAN -
Komünist Çin Yönetimi'nin Gizlediği Büyük Zulüm

20. yüzyılda dünyaya dehşet saçan ideolojilerin başında komünizm gelmekteydi. Karl Marx ve Friedrich Engels isimli iki Alman felsefecinin fikirlerine dayanan bu ideolojinin, Lenin, Stalin, Mao gibi zalim liderler tarafından uygulanmaya konmasıyla, dünya tarihinin en büyük kıyım ve katliamları gerçekleştirildi.

i64911_3.jpg
Her ne kadar Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla komünizmin siyasi bir rejim olarak çöktüğü kabul edilse de, komünist ideoloji ve uygulamaları -gizli veya açık- hala devam etmektedir. Bugün Doğu Türkistan'da yaşayan Müslüman Türkler, hala Maocu Kızıl Çin rejiminin zulmü altında yaşamaktadırlar. Batılı ülkeler ise, Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerini her zamanki gibi görmezlikten ve duymazlıktan gelmektedir.

Doğu Türkistan'da Çin Zulmü

Doğu Türkistanlı Müslüman Türkler, yaklaşık 250 yıldır Çin egemenliği altında yaşamaktalar. Çinliler, bir İslam toprağı olan Doğu Türkistan'a "kazanılmış topraklar" anlamına gelen "Sincang" adını koydular ve burayı kendi toprakları olarak tanımladılar. 1949 yılında Mao önderliğindeki komünistlerin Çin'in yönetimini ele geçirmelerinin ardından, Doğu Türkistan üzerindeki baskılar eskisine oranla daha da arttı. Komünist rejim, asimile olmayı reddeden Müslümanların fiziksel olarak imhasına yöneldi.

i64916_4.jpg


Katledilen Müslüman sayısı korkunç boyutlardaydı. 1949-1952 yılları arasında 2 milyon 800 bin; 1952-1957 arasında 3 milyon 509 bin; 1958-1960 yılları arasında 6 milyon 700 bin; 1961-1965 yılları arasında 13 milyon 300 bin kişi ya Çin ordusu tarafından katledildi ya da rejimin doğurduğu kıtlık sonucunda öldü.

i64917_5.jpg


Halkın hayatta kalabilen bölümü ise büyük baskı ve işkencelere maruz bırakıldı. Doğu Türkistan'ın uzun süre sürgünde yaşayan merhum lideri İsa Yusuf Alptekin, Türkiye'de yayınlanan Doğu Türkistan Davası ve Unutulan Vatan Doğu Türkistan adlı kitaplarında söz konusu baskı ve işkenceleri ayrıntılarıyla anlatır. Bu kitaplarda anlatıldığına göre, Doğu Türkistan'da halka uygulanan baskılar, Sırpların, Bosna'da Müslüman Boşnaklara veya Kosova'da Arnavut çoğunluğa uyguladıklarından farklı değildir. Ülkedeki Çin mahkemelerinin "ceza" yöntemleri de son derece acımasız ve vahşicedir. Diri diri toprağa gömmek, öldüresiye dövülen bir insanı çıplak halde karlarda yatırmak, iki bacağı iki ayrı öküze bağlanan bir insanı ikiye bölmek gibi "ceza"lar uygulanmıştır

Asimilasyon ve Köklü Bir Kültürü Yok Etmeye Yönelik Uygulamalar

Komünist rejim, 1949 yılından itibaren, bir yandan Müslümanları imha ederken bir yandan da bölgeye sistemli bir biçimde Çinli göçmen yerleştirdi. Çin hükümetinin 1953 yılında başlattığı bu kampanyanın etkisi son derece düşündürücüdür. 1953 yılında bölgede %75 Müslüman, %6 Çinli yaşarken bu oran 1982 yılında %53 Müslüman, %40 Çinli'ye yükseldi. 1990 yılında yapılan nüfus sayımında ulaşılan %40 Müslüman, %53 Çinli nüfus oranı bölgedeki etnik temizliğin boyutlarını göstermesi açısından son derece önemlidir.

