Bahçeli'den Erdoğan'a: Size 'kovboyluk yapın' diyen yok. Ateşle oynayan sensin

yehovan

Banned
Katılım
22 Mar 2006
Mesajlar
1,321
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
====> YeHoVaN
Bahçeli'den Erdoğan'a: Size 'kovboyluk yapın' diyen yok. Ateşle oynayan sensin
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Biz eli silahlı kovboylardan değiliz" sözlerini eleştirerek, "Size ’kovboyluk yapın’ diyen yok, sadece Başbakan olduğunuzu hatırlayın ve Anayasal görev ve sorumluluklarınızın gereğini yapın" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Trakya’da yaşanan sel baskınlarına değindi. Parti olarak bölgeye heyet gönderdiklerini hatırlatan Bahçeli, "Son yıllarda artan bir şiddetle tekrarlayan bu felaketin, bir kez daha yaşanmaması en büyük dileğimizdir. Bu konuda Hükümeti, öncelikle yörede taşkınlarla oluşan mağduriyetin ortadan kaldırılması, daha sonra ise kalıcı tedbirlerin alınması konusunda harekete geçmeye davet ediyoruz" diye konuştu.
Devlet Bahçeli, Bangladeş’te yaşanan kasırga felaketinde hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

"BARZANİ’NİN PAKET HAZIRLIĞI....-"

Türkiye’nin karşısındaki bölücü terör tehdidinin, bütün ağırlığıyla sürdüğünü, AK Parti Hükümetinin, terörle mücadeleyi ABD’den gelecek istihbarat bilgileri ve Barzani’nin göstermelik önlemlerinin ipoteği altına soktuğunu savunan MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Bazı PKK yöneticilerinin, ABD’nin kontrolü altında tutulduğu, bunların Türkiye’ye iade edilebileceği, Barzani’nin, bu amaçla Avrupa’da paket pazarlığı yaptığı ve terör örgütünün lojistik ikmal yollarının kesildiği gibi haberler doğrulanmamış ve arkası gelmemiştir" dedi.
Bahçeli, Kandil Dağındaki bazı yöneticilerin teslim edileceği yönündeki haberleri sızdırarak, bunun rüzgarıyla 1-2 gün yol almayı amaçlayan Hükümetin, sonunda bunu yalanlamak durumuna düştüğünü ifade ederek, kaynağında doğrulanmayan yalan haberlerden ve hayali senaryolardan şikayet eden ve basına çatan Başbakanın, bunun kaynağını, yakın çevresinde araması gerektiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın beyanlarının, AK Parti Hükümetinin, PKK’nın Kuzey Irak’taki varlığına son verecek çapta bir askeri harekatı gündemden çıkardığını gösterdiğini öne süren Bahçeli, bölücü terör örgütü PKK’yı tasfiye hedefiyle ortaya çıkan Başbakanın, şimdi hedef küçültüp, fiili terör saldırılarının geçici olarak durdurulmasıyla yetinilecek arayışlara yöneldiğini savundu.

5 YILDA 437 ŞEHİT..."

"Anlaşılan bölücü terör örgütü PKK Kuzey Irak’tan sökülüp atılmayacak, terör tehdidi kalıcı olarak bitirilmeyecek ve sadece kontrol altında tutulup saldırılara ara vermesi sağlanacaktır" diyen Bahçeli, sınırlı ve geçici bir operasyon için tezkereye gerek olmadığını vurguladı.
Devlet Bahçeli, 2003 yılından 2007 Ekim ayı sonuna kadar 437 güvenlik görevlisinin şehit olduğunu, 50 vatandaşın da hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "Şimdi AKP Hükümetine sormak gerekir, madem diplomatik çabalarla ve kamuoyu bilgilendirme faaliyetleriyle terörün etkisizleştirilmesi mümkündü de iktidarda bulunduğunuz son beş yılda 487 can alan terörü durdurmak için neden harekete geçmediniz, neyi beklediniz ve niye beklediniz?" sorularını yöneltti.

