MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Son günlerde arka arkaya gündeme gelen açılımlara uzaktan bakınca acı bir gerçekle karşılaşıyorsunuz:
İsteyenler farklı...
İstekler farklı...
İstenilen ise hep Türk devleti!
***
Heybeliadadaki Ruhban Okulunun tekrar eğitime açılmasını Avrupa Birliği aracılığıyla Yunanistan istiyor!
Limanlarımızın Kıbrıs bandıralı gemilere açılmasını yine Avrupa Birliği aracılığıyla Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan istiyor!
Kıbrıstaki askerlerimizin çekilmesini, Rum Yönetimi, Yunanistan, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Kuzey Kıbrıs Türk Devletinin feshedilmesini aynı dörtlü istiyor!
Fenerdeki patrikhaneye ekümenik unvanının verilmesini Yunanistan, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Kerkük ve Musulun yeniden yapılandırılması sürecine karışmamamızı, Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve ABD istiyor!
Yıllardır on binlerce cinayet işleyen, ülkemizin güneydoğusunu kan gölüne döndüren terör örgütü üyelerinin affedilmesini Kuzey Irak, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Kürtçe konuşulan bölgemizde federasyon kurulmasını Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Anayasamızın değiştirilemez maddelerinin değiştirilmesini Rumlar, Ermeniler, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Anayasamızdaki laiklik tanımının değiştirilmesini, şeriatla yönetilen ülkeler ve onların Türkiyede örgütledikleri tarikatlar istiyor!
Laik Türkiye yerine, Ilımlı İslamla yönetilen Türkiye olmamızı, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Azerbaycan topraklarını işgal ettiği için kapattığımız sınır kapısının açılmasını, Ermenistan istiyor!
Yüz yıl önce bir soykırım yaptığımızı kabul etmemizi, Ermeniler, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Doğu Anadolu Bölgesinin önemli bir bölümünün Ermenistan devletine verilmesini, Ermeni Diasporası istiyor!
Ve bunların bir bölümü bugün açılım adı altında önümüze konuluyor...
Diğerleri ise sıranın kendilerine gelmesini bekliyor!
***
Peki; biz ne istiyoruz?
Sadece ve sadece... Avrupa Birliği üyesi olmayı!
En azından yurt dışına çıkışlarımızda işkence haline getirilen vize uygulamasının kaldırılmasını!
Bunun için tam 48 yıldır bekliyoruz.
Ama bir arpa boyu yol gidemedik!
Kendi mahkemelerinin, Türk vatandaşlarına tanıdıkları vizesiz dolaşım hakkını bile uygulatamadık!
***
Açılımlarda veren taraf hep biziz.
Çünkü dış politikada sadece savunma yapıyoruz.
Bir türlü hücuma çıkamıyoruz.
Kimsenin önüne bir istek paketi de biz koyamıyoruz.
Böyle olunca da gol üstüne gol yiyoruz!
***
Hani; Dışişleri Bakanı, Türkiye bölgesinde düzen kurma gücüne kavuştu diyor ya...
Doğru... Düzeni hep biz kuruyoruz...
Çünkü; ne isterlerse veriyoruz...
Biliyoruz ki; vermesek düzen bozulacak!
***
Yazının son bölümünü düzen sözcüğünden yola çıkarak, hak ettiği gibi yazardım; ama...
Mübarek gün günaha girmek istemedim!
***
GÜNÜN SÖZÜ
Bazı milletvekilleri namus ve şerefleri üzerine ettikleri yemine uymamayı alışkanlık haline getirdi. Kimse de hesap sormuyor, soramıyor...
Meclis; yeni yasama döneminde ilk iş olarak milletvekili yeminini kaldırmayı düşünür mü?
***
DTP, 1 milyonda neden çuvalladı?
DTP önceki gün Diyarbakırda düzenlediği mitinge 1 milyon kişiyi toplamayı hedefliyordu...
Bursadan, İstanbuldan, İzmirden, Ankaradan, Adanadan, Mersinden otobüsler kaldırıldı; ama yine de katılımcı sayısı 80-90 binde kaldı!
Oysa bu parti son seçimlerde 2 milyon 214 bin seçmenden oy almıştı...
Bunun 1.5 milyondan fazlası da Güneydoğuda ve Doğu Anadoluda yaşıyordu...
Oy kullanamayan çok sayıda çocuğun da miting alanına geleceği düşünüldüğünde, DTPnin 1 milyon kişi toplama hedefi hayal değildi...
Ama olmadı!
Dün bunun nedenini doğma büyüme Diyarbakırlı olan ve halen bu kentimizde yaşayan bir arkadaşıma sordum:
Yanıtı kısa oldu:
Halk Türkiye Cumhuriyetinden ayrılmayı istemiyor. Oysa DTP, seçimlerden bu yana ayrılık siyaseti yapıyor.
***
Umarım DTP, kendi seçmeninin verdiği mesajı anlar!