Bugün ise Uygurlar köylerde oturmaya zorlanırken, Çinliler şehirlere yerleştirilmektedir. Bu sebeple bazı şehirlerde Çinli nüfus %80'lere çıkmaktadır. Hedef, şehirlerde Çinlileri çoğunluk haline getirmektir. Çin Hükümeti'nin Doğu Türkistanlıları Çinlilerle evlendirmek için uyguladığı yöntemler ise bu asimilasyon çalışmalarının bir parçasıdır. Bu arada Çin yönetimi, Doğu Türkistanlı Müslümanları nükleer denemelerinde kobay olarak kullanmıştır.

İlk olarak 16 Ekim 1964 tarihinde başlatılan nükleer denemelerin olumsuz etkileri yüzünden bölge insanı ölümcül hastalıklara yakalanmış, 20 bin özürlü çocuk dünyaya gelmiştir. Nükleer denemeler nedeniyle ölen Müslüman sayısının 210 bini bulduğu bilinmektedir. Binlerce insan ise ya sakat kalmış ya da kanser gibi hastalıklara yakalanmıştır.

Çin 1964'den günümüze kadar Doğu Türkistan topraklarında elliye yakın atom ve hidrojen bombası patlatmıştır. İsveçli uzmanlar, 1984 yılında yapılan yeraltı nükleer denemesinde kullanılan bombanın Richter ölçeğiyle 6.8 şiddetinde yer sarsıntısına sebebiyet verdiğini tespit etmişlerdir.


Zulmün Asıl Nedeni: TÜRK Düşmanlığı


Çin'in, Doğu Türkistan'daki halka uyguladığı zulmün en önemli nedeni halkın Müslüman olmasıdır. Çünkü komünist Çin, bölge üzerindeki hakimiyet ve sultasını kuvvetlendirmeye karşı en büyük engel olarak halkın İslami kimliğini görmektedir.

Halkı dininden vazgeçirmek için her türlü yıldırma ve baskı yöntemini kullanan Çin şovenizmi, en fanatik dönemini komünist diktatör Mao'nun 1966-1976 yılları arasında uygulattığı Kültür Devrimi esnasında yaşadı. Camiler yıkıldı, toplu ibadet yasaklandı, Kuran kursları kapatıldı ve bölgeye yerleştirilen Çinliler Müslümanları taciz etmek için her yolu denediler. Okullarda dinsizlik propagandası yapıldı. Ayrıca bütün iletişim araçları vasıtasıyla insanların dinden soğutulmaları için yoğun çaba harcandı. Dini ilimlerin öğrenilmesi ve dini bilgilere sahip öncü kişilerin halkı eğitmeleri ise tamamen yasaklandı. Buna rağmen halkın İslami kimliği yok edilemedi.

i64934_2.JPG


Doğu Türkistan'da Müslüman Türklere yönelik zulüm şiddetle devam etmektedir. Çin resmi görevlileri, Türk gençlerini potansiyel olarak rejim karşıtı görerek sebepsiz yere evlerinden toplamaktadır. Gençler ise, bu zulümden kurtulmak için dağlara veya çöle kaçmaktadır.

i64936_1.JPG


1996 yılından beri on binlerce Uygur Türkü, kamplarda tutulmaktadır ve bu kamplardakilere ağır işkenceler yapıldığı bilinmektedir. Bir insan hakları örgütünün resmi yazısında da belirtildiği gibi sanıklar, tek celsede biten davalarda ya kürek cezasına mahkum edilmekte ya da meydanlarda infaz mangaları tarafından kurşuna dizilmektedir. Çünkü mahkemeler, komünist partinin talimatı ile çalışmaktadır. En dehşet verici olansa hamile kadınların evlerinden alınarak gayrı sıhhi şartlarda kısırlaştırılmaları, sınırlama fazlası doğan bebeklerin ailelerine rağmen öldürülmeleridir.