"...YETERİNCE KOVBOY CİRİT ATMAKTADIR"

Hükümetin, ekonomik ve askeri tedbirleri uygulama iradesinin bulunmadığını, diplomatik çabalarla oyalandığını ileri süren Bahçeli, Hükümetin bu yolla, bölücü terör örgütü PKK’nın terör saldırılarının geçici olarak durdurulmasını, Türk milletine bir başarı olarak pazarlamayı amaçladığını savundu.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"(Bazı konuların strateji icabı mahrem ve muğlak kalması gerektiğini)
söyleyen Başbakan, aslında bu konuda etkili bir caydırıcılık stratejisi ve yol haritasının bulunmadığı gerçeğini bu bahanelerle sis perdesi arkasında saklamaya çalışmaktadır. Kuzey Irak’a askeri operasyon konusundaki haklı eleştiri ve uyarılara büyük alerji duyan Başbakan Erdoğan, son grup konuşmasında ’Tezkere aldıysak, harekat emri almadık’, ’Biz eli silahlı kovboylardan değiliz’ gibi anlamsız sözlerle kendini savunmaya çalışmıştır. Sayın Başbakan müsterih olsun, kendisine buradan seslenmek isterim; size ’kovboyluk yapın’ diyen yok, sadece Başbakan olduğunuzu hatırlayın ve Anayasal görev ve sorumluluklarınızın gereğini yapın. Kuzey Irak’ta yeterince kovboy cirit atmaktadır. Bunların arasına katılmanızı bekleyen yoktur. Türk milleti sizden Teksas’a özenerek kovboyluk yapmanızı değil, Başbakanlık yapmanızı beklemektedir. TBMM, sizin imzanızı taşıyan tezkere üzerine istediğiniz yetkiyi 41 gün önce vermiştir. ’Meclisten tezkere aldıysak, harekat emri almadık ki’ diyorsunuz. Bu doğrudur. Ancak, bir gerçeği unutmuş görünüyorsunuz. Sayın Başbakan harekat emrini alacak olan değil, verecek olan sizsiniz. Askeri müdahalenin siyasi amaçlarını ortaya koyan siyasi direktifi Genelkurmay Başkanlığına siz vereceksiniz."

"YA DİNLEYECEKSİN YA ÇIKACAKSIN..."

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin bu sözleri üzerine dinleyiciler arasında bulunan bir kişi ayağa kalkarak, "Korkudan yapamıyorlar" diye bağırdı.
Bahçeli, bu kişiye, "Otur yerine, burası meydan değil, TBMM. Ya dinleyeceksin ya çıkacaksın" dedi.
Devlet Bahçeli’nin konuşmasına devam ettiği sırada salonda bulunan görevliler bu kişiyi salon dışına çıkarmak istedi. Bahçeli ise görevlilere, "Bırakın kalsınlar" diye seslendi.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın askerlere siyasi direktifi hala vermediğini, tezkereyi ikinci yıla uzatmadan bahsettiğini ifade ederek, "Başbakan’ın bu tutumu, tezkerenin zoraki ve göstermelik biçimde Meclise getirilen, oyalama aracı olarak kullanılacak sanal ve sahte bir tezkere olarak kalacağı yolundaki endişeleri maalesef doğrulamaktadır" diye konuştu.