..::MUSTAFA MUTLU::..
İsteyenler farklı...
İstekler farklı...
İstenilen ise hep Türk devleti!
***
Heybeliadadaki Ruhban Okulunun tekrar eğitime açılmasını Avrupa Birliği aracılığıyla Yunanistan istiyor!
Limanlarımızın Kıbrıs bandıralı gemilere açılmasını yine Avrupa Birliği aracılığıyla Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan istiyor!
Kıbrıstaki askerlerimizin çekilmesini, Rum Yönetimi, Yunanistan, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Kuzey Kıbrıs Türk Devletinin feshedilmesini aynı dörtlü istiyor!
Fenerdeki patrikhaneye ekümenik unvanının verilmesini Yunanistan, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Kerkük ve Musulun yeniden yapılandırılması sürecine karışmamamızı, Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve ABD istiyor!
Yıllardır on binlerce cinayet işleyen, ülkemizin güneydoğusunu kan gölüne döndüren terör örgütü üyelerinin affedilmesini Kuzey Irak, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Kürtçe konuşulan bölgemizde federasyon kurulmasını Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Anayasamızın değiştirilemez maddelerinin değiştirilmesini Rumlar, Ermeniler, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Anayasamızdaki laiklik tanımının değiştirilmesini, şeriatla yönetilen ülkeler ve onların Türkiyede örgütledikleri tarikatlar istiyor!
Laik Türkiye yerine, Ilımlı İslamla yönetilen Türkiye olmamızı, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Azerbaycan topraklarını işgal ettiği için kapattığımız sınır kapısının açılmasını, Ermenistan istiyor!
Yüz yıl önce bir soykırım yaptığımızı kabul etmemizi, Ermeniler, Avrupa Birliği ve ABD istiyor!
Doğu Anadolu Bölgesinin önemli bir bölümünün Ermenistan devletine verilmesini, Ermeni Diasporası istiyor!
Ve bunların bir bölümü bugün açılım adı altında önümüze konuluyor...
Diğerleri ise sıranın kendilerine gelmesini bekliyor!
***
Peki; biz ne istiyoruz?
Sadece ve sadece... Avrupa Birliği üyesi olmayı!
En azından yurt dışına çıkışlarımızda işkence haline getirilen vize uygulamasının kaldırılmasını!
Bunun için tam 48 yıldır bekliyoruz.
Ama bir arpa boyu yol gidemedik!
Kendi mahkemelerinin, Türk vatandaşlarına tanıdıkları vizesiz dolaşım hakkını bile uygulatamadık!
***
Açılımlarda veren taraf hep biziz.
Çünkü dış politikada sadece savunma yapıyoruz.
Bir türlü hücuma çıkamıyoruz.
Kimsenin önüne bir istek paketi de biz koyamıyoruz.
Böyle olunca da gol üstüne gol yiyoruz!
***
Hani; Dışişleri Bakanı, Türkiye bölgesinde düzen kurma gücüne kavuştu diyor ya...
Doğru... Düzeni hep biz kuruyoruz...
Çünkü; ne isterlerse veriyoruz...
Biliyoruz ki; vermesek düzen bozulacak!
***
Yazının son bölümünü düzen sözcüğünden yola çıkarak, hak ettiği gibi yazardım; ama...
Mübarek gün günaha girmek istemedim!
***
GÜNÜN SÖZÜ
Bazı milletvekilleri namus ve şerefleri üzerine ettikleri yemine uymamayı alışkanlık haline getirdi. Kimse de hesap sormuyor, soramıyor...
Meclis; yeni yasama döneminde ilk iş olarak milletvekili yeminini kaldırmayı düşünür mü?
***
DTP, 1 milyonda neden çuvalladı?
DTP önceki gün Diyarbakırda düzenlediği mitinge 1 milyon kişiyi toplamayı hedefliyordu...
Bursadan, İstanbuldan, İzmirden, Ankaradan, Adanadan, Mersinden otobüsler kaldırıldı; ama yine de katılımcı sayısı 80-90 binde kaldı!
Oysa bu parti son seçimlerde 2 milyon 214 bin seçmenden oy almıştı...
Bunun 1.5 milyondan fazlası da Güneydoğuda ve Doğu Anadoluda yaşıyordu...
Oy kullanamayan çok sayıda çocuğun da miting alanına geleceği düşünüldüğünde, DTPnin 1 milyon kişi toplama hedefi hayal değildi...
Ama olmadı!
Dün bunun nedenini doğma büyüme Diyarbakırlı olan ve halen bu kentimizde yaşayan bir arkadaşıma sordum:
Yanıtı kısa oldu:
Halk Türkiye Cumhuriyetinden ayrılmayı istemiyor. Oysa DTP, seçimlerden bu yana ayrılık siyaseti yapıyor.
***
Umarım DTP, kendi seçmeninin verdiği mesajı anlar!
..::MUSTAFA MUTLU::..