i64943_8.JPG


1997 yılının Şubat ayında patlak veren olaylar sırasında yaşananlar ise, Çin zulmünün bir özeti niteliğindeydi. Çin milis güçleri, 4 Şubat'a rastlayan Kadir gecesinde, Kandil nedeniyle bir mescitte toplanan 30'un üzerindeki kadını, Kuran okurlarken demir sopalarla dövdüler ve sürükleyerek emniyet merkezine götürdüler. Mahalle sakinleri ise merkeze giderek kadınların serbest bırakılmalarını istedi. Bunun üzerine işkence ile öldürülen 3 kadının cesedi önlerine atıldı ve galeyana gelen halk ile Çinliler arasında çatışmalar başladı. 4-7 Şubat arasında 200 Doğu Türkistanlı hayatını kaybederken, 3 500'den fazlası kamplara kapatıldı. 8 Şubat sabahında ise bayram namazı için camilerde toplanan halkın namaz kılması güvenlik güçlerince engellendi. Bunun üzerine çatışmalar tekrar alevlendi ve sonuç olarak Nisan-Aralık 1996 arasında 58 bin olan tutuklu sayısı, bir anda 70 bini geçti. 100 kadar genç meydanlarda kurşuna dizilirken, 5 bin Uygur Türkü çırılçıplak soyularak 50'şer kişilik gruplar halinde meydanlarda teşhir edildiler.

Batılı güçler ise her zamanki gibi tüm bu vahşete karşı tepkisiz kaldı.

i64944_9.jpg


Birleşmiş Milletler'in soykırım için yaptığı tanım, Çin işgali altındaki Doğu Türkistan'daki duruma tam olarak uymaktadır. Buna rağmen Doğu Türkistanlılar, Birleşmiş Milletler'in koruyucu şemsiyesi altına girememektedir. Birleşmiş Milletler'e yapılan tüm başvurular geri çevrilmektedir. 25 milyon Doğu Türkistanlı Müslüman, halen Çin baskısı altındadır ve dünya bu zulme göz yummaktadır. Binlerce siyasi tutuklu vardır ve bazıları hapishanelerde "kaybolmuş" durumdadır. Tutuklulara işkence yapılması ise artık sıradan bir olay haline gelmiştir.

Doğu Türkistan'daki bu vahşeti engellemek için, öncelikle Doğu Türkistan gerçeğini dünyaya duyurmak ve Çin'in bu konuda geri adım atmasını sağlayacak bir uluslararası yaptırım sağlamak gerekmektedir. Çünkü Doğu Türkistan'daki vahşetin en garip yönü, dünyada hemen hiç bilinmemesi ve anılmamasıdır. Çin, kapalı kapılar ardında katliam yapmaktadır ve mazlum Doğu Türkistan halkı dünyaya sesini duyurma imkanlarına sahip değildir. Dünya insanlarının elbirliğiyle Doğu Türkistan davasına sahip çıkması zorunludur.

i64945_10.JPG




Artık yeter etmeden birazda kendi kanınızdan kendi canınızdan birilerinin derdini açıklasanız diyorum sıkıldım Sizin yüzünüzden o insanlara soğuyacağım...
 
zulume ugrayanları cok uzakta aramamak lazım aslında..
 
bu nasil bir zulumdur...kahpece yapilan bu katliamlarin hesaplarini elbetteki Allah'a vereceklerdir...tum dunya muslumanlarinin oldugu gibi elbetteki buralarda zulme ugrayan cocuk kadin demeden buyuk katliamlara maruz kalan insanlik disi muamele ve iskenceye ugrayanlar kardeslerimizdir...

inanan ve musluman olan halklara karsi olan kahpece zihniyet yuzyillardir aynidir ve degismez...Allah'in laneti ve gazabi bu zihniyette olanlarin uzerine olsun...

tum dunya muslumanlari canimizdir kardes...en uzagindan en yakinina kadar...bunu boyle dusunmemizin tek sebebi ise "ancak muminler kardeştir" ayeti kerimesindeki Allah'in bize buyrugudur...

o yuzden cokta canini sikma bosna,filistin,ve cecenya v.s gibi konularin arasinda kaybolmaz aksine dahada belirginlesir...cunku bunlarin arasinda fark yoktur...hepsi ayni ilaha ayni peygambere ve ayni kitaba iman eder ve ayni kibleye yonelerek namazlarini eda ederler...ve hepside ayni zulumlere ugrarlar...o halde sorunumuz olmamasi gereken...tum zulme ugrayanlar ortak bir noktada birleşmis zaten...bunun tek adi İSLAM'dir...ve islam kardeşligi emreder...

bu actigin konu vesilesi ilede inaniyorumki forumdaki duyarli kardesler musluman-turk halklarina karsi yapilan zulumler hakkinda da bu tip calismalar yapacaktir...guncel olsun olmasin..sevgi ve saygiyla
 