"OVANIN DA ÖTESİNDE..."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları söyledi:
"Başbakan’ın dağdaki teröristleri, şehirde siyaset yapmaya çağırması, etnik bölücüleri koruma altına alması ve siyasi önlemlerin gerekli olduğu yolundaki beyanları, bu yönde bir hazırlık içinde olunduğunun işaretleridir. Teröristlere siyasi af konusunu bu şekilde gündeme taşıyan Başbakan, bunun için nabız yoklamış ve uygun bir zaman ve zemin arayışlarını başlatmıştır. Dağlardaki teröristleri silahlarını bırakarak şehirlere gelmeye ve siyasal platformda yarışa girmeye çağırmasını sonradan inkar etmeye çalışması, bu gerçeği değiştirmeyecektir.
Son grup toplantısında, ’Daha önce birilerinin yaptığı gibi kimseyi ovaya davet etmediğini’ söyleyerek ricat kapısını aralaması ve bu gafletini ’demokrasiyi kavramakla’ örtme ve mazur gösterme telaşına girmesi, Türk milletinin aklı ve idrakiyle alay etmek olacak ve nafile bir tevil çabası olarak kalacaktır. Dağdaki eli silahlı teröristi ovanın da ötesinde, önce şehirlere inmeye ve buradan da Mecliste siyaset yapmaya davet eden Başbakan unutmasın ki ne kadar çabalarsa çabalasın zırva tevil götürmeyecektir."

"ÖRTÜLÜ MÜTAREKE ÇAĞRISI..."

MHP Lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın davetinin, PKK terör örgütüne örtülü bir mütareke çağrısı ve siyasi af vaadi olduğunu da ileri sürerek, etnik bölücülüğün koruyuculuğunu yapmanın, bunlara kol-kanat germenin, devlet yönetiminde bulunanların altından kalkamayacağı bir zül ve vebal olduğunu söyledi.
Bölücü emelleri mazur göstermeye çalışmanın ve Meclis çatısı altında etnik bölücülere sahip çıkarak bunları cesaretlendirmenin, Başbakan’ın Anayasal görev ve sorumluluğuyla bağdaşmadığını belirten Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başbakan Erdoğan’ın son dönemde muhalefete karşı kullandığı yakışıksız sözler ve haksız suçlamalar, içinde bulunduğu ruh halini göstermesi bakımından hazin bir ibret örneğidir. Siyasi nezaket, üslup seviyesi ve argo merakı konularında kronik sorunları olan Başbakanın, bu bahiste siyasi hayatımız için olumlu bir örnek oluşturmadığı, kendisinin dahi inkar edemeyeceği bir gerçektir. Biz bu alanda kendisiyle rekabet edemeyiz, böyle bir düzeye inmeyi de kendimize yakıştıramayız. Bizim yegane temennimiz, sorunlarının derinleştiği ve akut hale geldiği anlaşılan Başbakanın biran önce hezeyanlardan kurtularak salaha kavuşmasıdır." Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’de etnik bölücülerin tahriklerini sürdürdüğünü, bölücü terör örgütü PKK’nın bez parçaları ve İmralı canisinin posterleri altında, sözde barış mitingleri ile devlete meydan okuduğunu söyledi.
Devlet Bahçeli, Başbakan’ın bu gelişmelere ses çıkarmadığını, buna karşılık Türk bayraklarıyla terörü lanetleme mitinglerini ve şehit cenazelerinden sonra ortaya konan tepkileri toplumsal huzuru bozucu hareketler olarak değerlendirdiğini savundu.
Hükümetin muhalefeti sindirmeye, basını susturmaya çalıştığını öne süren Bahçeli, bunun ancak demokrasiden nasibini almamış diktatörlük heveslilerinin harcı olduğunu kaydetti.

"ATEŞLE OYNAYAN BİZZAT KENDİSİ"

Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın, "Muhalefeti terör üzerinden siyaset ve sokak tahrikçiliği yapmakla" suçladığını ileri sürerek, Başbakanın bizzat kendisinin ateşle oynadığını öne sürdü.
Kendilerine yöneltilen suçlamaları şiddetle reddettiklerini söyleyen Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye’nin milli değerleri konusundaki sicilleri şaibeli olanların, milli birlik ve toplumsal huzur konularında vaaz vermeye hakları yoktur. Türklük değerlerine hakareti suç olmaktan çıkartmak için Ceza Kanunu’nun 301.
maddesini değiştirmeye hazırlananların, milliyetçilik, vatan sevgisi ve milli değerlere saygı iddiasında bulunmaları bir şaka olarak kalmaya mahkumdur.
Kucaklayıcı milliyetçilik anlayışları, ihanet odaklarına kucak açmak olanların, bizimle milliyetçilik tartışmasına girmeleri bir tarafa, milliyetçilik sözünü ağızlarına almaya dahi hakları yoktur. Bu gafleti içine sindirebilenlerin, demokrasiyi içine sindirmeleri de esasen mümkün değildir." Başbakan Erdoğan’ın kendilerine yönelttiği temelsiz ve maksatlı suçlamalarla, aslında bilinç altında kendisini tarif ettiğini ve günah çıkarmaya çalıştığını savunan Bahçeli, Başbakan’ın bunun için çok uzun sürecek bir vicdan temizleme dönemine ihtiyacı olduğunu bildirdi.

"TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’NIN SİYASALLAŞMASI..."

MHP Genel Başkanı Bahçeli, son dönemde yaşanan bazı gelişmelerin merkezinde PKK’nın siyasallaşmasının bulunduğunu, bu senaryonun hayata geçirilmesi için Türkiye’de siyasi ve toplumsal altyapının hazırlandığını ileri sürdü.
ABD’nin bu senaryoyu desteklediğini bildiren Bahçeli, şunları söyledi:
"ABD’nin ve Barzani’nin PKK teröristlerini bulundukları yerlerden güç kullanarak çıkarmaya niyeti olmadığı görülmektedir. Bu militanların Kuzey Irak’ı kendi rızasıyla terk etmelerini sağlayacak ortam ve şartların hazırlanması Türkiye’den beklenmektedir. Bunun ilk adımı da ’eve dönüş’, ’topluma kazandırma’ veya hangi ad altında olursa olsun bunların affedilmelerini sağlayacak siyasi bir düzenleme yapılması olacaktır.
Başbakan Erdoğan’ın teröristleri dağdan şehre ve siyasete davet çağrıları bu kapsamda özel bir önem ve anlam kazanmaktadır. Sayın Başbakan’ın, ’Demokratik siyasetin çare arama, hak arama kapısı olarak açık tutulması gerektiği’ ve ’Herkesin elini taşın altına koyma zamanının geldiği’ beyanları, aynı şekilde bu kapsamda değerlendirilmelidir." "Siyasal platformda yarışa girecek olan sivil maskeli bölücüler, demokratik siyaseti hangi konularda hak arama kapısı olarak kullanacaklardır?" diye soran MHP Lideri Bahçeli, AK Parti’nin bu noktada, PKK’nın bölücü amaçlarının siyaset yoluyla gerçekleşmesi konusunda vadeli bir siyasi çözüm ümidi verdiğini iddia etti.
Bahçeli, konuşmasında, AB’nin 6 Kasımda yayınladığı "Türkiye İlerleme Raporu"nda, Türkiye’de zorla milli azınlık yaratmak isteğini belirtti.
AB’nin, 1923 Lozan Antlaşması’nda kabul edilen Rum, Ermeni ve Yahudi gayrimüslim azınlıkların dışında, Türkiye’de azınlık olduğu iddiasını tekrarladığına dikkati çeken Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de zorla milli azınlık yaratılması ve bunlara hukuki statü kazandırılmasını amaçlayan AB’nin bu konudaki talepleri şunlar olmuştur:
AB, Türkiye’nin kültürel haklar konusundaki Birleşmiş Milletler Sözleşmelerine koyduğu çekinceleri kaldırma talebini tekrarlamıştır.
Türkiye söz konusu sözleşmeleri imzalarken, ’Anayasa’nın 3. ve 42.
maddeleri uyarınca Türkiye’de resmi dilin Türkçe olduğunu ve Türkçe’den başka dillerin eğitim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dil olarak okutulamayacağını’ kayda geçirmiştir. AB bundan rahatsızdır.
AKP’nin hazırlattığı son Anayasa değişikliği çalışmasında Anayasa’nın 42. maddesinin bu talep doğrultusunda değiştirilmesi öngörülmektedir.
AKP, böylece AB’nin bu dayatmasını karşılamak için ön hazırlık yapmış bulunmaktadır." MHP Genel Başkanı Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın eyaletler sistemine geçilmesine sıcak baktığını da ileri sürerek, "Başbakan Erdoğan’ın siyasi sicili, etnik bölücüleri bu süreçte cesaretlendirecek en büyük güç kaynağı olacaktır. AKP hükümetinin yakında başlatacağını açıkladığı yeni Anayasa hazırlanması sürecinde, bu taleplerin bir kısmının karşılanması için uygun bir vesile olarak görüldüğü anlaşılmaktadır" diye konuştu.

"BARZANİ’YE RUHSAT..."

Türkiye’nin, Kuzey Irak’taki siyasi oluşumu resmi muhatap alması ve ilişki kurması için çeşitli senaryoların ortaya konduğunu belirten Bahçeli, böylece devletleşme yolunda büyük mesafe kateden Barzani’nin siyasi meşruiyet eksikliğinin tamamlanacağını ifade etti.
"Erbil yönetimine siyasi meşruiyet kazandırılmasının siyasi ve hukuki tanıma sürecini başlatacağı" uyarısında bulunan Devlet Bahçeli, "Türkiye’nin Kuzey Irak’taki fiili oluşumu, hukuki planda siyasi bir varlık olarak tanıması halinde, bağımsız devlet olma yolu sonuna kadar açılmış olacaktır. Türkmenleri yok etmek ve Kerkük’ü ele geçirmek için Barzani’ye ruhsat verilmiş olacaktır" dedi.
"MHP ve Türk milliyetçileri; Başbakana ve temsil ettiği zihniyete rağmen, Türkiye’nin milli birliğini ve bin yıllık kardeşlik hukukunu korumak için üzerine düşeni sonuna kadar yapmaya kararlıdır" diyen MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:
"Ancak, Türkiye’nin varlığına kastetmek isteyenler, Türk milletinin gelecek ümidini karatmak için yola çıkanlar çok iyi bilmelidir ki hain emellerinin Anadolu topraklarında gerçekleştiğini görmek kendilerine nasip olmayacaktır.
Bu vatan sokakta bulunmamış, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milli kimliği kolay kazanılmamıştır. Tarihin hiçbir döneminde, Türkiye’ye ihanet cezasız kalmamıştır. Sayın Başbakan, Türkiye sahipsiz değildir.
Bunu herkes hatırlamalı ve ateşle oynamamalıdır."

Kaynak
 
helal olsun çok dogru konuşmuş
başbakan boş bakan oldugu sürece biz teröre karşı hiç bir şey yapamayız
WWW.TÜRKSOLU.COM
 
bahçelide anca konuşuyo zaten icraata gelince fıs öyle konuşmak kolay olur onuda gördük zamanın hükümetinde ağzını açıp konuşamadı bile yok efendim üstünlük onlardaymışta falanda filanda boş laflar bunlar konuşup dursunlar yapabiliyosa çıksın...
 
Bahçeli dedinizde aklıma geldi hatırlarsınız AB birliği konusunda kendisine partisinin fikri sorulmuştu.
-Sayın bahçeli MHP türkiyenin avrupa birliğine karşıymış bir hava estiriyor nedir bu gerçekten karşımısınız?
-Efendim şimdi şöyle.. avrupa birliği (AB) bir devlet politikasıdır bizim devlete karşı boynumuz kıldan incedir buna karşı çıkmamız söz konusu bile olamaz biz sadece ''ONURLU'' girmek istiyoruz. (!)

Evet girmenin onurlusu unursuzu olmaz ama zengin yanlısı bahceli zengin kulubü AB ye karşı gelemezdi bunda haklıydı!

Şimdi siz söyleyin bunlarmı türkiyenin menfaatini koruyormuş?
 
Geri
Üst