Allah razı olsun kardeşim elin soysuz arapları için üzülenler acaba hiç doğu türkistanda olanlardan rahatsız oluyormu acaba? Dinse din soysa soydaş bu insanların uğradığı zulüm için ne zaman tepki gösterilecek acaba merak ediyorum cuma günleri cami çıkışlarında bizi hançerleyen araplar için protesto yapanlar ne zaman soydaşlarımız içinde aynısını yapacaklar ? yapmazlar çünki doğu türkistanda zulüm görenler TÜRK :mad:
 
photoshopc' Alıntı:
bu nasil bir zulumdur...kahpece yapilan bu katliamlarin hesaplarini elbetteki Allah'a vereceklerdir...tum dunya muslumanlarinin oldugu gibi elbetteki buralarda zulme ugrayan cocuk kadin demeden buyuk katliamlara maruz kalan insanlik disi muamele ve iskenceye ugrayanlar kardeslerimizdir...

inanan ve musluman olan halklara karsi olan kahpece zihniyet yuzyillardir aynidir ve degismez...Allah'in laneti ve gazabi bu zihniyette olanlarin uzerine olsun...

tum dunya muslumanlari canimizdir kardes...en uzagindan en yakinina kadar...bunu boyle dusunmemizin tek sebebi ise "ancak muminler kardeştir" ayeti kerimesindeki Allah'in bize buyrugudur...

o yuzden cokta canini sikma bosna,filistin,ve cecenya v.s gibi konularin arasinda kaybolmaz aksine dahada belirginlesir...cunku bunlarin arasinda fark yoktur...hepsi ayni ilaha ayni peygambere ve ayni kitaba iman eder ve ayni kibleye yonelerek namazlarini eda ederler...ve hepside ayni zulumlere ugrarlar...o halde sorunumuz olmamasi gereken...tum zulme ugrayanlar ortak bir noktada birleşmis zaten...bunun tek adi İSLAM'dir...ve islam kardeşligi emreder...

bu actigin konu vesilesi ilede inaniyorumki forumdaki duyarli kardesler musluman-turk halklarina karsi yapilan zulumler hakkinda da bu tip calismalar yapacaktir...guncel olsun olmasin..sevgi ve saygiyla

photoshopc sana şunu belirtmek isterim ki Kara Tatarlar ve Gagauz Türkleri'de benzer zulmet ve işkenceler maruz kalıyor. Onlar Müslüman değilse bile TÜRK... Senin için olmasa bile bizim için TÜRK olması kafidir.

Biliyorsun ki İslamın 700 sene bayraktarlığını yapmış olan Osmanlı'ya baş kaldırıp silahla bağımsızlık kazanan ve senin kardeşim diyerek korumaya çalışırken senin kanını dökenler MÜSLÜMAN ARNAVUTLARdı. Aynı şekilde dünya harbinde askerlerini trenlerde yakanlarda müslüman araplardı bugünde müslüman olan ve ülkeni paylaştığın kürdler senin benim canımı öldürüyor ki artık o müslümanlar kardeşim hristiyan Türkler değil gibi saçma mantığınızı ve ümmetçi düşüncenizi kabul etmniyoruz. Buna rağmen Çanakkale şehitliklerine bakarsan hristiyan Türklerin mezar taşları müslüman diğer ülke insanlarınınkinden çok daha fazladır. Ne demek istediğimi anladın herhalde...

Benim içinde UYGUR'ların Türk olması yeterlidir. Müslüman olmasa da olur.


TÜRK'ün TÜRK'ten başka DOSTU VE KARDEŞİ OLMAZ OLAMAZ OLMAMALIDIR.
 
bunlara inat hepsine inat ne mutlu TÜRKÜM diyene
 
Acaba bu topictede Çeçenlerin Türk olduğu gibi Anlamsız konumu açılacak banamı öyle geliyor?

Çünkü bazı angutlar Çeçenlerin Türk olduğunu ve Çeçenistanın zamanında Türk aşireti olduğunu ve sonradan asimile olarak kendilerine çeçen olduğunu idda ediyorda.Fotoğraf çekicem şimdi alttan ayıp olucak.
 
Geri
Üst